Sermaye yatırımları, inovasyonu ve sürdürülebilir ekonomik büyümeyi teşvik etmek için kritik öneme sahiptir. Ne yazık ki, küresel özel yatırımın neredeyse beşte birini oluşturan üç ülke de dâhil olmak üzere bazı ülkelerin önemli yatırım teşviklerinin önümüzdeki yıllarda azalması planlanmaktadır. Politika yapıcılar bu politikaları kalıcı hale getirerek uzun vadeli büyümeyi destekleme fırsatına sahip oluyorlar.
İşletmeler fiziksel varlıklara yatırım yaparken yeni bir üretim tesisi veya makinesinin ne kadar kârlı olabileceğini düşünürler. Kârlılığı etkileyen faktörlerden biri yatırım maliyetlerinin vergilendirilmesidir. Eğer yatırım maliyetleri anında düşülebilirse, işletme enflasyonun düşülebilir maliyetlerini aşındırmasından endişe etmeden yatırım yapabilir. Ancak çoğu ülke, işletmelerin zaman içinde (bazı durumlarda onlarca yıl) maliyetleri düşürmesini şart koşuyor ki; bu da kesintilerin değerini aşındırarak yatırım yapmanın vergi sonrası maliyetini artırmaktadır.
Bir yatırımın her yıl ne kadarının düşülebileceğini belirleyen kurallara amortisman[1] cetvelleri, düşülecek tutara ise sermaye indirimi[2] denir.
Gelişmiş ülkelerdeki sermaye indirimlerine ilişkin son raporumuzda, 2023 yılında Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’ndeki (Organisation for Economic Co-operation and Development; OECD) ortalama 38 ülkenin, işletmelere zaman içinde yatırım maliyetlerinin yalnızca %68,6’sını (yüzde 68,6) azaltma olanağı sağladığı gösterilmektedir. Hesaplamada paranın enflasyondan etkilenen zaman değeri dikkate alınmaktadır.
Ayrıca, OECD yıllık enflasyonunun 2023 yılında %6,9 olduğu mevcut senaryo gibi yüksek enflasyon senaryolarında, işletmelerin geri kazanabileceği yatırım tutarı önemli ölçüde azalmaktadır. Enflasyonun %2’den %6,9’a çıkması, işletmelerin telafi edebileceği yatırım maliyetlerini %11,4 puana kadar azaltmaktadır. OECD ülkelerinde yatırım maliyetlerinin ortalama %40,3’ü vergiden düşülememektedir.
2022’de Şili, Estonya ve Letonya da dâhil olmak üzere bazı ülkelerde işletmelerin yatırım maliyetlerinin tamamını düşmelerine izin veren hükümler vardı. Kanada, Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri dâhil olmak üzere diğer ülkeler, ekipmana yapılan belirli yatırımlar için tam indirim sağlamışlardı.
Bu reformların etkisi bu yılki Uluslararası Vergi Rekabet Edebilirlik Endeksi (International Tax Competitiveness Index) merceğinden görülebilir. Kısmen iyileşen sermaye indirimleri sayesinde, son 10 yılda Kanada’nın son sıralaması 12 sıra artarak 27. sıradan 15. sıraya yükselmiş, Amerika Birleşik Devletleri’nin sıralaması 9 sıra artarak 30. sıradan 21. sıraya yükselmiş ve Finlandiya da sıralamasını 7 sıra artırarak 26. sıradan 19. sıraya gelmiştir. Buna karşılık, Şili’nin son sıralaması geçtiğimiz yıl 4 sıra düşerek 31. sıradan 35. sıraya gerilemiştir; çünkü tam gider[3] rejimi (full expensing regime) aşamalı olarak tamamen sona erdirilmiştir.
Maalesef bu politikaların bazıları geçicidir. Politikaların süresi dolduğunda yatırımın vergi sonrası maliyeti artacaktır. İşletmelerin düşebileceği yatırım maliyeti miktarı 2022 yılında %70,8’den (veriler gayrisafi yurtiçi hâsılaya göre ağırlıklandırıldığında %69) keskin bir düşüşle 2023’te %68,6’ya (ağırlıklı olarak %67,1) gerilemiştir. 2024’ten 2028’e kadar daha fazla politika belirlendikçe aşamalı olarak kaldırılan sermaye indirimlerinin %67,9’a (ağırlıklı olarak %65,1) gerilemesi beklenmektedir. Ağırlıklı ortalamadaki keskin düşüşün büyük kısmı ABD’de sermaye indirimlerindeki gerilemeden kaynaklanmaktadır.
Şili’nin 2020 yılında uygulamaya koyduğu tüm varlıklar için geçici tam gider uygulaması 2022 yılının sonunda sona ermiş ve bu durum, ülkenin sermaye indirimi sistemini OECD’nin en iyilerinden birinden en kötüsüne büyük ölçüde taşımıştır.
Kanada’da, ekipman yatırımları için anında kesintiler ve endüstriyel binalar ile gayri maddi varlıklar için hızlandırılmış amortisman sağlayan bir politika, 2027’den sonra tamamen sona erene kadar 2024 yılında aşamalı olarak kaldırılmaya başlayacaktır. Politika ilk olarak 2018 yılının sonlarında uygulamaya konulmuştur. Amerika Birleşik Devletleri’nde, 2017’de kabul edilen hızlandırılmış amortisman, 2023’te aşamalı olarak kaldırılmaya başlanmış ve ilk yıl hızlandırılmış amortisman[4] her yıl %20 puan azalmıştır. 2027 yılına gelindiğinde işletme yatırımlarına yönelik muamele çok daha az cömert bir politikaya dönecektir.
Almanya’da makineler için hızlandırılmış amortisman programları 2020-2022 yılları için yürürlükteydi. Bu hüküm 2023’te geçerli değildi ancak Büyüme Fırsatları Yasası (Growth Opportunities Act) kapsamında 2024 için yeniden uygulamaya konulmuştur. Ancak hükmün yenilenmemesi halinde 2025 yılında sona ermesi planlanmaktadır. Bu yasayla ayrıca 2029 yılına kadar yeni konutların amortisman oranı da artırılmıştır.
Çek Cumhuriyeti, 2020’den 2023’e kadar makinelerde olağanüstü amortisman uygulayarak, işletmelerin ilk yılda yatırım maliyetlerinin %60’ını, ikinci yılda ise kalan %40’ını düşürmesine olanak tanımıştır. Bu hükmün süresi 2024 yılında dolmuştur.
Yeni Zelanda, 2020 yılından 2023 yılına kadar tahmini faydalı ömrü 50 yıl veya daha fazla olan ticari ve endüstriyel binalar için amortismanı geçici olarak yeniden uygulamaya koymuş ve eşiği, anında silinmeye hak kazanan düşük değerli varlıklar için geçici olarak artırmıştır. Bina amortismanı 2024 yılında yeniden kaldırılacak ve Yeni Zelanda, uzun ömürlü binalar için vergi amortismanı olmayan tek OECD ülkesi olacaktır.
Birleşik Krallık ve Finlandiya gibi ülkeler ise sermaye indirimlerinin işletme yatırımlarını desteklemedeki önemini fark etmiş ve süresi dolacak olan politikaları uzatmaya veya değiştirmeye karar vermiştir.
Birleşik Krallık’ta, ekipman için Mart 2023’ün sonunda sona eren %130’luk geçici süper kesintinin/indirimin[5] yerini tam gider almıştır. Ayrıca uzun vadeli varlık yatırımlarında ilk yıl %50 oranında kesinti yapılmaktadır. Britanya Şansölyesi Jeremy Hunt, Sonbahar Açıklamasında, tam giderlerin 31 Mart 2026 tarihinde sona ermek yerine kalıcı hale getirileceğini doğrulamıştır. Değişikliğin 2021 öncesi yasaya göre, uzun vadeli GSYH’yi %0,9, yatırımı %1,5 ve ücretleri %0,8 artırması beklenmektedir.
Finlandiya’da makineler için azalan bakiye amortisman oranı 2020-2023 yılları için geçici olarak iki katına çıkarılmıştır. Artan amortisman kurallarının 2025 yılına kadar uzatılmasına yönelik bir yasa teklifi yakın zamanda onaylanmıştır.
Sermaye indirimlerinin kalıcı olarak genişletilmesi iş yatırımlarını, sermaye oluşumunu ve ekonomik büyümeyi uzun vadede destekleyecek olsa da, geçici genişlemelerin etkileri çok daha sınırlıdır. İşletmeler önceden planladıkları bazı yatırım kararlarını hızlandırabilir ancak bu, genel yatırım düzeyini artırmak yerine yalnızca yatırımların gerçekleşme zamanını değiştirir.
Kanada, Almanya ve ABD’deki politikalar özellikle önemlidir. 2019 yılında bu dört ülke dünya çapındaki özel yatırımların %20’sinden fazlasını gerçekleştirmiştir. Politikaları yatırıma yönelik değilse, dünya çapındaki yatırım ve ekonomik çıktı üzerinde bir engel oluşturacaktır.
Politika yapıcılar, aşamalı olarak sona erecek ve süresi dolacak geçici politikalar benimsemek yerine, çabalarını yatırımları destekleyecek uzun vadeli reformlara odaklamalıdır. Aslında Kanada, Almanya ve ABD, makine ve teçhizat yatırımlarında kalıcı olarak anında kesinti yapmayı hedeflemeli, diğer tüm sermaye yatırımlarında ise enflasyona ve paranın zaman değerine göre ayarlamalar yapmalıdır.
[1] Amortisman (depreciation), makine veya fabrika gibi bir işletme varlığının “faydalı ömrünün” ölçümü olup, söz konusu varlığın maliyetinin vergiye tabi gelirden düşülebileceği yıllara sâri dönemi belirlemek için kullanılır. Amortisman, işletmelerin yatırım maliyetlerini hemen düşürmesine izin vermek yerine (yani tam gider), kesintilerin zamanla alınmasını gerektirir, bu da bunların değerini azaltır ve yatırımı caydırır.
[2] Sermaye indirimi (capital allowance), bir işletmenin her yıl amortisman yoluyla gelirinden düşebileceği sermaye yatırım maliyetlerinin veya bir şirketin uzun vadeli büyümesine yönelik paranın miktarıdır. Bunlara bazen amortisman ödeneği de denir.
[3] Tam gider, işletmelerin yeni veya geliştirilmiş teknoloji, ekipman veya binalara yapılan belirli yatırımların tam maliyetini anında düşürmesine olanak tanır. Vergi yasasındaki önyargıyı hafifletir ve şirketleri daha fazla yatırım yapmaya teşvik eder; bu da uzun vadede işçi verimliliğini artırır, ücretleri artırır ve daha fazla iş yaratır.
[4] Hızlandırılmış amortisman (bonus depreciation), firmaların yeni veya geliştirilmiş teknoloji, ekipman veya binalara yapılan belirli “kısa vadeli” yatırımlarının daha büyük bir kısmını ilk yılda düşmelerine olanak tanır. İşletmelerin daha fazla yatırımı silmesine izin vermek, vergi kanunundaki önyargıyı kısmen hafifletir ve şirketleri daha fazla yatırım yapmaya teşvik eder, bu da uzun vadede işgücü verimliliğini artırır, ücretleri artırır ve daha fazla iş yaratır.
[5] Süper indirim, işletmelerin uygun harcamalarının %100’ünden fazlasını vergiye tabi gelirlerinden düşmelerine olanak tanıyan bir vergi kesintisidir. Bu nedenle, süper kesinti, belirli maliyetler için fiilen bir sübvansiyondur. Bu politika bazen sermaye maliyetlerine veya araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) harcamalarına uygulanır.
1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.