Avrupa’da Sermaye İndirimleri (Kurumlar Vergisinden İndirilen Giderler)*

Sermaye indirimleri, kurumlar vergisi ile ilgili tartışmalarda bazen göz ardı edilse de, bir ülkenin kurumlar vergisi matrahında önemli bir rol oynar ve geniş kapsamlı ekonomik sonuçlarla birlikte yatırım kararlarını etkileyebilir. İşletmelerin sermaye yatırımlarını ne ölçüde düşebilecekleri Avrupa ülkeleri arasında büyük farklılıklar göstermektedir.

İşletmeler kârlarını, maliyetleri (ücretler, hammaddeler ve ekipman gibi) gelirden çıkararak belirlerler. Bununla birlikte, çoğu yargı alanında (ülkede), sermaye yatırımları, edinim/iktisap yılındaki gelirden düşülebilecek normal maliyetler olarak görülmemektedir. Bunun yerine, amortisman[1] çizelgeleri, bir varlığın silinmesi gereken yıl sayısını belirleyen bir varlığın ömrünü belirtir. Amortisman süresinin sonunda işletme, varlığın toplam ilk (Amerika Birleşik Devletleri-ABD) dolar maliyetini düşmüş olacaktı.

Ancak çoğu durumda, bu amortisman çizelgeleri paranın zaman değerini (yani normal getiri artı enflasyon) dikkate almaz. Örneğin, bir makinenin 10 bin ABD dolarına mal olduğunu ve 10 yıllık bir ömre tabi olduğunu varsayalım. Düz (normal-eşit tutarlı) amortisman kapsamında, bir işletme 10 yıl boyunca her yıl bin ABD doları düşebilir. Ancak, paranın zaman değeri nedeniyle, sonraki yıllarda bin ABD doları tutarında bir kesinti, reel olarak bugünkü kesinti kadar değerli değildir. Sonuç olarak, işletmeler sermaye yatırımının net bugünkü değerini tam olarak düşemezler. Bu, vergiye tabi kârları şişirir ve sermaye yatırımının maliyetini artırır. Daha yüksek bir sermaye maliyeti, işletme yatırımında düşüşe ve sermayenin üretkenliğinde azalmalara ve daha düşük ücretlere yol açabilir.

Üç varlık türünün ağırlıklı ortalama sermaye indirimleri söz konusudur: makineler, endüstriyel binalar ve maddi olmayan varlıklar (patentler ve “know-how”). Sermaye indirimleri, işletmelerin bir varlığın ömrü boyunca silebileceği bugünkü değer maliyetinin yüzdesi olarak ifade edilir. Ortalama, sermaye stokunun bir ekonomideki ilgili payına göre ağırlıklandırılır (makine: %44, endüstriyel binalar: %41 ve maddi olmayan duran varlıklar: %15). Örneğin, %100’lük bir sermaye ödeneği oranı, bir işletmenin bir varlığın maliyetini tam olarak anında harcama veya nötr maliyet kurtarma yoluyla tam olarak düşebilme yeteneğini temsil eder. Örneğin, Estonya ve Letonya yalnızca dağıtılan kârları vergilendirirken, yeniden yatırılan kazançlar vergilendirilmez. Bu, sermaye yatırımının bugünkü değerinin %100’ünün silinmesine izin verir.

2022 itibarıyla, Estonya (%100), Letonya (%100) ve Litvanya (%88,2) sermaye yatırımının en iyi şekilde ele alınmasına izin verirken, İspanya (%61,3), Norveç (%60,7), Polonya (%59,3) ve Macaristan (%58,3) yatırım maliyetlerinin daha düşük paylarını yazabilir.

Karşılaştırma için, 2022’de ABD, işletmelerinin sermaye yatırım maliyetlerinin ortalama %67,7’sini kurtarmasına izin vermiştir. Bununla birlikte, 2017 yılında benimsenen bonus amortisman (bonus depreciation[2]) 2023’te aşamalı olarak ortadan kalkıyor. 2027’ye gelindiğinde, işletme yatırımına yönelik vergilendirme muamelesi çok daha az cömert bir politikaya geri dönecektir.

Ortalama olarak, 2022’de Avrupa’daki işletmeler makine, endüstriyel binalar ve maddi olmayan varlıklara yaptıkları yatırımların bugünkü değer maliyetinin %72’sini silebilirler. Varlık kategorisine göre, en yüksek sermaye indirimleri makinelere (%87,3), gayri maddi varlıklara (%81,7) ve endüstriyel binalara (%52,1) aittir.

2022’de Estonya ve Letonya gibi bazı ülkelerde, işletmelerin yatırımın tüm maliyetini düşürmesine izin veren hükümler vardı. Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri gibi diğer ülkeler ise, ekipmana yapılan belirli yatırımlar için tam kesinti sağlamıştır. Ne yazık ki, bu poliçelerin bazıları geçicidir ve poliçelerin süresi doldukça yatırımın vergi sonrası maliyeti artacaktır.

Almanya’da, 2020-2022 dönemi bakımından yürürlükte olan makineler için hızlandırılmış amortisman çizelgelerinin süresi 2022 yılının sonunda sona ermiştir. Bununla birlikte, Finlandiya ve Birleşik Krallık gibi ülkeler, işletme yatırımlarını desteklemede sermaye ödeneklerinin önemini kabul etmiş ve süresi dolmak üzere olan poliçeleri uzatmaya veya değiştirmeye karar vermiştir.

Finlandiya’da makineler için azalan bakiye amortisman oranı 2020-2023 yılları için geçici olarak ikiye katlanmıştır. Artan amortisman kurallarını 2025’e kadar uzatma önerisi yakın zamanda onaylanmıştır.

Birleşik Krallık’ta, Mart 2023’ün sonunda sona eren ekipman için %130’luk geçici süper kesinti, 31 Mart 2026 tarihinde sona erecek olan geçici tam harcama ile değiştirilmiştir. Ayrıca, uzun ömürlü varlık yatırımları, %50 ilk yıl kesintisi ve kurumlar vergisi oranı Nisan 2023 itibarıyla %19’dan %25’e çıkarılmıştır.

Sermaye indirimlerinin yanı sıra, yasal kurumlar vergisi (corporate income tax-CIT) oranları, işletmelerin ödemesi gereken kurumlar vergisi tutarını önemli ölçüde belirlemektedir.

Avrupa ülkeleri yatırımları desteklemeye çalışırken, politika yapıcılar makine ve teçhizat yatırımları için kalıcı olarak anında kesinti sağlamayı hedeflemeli ve diğer tüm sermaye yatırımları için enflasyon ve paranın zaman değeri için düzeltmeler sağlamalıdır.

[1] Amortisman, işletmelerin duran varlıkları için eskime/aşınma payını ifade eden bir kavramdır. Duran varlıkların amortisman değeri taşıması için tamamlaması gereken belirli koşullar mevcuttur. İlk olarak bir duran varlığın amortisman değeri elde edebilmesi için işletme içerisinde bir yıldan daha fazla kullanılması gerekir. Bu nedenle duran varlıklar alındıkları yıl içerisinde işletmelerce kayıtlara amortisman olarak geçirilemez. Dönemsellik ilkesinin bir gereği olarak duran varlığın giderleri kısım kısım yazılır. Amortisman ayırma yöntemi, bir duran varlığın ekonomik ömrü boyunca yazılan değerlerinin belirlenmesini sağlar. Bir varlığın amortismana tabi tutulması için gerekli olan diğer bir nokta ise eşyanın (şeylerin) belirlenen alım değeri tutarının üzerinde olmasıdır. Alım değeri her yıl Hazine ve Maliye Bakanlığınca gerçekleştirilen değerlendirmelerin sonucuna göre belirlenir. Bu nedenle ilgili tutarlar ve pay değerlerinden her yıl farklı sonuçlar elde edilir. Buna amortisman sınırı denir.

Vergi Usul Kanunu’na göre amortismana tabi olan duran varlıklar; Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen ekonomik ömürlerinin tespit edilmesi üzerine ilan ettiği oranlar ile hesaplanır. Amortisman birkaç farklı yöntemle hesaplanabilir, bunlardan bazıları şu şekilde sıralanır:

  • Normal Amortisman Yöntemi: Eşit tutarlı ya da düz amortisman olarak da bilinir. Varlığa sabit bir amortisman oranı uygulanır ya da kayıtlı değerin ekonomik ömre bölünmesi formülü kullanılır.
  • Hızlandırılmış Amortisman Yöntemi: Azalan bakiyeler yöntemi olarak da bilinir. Varlıkların giderleşme hızı normal amortismana oranla iki kat daha fazladır. Bu yöntemde giderleşme işlemi yılbaşındaki net defter değeri üzerinden hesaplanır.
  • Fevkalade Amortisman Yöntemi: Deprem, yangın ve sel gibi doğal afetler, yine benzer biçimde gerçekleşen olağan dışı olaylar ile duran varlıkların değerlerinin kısmen ya da tamamen kaybolduğu durumlarda bu yöntem uygulanır.

[2] (Amerika Birleşik Devletleri uygulamasında) Bonus amortismanı, bir işletmenin makine gibi uygun varlıkların satın alma fiyatının büyük bir yüzdesini söz konusu varlığın “yararlı ömrü” üzerinden yazmak yerine hemen düşmesine olanak tanıyan bir vergi teşvikidir. Bonus amortisman, ilave birinci yıl amortisman indirimi olarak da bilinmektedir.

1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.