Aracı Kurum Havuz Hesaplarının Ortadan Kaldırılması: Hindistan Menkul Kıymetler ve Borsa Kurulu’nun Gelişmiş Yatırımcı Koruma Stratejisi

Giriş

Hindistan Menkul Kıymetler ve Borsa Kurulu (Securities and Exchange Board of India-SEBI), 05 Haziran 2024 tarihinde, takas kuruluşlarının (clearing corporations) 14 Ekim 2024 tarihinden itibaren doğrudan müşteri demat[1] hesaplarına menkul kıymetler yatırmasını zorunlu kılan bir genelge yayınlamıştır[2]. Hindistan Menkul Kıymetler ve Borsa Kurulu daha önce, 01 Temmuz 2022 tarihinden itibaren yatırım fonu işlemleri için havuz hesaplarının kullanımını durdurarak önemli bir adım atmıştı[3]. Başlangıçta, müşterilerin demat hesaplarına doğrudan ödeme gönüllü bir uygulamaydı ancak yukarıdaki genelgeye göre 14 Ekim 2024 tarihinden itibaren takas kuruluşlarının doğrudan müşterilerin demat hesaplarına menkul kıymetler yatırması zorunlu olacaktır. Bu hamle, aracı kurumları atlayarak ve potansiyel riskleri azaltarak menkul kıymetlerin doğrudan hesaplarına yatırılmasını sağlayarak şeffaflığı artırmayı ve yatırımcıları korumayı amaçlamaktadır.

Böyle yeni bir mekanizma, menkul kıymetlerin kötüye kullanım riskleri taşıyan ve şeffaflıktan yoksun olan aracı havuz hesaplarından geçtiği mevcut uygulamanın yerini alacaktır. Yeni mekanizma, yatırımcı korumasını geliştirmeyi, kötüye kullanım risklerini azaltmayı ve şeffaflığı iyileştirmeyi amaçlamaktadır. Artan güvenlik ve yatırımcı güveni gibi önemli faydalar sunarken, daha yüksek operasyonel yükler, artan maliyetler ve olası ilk gecikmeler gibi zorluklar da getirmektedir. Paydaşlar tarafından etkili bir hazırlık ve adaptasyon, sorunsuz bir geçiş için çok önemlidir.

1. Mevcut Uygulama ve Mevcut Uygulamadaki Sorunlar

Şu anda, ödeme süreci menkul kıymetlerin satıcıdan saklama kuruluşlarına, ardından saklama kuruluşlarından takas kuruluşuna aktarılmasını ve son olarak takas kuruluşunun menkul kıymetleri aracı kurumun havuz hesabına[4] aktarmasını içerir. Ancak bu havuz hesabı önemli riskler taşır. Aracı kurumun tüm müşterilerinin menkul kıymetlerini içerir ve bu da müşteriye ait ve aracı kuruma ait menkul kıymetler arasında ayrım yapmayı zorlaştırır.

Aracı kurumlar finansal zorluklarla veya iflasla karşı karşıya kalırsa, bir araya getirilen menkul kıymetler tehlikeye girebilir, bu da müşterilerin yatırımlarının durumu hakkında belirsizliğe düşmelerine ve aracılık sistemine olan güvenlerinin zayıflamasına neden olabilir. Bu uygulama geçmişte ciddi sorunlara yol açmıştır, bu tür kötüye kullanımların bir örneği 2019 yılındaki Karvy Demat Dolandırıcılığıdır[5]. Bu durumda, aracı kurumlar yaklaşık 2300 crore Rs. tutarındaki yatırımcı fonlarını kendi kullanımları için bankalara rehin vererek kötüye kullanmış ve 95 binden fazla müşteriyi etkilemiştir.

Bu tür dolandırıcılıkları önlemek ve yatırımcı korumasını artırmak için Hindistan Menkul Kıymetler ve Borsa Kurulu yeni bir rejimi zorunlu kılmıştır. Bu yeni mekanizma, borsaların, takas kuruluşlarının ve mevduatın uyumu sağlamak için gerekli prosedürleri ve düzenlemeleri oluşturmasını gerektirmektedir. Hindistan Menkul Kıymetler ve Borsa Kurulu bunu yaparak müşteri menkul kıymetlerini korumayı ve finans piyasalarına olan güveni yeniden sağlamayı amaçlamaktadır.

2. Yeni Mekanizma

Hindistan Menkul Kıymetler ve Borsa Kurulu, işlem üyeleri ve takas üyelerinin (trading members and clearing members) artık müşterilerin demat hesaplarına takas şirketleri aracılığıyla menkul kıymetlerin doğrudan ödenmesini sağlamasını zorunlu kılmıştır. Bu yeni kural, müşteri menkul kıymetlerini korumayı ve şeffaflığı artırmayı hedefleyerek, aracı kurumun havuz hesabını ödeme sürecinden etkili bir şekilde kaldırmaktadır.

Ancak bazı süreçlerde, örneğin, “işlem üyesi/takas üyesi tarafından marjin alım satım olanağı kapsamında tutulan finanse edilmiş hisse senetleri” (funded stocks held by the trading member/clearing member under the margin trading facility[6]) farklı şekilde ele alınmalıdır. 22 Mayıs 2024 tarihli genelgedeki[7] değişikliğe göre, bu fonlu hisse senetleri işlem üyesi/takas üyesi tarafından yalnızca bir rehin yoluyla tutulmalıdır. Aracı kurum tarafından sağlanan finansal yardımla satın alınan bu fonlu hisse senetleri artık yalnızca bir rehin sistemi aracılığıyla yönetilmelidir. Bu, aracı kurumların bu menkul kıymetler üzerinde tam kontrol sahibi olmalarına izin verilmediği anlamına gelir; bunun yerine, satın alma için sağlanan krediyi güvence altına almak için teminat olarak rehin edilmeleri gerekir.

Şeffaflığı sağlamak ve müşteri varlıklarını korumak için, işlem üyeleri ile takas üyelerinin “Marj Fonlama Hesabı Altındaki Müşteri Menkul Kıymetleri” (Client Securities under Margin Funding Account) adlı ayrı bir demat hesabı açmaları gerekir. Bu hesap yalnızca marj fonlaması amacıyla kullanılır ve içinde başka hiçbir işlem yapılamaz. Bu menkul kıymetlerin diğer hesaplardan ayrılması, müşterinin marj fonlu hisse senetlerinin açıkça ayırt edilmesini ve diğer aracılık faaliyetleriyle karıştırılmasının önlenmesini sağlar. Bir müşteri marj alım satımı olanağını kullanarak hisse senedi satın aldığında, menkul kıymetler önce müşterinin demat hesabına aktarılır. Oradan, hisse senetlerinin müşteriden özel talimatlar gerektirmeden otomatik olarak aracı kurumun “Marj Fonlama Hesabı Altındaki Müşteri Menkul Kıymetleri” lehine rehin edildiği anlamına gelen bir otomatik rehin tetiklenir. Bu rehin, marj kredisi için teminat görevi görür ve aracı kurumun finanse edilen hisse senetlerindeki finansal çıkarını garanti altına alırken müşteri için süreci sorunsuz tutar. Bu yeni sistem, aracı kurumun katılımını teminatlı rehinlerle sınırlı tutarak ve varlıkların kötüye kullanılması riskini azaltarak hem operasyonel verimliliği hem de yatırımcı korumasını artırır.

Benzer şekilde, ödenmemiş menkul kıymetler için (müşterinin tam ödeme yapmadığı durumlarda), 22 Mayıs 2024 tarihli genelgenin 45. paragrafında özetlenen prosedür uygulanacaktır. Menkul kıymetler müşterinin demat hesabına aktarılacak ve otomatik olarak “ödenmemiş” (unpaid) gerekçesiyle işlem üyesi/takas üyesinin kurması gereken “Müşteri Ödenmemiş Menkul Kıymetler Rehin Hesabı” (Client Unpaid Securities Pledgee Account) adlı ayrı bir hesaba rehin edilecektir.

Bu değişikliklerin amacı operasyonel verimliliği artırmak ve müşteri menkul kıymetlerinin kötüye kullanılması riskini önemli ölçüde azaltmaktır. Bu, müşteri ve aracı menkul kıymetlerinin bir araya getirildiği eski sistemde büyük bir endişe kaynağıydı. Önceki uygulamada, aracı kurumlar bir araya getirilen menkul kıymetler üzerinde kontrole sahipti ve bu da 2019 yılındaki Karvy Demat Dolandırıcılığı gibi vakalarda görüldüğü gibi kötüye kullanım riskleri yaratıyordu. Hindistan Menkul Kıymetler ve Borsa Kurulu’nun bu yeni rejimi, aracı havuz hesaplarına olan ihtiyacı ortadan kaldırarak ve menkul kıymetleri doğrudan müşteri demat hesaplarına yatırarak yatırımcı korumasını önemli ölçüde güçlendirmektedir. Bu mekanizma yalnızca müşteri varlıklarının kötüye kullanılmasını önlemekle kalmıyor, aynı zamanda finans piyasalarına olan güveni de geri kazandırıyor ve güçlendiriyor.

3. Yeni Menkul Kıymetler Kredi Mekanizmasının Analizi

3.1. Yeni Mekanizmanın Faydaları

Yeni mekanizma yatırımcılara sayısız fayda ve gelişmiş koruma vaat etmektedir. Menkul kıymetlerin doğrudan müşterilerin demat hesaplarına yatırılmasını sağlayarak, aracı kurumların müşteri menkul kıymetlerini kötüye kullanma riski önemli ölçüde azaltılıyor. Müşteriler, yatırımlarını doğru bir şekilde takip etmelerine ve tutarsızlık olasılığını azaltmalarına olanak tanıyan varlıkları üzerinde tam kontrol ve görünürlüğe sahip olacaklar. Müşteri menkul kıymetlerini aracı kurumun sahip olduğu menkul kıymetlerden ayırmak çok önemlidir. Bu ayrım, varlıkların karıştırılmasını önler ve aracı kurumların müşteri varlıklarını kaldıraçlama (kredi verme) veya alım satım gibi yetkisiz amaçlar için kullanma riskini azaltır. Müşteri ve aracı kurum varlıkları arasındaki bu net ayrım, daha iyi risk yönetimine de yardımcı olarak, aracı kurumun iflası veya finansal zorluk durumunda müşteri varlıklarının korunmasını sağlar.

Menkul kıymetlerin bir araya getirilmesinin ortadan kaldırılması ve müşteri hesaplarına doğrudan kredi sağlanması, yatırımcıların piyasaya olan güvenini artıracaktır. Bu artan güven, daha fazla yatırımcının menkul kıymetler piyasasına katılmasını sağlayabilir. Yatırımcılar, aracı kurumlara ihtiyaç duymadan menkul kıymetleri üzerinde doğrudan kontrole sahip olmanın faydasını göreceklerdir. Bu basitleştirme, menkul kıymetleri yönetmeyi ve transfer etmeyi daha basit hale getirir. Doğrudan ödeme mekanizması, menkul kıymetlerin aracı kurumlardan müşterilere transferinde yer alan zaman ve karmaşıklığı azaltarak takas sürecini kolaylaştırabilir. Bu, hızlı bir takas süreci elde etmeye, potansiyel olarak T+0 takas döngüsüne doğru ilerlemeye ve daha disiplinli ve etik bir piyasa ortamının teşvik edilmesine yardımcı olabilir.

Genel olarak, bu yeni mekanizmaya geçiş başlangıçta bazı zorluklar ortaya çıkarsa da yatırımcı koruması, piyasa şeffaflığı ve operasyonel verimlilik açısından uzun vadeli faydaları önemlidir.

3.2. Yeni Mekanizmadaki Zorluklar

Önerilen bu mekanizmanın büyük ölçüde faydalı olması beklenirken, bazı sınırlamaların dikkate alınması önemlidir. Doğrudan kredilendirme süreci, takas kuruluşları üzerindeki operasyonel yükü artırabilir ve önemli ölçüde daha fazla sayıda bireysel işlemi ele almalarını gerektirebilir. Bu, artan maliyetlere yol açabilir ve hacmi verimli bir şekilde yönetmek için gelişmiş altyapı ve sistemler gerektirebilir. Sonuç olarak, yatırımcılar takas kuruluşları sistemleri yükseltme ve artan işlem yükünü yönetme maliyetlerini yansıttıkça daha yüksek işlem ücretleri veya hizmet bedelleriyle karşılaşabilirler. Buna ek olarak, işlemlerin artan karmaşıklığı ve hacmi, takas sürecinde ilk gecikmelere yol açabilir. Hem aracı kurumlar hem de yatırımcılar yeni sisteme uyum sağlarken dik bir öğrenme eğrisi yaşayabilirler. Daha önce menkul kıymetlerin bir araya getirilmesini yöneten aracı kurumların süreçlerini ayarlamaları gerekecek olup yatırımcılar değişiklikleri anlamak için ek rehberliğe ve desteğe ihtiyaç duyabilirler.

Yeni bir mekanizmaya geçiş her zaman sistemsel hatalar veya sorunlar riski taşır. Takas kuruluşları tarafından uygulanan sistemler yeterince sağlam değilse, menkul kıymetlerin doğru demat hesaplarına yatırılmasında hatalar olabilir ve bu da olası anlaşmazlıklara ve yatırımcı güveninin kaybolmasına yol açabilir. Aracı kurumlar genellikle müşterilerine marj finansmanı veya menkul kıymetlere karşı borç verme gibi ek hizmetler veya faydalar sunmak için birleştirilmiş menkul kıymetleri kullanır. Genelge bu hizmetler hakkında net olsa ve aracı kurumların marj finansmanı ve ödenmemiş menkul kıymetler için otomatik rehinler için ayrı hesaplar kullanmalarına izin verse de, Borsalar, Saklama Kuruluşları ve Takas Kuruluşları için yeni mekanizmanın mevcut altyapı ile sorunsuz çalışması için uygun sistemler ve prosedürler geliştirmek zorlu bir görev olacaktır. Bu olası dezavantajları göz önünde bulundurarak, paydaşlar geçişe daha iyi hazırlanabilir ve olumsuz etkileri azaltmak için çalışabilirler.

Sonuç

Sonuç olarak, Hindistan Menkul Kıymetler ve Borsa Kurulu’nun zorunlu doğrudan ödeme mekanizması yatırımcı korumasını artırma, kötüye kullanım risklerini azaltma ve aracı havuz hesaplarını ortadan kaldırarak şeffaflığı iyileştirme yönünde atılmış önemli bir adımdır. Söz konusu değişiklik, güçlendirilmiş güvenlik ve yatırımcı güveni gibi önemli avantajlar sunarken, artan operasyonel yükler, maliyetler ve olası ilk gecikmeler gibi zorluklar da getirmektedir. İleriye bakıldığında, bu düzenleyici değişikliğin uzun vadeli görünümü olumludur, çünkü piyasa bütünlüğünü daha da güçlendirebilir. Ancak, sürdürülebilir başarıyı sağlamak için paydaşlar teknolojik gelişmeleri araştırmalı, operasyonel süreçleri düzene sokmalı ve mevcut sistemin zorluklarını daha etkili bir şekilde ele almak için aşamalı uygulamayı düşünmelidir.

[1] Çevirenin Notu: sertifikalar (= kâğıt belgeler) biçiminde satılmak yerine, maddi olmayan hale getirilmiş (= elektronik olarak satın alınmış, satılmış ve saklanmış) hisse senetlerini vb. tanımlamak için kullanılır: (1) Demat hisse senetleri karşılığında alınan kredilerde, fiziki hisse senetleri karşılığında alınan kredilere göre daha düşük faiz uygulanmaktadır. (2) bir demat hesabı. [Kaynak: <https://dictionary.cambridge.org/tr/s%C3%B6zl%C3%BCk/ingilizce/demat>]

[2] <https://www.sebi.gov.in/legal/circulars/jun-2024/enhancement-of-operational-efficiency-and-risk-reduction-pay-out-of-securities-directly-to-client-demat-account_83930.html>

[3] <https://www.sebi.gov.in/legal/circulars/mar-2022/discontinuation-of-usage-of-pool-accounts-for-transactions-in-the-units-of-mutual-funds-clarifications-with-respect-to-circulars-dated-october-4-2021_56887.html>

[4] <https://www.fisdom.com/glossary/pool-account/#:~:text=A%20pool%20account%20serves%20as,fulfilling%20their%20pay%2Din%20obligations.>

[5] <https://taxguru.in/finance/karvy-demat-scam.html>

[6] <https://www.investopedia.com/terms/m/margin.asp>

[7] <https://www.sebi.gov.in/legal/master-circulars/may-2024/master-circular-for-stock-brokers_83521.html>

1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.