1990’larda beni Paris’in dersliklerinden Paraguay’ın tozlu kırsalına götüren bir yolculuğa çıktım. O zamanlar, kapı kapı dolaşıp hükümetlere danışmanlık yapmaya kadar çeşitli deneyimlerimin, altyapı ve kalkınma konusunda uzmanlaşmış bir ekonomist olarak rolümü şekillendireceğini bilmiyordum. Şu anda, Dünya Bankası’nın Altyapıdan Sorumlu Baş Ekonomisti olarak, karmaşık bir küresel manzaranın kesiştiği noktada bulunuyorum.
Dünyamız sayısız zorlukla karşı karşıyadır: yoksulluğun azaltılmasında geçici bir gerileme, hızlanan bir iklim krizi, Covid-19 salgınının kalıcı etkileri, jeopolitik çatışmalar ve yeniden canlanan enflasyon. Bu karmaşıklığın ortasında, Altyapı Baş Ekonomisti, yoksulluğun olmadığı, sürdürülebilir bir gezegen inşa etmek için altyapı yatırımlarının nasıl temel öneme sahip olduğuna dair en son bilgileri sağlamak gibi hayati bir misyona sahiptir. Ofisimizin gündemine hâkim olacak ana temaları keşfederken bana katılın:
1. Bilgiye dayalı politika kararları için altyapı araştırmalarının geliştirilmesi [advancing infrastructure research for informed policy decisions]
Altyapı yatırımlarının kalkınma ve yoksulluğun azaltılması açısından hayati önem taşıdığını sıklıkla varsayıyoruz. Çok sayıda çalışmada, bunların ulaşımdan enerjiye ve dijital altyapıya kadar çeşitli sektörlerdeki etkileri araştırıldı. Bu araştırmalar; yatırım zamanlaması, konum, sözleşme koşulları, finansman yöntemleri ve daha fazlası gibi hususları kapsamaktadır. Bu çalışmalardan alınan önemli ders, olumlu kalkınma etkilerinin garanti edilmediği ve proje özelliklerine bağlı olduğudur. Bu, özellikle mali kısıtlamalar nedeniyle zorlu tavizlerle karşı karşıya kalındığında, politika yapıcılara neyin işe yaradığına ve neden işe yaradığına dair doğru bilgiler sağlamak için Dünya Bankası’ndaki altyapı araştırmalarının öneminin altını çizmektedir.
Bu tavizlerin açıklığa kavuşturulmasına yardımcı olmak için ofisimiz, banka içinde bu konularda analitik çalışmalar da yapan daha geniş meslektaşlar ağı için bir katalizör olmalıdır. Bunun ötesinde, akademik dünyada dış uzmanlığı çağırmak ve teşvik etmek, önde gelen araştırmacıları bilgi çalışmalarımıza dâhil etmek ve öncü araştırmaların sunulduğu ve önde gelen araştırmaların geleceğe yönelik yönelimlerinin tartışıldığı ‘Infra4dev Konferansı’[1] gibi üst düzey konferanslar düzenlemek için ideal bir konumdayız.
2. Paranın karşılığını daha fazla almak: altyapı getiri oranları [getting more bang for the buck: infrastructure rates of return]
Önemli bir soru, kaynakların kısıtlı olduğu ortamlarda politika seçimlerine rehberlik etmek için hayati önem taşıyan çeşitli altyapı projelerinin sosyal getirisidir. Ne yazık ki, 1990’ların güncelliğini kaybetmiş rakamlara ve metodolojilere dayandığımız için bu konuda güncel verilere sahip değiliz.
Altyapı Ofisi Baş Ekonomisti, hem altyapı kullanılabilirliği ile büyüme arasındaki bağlantı hem de mevcut fiziksel sermaye stokları hakkında daha iyi, daha doğru bilgilerle bu konuyu ele almak için adımlar atıyor. Metodolojik açıdan, çok ayrıntılı firma ve hane halkı verilerini kullanan çalışmalardan binlerce tahmin derledik ve çok doğru mikro çalışmalardan toplu rakamlar elde etmek için son teorik katkılardan yararlanmayı hedefliyoruz. Tüm bunlar, daha bilinçli bölgesel ve sektörel altyapı politikası kararlarının yanı sıra, şehir içi ve uluslararası koridorlardan Hızlı Otobüs Transit (Bus Rapid Transit-BRT) sistemlerine (kalkınma sonuçlarını etkiler, şehirleri şekillendirir, farklı üretken sektörleri etkiler ve sonuçta vatandaşların hayatını daha iyiye doğru değiştirebilir) kadar belirli proje türlerinin kalkınma sonuçlarını nasıl etkilediğini, şehirleri nasıl şekillendirdiğini gösteren hazır araştırma özetleriyle birlikte mümkün olacaktır.
Öte yandan hızla gelişen sanayi organizasyonu ve altyapı sektörlerinin teknolojik boyutları, düzenleme ve rekabet politikasının yeniden değerlendirilmesini gerektirmektedir. Düzenleyici çerçevelerin sonuçları nasıl etkilediğini daha derinlemesine araştırmaya ve iyileştirme için belirli adımlar sağlamaya ihtiyaç vardır. Bizim için, daha iyi politika önerileri ve proje yapılanması için düzenlemeye ilişkin yeni bilgileri benimsemek ve geliştirmek çok önemlidir.
3. Özel sermayenin seferber edilmesi [private capital mobilization] – Neden bu kadar zor?
Özel sermaye, Kalkınma Komitesi (Development Committee) raporunda belirtilen önemli yıllık harcama ihtiyaçlarımızın karşılanması açısından yaşamsal öneme sahiptir. Dünya Bankası’nın özel katkılardan yararlanma çabası takdire şayandır ancak %25’lik kredi verme hedefine ulaşmak halen bir zorluktur. Finans sektörü liderlerinin de dâhil olduğu yakın tarihli Özel Sektör Yatırım Laboratuvarı lansmanı (private sector investment lab launch), özel altyapı yatırım kısıtlamalarının anlaşılmasına yönelik önemli bir adımdır.
Araştırma tarafında doldurulması gereken iki önemli boşluğun altını çizmek istiyorum:
- Öncelikle bizden ve diğer Çok Yönlü Bankalardan gelen proje düzeyindeki verileri sistematik olarak analiz etmeli, projeler, sektörler ve ekonomik bağlamlar arasındaki kaldıraç farklılıklarına dair kavramaları kazanmalıyız. Bu kolay bir iş değil, ancak ekonomi, daha fazla ve daha iyi özel sektör katılımını destekleyen kanalları vurgulayarak politikaya bilgi verebilecek nedensel bilgilerin çıkarılmasına yönelik araçlar sağlar. Bu aynı zamanda bir gerçeklik kontrolüdür, çünkü her özel durumda ulaşılabilir beklentilerin belirlenmesine yardımcı olabilir.
- İkincisi, yenilikçi finansman araçları odak noktası olsa da çok önemli bir hususu gözden kaçırdık: altyapı geri ödemesi, kullanıcı ücretleri ve vergi mükelleflerinin fonları aracılığıyla maliyetlerin karşılanmasına bağlıdır. Özel finansmanı çekmek için arazi değerinin yakalanması, altyapının yarattığı değeri proje sürdürülebilirliğine yönlendirmek gibi yenilikçi finansman yaklaşımlarını araştırmalıyız. Bu durum, vergi politikası reformları ve tapu sicilinin iyileştirilmesi gibi alışılmamış çözümleri gerektirmektedir.
4. Altyapı ve iklim değişikliği [infrastructure and climate change] – Peki, ya zor şeyler?
Altyapı politikaları yoluyla iklim ve çevre sorunlarının ele alınması çok önemlidir. Sektörlerimiz artık izole değil; iklim eylemiyle iç içedirler. Elektrikli araçlara geçiş, kritik mineralleri ve lojistik zorlukları içeren temiz enerji erişimine ve şarj ağlarına dayanıyor. Dijitalleşme verimlilik kazanımları sağlar ancak enerji taleplerini artırarak politika karmaşıklıkları yaratabilir.
Üstelik altyapının sera gazı emisyonları üzerindeki etkisi sıklıkla göz ardı ediliyor. Yollarda, enerji hatlarında ve daha fazlasında kullanılan çimento, çelik ve plastik gibi malzemeler küresel emisyonlara önemli ölçüde katkıda bulunuyor. Gelişmekte olan ülkelerdeki altyapının gelişmiş seviyelere yükseltilmesi karbon bütçemizi aşacaktır. Dolayısıyla yeşil çelik ve çimento gibi çevre dostu malzemelere geçiş artık isteğe bağlı değil acil bir zorunluluktur. Karbon yakalama ve depolama ile hidrojen üretimi gibi yenilikçi yaklaşımlar umut vaat ediyor ancak daha fazla araştırma gerektirmektedir. Bunu sürecin ekonomisinin anlaşılmasına büyük katkıların sağlanabileceği bir alan olarak görüyorum.
5. Veri – Çöp girdi, çöp çıktı
Veri kalitesi (data quality), etkili araştırma ve politika tavsiyelerinin temelidir. Dünya Bankası, veri politikasını yenileme ihtiyacının farkındadır; bu, son zamanlarda yaşanan verimli veri geri çekilmesiyle vurgulanan bir taahhüttür. Dünya Bankası verileri ile ilgili kendi deneyimlerimi yansıtarak, 15 yıl önce altyapıyla ilgili konularda Dünya Kalkınma göstergeleri web sitesine güvendiğimi hatırlıyorum. Bugün, deneysel veriler, ayrıntılı idari kayıtlar, uydu bilgileri ve büyük veriler de dâhil olmak üzere birden fazla kaynağın ortaya çıkmasıyla veri ortamı dramatik bir şekilde değişmiştir.
Uygunluğu korumak için, Dünya Bankası gelişen veri ortamındaki karşılaştırmalı üstünlüğünü netleştirmelidir. Kurum bünyesinde 80’den fazla veri platformu bulunsa da entegrasyon, iyileştirme ve kalite güvencesi kritik ilk adımlardır. Ayrıca Dünya Bankası, dış veri kaynaklarına güvenli erişimi kolaylaştıran bir veri aracı kurumu olarak da hizmet verebilir. Bu dönüşüm aynı zamanda veri karmaşıklıkları geliştikçe personelin sürekli öğrenmesini de gerektirir. Tarafsız veri diye bir şey olmadığından, her şey iyi tanımlanmış politika araştırma sorularını belirlemekle başlar; alaka, araştırma hedefleriyle kesin uyumdan doğar.
Sonuç olarak bunlar, banka bilgi gündemine katkıda bulunmak için entelektüel titizlik, öncü metodolojiler ve kaliteli verilerin birleşimini gerektiren büyük sorulardan yalnızca birkaçıdır. Dünya Bankası Altyapı Baş Ekonomisti olarak görev süremin başlangıcında, daha heyecan verici bir mücadeleyi hayal edemezdim.
[1] < https://www.worldbank.org/en/topic/infrastructure/office-of-the-chief-economist-for-infrastructure/Keyevents >
1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.