Günümüzün hızla gelişen kurumsal yönetişim ortamında, denetim komitelerinin finansal raporlamayı denetlemedeki rolü hiç bu kadar önemli olmamıştı. Güncellenen “Yasal Uyum ve Kamuyu Aydınlatma Yorumları” (Compliance & Disclosure Interpretations) gibi son düzenlemeler, denetim komitelerinin hem genel kabul görmüş muhasebe ilkeleri (generally accepted accounting principles-GAAP) hem de genel kabul görmüş muhasebe ilkeleri haricindeki kamuyu aydınlatmanın bütünlüğünü sağlama ihtiyacını vurgulamıştır. Son zamanlarda yapılan bir çalışmada, genel kabul görmüş muhasebe ilkeleri haricindeki kamuyu aydınlatmanın kalitesi (quality of non-GAAP disclosures) ile bir firmanın bağımsız denetim komitesi başkanının (independent audit committee chair-ACC) sahip olduğu harici yöneticilik sayısı arasındaki ilişki araştırılmıştır.
Genel kabul görmüş muhasebe ilkeleri haricindeki kamuyu aydınlatmanın önemi
Genel kabul görmüş muhasebe ilkeleri haricindeki kamuyu aydınlatma, genel kabul görmüş muhasebe ilkeleri ile tanımlanmayan finansal ölçütler olup şirketler yatırımcılara daha alakalı bilgiler sağlamaya çalıştıkça önem kazanmıştır. Bu ölçütler genellikle tekrarlanmayan, seyrek veya alışılmadık olarak kabul edilen kalemleri hariç tutarak bir şirketin performansına dair daha net bir resim sunmayı amaçlamaktadır. Ancak genel kabul görmüş muhasebe ilkelerinin harici kazançları tanımlamada yer alan takdir yetkisi, yöneticilerin önemli bilgileri hariç tutmasına ve potansiyel olarak yatırımcıları yanıltmasına yol açabilir.
Bağımsız denetim komitesi başkanlarının etkisi
Bağımsız denetim komitesi başkanı, yönetim kurulu, şirket yönetimi ve denetçiler arasında bir irtibat görevlisi olarak görev yaparak komitenin etkinliğinde önemli bir rol oynar. Araştırmalar, birden fazla kurulda yönetici olarak görev yapan bağımsız denetim komitesi başkanlarının zengin bir deneyim ve itibar sermayesi getirebileceğini ve bu sayede daha sıkı bir denetim uygulayıp kamuyu aydınlatma kalitesini artırabileceklerini göstermektedir. Zikredilen çalışmada, bağımsız denetim komitesi başkanlarının sahip olduğu harici yöneticilik sayısının genel kabul görmüş muhasebe ilkeleri haricindeki kamuyu aydınlatmanın kalitesini nasıl etkilediği incelenmektedir.
Analizden elde edilen önemli bulgular
Bahsi geçen analiz, daha fazla harici direktörlük elinde bulunduran bağımsız denetim komitesi başkanına sahip firmaların daha yüksek kalitede genel kabul görmüş muhasebe ilkeleri haricindeki kamuyu aydınlatma açıklamaları sağlama eğiliminde olduğunu ortaya koymaktadır. Çalışmada, bu kamuyu aydınlatmanın kalitesi, kalıcılıkları incelenerek ölçülmekte; daha az kalıcı bilgi hariç tutmaları daha yüksek kaliteli olarak kabul edilmektedir. Bulgular, bağımsız denetim komitesi başkanının başka bir şirketin yönetim kurulunda görev yapan en az bir direktörü olduğunda genel kabul görmüş muhasebe ilkeleri dışındaki hariç tutmaların daha geçici (daha yüksek kalitede) olduğu gösterilmektedir. Buna ek olarak, bu firmaların agresif raporlama yapma olasılıkları daha düşük ve analistler tarafından onaylananlarla daha yakın hizalanmış daha küçük genel kabul görmüş muhasebe ilkeleri dışındaki hariç tutmalar bulunmaktadır.
İtibar maliyeti perspektifi
Çalışmanın sonuçları itibar-maliyet perspektifi (reputation-cost perspective) ile tutarlıdır. Birden fazla kurulda görev alan denetim komitesi başkanları itibarları için daha büyük riskler ile karşı karşıyadır ki, bu da onlara güçlü izleme ve yüksek kaliteli kamuyu aydınlatma yapma teşviki sağlar. Bu perspektif, bağımsız yöneticilerin ilave yöneticilik pozisyonlarını güvence altına almak için etkili gözlemciler olarak itibar oluşturmaya çalıştıklarını varsayan temsil teorisine (agency theory[1]) dayanmaktadır. Bu denetim komitesi başkanlarının rollerine getirdikleri gelişmiş inceleme ve çaba, genel kabul görmüş muhasebe ilkeleri haricindeki önlemlerin uygun şekilde kullanılmasını sağlayarak itibar sermayelerini korumaya yardımcı olur.
Kurumsal yönetişim için pratik sonuçlar
Elde edilen bulgular kurumsal yönetişim uygulamaları ve politika yapımı için önemli çıkarımlara sahiptir. Şirketler için, birden fazla harici direktörlüğe sahip denetim komitesi başkanları atamak, finansal kamuyu aydınlatmanın kalitesini artırmak ve yatırımcı güvenini güçlendirmek için stratejik bir hareket olabilir. Düzenleyici otoriteler için, denetim komitesi başkanlarının harici direktörlüklerinin dinamiklerini anlamak, yüksek kaliteli genel kabul görmüş muhasebe ilkeleri harici raporlamayı teşvik eden politikaları bilgilendirebilir.
Ayrıca, çalışmada harici direktörlüklerin faydalarına yönelik azalan bir getiri olduğu ileri sürülmektedir. Bir veya iki harici direktörlüğe sahip olmak genel kabul görmüş muhasebe ilkeleri harici kamuyu aydınlatmanın kalitesini önemli ölçüde artırırken, bu noktadan sonra ilave direktörlükler aynı faydaları sağlamaz ve hatta denetim komitesi başkanının aşırı genişlemesine yol açarak “meşguliyet” perspektifine uyum sağlayabilir.
[1] Çevirenin Notu: Temsil/Vekâlet teorisi, yöneticiler ile onların temsilcileri arasındaki uyuşmazlıkları açıklamaya ve çözmeye çalışır. Yöneticiler finansal işlemleri gerçekleştirmek için temsilcilere güvenirler. Vekiller ile asiller arasındaki öncelik ve çıkar farklılıklarına asil-vekil sorunu denir. Yaygın yönetici-temsilci ilişkileri arasında hissedarlar ve şirket yönetimi, finansal planlamacılar ve müşteriler, kiracılar ve kiraya verenler (shareholders and management, financial planners and clients, and lessees and lessors) yer alır.
1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.