a Arabuluculuk faaliyeti, mevcut hukuksal düzene, yenilik getiren hız kazandıran eşitlikçi ve barışçıl bir bakış açısı sunmaktadır. Temelleri yıllar önce atılmış olan ve günümüzde de insanlar arasındaki uyuşmazlıkları, anlaşmazlıkları dostane bir biçimde çözmeyi hedefleyen, son zamanlarda oldukça yaygın olarak bilinen ve uygulanan uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Günümüzde var olan uyuşmazlıklara, tarafların iradelerine en geniş anlamda yer vererek çözüme ulaştırma amacını taşıyan sistem olarak da tanımlanabilir. Sistemin amacı uyuşmazlıkları modern ve barışçıl bir yolla çözümleme stratejisini taraflara sunabilmektir. Bu çerçevede de etik kuralları ile donanmış, hukukun temel ilkelerini sindirmiş bir stratejiler bütünü, günümüz arabuluculuğunda tarafların yardımına koşmayı amaçlamaktadır.
a En geniş tanımıyla arabuluculuk; sistematik teknikler uygulayarak, görüşmek ve müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getiren, onların birbirlerini anlamalarını ve bu suretle çözümlerini kendilerinin üretmesini sağlamak için aralarında iletişim sürecinin kurulmasını gerçekleştiren, uzmanlık eğitimi almış, tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişi olan arabulucunun katılımıyla ve ihtiyarî olarak yürütülen uyuşmazlık çözüm yöntemidir.
Peki bu sistemde kimler vardır derseniz, tanımdan da anlaşılacağı üzere, arabuluculuk görüşmelerinde iki önemli unsur vardır; taraflar ve arabulucu. Görüşmelerin sağlıklı ve hedeflendiği şekilde başarılı geçmesi için arabulucunun rolü ve üstlenmesi gereken sorumluluklar gerek kanunla gerekse de yazımızda bahsedeceğimiz arabuluculuk etik ilkeleri ve kuralları ile düzenlenmiş ve çeşitli yaptırımlarlaa arabulucuların uyması gereken kurallar haline getirilmiştir.
a Arabuluculuk görüşmeleri sırasında tarafların birbirleri ile olabilecek en yüksek düzeyde iletişim kurmaları ve iletişimlerini pekiştirerek birbirlerine ait menfaatleri ve ortak yönleri daha iyi anlamaları ve somut olayın çözümüne ilişkina değişik seçenekleri üretip, değerlendirmeleri sağlanır. Arabuluculuk sürecinin işleyişinde ve sonucun elde edilmesinde tümüyle taraflar egemendir. Ancak bu süreç içerisinde arabulucunun üstlendiği rol de göz ardı edilemez ve şüphesiz çok kıymetlidir.
ARABULUCULUK ETİK KURALLARININ AMACI NEDİR?
a Türkiye Arabulucular Etik Kuralları karşılaştırmalı hukuktaki etik ve uygulama kuralları dikkate alınarak ülkemizin arabuluculuk sistemi ile sosyal ve kültürel değerlerine uyumlu olacak biçimde, Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü Arabuluculuk Daire Başkanlığı tarafından hazırlanmış olup, Arabuluculuk Kurulu tarafından gözden geçirilerek kabul edilmiştir.
a Daire Başkanlığınca hazırlanan Arabulucular Etik Kurallarının, temelde aşağıdaki üç amacının olduğu kabul edilir.
- Arabuluculara mesleklerinin icrasında rehberlik etmek ve yol göstermek
- Arabuluculuğa başvuran tarafları bilgilendirmek ve onların korunmasını sağlamak
- Barışçıl bir uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak arabuluculuğa toplum tarafından duyulan kamu güvenini arttırmak.
Arabuluculuk Etik kuralları temel ilkeler ışığında değerlendirildiğinde, karşımıza amacını net bir şekilde ortaya koyan maddeler çıkmaktadır:
- TARAFLAR ARASINDAKİ EŞİTLİĞİ GÖZETMEK
a Arabulucu, arabuluculuk süreci boyunca taraflar arasında eşitliği ve adaleti gözetmeli, bu hususta gerekli her türlü tedbiri almalı, sürecin adaletli devamı için hassasiyet göstermelidir.
a Hiçbir taraf bir diğerinden daha haklı veya üstün değildir. Zira arabuluculuk faaliyeti bir haklı haksız belirleme faaliyeti değil, tarafları ortak bir menfaatte buluşturma, taraflar arasındaki ilişkiyi korumaya çalışarak tüm tarafları mutlu edebilecek bir çözüm yolu bulma faaliyetidir.
- KENDİ KARARINI VERME HAKKI
a Arabuluculuk süreci tarafların kontrolünde yürütülen bir süreçtir. Arabulucu sürecin yürütülmesi, sürece katılım, süreçten çekilme ve süreci sonlandırma dahil olmak üzere, arabuluculuğun her aşamasında tarafların kendi kararlarını verme hakkını gözetmelidir. Kural olarak taraflara hukuki nitelikte tavsiye vermemeli, çözüm empoze etmemeli, belirli bir kararı verme konusunda yönlendirme yapmamalıdır.
a Uyuşmazlık konusunda tam anlamı ile bilgi sahibi olmayan, süreci nasıl yöneteceğini bilemeyen ve bu nedenle kendini güvensiz hisseden tarafların aydınlanmış iradeyle seçim yapmalarına yardımcı olmak üzere gerekirse uzmanlara danışmalarının önemini taraflara hatırlatmalı ve bu konuda tarafları bilgilendirmelidir.
- TARAFSIZLIK
a Arabulucu süreci yönetirken daima tarafsız ve bağımsız olmalıdır. Ayrımcı bir dil kullanmamaya özen göstermelidir. Tarafları ırk, dil, din, siyasi görüş ve felsefi kanaatleri, geçmişleri ve kişisel özelliklerine göre ayırmamalı, önyargılı ve eleştirel bir dil asla kullanmamalı, ön yargılı bir tutum içerisinde olmamalıdır. Tarafsızlığını zedeleyecek her türlü davranıştan kaçınmalı, taraflardan bu anlamda hediye, borç, yardım vb kabul etmemeli ve taraflara vermemelidir. Süreci tarafsız bir yerde yürütmelidir. Arabulucu, tarafsız olamayacağına sürecin herhangi bir aşamasında kanaat getirirse tarafları bilgilendirerek süreçten çekilmelidir.
MENFAAT İLİŞKİSİ VEYA ÇATIŞMASI
a Arabulucu ile taraflar arasında herhangi bir menfaat ilişkisi veya çatışması bulunmamalıdır. Arabulucu, taraflar ile arasında menfaat ilişkisi veya çatışması bulunduğu görünümü vermekten kaçınmalıdır.
a Arabulucu, menfaat ilişkisi gerek sonradan ortaya çıksın, gerekse de süreç başladıktan sonra ortaya çıksın, derhal tarafları bilgilendirmekle ve bu ilişkinin sürece zarar vereceğini düşünmesi halinde süreci derhal sonladırmakla yükümlüdür. Bu kuralın belki de en önemli sonucu, arabulucuların bu sıfatla görev yaptığı uyuşmazlık ile ilgili olarak açılan davada daha sonra avukat olarak görev üstlenemeyecek olmalarıdır.
SÜRECİN NİTELİĞİ VE GÖREVİN ÖZENLE YERİNE GETİRİLMESİ
a Arabulucu; görevini şahsen, özenle, makul sürede, güven içinde, tarafların etkin katılımıyla, hakkaniyete uygun, taraflara yeterli söz hakkı vererek ve katılımcılar arasında karşılıklı saygı gösterilmesini sağlayacak biçimde yerine getirmelidir.
a Arabulucuya ve genel anlamda arabuluculuk kurumuna duyulan güvenin zedelenmemesi çok önemlidir. Bu amaçla bir arabulucu; arabuluculuk görevini kabul ederken, bu göreve yeteri kadar zaman ayırabileceği bir dönemde olmalı, arabuluculuğu mevcut bir diğer mesleği var ise bundan ayrı tutmalı, tarafların güvenini zedeleyecek davranışlarda bulunmamalı, bulunduğu konum itibari ile dezavantajlı olan tarafa, sürece aktif olarak katılabilmesi ve diğer taraf ile şartlarını eşitleyebilmek adına hukuki yardım almasını teklif etmeli, gerekli değişiklik önerileri getirmeli ve gerektiği hallerde süreci bitirebilmelidir.
GİZLİLİK
a Arabulucunun gizlilik ilkesine uyması öncelikle iki alanda beklenir bunlardan ilki; taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, arabuluculuk faaliyeti çerçevesinde sunulan veya diğer bir şekilde elde ettiği bilgi ve belgeler ile kayıtları gizli tutmak zorunda olmasıdır.
a Bir diğer alan ise, taraflarla arabuluculuk görüşmeleri sırasında yapılan özel oturumlarda edinilen bilgilerin diğer taraf ile paylaşılmaması şeklinde karşımıza çıkar.Bunu iç ilişkide ve dış ilişkide gizlilik olarak ayırmak mümkündür.
a Gizliliğe aykırılığın hem tarafları hem arabulucuyu hem de sürece katılan diğer kişileri bağladığını, gizliliğe aykırı davranışın kanunda suç olarak düzenlendiğini arabulucu taraflara hatırlatmakla yükümlüdür.
MESLEKİ YETERLİLİK
a Her meslekte olduğu gibi arabulucuların da mesleği yerine getirdikleri sırada yeterli bilgi birikimine ve donanıma sahip olması, gelişen ve değişen düzenlemeleri yakından takip etmesi, kendini geliştirmesi çok büyük bir gerekliliktir. Arabulucu, somut uyuşmazlıkta gerekli olan mesleki yeterliliği haiz değil ve tarafların makul beklentilerini karşılayamayacak durumdaysa, arabuluculuk teklifini reddetmeli ve hangi aşamada olursa olsun arabuluculuktan çekilmelidir.
UNVAN KULLANIMI, REKLAM VE TANITIM
a Arabulucular, arabuluculuk faaliyeti sırasında bu unvanlarını belirtmek zorundadır. Söz konusu unvanlarının yanında diğer mesleklerine ilişkin unvanların kullanımı, belirli meslekler ve unvanlar ile sınırlandırılmıştır. Arabulucular, tabela ve basılı kağıtlarının kullanımında arabuluculuk mevzuatına uygun hareket etmelidir.
a a Arabulucuların reklam yapması 6325 sayılı kanunun 10. maddesi ile mutlak olarak yasaklanmıştır. İlgili kanun hükmü; arabulucuların iş elde etmek için reklam sayılabilecek her türlü teşebbüs ve harekette bulunmaları ve özellikle tabelalarında ve basılı kağıtlarında arabulucu, avukat ve akademik unvanlarından başka sıfat kullanmalarını yasaklamıştır.
ARABULUCUNUN ÜCRETİ VE DİĞER MASRAFLAR
a Arabulucular, yapmış oldukları bu faaliyet için; kendi niteliklerini, uyuşmazlığın niteliğini ve karmaşıklığını, arabuluculuk sürecinde gereken süreyi ve tüm diğer etkenleri dikkate almak, asgari ücret tarifesinin altında olmamak ve hak arama hürriyetini engellememek koşuluyla, hakkaniyete ve dürüstlüğe uygun bir şekilde bir ücret isteme hakkına sahiptir. İhtiyaç duyması halinde, yapacağı masraflar için avans da isteme hakkı vardır.
a Söz konusu ücret genellikle taraflardan eşit şekilde alınmaktadır. Arabulucu, daha fazla ücret aldığı tarafa karşı eşitlik ilkesine aykırı hareket etmemeli, tarafsızlığından ödün vermemelidir.
ARABULUCULUK UYGULAMASININ GELİŞTİRİLMESİ
a Etik kurallarına göre arabulucular, arabuluculuğun geliştirilmesi ve arabuluculuğun barışçıl bir uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak kabul edilmesi ve konuya dair toplumsal farkındalığın oluşturulması, arttırılması ve kurumun tanıtılmasından sorumludur ve bu amaçla arabuluculuk uygulamasını geliştirecek şekilde hareket etmeye dikkat ve özen göstermelidir.
a Arabuluculuk faaliyetlerinin farklı alanlarda da geliştirilebilmesi için, tüm arabulucuların birlikte çalışması, işbirliği ve yardımlaşma ile arabuluculuk kurumunu daha işlevsel ve başarılı hale getirmek için çaba sarfetmeleri gerekmektedir.
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunudur. Yazarın eşi Av. Arb. Emin Canacankatan tarafından 1987 yılında kurulmuş bulunan Canacankatan Avukatlık ve Arabuluculuk Bürosunda 2014 yılında avukatlık stajına başlamış olup halen burada avukatlık ve arabuluculuk mesleklerini sürdürmektedir. Çok sayıda saygın şirket, iş adamı ve kuruma danışmanlık vermekte, ceza ve özel hukuk alanlarındaki tüm davalarda da aktif faaliyet göstermektedir. 1905 Galatasaray Kültür ve Sanat Derneği ve Cercle d'Orient Büyük Kulüp üyesidir. Evli ve iki çocuk annesidir.