ABD’de ‘Kurumsal Şeffaflık Yasası’ Kapsamında ‘Gerçek Yararlanıcıların Bildirimi’ Üzerine

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Kurumsal Şeffaflık Yasası (Corporate Transparency Act) 01 Ocak 2024 tarihinde yürürlüğe girecektir. Bu geniş kapsamlı yeni yasa, gerçek yararlanıcı (intifa hakkı sahibi) ve tescil ettiren (kayda aldıran) bilgilerini ABD Hazinesi’nin Mali Suçları Uygulama Ağına (Financial Crimes Enforcement Network-FinCEN) bildirmesi gereken kuruluşlara önemli bildirim/raporlama yükümlülükleri getirmektedir. FinCEN, 29 Eylül 2022 tarihinde, Kurumsal Şeffaflık Yasası’nın gerçek yararlanıcı (beneficial ownership) bildirim yükümlülüklerini uygulamaya yönelik uzun zamandır beklenen nihai kuralını kabul etmesine karşın bildirim formları ve metodolojisi şu anda sonuçlandırılmaktadır.

1. Kurumsal Şeffaflık Yasası’na Genel Bakış

Kurumsal Şeffaflık Yasası’nın hazırlanması uzun yıllardır sürüyor ve Amerika Birleşik Devletlerinde kayıtlı/tescilli kuruluşların şeffaflık koşullarında büyük değişiklikler getiriyor. Artık anonim paravan şirketler, limited şirketler ve benzerleri, sahiplerinin kimliklerini ABD hükümetinden ve kolluk kuvvetlerinden koruyamayacaktır. Amerika Birleşik Devletleri’nin mülkiyetin gizliliğini arayanlar için önde gelen bir “güvenli liman” yargı alanı haline gelmesiyle sonuçlanan bu olguyu sona erdirmeyi amaçlayan Kurumsal Şeffaflık Yasası, şirketlerin, sınırlı sorumlu şirketlerin ve diğer tüzel kişiliklerin intifa hakkı sahiplerinin (beneficial owners of corporations, limited liability companies, and other corporate entities) yer aldığı, kolluk kuvvetlerinin (ancak kamu değil) kullanımına açık merkezi bir veri tabanı oluşturur ve kuruluşlara, intifa hakkı sahipliğini belirleme ve bildirme konusunda olumlu bir yükümlülük getirir. Kurumsal Şeffaflık Yasası, çok sınırlı istisnalar dışında, tüm ABD kayıtlı şirketlerinin, sınırlı sorumlu şirketlerin veya benzer kuruluşların intifa hakkı bilgilerini FinCEN’e bildirilmesini gerektirir. Yeni kayıt sistemi, kuruluşta en az %25 hisseye sahip olan veya kuruluşun davranışlarının sorumluluğunu belirli kişilere daha doğrudan bağlayacak şekilde kuruluş üzerinde önemli bir kontrol uygulayan kişilerin adlarını, doğum tarihlerini, adreslerini ve kimlik belgelerini toplayacak ve bu da kuruluşun sorumluluğunu daha doğrudan bağlayacaktır.

Kurumsal Şeffaflık Yasası’nın gereksinimleri özünde basittir. Bir kuruluşun “bildirim yapan şirket” olarak nitelendirilmesi durumunda, kuruluşun intifa hakkı sahiplerinin tanımlayıcı bilgilerini içeren bir raporu FinCEN’e sunması gerekir.

Daha da önemlisi, FinCEN bilgileri gizli ve güvenli bir veritabanında tutacak ve bilgileri yalnızca; (i) ulusal güvenlik, istihbarat veya yasa uygulama faaliyetleriyle uğraşan belirli federal veya eyalet kurumlarından gelen bir talep; (ii) yabancı makamlar adına federal bir kurumdan gelen belirli türdeki talepler; (iii) “müşteri durum tespiti yükümlülüklerine tabi” bir finans kuruluşunun talebi veya (iv) federal bir düzenleyici otoritenin talebi olması, durumunda yayınlayacaktır.

2. Nihai Kural

2.1. “Bildirim Yükümlüsü Şirket” Tanımı

“Bildirim yükümlüsü şirket” (reporting company) tanımının kapsamı geniş olup, herhangi bir ABD eyaleti veya bölgesinin dışişleri bakanlığına veya benzer ofisine bir belgenin sunulmasıyla oluşturulan veya yabancı bir ülkenin yasalarına göre oluşturulmuş ve Amerika Birleşik Devletleri’nde iş yapmak üzere kayıtlı herhangi bir şirketi, limited şirketi veya diğer benzer kuruluşu içermektedir. Etkili olarak bu, Amerika Birleşik Devletleri’nde iş yapmak için resmi olarak kaydolmayan yabancı şirketler hariç olmak üzere tüm bu tür kuruluşların, belirtilen 23 kategoriden birine girmedikleri sürece bu gereksinimlere tabi olacağı anlamına gelir:

Nihai Kural, bu muaf kategorilerden birinin; (i) Amerika Birleşik Devletleri’nde tam zamanlı olarak yirmiden fazla çalışanı istihdam eden, (ii) vergi beyannamelerinde de belirtildiği gibi önceki yılda en az 5 milyon dolarlık brüt hasılatı veya toplam satışı olan ve (iii) Amerika Birleşik Devletleri’ndeki fiziksel bir ofiste faaliyet gösteren bir şirket olduğunu açıklığa kavuşturmaktadır. Sonuç olarak, Kurumsal Şeffaflık Yasası’na uyumun ana yükü, bu eşikleri karşılamayan küçük ve orta ölçekli işletmelerin omuzlarına düşecektir.

2.2. Bildirim Takvimi

Yürürlük tarihi itibarıyla hâlihazırda mevcut olan bildirim yükümlüsü şirketlerin ilk intifa hakkı raporlarını (initial beneficial ownership reports) 01 Ocak 2025 tarihine kadar (yürürlük tarihinden sonraki bir yıl içinde) FinCEN’e sunması gerekmektedir.

01 Ocak 2024 tarihinde veya sonrasında iş yapmak üzere kurulan veya tescil edilen bildirim yükümlüsü şirketlerin, ilk intifa hakkı (gerçek yararlanıcı) raporlarını bu tür oluşum veya tescilden sonraki 30 gün içinde sunması gerekmektedir. Daha önce gönderilen raporlardaki herhangi bir değişiklik (gerçek yararlanıcı pay sahipliği veya muafiyet durumu dâhil) 30 gün içinde değiştirilmiş bir dosyayla rapor edilmelidir.

Nihai Kuralda, FinCEN’in şu anda, rapor veren şirketler tarafından sunulan intifa hakkı bilgilerini alacak, saklayacak ve sürdürecek bir “Gerçek Yararlanıcı Güvenlik Sistemi” (Beneficial Ownership Secure System-BOSS) olarak da bilinen bir çevrimiçi portal geliştirildiği belirtiliyor. Bildirim yükümlüsü şirketlerin, yürürlük tarihine kadar FinCEN’in web sitesinde bulunması beklenen standart bir form aracılığıyla gerekli bilgileri göndermeleri gerekecektir.

2.3. Bildirimde Bulunması Gerekenler

Rapor veren her şirketin, her intifa hakkı sahibinin (gerçek yararlanıcı) adını, doğum tarihini, ikamet veya iş yerinin açık adresini ve bir kimlik belgesindeki benzersiz kimlik numarasını belirten bir rapor sunması gerekecektir.

2.3.1. Kimler gerçek yararlanıcı olabilir?

Bilgiler, doğrudan veya dolaylı olarak kuruluştaki mülkiyet payının %25’ine veya daha fazlasına sahip olan veya kontrol eden ya da kuruluş üzerinde “önemli kontrol”e (substantial control) sahip herhangi bir kişi için gereklidir.

Nihai Kural, “mülkiyet kontrolü” (ownership control) tanımını FinCEN’in 2016 tarihli müşteri durum tespiti kuralının önemli ölçüde ötesine taşıyor. Nihai Kural, “pay sahipliği tesis etmek için kullanılan herhangi bir aracı, sözleşmeyi, düzenlemeyi, anlaşmayı, ilişkiyi veya diğer mekanizmayı” (instrument, contract, arrangement, understanding, relationship, or other mechanism used to establish ownership) kapsayan genel bir hüküm ekler. Özsermaye, hisse senedi veya benzeri araçlara ilave olarak mülkiyet payının bu geniş tanımı, sermaye veya kâr paylarını, dönüştürülebilir payları ve satım, alım, iki taraflı opsiyonları veya diğer benzer opsiyonları (equity, stock or similar instruments, this broad definition of ownership interest includes capital or profit interests, convertible interests, and puts, calls, straddles, or other similar options) içermektedir.

Bir bireyin, aşağıdakiler de dâhil olmak üzere herhangi bir sözleşme, düzenleme, mutabakat, ilişki veya başka bir şekilde rapor veren şirketin doğrudan veya dolaylı sahibi olduğu kabul edilebilir:

  • Söz konusu pay sahipliğinde bölünmemiş paya sahip bir veya daha fazla kişiyle ortak mülkiyet;
  • Söz konusu kişi adına vekil, aracı, saklamacı veya temsilci olarak hareket eden başka bir kişi;
  • Bir vakfa ilişkin olarak, vakıf varlıklarını elden çıkarma yetkisine sahip bir mütevelli statüsü, vakıftan gelir ve anaparanın izin verilen tek alıcısı olan veya vakıftan varlıkların büyük ölçüde tamamının dağıtılmasını veya geri çekilmesini talep etme hakkına sahip bir lehdar olarak statüsü veya vakfı iptal etme veya vakfın varlıklarını başka bir şekilde geri çekme hakkına sahip olan bağışçı veya yerleşimci olarak veya
  • Bildirim yükümlüsü şirketin mülkiyet paylarına ayrı ayrı veya toplu olarak sahip olan veya bunları kontrol eden bir veya daha fazla aracı kuruluşun mülkiyeti veya kontrolü ya da bu tür kuruluşların mülkiyet paylarının mülkiyeti veya kontrolü.

2.3.2. Önemli Kontrol

Nihai Kural, geniş bir “önemli kontrol” tanımını benimseyerek, gerçek faydalanıcı kavramının kapsamını önemli ölçüde genişletmektedir. Nihai Kural uyarınca, bir bireyin aşağıdaki durumlarda önemli kontrole sahip olduğu kabul edilecektir:

  • Bildirim yükümlüsü şirketin üst düzey bir yetkilisi olarak hizmet eder; bir başkan, mali işler müdürü, genel danışman, icra kurulu başkanı, işletme müdürü veya başka herhangi bir yetkilinin pozisyonunu elinde bulunduran veya resmi unvanına bakılmaksızın benzer bir işlevi yerine getiren/yetkilerini kullanan herhangi bir kişi (any individual holding the position or exercising the authority of a president, chief financial officer, general counsel, chief executive officer, chief operating officer, or any other officer, regardless of official title, who performs a similar function) olarak tanımlanırsa;
  • Herhangi bir üst düzey yöneticinin veya yönetim kurulunun (veya benzer bir organın) çoğunluğunun atanması veya görevden alınması konusunda yetkisi varsa;
  • Aşağıdakilerle ilgili kararlar da dâhil olmak üzere, bildirim yükümlüsü şirket tarafından alınan önemli kararları yönlendirme, belirleme veya bunlar üzerinde önemli etkiye sahipse: (1) işin niteliği, kapsamı ve nitelikleri (2) bildirim yükümlüsü şirketin yeniden düzenlenmesi, dağılması veya birleşmesi; (3) büyük harcamalar veya yatırımlar, herhangi bir özsermaye ihraç edilmesi veya önemli tutarda borcun oluşması; (4) iş kollarının veya girişimlerin seçimi veya sona erdirilmesi, (5) kıdemli çalışanlar için tazminat planları ve teşvik programları; (6) önemli sözleşmelerin imzalanması veya feshedilmesi veya yerine getirilmesi veya yerine getirilmemesi veya (7) herhangi bir yönetim belgesinde yapılan değişiklikler veya
  • Bildirim yükümlüsü şirket üzerinde başka herhangi bir önemli kontrole sahipse.

Nihai Kural aynı zamanda bildirim yapan şirketin “şirket başvurusunda bulunanların” (raporlayan şirket adına kuruluş belgesini imzalayan kişiler) bildirim yükünü de azaltır. Yürürlük tarihinden önce mevcut olan bildirim yükümlüsü şirketlerin artık şirket başvurusunda bulunanlarla ilgili herhangi bir bilgi sağlaması gerekmeyecek ve yürürlük tarihinden sonra kurulan raporlama şirketlerinin başvuru sahibi şirket bilgilerinde güncelleme yapmasına gerek kalmayacaktır.

2.4. Yasaya Uyumsuzluğun Cezaları

Kurumsal Şeffaflık Yasası’nda, “kasıtlı olarak yanlış veya hileli gerçek yararlanıcı bilgisi sağlayan veya sağlamaya çalışan” (willfully provide, or attempt to provide, false or fraudulent beneficial ownership information) veya “tam veya güncel gerçek yararlanıcı bilgisini bildirme konusunda kasten başarısız olan” (willfully fail to report complete or updated beneficial ownership information) kişiler için hukuki ve cezai cezalar düzenlenmektedir. Yararlı mülkiyet bilgilerinin eksiksiz veya güncellenmiş olarak bildirilmemesi, her ihlalin devam ettiği gün başına 500 ABD dolarına kadar para cezasıyla ve bazı durumlarda 10 bin ABD dolarına kadar para cezası, iki yıl hapis veya her ikisi ile cezalandırılır. Bu doğrultuda, Kurumsal Şeffaflık Yasası’na tabi olabilecek kurumsal müşterilerin durumlarını derhal teyit etmeleri ve mevzuata uyum için FinCEN’e gerekli başvuruyu yapmaları önerilmektedir.

1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.