Blok zinciri (blockchain) güçlü bir moda sözcük ve potansiyel olarak dönüştürücü bir teknolojidir. Çeşitli işletmeler, artan verimlilik ve şeffaflık, azalan maliyetler ve iyileştirilmiş izlenebilirlik gibi iddia edilen faydalardan yararlanmak için blok zincirinden istifade etmenin yollarını arıyor. Ancak blok zinciri teknolojisinin yapısı, faydası ve uygulanabilirliği konusunda ciddi kafa karışıklıkları devam ediyor. Blok zincirinin ne olduğunun ve nasıl çalıştığının net bir şekilde anlaşılması, onu kullanan veya kullanmayı iddia eden uygulamalar hakkında tavsiyelerde bulunan hukukçular için özellikle önemlidir. Bu konudaki son bir makalede, blok zincirinin ne olduğu, nasıl çalıştığı ve akıllı sözleşmelerden kripto varlıklara ve Merkez Bankası Dijital Para Birimlerine [from smart contracts to cryptoassets and Central Bank Digital Currencies (CBDCs)] kadar ana kullanım örneklerinden bazıları hakkında kavramsal netlik sağlayarak hukukçulara ve düzenleyici otoritelere yardımcı olma amaçlanmaktadır. Bu uygulamalar zamanla iş uygulamalarını ve muhtemelen tüm para ve ödeme sistemlerini dönüştürecek, dolayısıyla hukukçular arasında kavramsal netlik daha da hayati hale gelecektir.
1. Mevcut kafa karışıklığı durumu
Makaleye blok zincirinin ne olmadığı açıklanarak başlanıyor. Blok zincirini anlamak için öncelikle onu Bitcoin’den ayırmak gerekir. Bitcoin, tek bir düzenleyicisi, deposu veya yöneticisi olmayan dijital bir para birimidir. Bitcoin, blok zinciri üzerinde çalışır ve ayrıca gelişmiş şifreleme ve diğer teknolojileri kullanır. Bitcoin, blok zincirinin ilk göze çarpan uygulaması olduğundan, birçok kişi blok zincirini Bitcoin bağlamında öğrendi ve bu da onların anlayışlarını çarpıtma eğilimindeydi.
Çağdaş finans terminolojisini çevreleyen kafa karışıklığının ışığında, blok zincirini anlamak için söz konusu makalede yeni bir yaklaşım öneriliyor. Makalede, bu alanda müvekkillerine danışmanlık yapan hukukçular için blok zinciri ve uygulamaları konusunda ortak bir anlayış geliştirilmesine yardımcı olma umuluyor; çünkü teknolojinin nasıl çalıştığını anlamazsak, onun ortaya çıkardığı fırsat ve riskleri doğru şekilde değerlendiremeyiz.
2. Blok zinciri nedir?
Bir ‘blok zinciri’nin nasıl çalıştığına dair daha net bir resim onu oluşturan iki kelimeye odaklanılarak görülebilir: ‘blok’ ve ‘zincir’ (block and chain). ‘Blok’, veri tabanında verinin bulunduğu formu yansıtır. ‘Zincir’ ise, veritabanının (database) nasıl oluşturulduğuna ilişkin süreci yansıtır. Birlikte ele alındığında ‘blok zinciri’, elektronik veri bloklarının bir araya getirildiği veritabanının yapısını yansıtır. Blok zinciri, verilerin blok zincirinde saklanmasını sağlamak için oluşturulur ve böylece verilerin bütünlüğüne katkıda bulunur: her blok bir önceki bloğa bağlı olduğu sürece veritabanı sürekli bir kayıt dizisini temsil eder.
Bu özellikler, bloklarda yer alan verilerdeki her değişiklik kaydedildiğinden, yararlı bir denetim izi oluşturduğundan ve sonraki tüm bloklar etkileneceğinden tüm kullanıcılar meydana gelen değişiklikleri görebildiğinden, blok zincirini kayıt tutma açısından potansiyel olarak çok faydalı hale getirir. Bu, diğer şeylerin yanı sıra işlemlerin ve mülkiyet haklarının (örneğin, finansal işlemler veya gayrimenkul gibi değerli varlıklarla yapılan işlemler) kaydedilmesine, kurumsal eylemlerin kaydedilmesine veya verilere erişimin kaydedilmesine yardımcı olabilir.
Makale, blok zincirinin bu temel özellikleri, bir blok zincirinin sahip olabileceği veya olamayacağı, merkeziyetsizlik, değişmezlik, dijital veri ve zaman damgası (decentralisation, immutability, and digital data and time-stamping) dâhil olmak üzere diğer isteğe bağlı özelliklerden ayırmaktadır.
Örneğin, blok zinciri en sık merkezi olmayan bir uygulamada, genellikle dağıtık bir defter [distributed ledger (bir ağ üzerinde paylaşılan ve senkronize edilen bir veritabanı, genellikle ‘DLT’ olarak adlandırılır)] aracılığıyla kullanıldığından, ‘blok zinciri’ ve ‘DLT’ terimleri sıklıkla birbirinin yerine kullanılır. Blok zinciri ve DLT birlikte çok iyi çalışsa da, bunlar ayrı yeniliklerdir ve bunların böyle düşünülmesi kavramsal netliği artırır. Blok zinciri esas olarak bir veritabanının nasıl bir araya getirildiğini (dijital referanslarla birbirine bağlanan bloklar halinde) yansıtırken, DLT öncelikle çeşitli kullanıcılar tarafından bir veritabanına (nasıl oluşturulmuş olursa olsun) erişme ve onu koruma yöntemlerinden biridir.
3. Blok zinciri uygulamaları
Makalede analizin yeniliği, literatürde ve pratikte sıklıkla karşılaşılan kafa karışıklığını ortadan kaldırmayı amaçlayan, blok zincirine özgü özelliklerin diğer teknolojilerden net bir şekilde ayrılmasından kaynaklanmaktadır. Bu yaklaşımın kavramsal netliği, akıllı sözleşmelerden yeni finansman modellerine, kripto varlıklara ve bazı Merkez Bankası Dijital Para Birimlerine kadar blok zincirinin neden ve nasıl uygulandığını anlamayı mümkün kılıyor; işlem yapılıyor. Bunun ışığında, makalede blok zincirinin uluslararası ticaret, finans ve giriş koruması (Ingress Protection-IP) alanlarındaki temel uygulamaları, blok zincirinin her alana bütünleştirilmesinin sonuçlarını belirlemek için inceleniyor.
Hukukçuların, faydalarından yararlanmak isteyen müşterilere tavsiyelerde bulunmak ve ticari ortamı nasıl yeniden şekillendirebileceğini anlamak için hem temel teknolojiyi hem de çeşitli uygulamalarını anlaması önemlidir. Bankalar arası ödemeleri, sınır ötesi işlemleri, takas ve mutabakatları, havaleleri ve diğer hizmetleri (interbank payments, cross-border transactions, clearing and settlements, remittances, and other services) dönüştürmeyi vaat eden bu faydalar özellikle finans sektörü için belirgin olsa da, blok zinciri diğer birçok sektörde ticari olarak giderek daha fazla kullanılmaktadır.
Blok zincirinin öngörülebilir gelecekte inovasyonu ve yıkımı teşvik etmeye devam etmesi kaçınılmaz görünüyor. Blok zinciri ve ilgili teknolojilerin nasıl çalıştığını açıkça anlamak, yasal uygulamalar ve düzenleyici eylemler için her zamankinden daha önemli hale gelecektir.
1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.