‘Avrupa Adalet Divanı’ Kararlarının ‘Birleşik Krallık Veri Korumasına Etkisi’ni Anlama

Veri koruma yasalarının karmaşık ortamında, ulusal düzenlemeler ile uluslararası kararlar arasındaki etkileşim çoğu zaman ilgili sorunları gündeme getirmektedir. Avrupa Adalet Divanı’nın (European Court of Justice) yakın tarihli bir kararı, Avrupa Birliği’nin (AB) yasal çerçevesi ile bunun üye devletler, özellikle de Birleşik Krallık üzerindeki etkileri arasındaki karmaşık ilişkiyi bir kez daha gün ışığına çıkarmıştır. Avrupa Adalet Divanı kararları Brexit sonrası Birleşik Krallık mahkemeleri için bağlayıcı (binding) olmasa da, özellikle veri sahiplerinin hakları ve şikâyetleri konusunda mahkemelerin ikna edici (persuasive) yetkileri önemli bir ağırlık taşımaktadır. Bu yazıda, Avrupa Adalet Divanı kararlarının Birleşik Krallık veri koruma yasaları üzerindeki etkileri ile yasal işlemlerin şekillendirilmesinde oynadıkları rolü değerlendirilerek bu dinamiğin ince ayrımları incelenecektir.

Avrupa Adalet Divanı, Avrupa Birliği’nin yargı kolu olarak görev yapar, AB yasalarını yorumlar ve üye devletlerarasında aynı şekilde uygulanmasını sağlar. Avrupa Adalet Divanı kararları, rekabet hukukundan temel haklara kadar çeşitli konularda hukuki netlik ve rehberlik sağlayarak önemli bir etkiye sahiptir. Ancak İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılmasının ardından Avrupa Adalet Divanı kararlarının İngiliz mahkemeleri üzerinde bağlayıcılığı kalmamıştır. Bunun yerine, bu kararlar Birleşik Krallık yargıçlarının yorumlamasına ve uygulamasına tabi olan ikna edici emsaller olarak kabul edilmektedirler.

Artık Avrupa Adalet Divanı kararlarına yasal olarak bağlı olmasalar da, Birleşik Krallık mahkemeleri bu kararların, özellikle de veri koruma ve mahremiyet hakları ile ilgili davalarda sıklıkla ikna edici olduğunu düşünmektedir. Bu yaklaşımın ardındaki mantık, AB ve Birleşik Krallık veri koruma yasalarında yer alan ortak ilke ve hedeflerde yatmaktadır. Her iki yargı alanı da, biraz farklı yasal çerçeveler aracılığıyla da olsa, bireylerin kişisel verilerinin korunmasına öncelik vermektedir.

Avrupa Adalet Divanı kararı, gizlilik ihlalleri veya veri ihlalleri nedeniyle başvuruda bulunmak isteyen veri sahipleri için değerli bir referans noktası görevi görmektedir. Bilgi Komiserliği Ofisi’ne (Information Commissioner’s Office) bir şikâyette bulunulması veya Birleşik Krallık mahkemeleri önünde dava açılması durumunda, hâkimlerin ilgili Avrupa Adalet Divanı kararlarını, özellikle de Genel Veri Koruma Yönetmeliği (General Data Protection Regulation) gibi veri koruma mevzuatındaki temel hükümlerin yorumlanmasına ilişkin kararları dikkate almaları muhtemeldir.

Avrupa Adalet Divanı kararlarının ikna edici yetkisi, bireysel davaların ötesine geçerek Birleşik Krallık içtihatlarındaki hukuki emsallerin gelişimini etkilemektedir. Birleşik Krallık mahkemeleri, veri koruma hukukundaki yeni sorunlar ve belirsizliklerle uğraşırken, Avrupa yargısı tarafından belirlenen ilkeleri iç hukuk bağlamına uyacak şekilde uyarlayarak rehberlik için sıklıkla Avrupa Adalet Divanı kararlarına bakmaktadırlar.

Birleşik Krallık, Brexit sonrası Avrupa Birliği hukukunun belirli yönlerinden farklılaşarak kendi yolunu çizse de, veri koruma alanı Avrupa standartlarıyla yakından iç içe olmaya devam etmektedir. Birleşik Krallık’ta faaliyet gösteren işletmelerin, AB üyesi ülkeler ile veri aktarımlarını kolaylaştırmak için Genel Veri Koruma Yönetmeliği standartlarını desteklemeye devam etmesi gerekmektedir. Ayrıca, Avrupa Adalet Divanı kararlarının ikna edici otoritesi, Avrupa içtihatlarının Birleşik Krallık veri koruma uygulamaları üzerindeki kalıcı etkisinin altını çizmektedir.

Özetle; veri korumanın gelişen ortamında, Avrupa Adalet Divanı kararları ile Birleşik Krallık mahkemeleri arasındaki ilişki, ulusal egemenlik ile uluslararası hukuk normları arasındaki karmaşık etkileşime örnek teşkil etmektedir. Artık AB hukukuna bağlı olmasa da Birleşik Krallık, özellikle veri koruma konularında Avrupa hukuk ilkelerine bağlı olmaya devam etmektedir. Veri sahipleri haklarını savunurken ve gizlilik ihlalleri için tazminat ararken, Avrupa Adalet Divanı kararlarının ikna edici yetkisi, Brexit sonrası dönemde Birleşik Krallık veri koruma içtihatlarının ana hatlarını şekillendiren yol gösterici bir ışık görevi görmektedir.

1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.