Giriş
Pandemi resmen sona ermiş olsa da, sonuçların çoğu hâlâ devam etmektedir. Devlet kurumları için devam eden en zorlu sonuçlardan biri, fayda programlarında dolandırıcılık, israf ve suiistimalin/kötüye kullanımın (fraud, waste, and abuse) yaygınlığıdır. Pandemi döneminde yararlanma başvurularında bulunanlar (benefits applicants) ve Maaş Koruma Programı (Paycheck Protection Program) fonları için talepte bulunan veya sağlık sigortasıyla sağlık hizmeti dolandırıcılığı yapan işletmelerin vaka hacimlerinde büyük bir artış görülmüştür. Aynı zamanda, çoğu kurum ek yükü yönetmek için personel ve bütçe artırımı yapamamıştır. Sonuç olarak, sıkı çalışmalarına ve en iyi çabalarına rağmen, her zaman her talebi doğrulayıp araştıramamışlardır.
Durumun yakın zamanda düzelmesi pek olası değildir. Thomson Reuters Enstitüsü yakın zamanda ortaya çıkan tehditleri ve kurumların bunları ele almak için nasıl çalıştığını ele alan 2024 tarihli Kamuda Dolandırıcılık, İsraf ve Kötüye Kullanım Raporu’nu (Government Fraud, Waste, and Abuse Report) yayınlamıştır. Thomson Reuters Enstitüsü rapor için federal, eyalet, yerel ve belediye olmak üzere tüm hükümet düzeylerinden yöneticiler ve çalışanlarla anket yapmıştır. Raporda ankete katılanların yüzde 45’inin yakın gelecekte dolandırıcılık, israf ve suiistimalin/kötüye kullanımın artacağını beklediği belirtilmektedir.
Dolandırıcılık, israf ve suiistimali/kötüye kullanımı ele almak ve anlamak, herhangi bir kuruluşun etik standartları sürdürmesi ve Genel Teftiş Ofisi (Office of Inspector General) ve federal hükümetin yapmayı amaçladığı gibi kaynakların verimli kullanılmasını sağlaması için hayati önem taşır. Yararlanma programlarını yöneten devlet kurumları için bu, insanların genellikle umutsuzca ihtiyaç duydukları faydaları aldıklarından emin olmak, misyonlarını yerine getirmek için elzem olduğundan, özel bir aciliyet kazanır.
Devlet kurumu yöneticileri ve personeli dolandırıcılık, israf ve suiistimal/kötüye kullanım hakkında bilgi sahibi olsa da, bu sorunlarla mücadele zorlukları, önleme, tespit ve soruşturma ile ilgili güncel en iyi uygulamalar hakkında bilgi sahibi olmalarını ve teknoloji çözümlerinin bu mücadelede onlara nasıl yardımcı olabileceğini bilmelerini gerektirir.
1. Dolandırıcılık, israf ve suiistimal/kötüye kullanım olarak neler kabul edilir?
Bunlar bazılarına neredeyse birbirinin yerine geçebilir gibi görünen terimlerdir. Ve bazı durumlarda, örtüşmeler olabilir. Ancak genel olarak, dolandırıcılık, israf ve kötüye kullanım için belirgin sorunlar vardır:
1.1. Dolandırıcılık/Sahtekârlık
Dolandırıcılık, hak etmedikleri finansal faydaları elde etmekle sonuçlanan dürüst olmayan ve kasıtlı bir eylem tarzını tanımlar. Çıkar çatışması, rüşvet, potansiyel dolandırıcılık, dolandırıcılık, gereksiz masraflar, kasıtlı aldatma ve yanlış tanıtım, bunların hepsi potansiyel dolandırıcılığın devam ettiğinin işaretleridir. Ve eğer finansal hasar varsa, geri ödeme süreci izleyecektir. Dolandırıcılık yüksek seviyeli bir risktir. Bu örnekler çoğu devlet çalışanına fazlasıyla tanıdık gelecektir, ancak kesinlikle çok sayıda başka dolandırıcılık türü vardır:
- Başvuruda bulunmak ve başvurucunun hak sahibi olmadığı yardım veya ödemeleri almak [(refah, gazi yardımları, Sosyal Güvenlik, Medicaid ve Medicare gibi) applying for and receiving benefits or payments -such as welfare, veterans’ benefits, Social Security, Medicaid, and Medicare- to which the applicant isn’t entitled]: Maaş Koruma Programını içeren dolandırıcılık, hükümet için büyük bir utanç kaynağı olmuştur. Örnek olay: Şubat 2024’te, iki Georgia sakini hükümeti yasadışı yollarla elde edilen 11 milyon dolarlık Kovid yardım fonunu dolandırmaktan suçlu bulunmuştur.
- Sağlanmayan mal ve hizmetler için ücretlendirme (charging for goods and services that weren’t provided): Bu, elbette, acenteler dış tedarikçilerle çalışırken özellikle sorun teşkil eden bir durumdur.
1.2. İsraf
Bu, dikkatsiz harcama veya hükümet parasının uygunsuz kullanımı anlamına gelir ve gereksiz harcamalar yapmak veya kaynakları veya mülkü kötü yönetmek gibi durumları içerebilir. Bu faaliyetler -ya da isterseniz faaliyet eksiklikleri- genellikle kişisel kazanç içermez ancak genellikle kötü yönetimin belirtileridir. ABD Hükümet Hesap Verebilirlik Ofisi (Government Accountability Office) şu üç olası israf nedenini belirler:
- Varlıkların/Aktif değerlerin kötü yönetimi (mismanagement of assets): Bu genellikle satın alımların takip edilmemesinden kaynaklanır. Hesap Verebilirlik Ofisi’nden bir örnek: Ajansın hâlihazırda sahip olduğu şeylere dikkat etmemesi nedeniyle kullanılmayan veya gereksiz yazılım lisanslarına para harcamak.
- Kurum politikalarının ve tüzüklerinin görmezden gelinmesi (ignoring agency policies and statutes): Bu tür israfın bir örneği, bir kurum yöneticisinin uygun teklif verme veya satın alma protokollerini takip etmeden satıcıları seçmesidir.
- Yeterli denetim eksikliği (lack of adequate oversight): Bir kurum yönettiği programların net yönergelerini veya performans ölçümlerini belirlemediğinde de israf meydana gelebilir.
1.3. Suiistimal/Kötüye kullanım
Bu, hükümet kaynaklarının kasıtlı, haksız veya uygunsuz kullanımı veya tahribatı veya ciddi şekilde uygunsuz uygulamadır. Bunlar başlı başına dolandırıcılık olarak tanımlanamayacak uygulamalardır. Ancak kötüye kullanım genellikle vergi mükelleflerine paraya mal olur ve kamu kaynaklarının kötüye kullanımı, halkın bir hükümet kurumuna veya hatta tüm bir yönetime ilişkin algısına ciddi şekilde zarar verebilir. Örnekler şunları içerir:
- Bir çalışanın veya memurun görevini, meşru veya yasal kullanımı dışında aşırı veya uygunsuz şekilde kullanması;
- Gereksiz veya pahalı seyahatlere çıkılması,
- Gereksiz ve/veya pahalı alışveriş yapılması.
2. Dolandırıcılık, israf ve suiistimal/kötüye kullanım nasıl önlenir, tespit edilir ve araştırılır?
En iyi çabalara ve en iyi niyetlere rağmen, federal, eyalet veya belediye hükümet kurumları genellikle dolandırıcılık, israf ve suiistimale karşı mücadelelerinde zorluk çekerler. Kurum liderleri ve personeli şüphesiz zorlukların çoğuna aşinadır. Risk yönetimini iyileştirmek için farklı yöntemler denemek. Birçoğu, özellikle sıkı bütçeler nedeniyle kaynak eksikliğini içerir. Bu arada, iş yükleri artmakta ve kurumlar ek personel almalarına izin veren bütçelere sahip olsalar bile, gerçekten nitelikli kişileri bulmak zorlaşmaktadır. Bu, özellikle kurumların veya kolluk kuvvetlerinin dolandırıcılık, israf ve suiistimal vakalarını takip etmek için yetenekli araştırmacılar işe alması gerektiğinde doğru olabilir.
Kurumların mücadele ettiği dolandırıcılık türleri genellikle çok fazla değişmemiştir. Thomson Reuters Enstitüsü’nün 2024 tarihli Kamuda Dolandırıcılık, İsraf ve Kötüye Kullanım Raporu’nda ankete katılan hükümet çalışanlarına göre, sahte iddialar ve sahte belgeler en yaygın dolandırıcılık, israf veya kötüye kullanım biçimleri olmaya devam etmektedir.
Önceki Thomson Reuters anketlerine göre, bu 2022 yılından 2024 yılına kadar tutarlı olmuştur, ancak bu yöntemleri belirten katılımcıların yüzdelerinin sahte iddialar için yüzde 45’ten yüzde 29’a ve sahte belgeler için yüzde 35’ten yüzde 18’e düştüğünü belirtmekte fayda olabilir. Katılımcılar tarafından belirlenen diğer dolandırıcılık, israf ve suiistimal/kötüye kullanım biçimleri arasında hesap ele geçirme ve sentetik kimlikler kullanma yer almaktadır.
Yine de dolandırıcıların kullandığı teknikler daha karmaşık hale gelmiştir. Ve artan iş yükleri ve güncel olmayan teknoloji soruna katkıda bulunmaktadır.
Kurumların karşı karşıya olduğu mevcut zorluklar göz önüne alındığında, dolandırıcılığı, israfı ve suiistimali azaltma mücadelesinde güncel en iyi uygulamaları takip etmeleri hayati önem taşımaktadır:
2.1. Önleme (prevention)
- Öncül önleme (front-end prevention): Bu tür dolandırıcılık önleme, yararlanmalar, fonlar veya sözleşmeler için ilk kez ajansla iletişime geçtikleri anda fayda başvuru sahiplerinin ve satıcıların kapsamlı bir şekilde incelenmesini içerir.
- Kimlik doğrulama (identity validation): Bu, inceleme sürecinin önemli bir parçasıdır. Ajansların, başvuranın gerçekten iddia ettiği kişi olduğundan ve hak sahibi olmadığı fonları arayan bir dolandırıcı veya kimlik hırsızı olmadığından mümkün olduğunca emin olması gerekir.
- Raporlara bakılması (looking into reports): Birisi bir “Dolandırıcılık Bildir” formu doldurduğunda veya bir yardım hattını arayıp iletişim bilgileri veya ayrıntılar sağladığında, bu, kurumlara dolandırıcılığın gerçekleşmesini önlemek için zaman kazandırabilir.
2.2. Tespit (detection)
- Fayda alıcılarının çapraz referans veritabanları (cross-referencing databases of benefit recipients): Bu veritabanları cezaevi kayıtlarını, ölüm kayıtlarını ve işsizlik sigortası yararlanıcılarının listelerini içerebilir. Dolandırıcılık, israf ve suiistimali/kötüye kullanımı etkili bir şekilde tespit etmek için, kurumların anormal ve şüpheli faaliyetleri izlemeleri ve bunlara yanıt vermeleri gerekir.
- Dolandırıcılık, israf ve suiistimal/kötüye kullanım işine ayrılmış ek personelin işe alınması (hiring additional staff devoted to ‘fraud, waste, and abuse’ work): Tartışıldığı üzere, bu bütçe kısıtlamaları olan bir ajans için her zaman bir seçenek değildir. Ancak ajanslar gerektiğinde bunu zorlamalıdır. Uzun vadede, yetenekli personel eklemek maliyetinden daha fazla para tasarrufu sağlayabilir.
- En güncel teknoloji araçlarının kullanılması (using the most up-to-date technology tools): Modası geçmiş teknoloji, bilgilere hızlı erişimi zorlaştırarak tespit çabalarını yavaşlatabilir.
2.3. Soruşturma (investigation)
- Derinlemesine incelemeler (deep-dive investigations): Bu tür dolandırıcılık incelemeleri, bir kurumun yüksek riskli fayda başvuruları (satıcılar dâhil) veya olası bir dolandırıcılık, israf ve suiistimal/kötüye kullanım olayı hakkında ek bilgiye ihtiyaç duyması durumunda önemlidir. Derinlemesine inceleme, daha gelişmiş teknikler ve araçlar konusunda eğitimli araştırmacılar dâhil olmak üzere ek kaynaklar gerektirir.
- Kamuya açık veri tabanlarına erişim (accessing public databases): Kurumlar, mümkün olduğunca geniş bir yelpazede, mümkün olduğunca çok sayıda veritabanına bağlanmalıdır ki; böylece, şüpheli bir dolandırıcılık, israf ve suiistimal/kötüye kullanım örneğinin yerel bir kişi tarafından mı yoksa kurumun coğrafi etki alanı dışından biri tarafından mı meydana getirildiğini belirleyebilirler.
- Vaka yönetimi teknolojisi (case management technology): Personel ve kaynakların zorlanmasıyla birlikte, birçok kurum dijital vaka yönetimi çözümlerini dolandırıcılık, israf ve suiistimal/kötüye kullanım soruşturma çalışmalarına dâhil etmekte ve bu araçların soruşturmalarının başarı oranını artırırken onlara zaman kazandırdığını görmektedir.
Sonuç: Doğru çözümün seçilmesi
Vaka yönetimi teknolojisi, kurumların dolandırıcılık, israf ve suiistimal/kötüye kullanım vakalarını araştırmadaki verimliliğini ve başarı oranlarını artırabilirken, 2024 tarihli Hükümet Dolandırıcılığı, İsrafı ve Kötüye Kullanımı Raporu’na göre, ankete katılanların şaşırtıcı bir şekilde yüzde 70’i hiç vaka yönetimi çözümüne sahip olmadıklarını bildirmiştir. Bütçe veya kaynak sınırlarının üstesinden gelmek zor olsa da, vaka yönetimi çözümleri, personel eklemeden bile kurumların dolandırıcılık, israf ve suiistimal/kötüye kullanım ile maliyet etkin bir şekilde mücadele etmesine yardımcı olabilir.
1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.