1. Giriş
Aile işletmelerinde (family business) yaygın olan karmaşık yapılar, raporlamada baş ağrısına neden olabilir. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki (ABD) yüz binlerce aile şirketi, büyüklüğüne ve gelirine bağlı olarak gelecek yıldan itibaren yeni federal bildirim/raporlama yükümlülüklerine tabi olacaktır.
ABD Hükümetine kara para aklama ve terörizmin finansmanıyla mücadelede daha fazla imkân vermek amacıyla kabul edilen Kurumsal Şeffaflık Yasası (Corporate Transparency Act-CTA[1]), 2024 yılının ilk gününde yürürlüğe girecektir. Terörle mücadele tedbirlerinin birileri için geçerli olmayacağı düşünülse de aslında, Kurumsal Şeffaflık Yasası, ilk kez birçok aile şirketinin gerçek yararlanıcı bilgilerini ABD Hazinesine bildirmelerini gerektirecektir. Şimdiden buna göre planlama yapılması gerekir.
Bu yeni yasa, Amerika Birleşik Devletleri’nde kurulmuş veya Amerika Birleşik Devletleri’nde iş yapmak üzere tescil edilmiş kuruluşlara, bu tür kuruluşların gerçek yararlanıcıları ve bunları kuran bireyler de dâhil olmak üzere, gerçek yararlanıcı bildirim yükümlülükleri getirmektedir. Bildirimler/Raporlar, bu tür bilgileri güvenli bir özel veri tabanı aracılığıyla toplayacak ve yönetecek olan ABD Hazine Bakanlığı’na bağlı FinCEN’ine (Financial Crimes Enforcement Network; ABD Mali Suçlarla Mücadele Ağı) sunulacaktır.
Kurumsal Şeffaflık Yasası’nın Amerika Birleşik Devletleri’nde şu ana kadar gerçek yararlanıcı bildirim yükümlülüklerine tabi olmayan tahmini 32 milyon kuruluşa uygulanması beklenmektedir. Bir aile şirketi yapısındaki ana şirketten bağlı kuruluşlara (bağlı ortaklıklar/iştirakler) ve işletmenin nihai mülkiyetine sahip olabilecek bazı aile vakıflarına kadar pek çok kuruluşun başvuruda bulunması gerekecektir. İkinci kategoride, çoğu varlık/servet/mülk planlaması amacıyla kullanılan (hepsi olmasa da) aile vakıflarının çoğunun (yani yerleşimci, burs veren, mütevelli, koruyucu, yatırım danışmanı, gerçek yararlanıcılar vb.) raporlanabilir kuruluşlar olmadığını, ancak Kurumsal Şeffaflık Yasası raporlaması amacıyla bunlardan herhangi birinin gerçek yararlanıcı olarak kabul edilip edilmeyeceğini değerlendirmek için vakıf düzenlemesi içindeki katılımcıların analizini gerektireceğini belirtmekte fayda vardır.
Bankalar ve sigorta şirketlerinin yanı sıra halka açık şirketler gibi yaklaşık iki düzine kuruluş türü muhtemelen hâlihazırda düzenlemeye tabi olmaktan muaf olsa da, aile işletmeleri bildirimlerden muaf değildir. Anonim şirketler, limited şirketler veya komandit şirketler (corporations, limited liability companies or limited partnerships) gibi 20 veya daha az çalışanı olan veya geliri 5 milyon ABD dolarından az olan kuruluşların Kurumsal Şeffaflık Yasası hükümleri uyarınca bildirim yapmaları beklenecektir. Öte yandan, 20 veya daha fazla çalışanı olan, yıllık geliri en az 5 milyon ABD doları olan ve ABD’deki bir ofisten faaliyet gösteren şirketler başvurudan muaftır. Aile şirketinin büyüklüğüne bağlı olarak bu özel muafiyet geçerli olabilir veya olmayabilir.
Kurumsal Şeffaflık Yasası, her bildirim yapacak kuruluşun kendisi, gerçek yararlanıcı(lar) ve şirket başvuru sahibi(sahipleri) hakkında aşağıdaki bilgileri sağlamasını gerektirmektedir:
Raporlayan şirket için;
- Yasal unvan, ticaret unvanı ve yapılan fiili iş (doing business as-DBA);
- Asıl iş yerinin açık adresi,
- Vergi Kimlik Numarası.
Gerçek yararlanıcılar ile şirket başvuru sahipleri için;
- Yasal isim;
- Doğum tarihi;
- Adres;
- Kimlik numarası (pasaport, ehliyet vb.),
- Kimliğin bulunduğu belgenin resmi.
2. ABD Kurumsal Şeffaflık Yasası’ndaki Hususlar
2.1. Raporlayan Şirket (reporting company)
Kurumsal Şeffaflık Yasası’nın küçük işletmelere uygulanabilirliği, şirketin kuruluşu sırasında ve yaşam döngüsü boyunca, gerçek yararlanıcıda doğrudan veya dolaylı bir değişiklik olduğunda herhangi bir noktada aile şirketlerine yeni raporlama sorumlulukları yükleyecektir. Aile şirketi yapısındaki bir kuruluş, Kurumsal Şeffaflık Yasası’nı [31 CFR 1010.380(c-2)[2]] uygulayan kurallarda belirtilen geçerli muafiyet kapsamına girmediği sürece, ABD’de kurulmuş veya iş yapan her tüzel kişiliğin Kurumsal Şeffaflık Yasası kapsamında başvuruda bulunması gerekecektir.
2.2. Gerçek Yararlanıcı (beneficial owner)
Aile şirketi yapısındaki her bir raporlama şirketini belirledikten sonra, bir sonraki adım her biri için gerçek yararlanıcı bilgilerinin belirlenmesidir. Küçük çocuklar ve bir vakfın koşullu lehdarları gibi belirli istisnalara tabi olarak, Kurumsal Şeffaflık Yasası kapsamında gerçek yararlanıcı, doğrudan veya dolaylı olarak önemli bir kontrole sahip olan veya mülkiyet paylarının %25 veya daha fazlasına sahip olan veya kontrol eden bir kişi olarak tanımlanır. Önemli ölçüde kontrol sahibi olan kişi, kıdemli bir yönetici olarak görev yapan, kıdemli bir yöneticiyi veya yönetim kurulunun çoğunluğunu atama veya görevden alma yetkisine sahip olan veya önemli konuları yöneten veya önemli kararlar alan bir kişiyi içerebilir.
Örnekler arasında, maaşları belirleme ve/veya yöneticileri işe alma veya işten çıkarma konusunda özel oy hakkı veya yetkiye sahip olan üst düzey üyeler veya memurlar ya da belirli diğer yönetimsel kararları alma hakkına sahip olanlar yer alır. Aile şirketleri, potansiyel olarak çatışan çıkarları yönetmek için sıklıkla özellikle karmaşık kontrol yapılarına sahiptir. Örneğin, profesyonel yöneticiler ile aile sahiplerinin potansiyel olarak farklı çıkarlarını veya işte aktif olan aile üyeleri ile aktif olmayanların potansiyel olarak farklı olan çıkarlarını hesaba katacak özel mekanizmalar olabilir.
%25’lik bir sahiplik payının belirlenmesi amacıyla, doğrudan ve dolaylı paylar, opsiyonlar ve garantiler gibi koşullu mülkiyeti ve bölünmemiş payların müşterek/ortak mülkiyeti hesaba katılmalıdır. Şirketler, şirket olarak vergilendirilen kuruluşlar ve hisse ihraç eden diğer kuruluşlar için, bir şahsın sahiplik payı yüzdesi aşağıdakilerden büyük olanıdır: (1) bireyin tüm pay sahipliği türlerinin toplam oy gücünün yüzdesi olarak toplam birleşik oy gücü oy kullanma hakkına sahip tüm mülkiyet hakları türleri veya (2) bireyin sahiplik haklarının, tüm mülkiyet hakları türlerinin toplam ödenmemiş değerinin yüzdesi olarak toplam değeri.
2.3. Şirket Başvurusu (company applicant)
1 Ocak 2024 tarihinden sonra kurulan kuruluşlar için şirket başvuru sahibi bilgileri sağlanmalıdır. Şirket başvuru sahibi, rapor veren şirket adına kuruluş veya tescil belgelerini sunan kişidir. Bu, hem şirkette belgeleri fiilen dosyalayan kişiyi hem de bildirimi yönlendiren kişiyi içerir. Örneğin bu, aile şirketinin bir parçası olan kuruluşları kurmak için gerekli belgeleri sunan bir hukuk firması çalışanı, bir asistan, bir temsilci veya bir aile üyesini içerebilir.
2.4. Son Başvuru Tarihleri (filing due dates)
1 Ocak 2024 tarihinden sonra ABD’de iş yapmak üzere kurulan veya tescil edilmiş her bildirim yükümlülüğü olan şirketin, kuruluş veya tescil bildirimini aldıktan sonra ilk bildirimini/raporunu sunmak için yalnızca 30 takvim günü vardır. Bu tarihten önce kurulanların 1 Ocak 2025 tarihine kadar rapor vermeleri gerekir. İlk raporun sunulmasından sonra, herhangi bir değişiklik veya düzeltmenin, değişikliği takip eden 30 takvim günü içinde bildirilmesi gerekmektedir. Verilen bilgilerde herhangi bir değişiklik olmaması halinde devam eden başka bir başvuru zorunluluğu bulunmamaktadır. Bu nedenle, 2024 yılında aile şirketi yapısına yeni kuruluşlar eklenmesi planlanıyorsa, Kurumsal Şeffaflık Yasası kapsamında başvuruda bulunmak için sıkı bir son başvuru tarihi olacaktır.
2.5. Cezalar (penalties)
Bildirimde bulunmamanın cezaları, raporun vadesinin geçtiği veya hatalı olduğu her gün için 500 ABD doları tutarındaki para cezasını içermektedir. Cezai cezalar arasında 10 bin ABD dolarına kadar para cezası ve iki yıla kadar hapis cezası da yer almaktadır.
3. Sonraki Adımlar
Kurumsal Şeffaflık Yasası ile uyumluluğa hazırlanmak için, aile şirketi yapısının bir parçası olan tüm kuruluşların envanterinin alınması ve her birinin Kurumsal Şeffaflık Yasası kapsamında raporlamaya tabi olup olmayacağının teyit edilmesi öneriliyor ki; bu, hukuk müşavirinin veya diğer profesyonel danışmanların katılımını gerektirebilir. Ayrıca, Kurumsal Şeffaflık Yasası kapsamında raporlamaya tabi olacak her kuruluşun gerçek yararlanıcı sayılacak kişiler ve şirket başvuru sahipleri (varsa) belirlenmeli ve onlar hakkında gerekli bilgiler toplanmaya başlanmalıdır. Aile şirketlerindeki genellikle karmaşık kontrol mekanizmaları nedeniyle, kimin esaslı kontrole sahip olduğunun kabul edilebileceğini anlamak önemlidir.
Ayrıca, aile şirketi yapısında Kurumsal Şeffaflık Yasası kapsamında raporlamaya tabi olacak birden fazla kuruluş varsa, bildirim yükümlülüklerini basitleştirmek için yeniden yapılandırma seçenekleri (varsa) değerlendirilmelidir. Örneğin, varlıkların/işletmelerin birleştirilmesi veya hareketsiz varlıkların feshedilmesi düşünülebilir.
Ayrıca, Kurumsal Şeffaflık Yasası raporlaması ile ilgili olarak veri gizliliği veya idari yükümlülükler konusunda endişeler varsa Kurumsal Şeffaflık Yasası, bir Kurumsal Şeffaflık Yasası raporunun her doldurulması gerektiğinde gerekli veri setinin tamamını sağlamak yerine, raporlama yapan bir şirketin veya gerçek yararlanıcının bir FinCEN tanımlayıcısını veya FinCEN tarafından bir şirkete veya gerçek yararlanıcıya atanan benzersiz tanımlayıcı numarayı kullanmasına izin verir. Bireyler için, kişinin bir Kurumsal Şeffaflık Yasası bildirim yükümlüsü şirket başvurusunda gerekli olacak tanımlayıcı bilgilerin aynısını FinCEN’e sunması halinde, FinCEN, raporlama yapan şirketin başvurusundan bağımsız olarak bir FinCEN tanımlayıcısı yayınlayacaktır. Raporlama yapan şirketler için FinCEN, yalnızca raporlama yapan şirketin ilk raporu sunduğu sırada veya sonrasında bir FinCEN tanımlayıcısı yayınlayacaktır. Bir kişi veya kuruluş bir FinCEN tanımlayıcıyı aldıktan sonra, söz konusu kişi veya kuruluş hakkında başka şekilde gerekli olan ayrıntılı bilgileri sağlamak yerine, şirket başvurularını rapor ederken FinCEN tanımlayıcısı sağlanabilir. Aile şirketi son başvuru tarihlerini karşılamakta zorlanıyorsa veya idari görevlerle boğulmuşsa, bir FinCEN tanımlayıcısı bu işletme için faydalı olabilir.
Kurumsal Şeffaflık Yasası’nın, 20’den az çalışanı ve 5 milyon ABD dolarından az geliri olan küçük işletmelere uygulanabilirliğiyle aile şirketleri üzerinde büyük bir etki yaratmasının beklendiğini yinelemek istiyoruz. Zamanında başvuruda bulunmak, aile şirketi yapısındaki her şirketin, her birinin yönetim ve idari yapısının incelenmesini ve bu kategorilerin her birine ilişkin özel bilgilerin toplanmasını gerektirecektir. Uyumsuzlukla bağlantılı cezalar göz önüne alındığında, raporlamanın doğru ve doğru olduğundan emin olmak için bir hukuk müşaviri veya diğer profesyonel danışmanlarla birlikte çalışılması önerilmektedir.
[1] < https://www.americanbar.org/groups/business_law/resources/business-law-today/2021-may/the-corporate-transparency-act/ >
[2] < https://www.fincen.gov/boi >
1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.