Ticari müşteriler, şirketlerini yönetmek için çok sayıda varlığa ihtiyaç duyarlar ve varlık (aktif değer) edinirken vergi uyumunun sağlanması ve vergi yükümlülüklerinin hafifletilmesi konusunda yardım isterler: itfa payı ve amortisman.
İster maddi bir varlık (tangibles) ister maddi olmayan bir varlık (intangibles) olsun, muhtemelen kesinti fırsatları vardır ve müşterilerin hem itfa payı hem de amortismanın karmaşıklığını anlamalarına yardımcı olmak, onların güvenilir danışmanı olarak rolünüzü daha da güçlendirir.
1. İtfa payı ve amortisman arasındaki fark
İtfa payı ve amortisman (amortization and depreciation), bir varlığın maliyetini belirli bir süre boyunca mahsup etme yöntemleridir; ancak iki teknik arasında dikkate değer farklılıklar vardır.
En büyük farklardan biri, itfa payı giderlerinin maddi olmayan varlıklar olarak bilinen fiziksel olmayan varlıklara, amortisman giderlerinin ise faydalı ömürleri boyunca maddi varlıklar olarak da bilinen fiziksel varlıklara harcanmasıdır.
Maddi olmayan varlıklar, kira sözleşmeleri, ticari markalar, telif hakları ve patentler gibi fiziksel olmayan varlıklardır.
Maddi varlıklar ise stok/emtia, üretim ekipmanı ve iş araçları gibi fiziksel varlıklardır.
Dikkat edilmesi gereken ek farklılıklar da vardır ki, bunlar şunları içerir:
- Doğrusal yöntem (straight-line method), amortismanı hesaplamak için en yaygın olarak kullanılan yöntemdir; bu yöntem, varlığın değerini, varlığın faydalı ömrü bitene kadar her yıl düzenli olarak azaltır. Öte yandan, amortisman hesaplanırken çift azalan bakiye yöntemi veya yılların toplam tutarı yöntemi [double declining balance method or sum-of-the-years’ digits (SYD) method] gibi hızlandırılmış amortismanın (accelerated depreciation) kullanılması daha yaygındır. Bu, amortismanın daha sonraki raporlama dönemlerine kıyasla daha önceki raporlama dönemlerinde muhasebeleştirileceği anlamına gelir.
- Bir maddi olmayan duran varlığın faydalı ömrünün sonunda muhtemelen herhangi bir yeniden satış değeri olmayacağından, itfa payı hesaplaması genellikle bir kurtarma değeri içermemektedir. Bununla birlikte, bir maddi varlık genellikle faydalı ömrünün sonunda bir miktar yeniden satış değerine sahiptir. Bu nedenle, itfa payı hesaplanırken genellikle kurtarma değeri dikkate alınır.
- Maddi olmayan varlıklar genellikle 15 yıllık bir süre boyunca itfa edilmelidir. Ancak fiziki veya maddi varlıkların faydalı ömrü çok daha kısa olabilir.
Amortisman, gelir tablosundaki itfa payıyla aynı mıdır? Evet aynıdır. Amortisman ve itfa payı arasındaki farklara rağmen her iki teknik de gelir tablosunda gider olarak kaydedilmektedir.
2. Amortisman ile aktifleştirme (amortization and capitalization) arasındaki fark
Bir varlığın uzun vadeli değerini yansıtmak için kullanılan aktifleştirme, bir giderin gelir tablosunda gider olarak değil, bilançoda varlık olarak kaydedilmesi işlemidir. Aktifleştirme varlıkları ve özsermayeyi artırırken, amortisman gelir tablosuna gider olarak yansıtılarak net kârı azaltır.
3. İtfa payı ve amortisman gideri
Maddi olmayan bir varlığın faydalı ömrü boyunca silinmesi, itfa payı gideri olarak bilinir ve bu pay silinmesinin tutarı genellikle gelir tablosunun “amortisman ve itfa payı” satırında görünür. Amortisman giderinin muhasebeleştirilmesi şu şekilde özetlenir: itfa payı gideri hesabına borç ve birikmiş itfa payları hesabına alacak. Tipik olarak, birikmiş itfa payları hesabı, bir karşı hesap olarak (ilgili bir hesaptaki bakiyeyi mahsup eden) bilançoya yansıtılır ve maddi olmayan duran varlıklar kalemine bağlanır.
Aynı kavram, sabit kıymetin cari dönemde tüketildiği düşünülen ve daha sonra nakit dışı gider olarak kaydedilen bir kısmı olan amortisman gideri için de geçerlidir. Amortisman gideri hesabına, birikmiş amortisman hesabına olan alacak mahsup edilerek bir giriş yapılır. Duran varlık hesabını mahsup eden birikmiş amortisman hesabı, karşı varlık hesabı olarak kabul edilir.
Yıl sonu kapanışı kapsamında müşterinin mali yılı boyunca artan amortisman gideri hesabındaki bakiye sıfırlanır. Bir sonraki mali yılda, amortisman giderleri bir kez daha hesaba yansıtılır.
4. Amortisman ve itfa payının faydaları
Amortisman ve itfa payların her ikisinin de işletme gideri olarak vergilerden düşülebildiği göz önüne alındığında, ticari müşteriler için çok faydalı olabilirler. Sınırlı bütçelerle faaliyet gösteren küçük işletmeler için özellikle faydalı olabilirler.
Amortismanın en önemli faydalarından biri, varlık kullanımda olduğu sürece müşterinin cari vergi yılındaki vergi yükünden düşülebilmesidir. Ayrıca, müşteri gelecek yıllarda gelirinin daha yüksek olmasını beklerse, daha yüksek bir vergi dilimine ulaştığı yıllarda vergileri azaltmak için amortismanı kullanabilir.
Varlıkların amortismanı şirketlerin vergi yükünü azaltmasını sağlar. Ayrıca, bir varlığı tek bir dönemde giderleştiremedikleri için, varlığın değerini faydalı ömrü boyunca amorti etmek ve bunu gider olarak tahsil etmek, şirketlerin varlık kullanımlarını sağladığı faydalarla daha iyi eşleştirmesine yardımcı olur. Ayrıca varlık değerlemesine de yardımcı olarak müşterilerin bir varlığı net defter değeri üzerinden daha doğru bir şekilde raporlamasına olanak tanır.
Amortisman ve itfa payı kesintilerini talep etmek için müşterinin yıllık vergi beyannamesi ile birlikte Form 4562’nin doldurulması gerekmektedir.
1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.