Giriş
Hızla gelişen dijital teknolojilerin olduğu bir çağda, bilgi bütünlüğü giderek artan bir endişe haline gelmiştir. Mevcut tehditler arasında, zarar verme niyeti olmadan paylaşılan yanlış/hatalı bilgi olarak da tanımlanan “yanlış bilgi/bilgilendirme” [misinformation[1]] ve izleyicileri aldatma ve zarar verme amacıyla kasıtlı olarak yayılan yanlış bilgi olan “kasıtlı yanlış bilgi/bilgilendirme ya da dezenformasyon” [disinformation] yer almaktadır.
Dünya Ekonomik Forumu’nun [World Economic Forum] 2025 yılı Küresel Riskler Raporu’na[2] göre, anket katılımcıları yanlış bilgilendirme ve dezenformasyonu önde gelen küresel riskler olarak tanımlamıştır. Dahası, yanlış bilgi ve dezenformasyon, yapay zekâ tarafından üretilen içeriklerin yükselişi gibi diğer teknolojik ve toplumsal faktörlerle etkileşime girebilir ve bunlar tarafından daha da kötüleştirilebilir.
Bu yazıda, Kurumsal Hissedar Hizmetleri [Institutional Shareholder Services-ISS] kuruluşunun ESG[3] Tarama ve İhtilaflar [Screening & Controversies] başlıklı verilerinde[4] vurgulanan sorunlar da dâhil olmak üzere bazı çağdaş çevrimiçi riskler inceleniyor. ISS ESG Kurumsal Derecelendirmelerinden [Corporate Rating] alınan ek veriler[5], Etkileşimli Medya ve Çevrimiçi İletişim [Interactive Media and Online Communications] sektöründeki şirketlerin bu tür risklere nasıl yanıt verdiğine dair fikir sunuyor. Yazıda ayrıca dijital ortamı şekillendiren gelişen düzenlemeler ve yanlış bilgilendirme, dezenformasyon ve bunlarla ilgili tehditlere verilen yanıtlar da inceleniyor.
- Çevrimiçi Riskler ve Kurumsal Tepkiler [online risks and corporate responses]
Küresel nüfusun yaklaşık üçte ikisinin çevrimiçi bir varlığa sahip olduğu[6] ve bunların çoğunluğunun da sosyal medya kullanıcıları olduğu tahmin edildiğinden[7], bu tür içeriklerin ulaşabileceği kişi sayısı da önemli ölçüde artmıştır.
ISS ESG Tarama ve İhtilaflar başlıklı veriler, büyük bir küresel sosyal medya platformunda nefret söylemi, yanlış bilgi ve dezenformasyonun devam etmesinin önlenememesinden kaynaklanan sosyal ayrımcılık da dâhil olmak üzere sosyal risk örneklerini ortaya koymaktadır. Bu tür olaylar Etiyopya, Myanmar ve Hindistan dâhil olmak üzere çeşitli ülkelerde bildirilmiştir.
Dahası, şirketlerde gerçek kontrolü[8] ve yapay zekâ tarafından oluşturulan hesaplar[9] konusunda gevşek normlara doğru bir kayma ile ilgili bazı son gelişmeler, yanlış bilgi ve dezenformasyonu daha da kötüleştirebilecek sosyal medya platformları arasında olası eğilimleri işaret etmektedir.
Üretken yapay zekâ [generative artificial intelligence], içerik oluşturmayı ve yaymayı önemli ölçüde kolaylaştırdığından, yanlış ve yanıltıcı içeriklerde artış riski vardır. Yapay zekâdaki teknolojik gelişmeler yeni fırsatlar sunsa da, tüketiciler ve işletmeler yapay zekâya olan güvensizliklerini dile getirmişlerdir[10].
Dahası, şirketler yapay zekâ tarafından oluşturulan deepfake’ler[11] (derin yanılsama) ve dezenformasyon sonrasında finansal dolandırıcılık veya itibar kaybı gibi önemli iş riskleriyle karşı karşıya kalmaktadır[12]. Dezenformasyonun yayılmasını önlemeyi amaçlayan düzenlemeler, şirketleri yasal uyum riskine de maruz bırakabilir[13].
Bu nedenle şirketler, örneğin, çevrimiçi platformlardaki içerik üzerindeki şeffaflığı ve kontrolü artırarak potansiyel tehditleri azaltmak için sağlam organizasyon stratejileri ve politikaları izleyebilir. Ancak, mevcut veriler birçok şirketin çevrimiçi riskleri ele almada yetersiz performans sergilediğini göstermektedir.
- Risklere Karşı Korumada Kurumsal Performans
Etkileşimli Medya ve Çevrimiçi İletişim sektöründe (müşteri korumasının özellikle önemli olduğu bir sektör) faaliyet gösteren şirketler arasında müşteri korumasına ilişkin ISS ESG Kurumsal Derecelendirme verilerinin derinlemesine analizi bazı endişe verici eğilimleri ortaya koymaktadır.
Şirketlerin yalnızca yaklaşık yüzde 10’u “Kullanıcı Tarafından Oluşturulan İçerik ve Kullanıcı Davranışının Sorumlu Gözetimi” [Responsible Oversight of User-Generated Content and User Conduct] göstergesinde iyi veya daha iyi bir performans derecesine (harf notu B- veya üzeri) sahiptir. Bu gösterge, dezenformasyon ve uyumsuzluğu önlemek için ilgili önlemler gibi konulardaki şirket yönergelerinin kapsamlılığını değerlendirir.
Bu göstergede iyi bir performans derecesine sahip şirketler, çeşitli ilgili konuları (nefret söylemi ve dezenformasyon gibi) kapsayan ayrıntılı kullanıcı içeriği ve davranış yönergelerinin yanı sıra kullanıcı tarafından oluşturulan içeriğin gözetimini sağlamak için çeşitli önlemlere (raporlama kanalları, içerik kaldırma ve kullanıcı farkındalığını artırma gibi) sahiptir. Ayrıca, kullanıcı tarafından oluşturulan içerik ile ilgili kritik olaylar (şikâyet sayısı, içerik kaldırmalar ve içerik kaldırma nedenleri vb.) konusunda yüksek derecede şeffaflığa sahip şirketler de daha yüksek bir değerlendirme elde eder.
Başka bir ilgili gösterge olan “Sorumlu İçerik Şekillendirme” [Responsible Content Shaping] için ISS ESG veri analizi, şirket açıklamalarında saydamlık ve içerik öneri sistemlerinin değişiklik yeteneği konusunda önemli bir boşluk olduğunu ortaya koymaktadır.
Etkileşimli Medya ve Çevrimiçi İletişim sektöründeki şirketlerin yalnızca yaklaşık yüzde 4’ü iyi veya daha iyi bir derecelendirmeye (harf notu B- veya üzeri) sahiptir.
Bu yüksek puanlı şirketler, içerik önerme sistemlerinde kullanılan temel parametreleri (kullanıcı davranışı ve demografik bilgiler gibi) ve bunların göreceli önemlerini şeffaf bir şekilde kamuya ifşa eder. Ayrıca, kullanıcıların içerik önerme sistemlerinde seçenekleri ayırmasına ve değiştirmesine olanak tanıyan şirketler de bu göstergede daha yüksek puan alır.
- Gelişen Düzenleyici ve Küresel Çerçeveler
Hızla gelişen bir dijital ortamın zemininde, çeşitli yargı bölgelerindeki düzenleyici otoriteler, yanlış bilgilendirme ve dezenformasyona rağmen şeffaflığı ve hesap verebilirliği teşvik eden çerçeveler oluşturma çabalarını yoğunlaştırmıştır. Bazı önemli küresel gelişmeler şunlardır:
3.1. Avrupa Birliği (AB) Yapay Zekâ Yasası ve AB Dijital Hizmetler Yasası: 01 Ağustos 2024 tarihinden itibaren yürürlüğe giren (kademeli yasal uyum yükümlülükleriyle) AB Yapay Zekâ Yasası[14] [EU Artificial Intelligence Act], yapay zekâ sistemleri için çok seviyeli risk tabanlı bir yaklaşımla Avrupa’da güvenilir yapay zekâyı teşvik etmeyi amaçlayan öncü bir yasal çerçevedir. Bu düzenleme, Avrupa Birliği’nde faaliyet gösteren ve yapay zekâ ürünleri, hizmetleri veya sistemleri sunan tüm işletmeleri etkiler ve bu nedenle tüm seviyelerde hızlı bir kurumsal hazırlık gerektirir. Ayrıca, bu yıl, dezenformasyonla ilgili uygulama kodu[15] resmi olarak AB Dijital Hizmetler Yasası [Digital Services Act] çerçevesine entegre edilmiş ve dezenformasyon riskleriyle ilgili Dijital Hizmetler Yasası uyumu için ilgili bir ölçüt haline gelmiştir.
3.2. Birleşik Krallık Çevrimiçi Güvenlik Yasası: İnternet kullanıcılarının güvenliğini artırmayı amaçlayan Birleşik Krallık Çevrimiçi Güvenlik Yasası’nın[16] [UK Online Safety Act] bu yıl boyunca aşamalı bir şekilde yürürlüğe girmesi ve dünya çapındaki işletmeleri etkilemesi planlanmaktadır. Yasa, yanlış bilgilendirme ve dezenformasyona orantılı bir yaklaşım benimsemesine rağmen, yasanın nasıl ve ne kadar sıkı bir şekilde uygulanacağı henüz belli değildir[17].
3.3. Küresel Çerçeveler: Yukarıda belirtilen düzenlemelere ek olarak, Kanada[18] gibi diğer ülkelerdeki yeni düzenlemelerin yanı sıra, UNESCO[19] yapay zekâ etik çerçevesi[20] ve Dünya Ekonomik Forumu’nun Dijital Güvenlik için Küresel Koalisyonu[21] [Global Coalition for Digital Safety] da dâhil olmak üzere bir dizi küresel çerçeve ve koalisyon, dezenformasyonla mücadele stratejileri de dâhil olmak üzere yapay zekâ teknolojilerinin dağıtımında etik uygulamalar hakkında rehberlik sağlar. Şubat 2025’te düzenlenen Paris Yapay Zekâ Eylem Zirvesi, etik oluşturma ve dezenformasyonla mücadele için yapay zekâ teknolojilerinin güvenilirliği de dâhil olmak üzere yapay zekâ ile ilgili çeşitli temel temaları ele almaya odaklanan başka bir uluslararası toplantıya[22] işaret etmiştir.
Sonuç
Yapay zekâ ilerlemelerinin dijital içeriklerin yaygınlaşmasıyla bir araya gelmesi, yanlış bilgi ve dezenformasyon risklerinin yaygınlaşmasına yol açmıştır. Ayrıca, ISS ESG Kurumsal Derecelendirme verilerinin de işaret ettiği gibi, şirket politikaları ve ilgili parametrelere ilişkin açıklamalar hâlâ şeffaflıktan ve gözetimden yoksundur.
Ancak, dünya genelinde ortaya çıkan düzenlemeler, gelişen yapay zekâ odaklı bilgi ekosistemleri arasında bilgi bütünlüğünü korumaya yönelik artan düzenleyici ve piyasa baskısının altını çizmektedir. Sonuç olarak, güçlü kurumsal yönetişim çerçevelerini ve politikalarını proaktif bir şekilde uygulayan işletmelerin hem düzenleyici beklentileri hem de piyasa zorluklarını yönetme konusunda daha iyi bir konumda olması muhtemeldir.
[1] <https://www.un.org/en/countering-disinformation>.
[2]<https://www.weforum.org/publications/global-risks-report-2025/in-full/global-risks-2025-a-world-of-growing-divisions-c943fe3ba0/>.
[3] ESG: environmental, social, and corporate governance [çevresel, sosyal ve kurumsal yönetişim].
[4] <https://www.issgovernance.com/esg/screening/>.
[5] <https://www.issgovernance.com/esg/ratings/corporate-rating/>.
[6]<https://www.itu.int/en/mediacentre/Pages/PR-2024-11-27-facts-and-figures.aspx#:~:text=For%202023%2C%20the%20original%20estimate,cent%20of%20the%20world’s%20population.>.
[7] <https://www.statista.com/statistics/617136/digital-population-worldwide/>.
[8]<https://www.reuters.com/technology/meta-ends-third-party-fact-checking-program-adopts-x-like-community-notes-model-2025-01-07/>.
[9]<https://www.forbes.com/sites/chriswestfall/2025/01/02/meta-opens-floodgates-on-ai-generated-accounts-on-facebook-instagram/>.
[10] <https://hbr.org/2024/05/ais-trust-problem>.
[11] <https://www.techtarget.com/whatis/definition/deepfake>.
[12]<https://www.forbes.com/sites/bernardmarr/2024/11/06/the-dark-side-of-ai-how-deepfakes-and-disinformation-are-becoming-a-billion-dollar-business-risk/>.
[13]<https://www.reuters.com/technology/australia-threatens-fines-social-media-giants-enabling-misinformation-2024-09-12/>.
[14] <https://digital-strategy.ec.europa.eu/en/policies/regulatory-framework-ai>.
[15] <https://kpmg.com/us/en/articles/2024/how-eu-ai-act-affects-us-based-companies.html>.
[16]<https://www.gov.uk/government/publications/online-safety-act-explainer/online-safety-act-explainer#what-the-online-safety-act-does>.
[17]<https://www.pwc.com/us/en/services/consulting/cybersecurity-risk-regulatory/library/tech-regulatory-policy-developments/uk-online-safety-act.html#:~:text=The%20main%20focus%20is%20on,disclose%20results%20by%20July%202025.>; <https://www.gov.uk/government/publications/online-safety-act-explainer/online-safety-act-explainer#how-the-act-tackles-misinformation-and-disinformation>; <https://www.taylorwessing.com/en/insights-and-events/insights/2024/08/online-safety-act>.
[18]<https://www.canada.ca/en/innovation-science-economic-development/news/2024/11/canada-launches-canadian-artificial-intelligence-safety-institute.html>.
[19] UNESCO: United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization [Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı].
[20] <https://www.unesco.org/en/artificial-intelligence/recommendation-ethics>.
[21] <https://initiatives.weforum.org/global-coalition-for-digital-safety/home>.
[22]<https://www.forbes.com/sites/dianaspehar/2025/02/10/paris-ai-summit-2025-5-critical-themes-shaping-global-ai-policy/>.
Yavuz Akbulak
1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
• Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
• Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
• Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte),
• Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve
• Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte)
başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
• Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003),
• Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004)
ile
• Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II;
• Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021);
• Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021);
• Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021);
• Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022);
• Ticari Mevzuat Notları (2022);
• Bilimsel Araştırmalar (2022);
• Hukuki İncelemeler (2023);
• Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024);
• Hukuka Giriş (2024);
• İşletme, Pazarlama ve Hukuk Yazıları (2024),
• İnterdisipliner Çalışmalar (e-Kitap, 2025)
başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 3 bini aşkın Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.