[Birleşik Krallık Hukukunda] ‘Uyuşmazlık Çözümü’nde Yapılan Değişiklikler: Küçük Alacaklar İçin ‘Zorunlu Arabuluculuk’

Giriş     

‘Hukuk Usulü Kuralları’ (Civil Procedure Rules) hakkındaki son yazıda, alternatif uyuşmazlık çözümü (alternative dispute resolution) kavramı ile bunun uyuşmazlıkların çözümündeki gönüllü karakteri tartışılmıştı. Alternatif uyuşmazlık çözümünün bir türü olan arabuluculuk, taraflara bir karar dayatmadan kendi kararlarına ulaşmalarına yardımcı olan bağımsız bir arabulucuyu içermektedir. Mahkeme sistemi, potansiyel dava tarafları veya taraflarca arabuluculuğun kullanılmasını aktif olarak teşvik etmektedir: anlaşmazlıkların mahkeme dışında çözülmesi, davacılar için çok daha az maliyetlidir ve mahkemenin kendisine de zaman kazandırmaktadır.

Ancak arabuluculuğun gönüllü niteliği (voluntary nature of mediation) değişmek üzere olup, küçük alacaklar için yeni bir politika yürürlüğe girmektedir.

Majestelerinin Mahkeme ve Hâkimlik Makamı Kurumu (Her/His Majesty’s Courts and Tribunals Service) tarafından, 11 Nisan 2024 tarihinde küçük alacaklar için arabuluculuk (small claims mediation) konusunda yaklaşan değişiklikler hakkında rehberlik sağlayan bir mektup yayınlanmıştır. Özellikle, arabuluculuk, küçük alacaklara ilişkin süreçte yer alan taraflar için gönüllü bir adımdan zorunlu bir adıma dönüşecektir.

1. Mevcut manzara

Şimdiye kadar, 10 bin poundun (£) altındaki para talebi davalarına karışan taraflar, Mahkeme ve Hâkimlik Makamı Kurumu gönüllü olarak Küçük Alacaklarda Arabuluculuk Hizmetine (Small Claims Mediation Service) katılma seçeneğine sahipti. Ancak ilgili tüm tarafların bu hizmeti kullanmayı kabul etmesi gerekiyordu. Kabul etmeleri halinde kendilerine bir arabulucuyla ücretsiz olarak bir saatlik telefon görüşmesi teklif edilmekteydi. Mahkeme ve Hâkimlik Makamı Kurumu tarafından atanan arabulucu, mümkün olduğu durumlarda her iki tarafla ayrı ayrı konuşarak anlaşmazlıkların mahkeme duruşmasına gerek kalmadan çözülmesine yardımcı olmuştur.

Arabuluculuğun başarılı olması halinde taraflar ideal olarak aralarında bağlayıcı bir uzlaşma anlaşması (a binding settlement agreement) yapacaktır. Ancak, arabuluculukta tarafların bir yere varamaması ve yine de mahkemeye gitmesinin gerekli olması halinde, arabuluculukta konuşulan konular mahkemede gündeme getirilemiyordu. Arabuluculuk oturumunun taraflarının, tüm tartışmaları ve belgeleri gizli ve önyargısız olarak ele alması gerekmektedir.

Mahkeme ve Hâkimlik Makamı Kurumu’na göre, Küçük Alacaklarda Arabuluculuk şu anda tüm vakaların yaklaşık yarısının çözülmesine yardımcı olmaktadır.

2. Değişiklikleri anlama

İleriye dönük olarak, arabuluculuk, bütüncül arabuluculuğa doğru bir geçişi temsil edecek şekilde, küçük alacak sürecinin ayrılmaz bir parçası haline gelecektir. Bu, Hükümet’in bölge/ilçe mahkemeleri, aile mahkemeleri ve diğer mahkemelerde alternatif uyuşmazlık çözümü mekanizmalarının kullanımını artırma planıyla uyumludur.

Yeni politikaya göre taraflar, Mahkeme ve Hâkimlik Makamı Kurumu tarafından atanan bir arabulucunun katılımıyla, bir saatlik ücretsiz bir arabuluculuk oturumuna otomatik olarak yönlendirilecek ve bu oturuma katılmaları gerekecektir. Arabuluculuk sırasında uzlaşmaya varılması isteğe bağlı kalacak, ancak tarafların arabuluculuğa iyi niyetle başvurmaları beklenecektir.

Mahkeme ve Hâkimlik Makamı Kurumu, arabuluculuk sürecini 28 gün içinde tamamlamayı hedeflemekte olup, arabuluculuk gerçekleşene kadar davaları mahkemeye devretmeyecektir. Mahkeme ve Hâkimlik Makamı Kurumu’na göre, arabuluculuk yapılırken dava beklemeye alınmaz, dolayısıyla arabuluculukta yer almak, tarafların arabuluculukta anlaşmaya varamaması durumunda davanın hâkim önüne gelmesini geciktirmez.

Bununla birlikte, tarafların planlanan arabuluculuğa katılmaması halinde, hâkim daha sonra kendi takdirine bağlı olarak onlara yaptırım uygulayabilecektir ki; bu, iddianın reddi veya uyumsuz tarafın diğer tarafın yasal veya mahkeme masraflarının bir kısmını veya tamamını ödemesine karar verilmesini de içermektedir.

Bütüncül/Entegre arabuluculuğun başlatılmasına hazırlanmak için Mahkeme ve Hâkimlik Makamı Kurumu, daha fazla arabulucu ve idari personel ekleyerek Küçük Alacaklarda Arabuluculuk Hizmetini genişletmiştir.

3. Peki, bu değişikliklerden kimler etkilenecektir?

Yeni politika, değeri 10 bin poundun altındaki para taleplerinin çoğundan başlamak üzere küçük tazminat davalarına uygulanacaktır.

Arabuluculuk, 22 Mayıs 2024 tarihinden itibaren, Çevrimiçi Para Talepleri (Money Claims Online) dâhil olmak üzere kâğıt üzerinde ve geleneksel Mahkeme ve Hâkimlik Makamı Kurumu çevrimiçi sistemleri aracılığıyla yapılan tüm yeni talepler/alacaklar için bir zorunluluk haline gelecektir. Bu değişikliği hayata geçirecek yeni bir uygulama talimatının Nisan 2024’te yayınlanması beklenmektedir.

Çevrimiçi Sivil Para Talepleri (Online Civil Money Claims) aracılığıyla sunulan davalar için arabuluculuk zorunluluğu bu yılın (2024) sonlarında getirilecektir. Bu ara dönem boyunca, Çevrimiçi Sivil Para Taleplerinde yayınlanan vakalar Küçük Alacaklarda Arabuluculuk Hizmetine katılma seçeneğine ve taraflar isterlerse bu seçeneği seçme olanağına sahip olacaklardır.

Hükümet Danışma raporuna göre, gelecek planları arasında arabuluculuğun Bölge Mahkemesinde daha yüksek değerli iddialara ilişkin uyuşmazlık çözümüne, yani hızlı ve çoklu yollara bütünleştirilmesi de yer almaktadır.

Yorum

Bu, küçük alacaklara ilişkin hukuk sürecinde önemli bir değişikliktir. Arabuluculuk, daha hızlı çözüm ve daha düşük maliyetler gibi faydalar sunsa da, özellikle tarafların müzakere yapmak istemediği veya fiili engellerin mevcut olduğu durumlarda, bunun her zaman uygun olmayabileceğinin kabul edilmesi önemlidir. Her ne kadar bu yeni reform mahkemelerin zamandan tasarruf etmesine ve mahkemelerde biriken iş yükünün azaltılmasına yardımcı olsa da, bunun hukuk sisteminin genel verimliliğini ve adalete erişimi nasıl etkilediğini görmek ilginç olacaktır. Mahkeme ve Hâkimlik Makamı Kurumu, bu geçişte yol alan taraflara yeterli destek ve rehberlik sağlamaya öncelik vermelidir.

Uygulanmasına ilişkin çok sayıda belirsizlik de vardır. Örneğin, arabuluculuk için bir saatlik süre sınırı, özellikle çözüme ulaşmak için daha fazla zaman gerektiren karmaşık davalarda endişelere yol açmaktadır. Atanan arabulucuların rolleri ve niteliklerine ilişkin netlik de bu girişimin başarısı açısından büyük önem taşımaktadır. Oturumların telefon üzerinden devam edip etmeyeceği, devam edecekse telekonferansların her durumda etkili olup olmayacağı gibi arabuluculuğun pratik yönlerine ilişkin soruların ele alınması önemlidir.

Önemli bir şekilde, mahkemeler Küçük Alacaklarda Arabuluculuk Hizmetine olağan şekilde katılmayan taraflara yaptırım uygulama yetkisine sahip olacaklardır (buna davacının davasının düşürülmesi gibi ciddi tedbirler de dâhil olabilir). Ancak şu anda tarafların Küçük Alacaklarda Arabuluculuk Hizmeti sırasında işbirliği yapmalarına yönelik katı bir yükümlülük bulunmamaktadır.

Gelecek Küçük Alacaklarda Arabuluculuk Hizmeti kılavuzu, hem potansiyel davacılar hem de avukatlar için önemli bir an olacak ve herkesin Küçük Alacaklarda Arabuluculuk Hizmetinin nasıl çalışacağını daha ayrıntılı olarak anlamasını sağlayacaktır. Bu rehberin (2024 yılı) Nisan ayının sonuna kadar çıkması beklenmektedir.

Yavuz Akbulak
1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
• Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
• Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
• Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte),
• Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve
• Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte)
başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
• Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003),
• Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004)
ile
• Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II;
• Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021);
• Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021);
• Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021);
• Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022);
• Ticari Mevzuat Notları (2022);
• Bilimsel Araştırmalar (2022);
• Hukuki İncelemeler (2023);
• Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024);
• Hukuka Giriş (2024);
• İşletme, Pazarlama ve Hukuk Yazıları (2024),
• İnterdisipliner Çalışmalar (e-Kitap, 2025)
başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 3 bini aşkın Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.