Hem Satış Vergisi (sales tax) hem de Katma Değer Vergisi (KDV; value-added tax), dolaylı vergi (indirect tax) türleridir ki; dolaylı vergi, satın alma sırasında alıcıdan tahsil eden ve ardından vergiyi alıcı adına devlete ödeyen veya havale eden satıcı tarafından toplanan bir vergidir. Satış Vergisi ve KDV, kurumlar vergisi topluluğu içinde yaygın bir kafa karışıklığı nedenidir.
Tedarik zincirinde nihai satışa ulaşıldığında satış vergisi perakendeci tarafından tahsil edilir. Diğer bir deyişle, nihai tüketiciler mal veya hizmet satın aldıklarında satış vergisi öderler. Yeniden satılacak erzakları veya malzemeleri satın alırken, işletmeler satıcılara yeniden satış sertifikaları verebilir ve satış vergisinden sorumlu değildir. Nihai tüketiciye satış yapılana kadar satış vergisi tahsil edilmez ve vergi yargı mercileri vergi geliri elde etmez.
KDV ise tedarik zincirinin her aşamasında tüm satıcılar tarafından toplanır. Tedarikçiler, üreticiler, dağıtıcılar/distribütörler ve perakendecilerin tümü, vergiye tabi satışlar üzerinden KDV tahsil ederler. Benzer şekilde tedarikçiler, üreticiler, distribütörler, perakendeciler ve son tüketiciler de satın alımlarında KDV öderler. İşletmeler, vergi beyannamelerinde ödedikleri KDV’yi kredilendirmek için satın alımlarda ödedikleri KDV’yi takip etmeli ve belgelemelidir. Bir KDV rejimi kapsamında, vergi yargı bölgeleri, yalnızca nihai tüketiciye satış noktasında değil, tüm tedarik zinciri boyunca vergi geliri elde ederler.
Satış vergisi yükümlülükleri aşağıdakiler tarafından tetiklenir:
- Bağ (nexus): Örneğin, bir vergi yargı alanında fiziksel varlığı bulunan veya ekonomik nexus eşiklerini karşılayan vergi mükellefleri.
2018 South Dakota – Wayfair Yüksek Mahkemesi kararından önce, bağlantı noktası bir şirketin eyaletteki “fiziksel varlığına” bağlıydı. Ancak Wayfair sonrası bir dünyada işletmeniz herhangi bir eyalette mal satıyorsa ve eğer “ekonomik bağ” eşiği aşılıyorsa -o eyalette fiziksel varlığınız olmasa ve işlem yalnızca çevrimiçi olsa bile- artık o eyalette kaydolmak (tescil) ve satış vergisi toplamak zorunda kalınabilir.
Aşağıdaki durumlarda KDV tahsilatı gereklidir:
- Daimi kuruluş (permanent establishment): Bir tesisin, defter tutma tesislerinin varlığı veya sözleşme yapma yeteneği;
- Kayıt eşiği (registration threshold): Bir vergi yargı alanında parasal eşiği aşan ticari faaliyetlere sahip vergi mükellefleri,
- Bazen belirli bir faaliyet, bir KDV kayıt yükümlülüğünü tetikler (örneğin, yasal hizmetler).
Hem satış vergisi hem de KDV için satıcı, vergiyi tahsil edip uygun vergi dairesine havale etmekten sorumludur, ancak bunun yerine alıcının vergiyi kabul etmesi gereken durumlar vardır.
Faturalarda; satış vergisi bakımından; satıcı, satış vergisini ayrıca belirtmelidir. KDV açısından; satıcı, KDV’yi ayrıca belirtmeli ve KDV faturası için bir kayıt numarası eklemelidir; ancak çoğu eyalette KDV fiyatlara dâhildir.
Satış vergisini yalnızca nihai tüketici öder. Tüm alıcılar KDV öder; ancak KDV’nin ekonomik yükü nihai tüketicinin girdi KDV’sini mahsup etme hakları olmadığı için üzerindedir.
Satış vergisi minvalinde bayiler, satıcıya bir vergi muafiyeti sertifikası verir ve yeniden satılacak öğelerin satın alınması için vergi ödemez. KDV bakımından bayiler satıcıya vergi öder ve işletme girdileri için ödenen vergi tutarı için KDV’yi geri alırlar.
Satış vergisinde, bayilere satış yapan satıcılar, geçerli muafiyet sertifikalarını dosyalarında tutmalı veya muaf satışları vergiye tabi satışa dönüştüren bir denetim değerlendirmesi riskini almalıdır.
KDV’de ise, tüm taraflar, iade edilen KDV’yi alabilmek için satın alınan KDV’yi belgeleyen faturaları saklamalıdır.
Vergi makamları, nihai tüketiciye satış yapılana kadar satış vergisi geliri almazken; KDV açısından vergi makbuzlarını çok daha erken alır ve değer eklendikçe tüm dağıtım zinciri boyunca vergi geliri alırlar.
1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.