ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu Baş Muhasebecisinin “Bağımsız Denetim Firmalarında Sağlıklı Bir ‘Üst Düzey Tavır/Üslup/Tonlama’ Geliştirilmesi” Konusundaki Görüşleri

Giriş

Bağımsız denetim firmaları (audit firms), tüm özel sektör işletmelerinin sahip olduğu kâr elde etme konusunda aynı meşru çıkara sahip özel işletmelerdir. [1] Ancak bağımsız denetim firmalarına aynı zamanda sermaye piyasalarımızın bütünlüğünü koruma konusunda temel koruyucular olma görevi de verilmiştir. Bağımsız denetim firmalarının liderleri ve belirledikleri üslup, bağımsız denetim firmalarındaki profesyonellerin kâr ve büyüme uğruna dürüstlük ve profesyonellikten ödün vermemelerini sağlamada merkezi bir rol oynamaktadır.

Şu senaryoyu gözünüzde canlandırın: Bir ihraççının denetim komitesi, şirketin bağımsız denetim çalışması için bağımsız denetim firmalarından rekabetçi teklifler ister. Kazançlı bir sözleşmeyi güvence altına almak amacıyla, bir bağımsız denetim firmasının kıdemli ortağı, ihraççının CFO’suna (en üst düzey finans görevlisi), firmasının şirketin denetçisi olarak seçilmesi halinde firmasının şirkete vergi ve diğer izin verilen denetim dışı hizmetleri indirimli oranlarla sağlayacağına dair gizlice söz verir ve bağımsız denetim firması denetim işini kazanır.

Bu konuda, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun (United States Securities and Exchange Commission-SEC) Uygulama Dairesi (SEC’s Division of Enforcement) tarafından yapılan bir soruşturmanın ardından SEC, idari bir işlem başlatır ve bağımsız denetim firmasının, şirketin denetçisi olarak seçilmesi karşılığında indirimli oranlarda denetim dışı hizmetler sağlamasının yarattığı karşılıklı çıkar çatışması nedeniyle, bağımsız denetim firması ve denetim ortağının, SX Düzenlemesinin Kural 2-01(b)’si bağlamında bağımsız olmadığından Komisyon, denetim ortağı için sansür, para cezası ve SEC huzuruna çıkma veya görevden uzaklaştırma kararı verir.

Böyle bir yaptırım işleminin ardından bağımsız denetim firması nasıl tepki verebilir?

Firma olayı halının altına süpürmeyi tercih edebilir. Bağımsızlık ihlalini münferit bir olay (etkili bir ihlal veya sadece ‘iş yapmanın maliyeti’) olarak ele alabilir ve ortağın, yeniden görevlendirilinceye kadar denetim dışı iş geliştirmeye odaklanmasına izin vererek gelecek işleri bekleyebilir.

Firma, alternatif olarak, olayı doğrudan ele almayı tercih edebilir. Firma liderliği, personeli arasında neyin yanlış gittiğini açıkça tartışabilir; temel ihlallerin, tüm personele mesleki dürüstlük, etik ve kamu güvenine hizmet etmenin kritik önemini öğretmek ve aşılamak için bir fırsat olarak kullanılabilir ve muhtemelen denetim ortağına dâhili olarak yaptırım uygulama, feshetme veya askıya alma cezası verebilir.

Herhangi bir özel konuya değinmeden, ne yazık ki bağımsız denetim firmalarının ilk seçeneği tercih ettiği durumları gözlemledik: muhasebeciler, yüksek profilli denetim ortakları da dâhil olmak üzere, öngörülen işe iade süresinin geçmesini beklerken, görünüşe göre hiçbir mesleki yansıma olmaksızın muhasebeciye karşı disiplinle sonuçlanan bir yaptırım eyleminin ardından sıkı liderlik pozisyonlarında kalırlar.

Peki, bu yanıt firmaya nasıl bir hava katar? Muhasebe mesleğine ve firma personeline, özellikle de daha az deneyimli personele ve denetim dışındaki hizmet birimlerindeki personele ne gibi bir mesaj gönderir? Onlara, yakalanmadığınız sürece kuralların dışına çıkmanın kabul edilebilir olduğunu mu öğretir? Ve eğer yakalanırsanız, bu sadece iş yapmanın maliyeti midir ve firma, bir muhasebeci olarak SEC huzuruna çıkıp pratik yapmaktan sonraki “mola”nız bitene kadar sizinle ilgilenecek midir?

Muhasebe mesleğinin, sermaye piyasalarımızın başarısı için kurumsal finansal tablolara olan kamu güvenini artırma rolü göz önüne alındığında, muhasebenin, üyelerini yüksek etik ve dürüstlük standartlarına uygun tutan bir meslek olduğu düşünülmektedir. [2] Yüksek Mahkeme’nin kırk yılı aşkın bir süre önce vurguladığı gibi, mesleğimizin “kamu gözlemciliği işlevi, muhasebecinin her zaman müşteriden tam bağımsızlığını korumasını ve kamu güvenine tam sadakati gerektirir.” [3]

Etkin bir kamu gözlemcisi olmak için, bağımsız denetim firması liderliği mesleğimizin kamu çıkarına yönelik yükümlülüklerini her zaman ticari çıkarların ve kârların önüne koyarak doğru tavrı en tepeye koymalıdır. Bunu yapmak, genç muhasebecilerimize, tüm mesleki faaliyetlerimizde dürüstlük ve kamu güvenine sadakatle etik davranmanın kritik önemini öğretmek ve aşılamak için çok önemlidir. Bunlar muhasebe mesleğinin temel ilkeleridir. [4]

Kamusal Muhasebe Firmaları [Public Accounting Firms] için üst düzey tavrın önemli olmasının nedeni

Daha önce ihraççılarda üst düzey tavrın öneminden bahsetmiştim. [5] Ancak üst yönetimin sağlıklı bir üslup sergilemesi kamusal muhasebe firmalarında da son derece önemlidir. Aslında, akademik araştırmalar “liderlik marifetiyle belirlenen tepedeki tavrın firma kültürünü etkilemede oynadığı önemli rolü ve bunun sonuçta [bağımsız denetçilerin] eylem ve davranışlarına nasıl yansıdığını uzun süredir vurgulamaktadır.” [6] Bir bağımsız denetim firmasının üst kademesindeki üslup, kültürün yüksek kaliteli denetimler sağlamaya mı odaklandığını yoksa kısa vadeli kâr peşinde koşan bir kâr merkezi mi olduğunu ve “üst yönetimin bağımsız denetimin sermaye piyasalarında oynadığı önemli rolü övüp övmediğini” veya bu denetimlerin uyum “ürünlerinden biraz daha fazlasıymış gibi davranıp davranmadığını” belirler. [7]

Örneğin, üst kademede uygun bir üslup belirlemek, bağımsız denetçilerin mesleki şüphecilik (sorgulayıcı bir zihin ve her zaman denetim kanıtlarının eleştirel değerlendirmesini içeren bir tutuma sahip olma) becerisini desteklemede kritik öneme sahiptir. [8] Bağımsız denetçilerin ek denetim kanıtı toplamasını ve denetim görüşünü destekleyen yeterli ve uygun denetim kanıtına sahip olmak için ek ancak gerekli prosedürleri uygulamasını gerektirerek şüpheciliğin denetimi uzatabileceğini anlıyoruz. Bu tür zaman baskıları, “herhangi bir düzeydeki görev ekibi üyelerinin, bireysel performanslarının öncelikle son teslim tarihlerine ve bütçe tahminlerine uyulması yoluyla ölçüldüğünü algılaması durumunda bağımsız denetim kalitesinin tehlikeye girebileceği bir ortam yaratabilir.” [9] Dolayısıyla, bir sözleşme ekibindeki daha az deneyimli bir muhasebecinin bu tür bir şüphecilik uygulayacak şekilde yetkilendirilmesi için, sözleşme ekibinin üyelerini müşteri baskısından koruyacak ve bir sonraki iş listesine geçebilmeleri için bir sözleşmeyi hızlı bir şekilde tamamlama arzusuna direnecek sözleşme ekibinin ve sıkı liderliğin sarsılmaz desteğine ihtiyaçları vardır.

Etkili bir kalite kontrol sistemine sahip olmak için üst makamlardaki üslup da kritik öneme sahiptir. Mesleki ahlaka, değerlere ve tutumlara bağlı kalarak ve bu öncelikleri çalışanlarına aşılayarak yatırımcıların çıkarlarını korumadaki rollerini anlayan ve bu role kendini adayan liderler, güçlü bir kalite kontrol sisteminin temelidir. [10]

Dolayısıyla firma liderliği üst kademede güçlü bir ton/üslup belirlemeyi başaramadığında, -örneğin, hataları ve kötü davranışları halının altına süpürmek, yasa ihlallerini münferit olaylar veya “iş yapmanın maliyeti” olarak ele almak, firma genelinde ve hizmet hatları genelinde yanlış yapanları sorumlu tutmamak veya firma yapılarını, denetim görevleri ile ilgili olarak firma için gelecekte bağımsızlık zorlukları oluşturabilecek şekilde değiştirmek- sermaye piyasalarımızın koruyucuları olarak firmanın kültürünü, mesleki şüpheciliğini, kalite kontrol sistemlerini ve kamu sorumluluğunu aşındırma riskiyle karşı karşıya kalırlar.

Nitekim denetim firmalarındaki sağlıksız firma kültürünün, kamu güvenini doğrudan sarsacak şekilde kendini nasıl gösterebildiğini gördük. Örneğin, firma ortakları ve profesyonel personel tarafından mesleki etik sınavlarında kopya çekilmesini içeren muhasebe firması skandallarını, [11] vergiden kaçınma hizmetleri satmak için gizli bilgileri kullanan firmalar ve muhasebe firması liderlerinin muhasebe hatalarını ve müteakip yeniden beyanları iş fırsatları olarak görmesini -ki bunların hepsi mali müşavirlerin koruyucu olarak üstlendiği güvenilir role aykırıdır- içeren muhasebe firması skandallarını gördük. Bu örneklerin de gösterdiği gibi, bağımsız denetim standartlarının ihlalleri yalnızca birkaç çürük elmanın veya bir denetim görevindeki bireysel başarısızlıkların sonucu olmayabilir; daha ziyade sistemik ve eksik bir firma kültürünü ve etik liderliğin başarısızlığını yansıtabilirler. [12]

Bağımsız denetim firmaları aynı zamanda denetçilerle aynı bağımsızlığa ve etik sorumluluklara tabi olmayan özel sermaye şirketleri gibi üçüncü taraflardan da yatırım arayışına girmiştir. [13] Bu yatırımların nasıl yapılandırıldığına bağlı olarak, firmanın profesyonellerinin firmanın hem bağımsızlığa hem de yüksek kaliteli denetimlere olan bağlılığını sorgulamasına yol açabilirler. Firma liderlerinin bu tür düzenlemelerin gönderebileceği mesaja duyarlı olmaları ve bu tür yanlış izlenimleri düzeltmeye hazır olmaları gerekir.

Sağlıklı bir “Üst Düzey Tavır/Üslup” [Tone at the Top] aşılama

Bir muhasebe firmasının liderlik ekibi, yarattıkları kültürden ve belirledikleri üsluptan nihai olarak sorumludur. Uygun politikaların ilan edilmesi önemlidir, ancak üst kademede güçlü bir üslup oluşturmak yalnızca sözlerden, davranış kurallarından ve yasal uyum kontrol listelerinden daha fazlasını gerektirir. Tüm hizmet hatlarında firma liderliğindeki kıdemli ortaklar, eylemleriyle örnek teşkil etmelidir.

Sonuçta neredeyse tüm bağımsız denetim firmalarının yazılı bir “etik kuralları” veya “davranış kuralları” vardır. Ve neredeyse tüm bağımsız denetim firması liderleri etik ve dürüstlüğün önemini överler. Ancak tüm bu sözler ve politikalar, liderliğin eylemlerle sergilenen “üslubu/tavrı/tonu” ile kolayca sulandırılabilir veya zayıflatılabilir. [14] Örneğin, firma liderliği, etik ve mesleki yükümlülüklere uygun olarak zorlu çağrıların yapılması gerektiğinde personelini destekliyor mu? Hatalar yapıldığında veya kötü davranışlar ortaya çıktığında, liderlik bu hataları içtenlikle kabul ediyor, düzeltici eylemlerde bulunuyor ve öğrenilen dersleri personelle paylaşıyor mu? Sözleşmeleri kazanan en yüksek gelirli bir ortak, etik dışı davranış nedeniyle bir yaptırım davası yüzünden uzaklaştırıldığında, firma liderliği, gelecek nesil ortaklara etik ve dürüstlük konusunda danışmanlık yapmak ve onları geliştirmek için bu ortağı ve kendilerini şeffaf bir şekilde sorumlu tutuyor mu? Firmanın etik ve dürüstlük konusundaki beklentileri sadece bağımsız denetim ve tasdik hizmetleri sağlayanlar için değil, firmadaki tüm profesyoneller için geçerli mi?

Daha az deneyimli personel, yöneticilerinin ne yaptığını izler. Yöneticilerinin kuralları esnettiğini veya uygunsuz davranışlarda bulunan kârlı ortaklara istisnalar yaptığını görürlerse, daha az deneyimli personel bu davranışın üst sıralarda yükselmenin yolu olduğunu varsayabilir. Bu nedenle firma liderliği, kısa vadede daha kârlı bir kâr elde etme pahasına bile olsa, firma içindeki hizmet kolu ne olursa olsun, tüm profesyoneller için etik ve karakteri firmanın işe alma, işte tutma ve terfi ölçütlerinin temel bir parçası haline getirmelidir. Kendilerini yönetmek ve ekibindeki diğer kişilerin de dürüstlükle, etik ve profesyonel bir şekilde davranmalarını beklemek üzere eğitilmiş profesyoneller, sağlam liderliğin desteğiyle birbirlerini güçlendirirler. Buna karşılık, bağımsız denetim görevlerinde zamandan tasarruf etmek için işin kolayına kaçmayı teşvik eden, temel mesleki etik davranış belirtileri göstermeyen bireyleri teşvik eden ve yüksek denetim kalitesi lehine zor kararlar veren profesyonelleri desteklemeyen ve savunmayan liderlik, sonuçta kamu gözlemcileri olarak rollerinde başarısızlığa yol açacaktır.

Bu nedenle mesleki dürüstlük ve etik, terfi ve ücretlendirme sürecinin ayrılmaz bir parçası olmalıdır. Liderlik, firmanın bağımsızlığını ve diğer mesleki sorumluluklarını korumak için zorlu duruşlar sergileyen ve kısa vadeli kârlılıktan fedakârlık eden bireyleri veya katılım ekiplerini ödüllendirmelidir. [15] Teknik mükemmellik ve dürüstlük, en az faturalandırma, kârlılık ve iş geliştirme kadar ödüllendirilmelidir.

Açık sözlülük ve şeffaflık aynı zamanda üst kademede sağlıklı bir üslup oluşturmak için de kritik öneme sahiptir. Çalışanlar şirketin kültürü ve iklimi hakkındaki görüşlerini gizlilik içinde paylaşabilmelidir. Anket sonuçları, ankete katılanların anonimliğini koruyacak şekilde kuruluş genelinde paylaşılmalıdır. Ayrıca personele, farkına vardıkları suiistimalleri bildirme yetkisi verilmeli, hatta belki de gerekli kılınmalıdır. Ve elbette, bir ihbarcıya misilleme yapmak veya onu tehdit etmek asla hoş görülmemelidir.

Son olarak, sağlam liderliğin gelecekteki işlerini nasıl yapılandırmayı planladığı, tepedeki tavrı yansıtıyor. Örneğin, özsermaye payını veya o işteki başka bir katılımı korurken işin bir kısmını harici bir tarafa satmak veya tasdiksiz uygulamayı büyütmek için tasarlanan sermaye aktarımından alternatif uygulama yapıları oluşturmak, firmanın öncelikleri hakkında güçlü bir mesaj gönderebilir. Daha önce de uyardığımız gibi, bu tür alternatif uygulama yapıları, bağımsız denetim firmasının gelecekte bağımsızlık kurallarına uyma becerisi açısından ciddi zorluklar oluşturabilir. [16] Bu nedenle, personele mesleki standartlara uymanın, yüksek kalitede denetimler sağlamanın ve kamu gözlemcisi rolünü yerine getirmenin firmanın en yüksek önceliği olmadığı mesajını gönderme riskiyle karşı karşıyadırlar. Bağımsız denetim firmaları bu tür kasıtsız mesajlara karşı dikkatli olmalı ve firmanın bağımsızlığa ve yüksek kaliteli denetimlere olan kararlı bağlılığı konusunda personelle iletişimlerini iki katına çıkarmalıdır.

Sonuç

Muhasebeciler, piyasalarımızın bütünlüğünü ve yatırımcıların korunmasını teşvik etmede güvenilir bir kamu görevi üstlenirler. Bir denetimin ve denetçilerin değeri onların güvenilirliğine bağlıdır. Özellikle bağımsız denetim profesyonellerinin zor bir işi vardır; bazen kamu çıkarlarını kişisel çıkarlarla veya firma çıkarlarıyla karşı karşıya getiren zor tespitler yapmak zorunda kalırlar. Ancak mali müşavirler yatırımcıların korunmasına yardımcı olmak için koruyuculuk işlevlerini sorunların derhal tespit edilmesini ve ele alınmasını sağlayarak tam manasıyla yerine getirirler. Bu işlevi sürdürmek ve gelecek nesil mali müşavirleri eğitmek için, finansal muhasebe firmalarının liderlerinin örnek olarak liderlik etmeleri ve kâr ve büyümenin önünde dürüstlük ve profesyonelliğe öncelik vererek üst kademede sağlıklı bir üslup geliştirmeleri kritik öneme sahiptir. [17]

1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.