“Avrupa Birliği’nin Yeni ESG Kamuyu Aydınlatma Kuralları Amerika Birleşik Devletleri’nde Menkul Kıymet Davalarına Yol Açabilir”*

 

 

 

 

Anahtar noktalar

  • Avrupa Birliği’nin (AB) kapsamlı yeni ESG (environmental, social, and governance-çevresel, sosyal ve kurumsal yönetişim) kamuyu aydınlatma yükümlülükleri, Avrupa’da faaliyet gösteren çok sayıda çok uluslu şirketi, ne kadar bilginin nerede açıklanacağına karar vermeye ve kamuyu aydınlatma açıklamalarının tutarlı olmasını sağlamak için önlemler almaya zorlayacaktır.
  • AB’nin gerektirdiği ayrıntılı bilgiler, kamuyu aydınlatma açıklamalarının yanlış veya yanıltıcı görünmesi ya da diğer yargı bölgelerindeki açıklamalarla tutarsız olması durumunda Amerika Birleşik Devletleri’ndeki (ABD) davaları besleyebilir.
  • Şirketler, Birleşik Krallık’ın yeni kamuyu aydınlatma zorunluluğu ve beklenen ek ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (United States Securities and Exchange Commission-SEC) kamuyu aydınlatma kurallarıyla, AB, Birleşik Krallık ve ABD’den ESG bilgileri konusunda çelişkili taleplerle karşı karşıya kalabilir.

Kurumsal çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) girişimleri ve kamuyu aydınlatma (disclosures), hem Amerika Birleşik Devletleri’nde hem de Avrupa’da yatırımcıların, diğer paydaşların ve menkul kıymet düzenleyicilerinin odak noktası olmaya devam ediyor, ancak kamuyu aydınlatma kuralları yetki alanları arasında parçalı olmayı sürdürüyor ve potansiyel olarak çatışma yaratıyor. Tek tip bir uluslararası standart oluşturmaya yönelik çabalar sürüyor olsa da, yetki alanındaki farklılıkların devam etmesi bekleniyor.

Kamuyu aydınlatma standartlarındaki bu farklılık, özellikle Avrupa Birliği’nin bölge dışı uygulamalara sahip olabilecek yeni bir dizi kapsamlı ESG bildirim/raporlama kurallarıyla ilerlemesi nedeniyle, menkul kıymetleri ABD’de işlem gören şirketler için beklenmedik hukuki sorumluluklarla sonuçlanabilir. Birleşik Krallık da yakın zamanda AB’ninkiler ile tam olarak uyumlu olmayabilecek yeni ESG kamuyu aydınlatma yükümlülüklerini benimsemiştir.

AB’de önemli bir varlığı bulunan ABD’de kote edilen şirketlerin, AB bildirim/raporlama yükümlülükleri ile ABD menkul kıymet yasaları kapsamındaki hukuki sorumluluk hükümleri arasındaki etkileşimi dikkate alması gerekecektir.

1. ABD’de Bugün İtibarıyla ESG Bildirimi/Raporlaması

Şu anda ABD’deki ESG kamuyu aydınlatma açıklamaları öncelikle genel ilkelere ve önemliliğe göre belirlenmektedir. Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) kuralları kapsamında gerekli olan birkaç özel kamuyu aydınlatma hükümleri dışında (örneğin, siber güvenlik risk yönetimi ve olayları, belirli çevresel yasal işlemler, çevre yasalarına uyum ve insan sermayesi yönetimi sorunları), şirketlerin genel olarak SEC’ye ilişkin başvurularında, şirketin faaliyetleri açısından önemli olmadığı sürece ESG temelli açıklama yapmalarına gerek yoktur.

Ancak SEC, daha kuralcı ve ayrıntılı ESG kamuyu aydınlatma kurallarını benimsemeyi düşünmektedir. Örneğin, anılan kurum Mart 2022’de, iklim ile ilgili son derece ayrıntılı açıklamalar yapılmasını zorunlu kılacak kurallar tasarısını yayınlamıştır. Temmuz 2023’te de siber güvenlik olayları ve risk yönetimi süreçlerine ilişkin daha kuralcı kamuyu aydınlatma kurallarını benimsemiştir. Yönetim kurulu çeşitliliği ve insan sermayesi yönetimi (board diversity and human capital management) konusunda ilave kamuyu aydınlatma kuralları ise beklenmektedir.

Pek çok ABD şirketi, özellikli kamuyu aydınlatma yükümlülükleri (specific disclosure requirements) olmasa bile yatırımcılardan, çıkar gruplarından, çalışanlardan ve diğer paydaşlardan gelen taleplere yanıt olarak ESG sorunlarına ilişkin mevcut çabaları ve gelecekteki taahhütleri hakkındaki bilgileri gönüllü olarak açıklamaktadır. Bu konudaki bir çalışmada, 2021 yılında S&P 500 şirketlerinin %99’unun, SEC bildirimlerinin dışında ESG ile ilgili bazı bilgileri açıkladıkları ortaya çıkarılmıştır. Bu gönüllü kamuyu aydınlatma (voluntary disclosures) genellikle bağımsız ESG raporları, şirket web siteleri, kâr amacı gütmeyen müşteri veri platformu (customer data platform-CDP) iklim etki kuruluşunun anketlerine verilen yanıtlar ve/veya üçüncü taraf güvence veya doğrulama raporları şeklinde olmaktadır. Bazı şirketler bu gönüllü kamuyu aydınlatmaların bazılarını SEC bildirimlerine de dâhil etmeye başladılar (tipik olarak ESG’nin vekâlet beyanlarında veya yıllık faaliyet raporlarında vurguladığı gibi).

2. AB’nin Yeni Kapsamlı ESG Kamuyu Aydınlatma Yükümlülükleri

2022 yılının sonunda kabul edilen yeni bir AB düzenlemesi (Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi; Corporate Sustainability Reporting Directive-CSRD) ve bu düzenlemenin uygulanması için Temmuz 2023’te yayımlanan standartlar (Avrupa Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları; European Sustainability Reporting Standards-ESRS), geniş bir sürdürülebilirlik sorunları yelpazesini kapsayan kapsamlı, ayrıntılı kamuyu aydınlatma gerektirmektedir.

Özellikle Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi, yalnızca ESG sorunlarının bir şirketin faaliyetini nasıl etkilediği hakkında değil, aynı zamanda işletmenin bir dizi sürdürülebilirlik sorunu üzerindeki etkisi hakkında da kamuya açıklama yapılmasını zorunlu kılmaktadır ki; buna ‘çifte önemlilik’ (double materiality) adı verilmektedir. Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi ayrıca rapor edilen tüm sürdürülebilirlik bilgileri için üçüncü taraf denetimlerini de zorunlu kılmaktadır. Dolayısıyla, Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi birçok açıdan mevcut ABD yükümlülüklerinin ve hatta SEC’in tasarladığı ESG kamuyu aydınlatma kurallarının ötesine geçmektedir.

Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi, başlangıçta yalnızca AB’de yerleşik şirketlere uygulanacaktır. Ancak 01 Ocak 2028 tarihinde veya sonrasında başlayan mali dönemler için, AB dışı şirketlerin AB’de önemli bir varlıkları olup olmadığını (ki, minimum AB ciro ve aktif değer eşikleriyle tanımlanır) raporlamaları ve küresel, tüm grup bazında(yani gruptaki tüm AB dışı şirketler dâhil) bildirim yapmaları gerekmektedir.

Sonuç olarak, AB dışında yerleşik birçok çok uluslu şirketin 2029 yılında ayrıntılı AB kuralları kapsamında raporlama yapmaya başlaması ve uyumluluğun nasıl sağlanacağının yanı sıra AB uyumluluğunun şirketin diğer yetki alanlarındaki yükümlülükleri açısından ne anlama gelebileceğini düşünmesi gerekecektir.

Başka bir değişiklikle, Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi’nin kabul edilmesinden önce Birleşik Krallık, Birleşik Krallık merkezli şirketlere yönelik finansal olmayan raporlama yükümlülüklerini değiştirerek, belirli Birleşik Krallık şirketlerinin uluslararası Finansal İstikrar Kurulu’nun (international Financial Stability Board) İklimle İlgili Finansal Kamuyu Aydınlatma Görev Gücü (Taskforce for Climate-related Financial Disclosures; TCFD) tarafından oluşturulan yönergelere uygun şekilde bildirim/raporlama yapmasını zorunlu kıldı. AB’nin raporlama standartları Avrupa Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları, İklimle İlgili Finansal Kamuyu Aydınlatma Görev Gücü’nün standartlarına dayanmakta olup, Birleşik Krallık ve AB rejimleri yine de farklılık gösterebilir.

AB, AB yükümlülüklerini karşılamak için diğer yetki alanlarında da benzer kurallar kapsamında yapılan kamuyu aydınlatma açıklamalarına izin vermeyi planlıyor ki, bu da çokuluslu şirketlere yönelik çelişkili talep riskini azaltacaktır. Ancak Birleşik Krallık rejiminin veya yeni SEC kurallarının yeterince benzer kabul edilip edilmeyeceği henüz belli değildir.

3. ABD Kamuyu Aydınlatma Yükümlülüğü Sorunları

ABD menkul kıymet yasaları uyarınca, halka açık şirketlerin tüm kamuyu aydınlatma açıklamalarını tüm önemli açılardan doğru ve eksiksiz olmalı ve maddi açıdan yanıltıcı olmamalıdır. Maddi yanıltıcı veya yanlış beyanlar veya eksiklikler, şirketi ABD menkul kıymet yasalarının çeşitli hükümleri uyarınca özel menkul kıymet davalarının yanı sıra SEC icra işlemlerine maruz bırakabilir. Sonuç olarak, SEC bildirimlerine veya diğer raporlarda ya da şirketin web sitesinde yer alan ESG açıklamaları, dikkatli bir şekilde hazırlanıp incelenmediği takdirde önemli dava ve icra riskleri yaratabilir.

SEC hâlihazırda gönüllü ESG beyanlarını inceliyor. Mart 2021’de, Uygulama Dairesi (Division of Enforcement), SEC bildirimlerindeki gönüllü ESG açıklamalarını analiz etmek ve ESG ile ilgili suiistimalleri tespit etmek için bir İklim ve ESG Görev Gücü (Climate and ESG Task Force) oluşturdu. Geçtiğimiz yıl bu Görev Gücü, Brezilyalı bir madencilik şirketine karşı, sürdürülebilirlik raporlarında ve SEC bildirimlerinde barajlarının güvenliği hakkında yanlış ve yanıltıcı iddialarda bulunduğu iddiasıyla ilk icra davasını açmıştı. Buna ek olarak, kurumsal Form 10-K başvurularındaki iklim ile ilgili açıklamalara ilişkin son personel görüş yazılarında, şirketlere, başka yerlerde sundukları iklimle ilgili ayrıntılı kamuyu aydınlatma açıklamalarının aynısını SEC bildirimlerine de eklemeyi düşünüp düşünmedikleri soruldu.

Bu çerçevede, hem ABD menkul kıymet yasalarına hem de Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi’ne tabi olan şirketlerin, Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi yükümlülükleri kapsamında kapsamlı ve ayrıntılı ESG açıklamaları sağlama konusundaki potansiyel ABD kamuyu aydınlatma yükümlülüğüne özellikle dikkat etmesi gerekmektedir. Bu tür şirketlerin dikkate alması gereken beklenen konular aşağıdakileri içerir:

  • ABD menkul kıymet yasalarına göre daha yüksek risk profili (higher risk profile under U.S. securities laws): Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi kapsamında gerekli olan herhangi bir kamuyu aydınlatma açıklaması, ABD menkul kıymet yasalarının dolandırıcılık karşıtı hükümlerine ve bir davaya temel oluşturabilecek beyanları arayan ABD’li yatırımcıların potansiyel incelemesine tabi olacaktır. Örneğin; küresel grup çapında ESG bilgilerini yalnızca kendi web sitesinde veya bir ESG raporunda yayınlayan ABD’de kote edilen bir şirket (öncelikle Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi’ne uymak için ve aynı bilgileri şirketin SEC bildirimlerine dâhil etmeden), yine de bu bilgilere dayanarak bir ABD yatırımcı davasıyla veya SEC yaptırım eylemiyle karşı karşıya kalabilir. Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi’nin mevcut SEC yükümlülüklerinin ötesine geçen ayrıntılı açıklamalara yönelik koşulları göz önüne alındığında risk artabilir.
  • Önemlilik tespitleri (materiality determinations): Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi, yalnızca makul bir yatırımcının, yatırım kararları verirken bilgilerin önemli olup olmadığını sorgulayan, ABD menkul kıymet yasalarının amaçları açısından önemli olmayan veya başka şekilde gerekli olmayan açıklamaları zorunlu kılabilir. SEC personeli genellikle şirketlerin önemlilik tespitleri konusunda ikinci bir tahminde bulunmasa da, ESG kamuyu aydınlatma açıklamalarına ilişkin önemlilik tespitlerini değerlendirmek ve desteklemek ve ayrıca SEC başvuruları ile Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi tabanlı açıklamalar veya diğer gönüllü raporlar arasında algılanan farklılıkları izlemek için sağlam açıklama kontrolleri ve süreçlerini sürdürmek önemlidir.
  • Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi ve SEC kuralları arasında potansiyel olarak çelişen kamuyu aydınlatma koşulları (potentially conflicting disclosure requirements between the Corporate Sustainability Reporting Directive and SEC rules): AB, Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi yükümlülüklerini iyileştirmeye devam ettikçe ve SEC ilave ESG kamuyu aydınlatma koşullarını benimsedikçe, bu yükümlülüklerin farklı olup olmadığı veya ne ölçüde birbirine yakınlaştığı açık değildir. AB eşdeğerliği tanımazsa ve kendi gereksinimlerini karşılamak için ABD’nin kamuyu aydınlatma açıklamalarını kabul etmezse, şirketlerin rekabet eden yargısal talepleri en iyi nasıl karşılayabileceklerini düşünmeleri gerekecektir. Bu, farklı ülkelerdeki bağlı kuruluşlar için farklı düzeylerde ayrıntı sağlamanın risklerinin tartılmasını veya gerektiğinde ilave bilgilerle tüm bağlı ortaklıklar ve iştirakler için tek bir rejime göre bildirim/raporlama yapmayı seçmeyi gerektirecektir.

1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.