Birleşik Krallık’ın yeni hükümetinin manifesto taahhütlerinden biri Ulusal Varlık Fonu (National Wealth Fund) kurmaktır. Bu girişim ile ilgili çalışmalar hâlihazırda üç hükümet departmanında başlamıştır: hazine, çalışma ve enerji departmanları. Fonun 2029 yılına kadar 7,3 milyar sterlin değerinde olması ve diğer şeylerin yanı sıra altyapı projeleri ve yeşil teknolojilerin finansmanı için kullanılması beklenmektedir.
Yeni İngiltere Hükümeti, resmi adıyla Norveç Hükümeti Küresel Emeklilik Fonu (Norwegian Government Pension Fund Global), bilinen adıyla Norveç Ulusal Varlık Fonu’nu (Norway’s Sovereign Wealth Fund) bir taslak olarak kullanmayı düşünebilir.
Norveç’in anılan fonu, dünyadaki en büyük fondur ve yatırım hesaplamasında çevre, sosyal ve kurumsal yönetişim hususlarını önceliklendirmek için yasal olarak yükümlü olan birkaç fondan biridir. Bu amaçla, Norveç’in fonu yasal olarak iki bağlayıcı düzenleme marifetiyle yönetilir: Etik Yönergeler ve Yönetim Talimatnamesi (Ethical Guidelines and Management Mandate).
‘Kılavuzlar’ olarak adlandırılmalarına rağmen, Etik Kılavuzlar yasal olarak bağlayıcıdır ve tütün veya silah gibi belirli ürünlerin üretimi veya satışı ile uğraşan şirketlere yatırım yapılmasını yasaklar. Madencilik şirketleri ve elektrik üreticileri de söz konusu Kılavuzlar kapsamında hariç tutulmuş olup, olumsuz insan hakları ve çevresel etkileri olan herhangi bir şirket de öyledir. Yönetim Talimatı Yönetmelikleri uyarınca, Fonu yöneten Norveç Merkez Bankası, yatırım yaptığı şirketlerde iyi kurumsal yönetişimi sağlamak ve teşvik etmekle yükümlüdür.
Birleşik Krallık fonu açısından, çevre, sosyal ve kurumsal yönetişim (environmental, social, and governance-ESG) hatları boyunca yatırımın Norveç’te olduğu gibi yasal olarak gerekli olup olmayacağı veya mümkün olan en yüksek finansal getiriyi elde etmede dikkate alınabilecek birçok faktörden biri olup olmayacağı görülecektir. Bu bağlamda; Norveç Fonu’nun 2018 yılında 8 milyar Norveç kronunun (yaklaşık 672 milyon avro) üzerinde bir değere sahip olduğunu ve bugün 18 milyar Norveç kronunun (yaklaşık 1,5 milyar avro) üzerinde bir değere sahip olduğunu belirtmekte fayda vardır ki; bu da uzun vadeli sosyal açıdan sorumlu yatırımın önemli getiriler ürettiğini göstermektedir.
Fonun Yönetimi
Dikkat edilmesi gereken bir diğer konu ise İngiltere’nin fonunun nasıl yönetileceğidir. Norveç’in anılan fonu Maliye Bakanlığı ve Norveç Merkez Bankası tarafından yönetilse de, Etik Konseyi adlı bağımsız bir kuruluş, yatırım yapılacak yeni şirketler ve elden çıkarılacak mevcut şirketler konusunda tavsiyelerde bulunmaktan sorumludur.
Mezkûr Konsey’in bağımsızlığı, 2001’den beri mevcut haliyle var olan Fonun ardışık hükümetler tarafından kökten değiştirilebileceği veya etkilenebileceği riskini azaltır. Örneğin, elden çıkarmayı tetikleyecek bir insan hakları veya çevre ihlalinin ne olduğunu ve ne olmadığını belirleyen bu Konsey’dir. Bazı yazarlar bunun şeffaflık endişelerine yol açtığını belirtmiş olsa da, en azından siyasi önceliklere ve/veya ideolojiye bağlı olarak değişebilecek ESG değerlendirmelerine bir miktar tutarlılık getirmektedir. Bu nedenle, fonunun başarısını ve uzun ömürlülüğünü sağlamak için, yeni Birleşik Krallık Hükümeti Norveç örneğini takip edip ESG değerlendirmesini siyasi alandan çıkarmaya karar verebilir – yani ESG, yatırım stratejisinin belirleyici bir özelliği olacaksa ki bu henüz belirsizdir. Elbette, Birleşik Krallık Hükümeti gelecekte bir hükümet değişikliği olması durumunda fonunu korumayı düşünmektedir. Bu nedenle Hükümet, Birleşik Krallık Ulusal Varlık Fonu’nu ülkenin uzun vadeli büyümesi ve refahının merkezinde yer alan kalıcı bir kurum haline getirmek amacıyla mevzuata dâhil etme taahhüdünde bulunmuştur.
Ayrıca, Norveç Fonu’nun işleyişi ve uygulanan yatırım stratejisi, Birleşik Krallık Hükümeti’nin tekrarlayabileceği bir diğer özellik olan Norveç Parlamentosu tarafından yıllık olarak incelenir. Norveç’te, Etik Konseyi (Council on Ethics) Maliye Bakanlığı’na rapor verir ve Maliye Bakanlığı da yılda bir kez Parlamento’ya fonun yatırım stratejisi ve genel işleyişiyle ilgili ayrıntılar içeren bir rapor gönderir. İlk olarak, böyle bir özellik, kamu ve özel yatırımlarla finanse edileceği için Birleşik Krallık fonu bağlamında önemli olacak olan sürecin şeffaflığını artırır. İkinci olarak, Parlamento’nun fonu denetlemedeki rolü, fonda ve finanse ettiği altyapıda haklı olarak ortak bir sahiplik duygusu yaratır.
Özetle
Karbonsuzlaştırma ve iklim değişikliğiyle mücadelenin Birleşik Krallık Ulusal Varlık Fonu’nun temel hedefleri olduğu söylendiğinden, Birleşik Krallık Hükümeti Norveç’in yolunu izleyip ESG’yi fonun yatırım stratejisinin yasal olarak bağlayıcı bir yönü haline getirirse bu güçlü bir niyet beyanı olacaktır. Uygulamada bu, zayıf çevre, insan hakları ve kurumsal yönetişim kayıtlarına sahip şirketlere yatırım yapmanın yasaklanacağı anlamına gelecektir. Bunu yapmak, Birleşik Krallık’ın yatırımlarının sosyal ve çevresel sonuçlarını dikkate almak için açık yasal yükümlülüklere sahip dünyadaki birkaç ulusal varlık fonundan biri olarak öne çıkmasını sağlayacaktır.
Birleşik Krallık Hükümeti, ESG’nin dikkate alınması gereken birçok husustan biri olmaktan ziyade yatırım hesaplamasının bir parçası olmasını zorunlu kılarak, son İşçi Partisi hükümetinin 2006 tarihli Şirketler Yasası’nın (Companies Act) 172. maddesini yürürlüğe koyduğunda yarattığı sıkıntılı durumdan da kaçınabilirdi. Bu hüküm, şirket yöneticilerinin ‘şirketin ortaklarının (paydaşlarının) bir bütün olarak yararına şirketin başarısını teşvik ederken’ sosyal ve çevresel sorunları ‘(diğer konuların yanı sıra) dikkate almalarına’ olanak tanımaktadır. Bu hükmün belirsiz ifadesi, yöneticilerin ESG sorunlarını kendi başlarına mı yoksa yalnızca hissedarlar için karşılıklı bir fayda olduğunda mı dikkate alabilecekleri konusunda çok fazla tartışma yaratmış olup yaratmaya da devam etmektedir. Ulusal Varlık Fonu bağlamında, bu tür belirsizlikler, ideal olarak ESG’ye odaklanan açıkça tanımlanmış yatırım ölçütleri yoluyla önlenebilir.
Birleşik Krallık, ESG’yi fonunun yatırım stratejisinin temel taşı haline getirmede Norveç’in örneğini izlerse, Birleşik Krallık’ın fonun amaçları doğrultusunda ESG karar alma yetkisini Norveç’in Etik Konseyi aracılığıyla yaptığı gibi bağımsız bir uzman kuruluna devretmesi tavsiye edilir. Uygulamada bu, bağımsız kurulun Birleşik Krallık Hazine Bakanlığı’na ESG kayıtlarına dayanarak şirketlere yatırım yapma veya onlardan elden çıkarma konusunda önerilerde bulunma özerkliğine sahip olacağı anlamına gelir. Bu ayrıca bağımsız kurulun “ağır yolsuzluk, büyük insan hakları ihlalleri, ciddi çevresel hasar ve temel etik normların diğer ciddi ihlalleri hakkında karar verme” (passing judgment on gross corruption, major human rights violations, severe environmental damage, and other severe violations of fundamental ethical norms) konusunda takdir yetkisine sahip olacağı anlamına gelir. Bağımsız kurul bunu yaparken, fonun temelini oluşturan ESG standartlarını belirleme veya en azından güçlü bir şekilde etkileme özerkliğine sahip olacaktır.
ESG karar alma sürecinin bağımsız bir kuruma devredilmesinin faydası, özellikle ESG’nin giderek siyasi bir oyun haline geldiği ve siyasette bölünme yarattığı bir dönemde, fonun işleyişini ve yatırım stratejisini olası siyasi müdahalelerden koruyacak olmasıdır. Bağımsız kurumun sahip olduğu geniş takdir yetkisi, yine de bağımsız kurumu izleme ve hesap verebilir tutma ihtiyacı konusunda endişelere yol açabilir. Bu bağlamda, Norveç Parlamentosu’nun Norveç fonunu inceleme altında tutma rolü öğreticidir ve İngiltere’de kolayca tekrarlanabilir. Bu, yalnızca denetim ve hesap verebilirlik endişelerini en aza indirmeye yardımcı olmakla kalmayacak, aynı zamanda fonda ve desteklediği projelerde müşterek bir sahiplik duygusu da yaratacaktır.
* Bu konuda aşağıdaki çalışmalara da bakılabilir:
- Sevinç Akbulak, Yavuz Akbulak, Ulusal Varlık Fonları, Marmara Üniversitesi, İ.İ.B.F. Dergisi, 2008, Cilt: XXV, Sayı: 2, <https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/3622>.
- Yavuz Akbulak, Dillere Pelesenk ‘Norveç Varlık Fonu’, Legal Blog, 15 Şubat 2022, <https://legal.com.tr/blog/genel/dillere-pelesenk-norvec-varlik-fonu/>.
Yavuz Akbulak
1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
• Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
• Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
• Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte),
• Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve
• Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte)
başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
• Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003),
• Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004)
ile
• Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II;
• Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021);
• Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021);
• Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021);
• Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022);
• Ticari Mevzuat Notları (2022);
• Bilimsel Araştırmalar (2022);
• Hukuki İncelemeler (2023);
• Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024);
• Hukuka Giriş (2024);
• İşletme, Pazarlama ve Hukuk Yazıları (2024),
• İnterdisipliner Çalışmalar (e-Kitap, 2025)
başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 3 bini aşkın Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.