‘Çalınan Varlıkları Bulma ve Kurtarma’ Üzerine

Giriş

Başarılı kurtarma ekipleri hukuk, bilgi güvenliği ve araştırmacı gazetecilik de dâhil olmak üzere çok çeşitli becerilerden yararlanmaktadır. Bir hırsız ve onu takip edenler kedi-fare oyunu oynarken, çalınan varlıkların kurtarılmasının gizli ve çomak sokma tasvirleri (cloak-and-dagger depictions of stolen asset recovery) heyecan verici olabilir. Uzmanlar, bu çalışmanın gerçekliği daha az çekici görünse de (araba kovalamacaları yerine veritabanı sorgularını düşünün) başarılı bir iyileşmenin daha az etkileyici olmadığını açıklamaktadır.

Casusluk araçları, araba kovalamacaları, okyanus sularını köpürten yatlar ve kaçınılmaz offshore banka hesabının ayrıntıları; film yapımcılığı dünyasında, adalet önüne çıkarılması gereken bir hırsızın çaldığı parayı kurtarmaya dayanan entrikalar, dramatik ve hızlı ilerleyen hikâyelere yol açar. Ancak gerçek dünyada birinin yasa dışı olarak kaçtığı parayı bulmak o kadar da heyecan verici görünmemektedir.

Uluslararası varlık kurtarma, çok sayıda yargısal engelin üstesinden gelinmesinin yanı sıra, geniş veri kümelerinin yorulmak bilmeyen saatler boyunca taranmasını gerektirdiğinden, sıkıcı bile görünebilir. Ancak “Kaçırılmış Varlıklar” (Absconded Assets) filminde tasvir edildiği kadar gösterişli veya turbo şarjlı olmasa da, haksız yere tahsis edilen fonları geri almak için yapılması gereken iş sıkıcı olmaktan uzaktır. Düzgün yapıldığında yüksek düzeyde yaratıcılık gerektirir ve zihinsel olarak canlandırıcı olabilir. Gereken benzersiz beceri seti nedeniyle, çok çeşitli uzmanlık alanlarından yetenekleri kendine çekiyor. Hukuk, istihbarat, siber güvenlik ve araştırmacı gazetecilik alanlarında geçmişi olanların hepsinin borçluların adalete teslim edilmesinde oynayacakları bir rol bulunmaktadır.

Genellikle kaçaklar iki geniş kategoride faaliyet gösterir: bireyler ve kuruluşlar. Halk, borçlarını ödemeyen bireylere daha aşinadır; bunun nedeni ise, bu bireylerin genellikle müsrif yaşam tarzlarına sahip, olağanüstü karakterler olmaları değil, aynı zamanda vakalarının genellikle daha net olmasıdır: A Tarafı, B Tarafına haksızlık etmiştir. Kurumsal davalar çok daha karmaşıktır ve genellikle bir hükmün verilmesi ve uygulanması için birden fazla kişi ve kuruluşu içerir.

Gizli varlıklar birçok biçime bürünebilir. Genellikle nakit para, arazi, ulaşım araçları, yatırım hesapları, offshore hesaplar, nadir sanat eserleri ve kripto para birimleri (cash, land, vehicles, investment accounts, offshore accounts, rare pieces of artwork and cryptocurrency) resmedilir. Daha az bilinen ancak bir o kadar da kazançlı olan alanlar ise patentler, markalar, tüm bağlı ortaklıklar/kuruluşlar ve gelir akışlarıdır. Bu daha şeffaf olmayan değer depolarını tespit etmek, yaptırımdan kaçınan bir kişi veya şirketle uğraşırken çok önemlidir. Örneğin tedarikçiler takip edilecek iyi karşı taraflar olabilir. Borçluya ait bakiye varsa icra ekipleri o ödemenin yoluna girerek kalan bakiyeye el koyabilmektedir.

Bir şirketin varlıklarına veya bağlı kuruluşuna doğrudan el koymak, lüks bir arabayı kenara çekip el koymak kadar kolay değildir. Varlıkların tümü, bir kararın uygulanabilir olduğu yargı bölgelerinde park (ikamet) etmemektedir. Bir ana şirket, varlıklarını bu tür bağlı kuruluşlar arasında devrederek fonlarını kaybedebilir. Yetenekli bir ekip, yerel yasalardaki inceliklerin farkında olarak bu transferleri gerçek zamanlı olarak takip edecektir.

1. Çalınan varlıkların takip edilip edilmeyeceğinin kararlaştırılması (deciding whether to pursue stolen assets)

Varlıkları takip etme süreci herhangi bir zamanda başlayabilir -bir kararın uygulanmasını sağlamak için hukuk davası açılmadan önce veya bir dava ya da tahkim sonuçlandıktan sonra. Alacaklı(lar)ın avukatları, genellikle varlıkları fayda-maliyet analizinin bir parçası olarak varlıkların yerini tespit etmekle görevli uzmanlardan oluşan bir ekiple sözleşme yapacaktır; zira bu ekibin, varlıkları bulmak için harcamak istedikleri tutarı, onlara ne kadar kolay el koyabileceklerine dair tahminlerinin yanında dikkate almaları gerekir. Kararın icrası davacının risk iştahına göre tanımlanabilir. Ancak bazıları için önemli olan sonuçlardan çok prensiptir. Risk ve ödül alakasız bir denklem -başka bir tarafın kendilerini dolandırmasına katlanamayacaklar- dönemidir.

Ve bu ihtimalleri üstlenen sadece dilekçe sahibi değildir. Süreç yasal bir taleple başlar, bu nedenle hukuk firması da riski paylaşabilir; avukatlık ücreti genellikle gizli varlıkların (hidden assets) başarılı bir şekilde geri alınmasına bağlıdır. Geçtiğimiz on yılda bu tür davaların finansmanına yardımcı olarak varlık kurtarma alanının manzarasını değiştiren dava fon sağlayıcıları da dâhil olmak üzere, varlıkları gerçek sahiplerine iade etmek için çok sayıda tarafa yatırım yapılabilir. Aslında davaya fon sağlayanların ortaya çıkışı, bu alanda son yıllarda görülen muazzam büyümenin de bir göstergesidir.

2. Veri toplama hem bilgi hem de insan zekâsını gerektirir (data collection requires both information and human intelligence)

Vaka açıklandıktan ve davacının kurtarma ekibi toplandıktan sonra, veri toplama varlıkların takibine yönelik ilk adım haline gelir. Veri toplama iki unsurdan oluşur: bilgi ve insan zekâsı (information and human intelligence). Keşif için bankaları ve ticari kuruluşları belirleyerek, dondurma veya haciz emirlerini tespit ederek potansiyel müşteriler yaratabilen ekip üyeleri olmadan doğru veriler işe yaramaz. İnsan istihbaratı, yetenekli araştırmacılar, eski gazeteciler ve dış danışmanlar (hükümet, askerlik, bankacılık ve çokuluslu şirketlerde geçmişi olan uzmanlar; experts with backgrounds in government, military, banking and multinational corporations) dâhil olmak üzere önemli varlıklardan yararlanır.

Şaşırtıcı bir şekilde, bu ekiplerin kaçırılan fonları takip etmek için kullandığı verilerin çoğu kamuya açık durumdadır. Bunlar arasında arazi kayıtları, iş rehberleri, ticaret verileri, dava dosyaları, uçak ve gemi takip hizmetleri ve hatta sosyal medya yer alabilir. Diyelim ki bir ekip, bir Rus oligarkının kendilerine karşı verilen karar kapsamında gerekli meblağı ödemediğine dair kanıt arıyor. Aile üyelerinin sosyal medyasını hedef almak, Instagram’da arka planda bir yat veya araç bulunan bir videonun ortaya çıkmasına neden olabilir ve bu video daha sonra doğrudan konuyla ilişkilendirilebilir.

3. Yerel mevzuat angajman kurallarını tanımlar (local legislation defines the rules of engagement)

Kurumsal ticaret sicili görevlilerinin dijitalleştirilmesi gibi son teknoloji yenilikleri veri toplama sürecini kolaylaştırmış olmakla beraber engeller devam ediyor. Bu tür engellerden biri, limited şirketlerin (limited liability companies) gerçek yararlanıcılarını (beneficial owner) beyan etmelerini gerektirmeyen yargı yetki alanları ile uğraşmaktır. Bir limited şirket, karşılıklı olmayan anlaşmaların veya Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile dostane olmayan ilişkilerinin olduğu bir ülkede bulunuyorsa, şeffaflığa ulaşmak zor olabilir. Ve bu sadece yabancı ülkeler için geçerli değildir. Mantığın tersine, ABD’deki pek çok yer, Delaware gibi limited şirketlerin gerçek yararlanıcılarını (intifa hakkı sahiplerini) beyan etmelerini gerektirmemektedir. Hukuk söz konusu olduğunda Amerika yekpare bir yapı değildir. Bu sadece veri toplamada değil, aynı zamanda varlıklara el konulmasının planlanmasında da geçerlidir. Örneğin, Florida’nın Toprak (Homestead) Yasası, birincil konutun alacaklılara satışını engelleyebilir.

Bununla birlikte, bir limited şirketin intifa hakkı sahibini beyan etmedeki bu zorlukların çoğu, Kurumsal Şeffaflık Yasası’nın (Corporate Transparency Act) 01 Ocak 2024 tarihinde yürürlüğe girmesiyle çözülmüş olabilir. Bu federal yasa, limited şirketlerin intifa hakkı sahibini şirkette “önemli kontrole” (substantial control) sahip olan veya şirkette %25 “paya” (ownership interest) sahip olan veya kontrol eden herhangi bir kişi olarak tanımlamasını gerektirmektedir. Bu eşiğin altındaki pay sahiplerinin maskesinin düşürülmesi zor olmaya devam edecektir.

4. Yabancı hükümetlerin etkisi (impact of foreign governments)

Kurumsal Şeffaflık Yasası’nın geçişi daha geniş bir eğilimin parçası: Son yıllarda yasa koyucular ve hükümet yetkilileri gizli varlıkların kurtarılmasına yardımcı olmak için ortak bir çaba gösteriyorlar. Yetkililer yalnızca yerel düzeyde işbirliği yapmıyor. Yabancı hükümetler sınırları içindeki varlıkların takibini kolaylaştırıyor. Bunun nedeni, Singapur’un liderliğini takip eden birçok ülkenin kendilerini iş dostu yargı bölgeleri (business-friendly jurisdictions) olarak sağlamlaştırmaya çalışmasıdır. Eğer güçlü bir ticari hukuk sistemi gösterebilirlerse, ABD ve diğer coğrafyalardan gelen doğrudan yabancı yatırımları çekme olasılıkları daha yüksek olacaktır.

Lahey gibi uluslararası mahkemeler, bir hükümetin yabancı bir alacaklıya bir meblağ ödemesini talep ettiğinde, hükümetin iş dostu statüsü geçersiz hale gelir. Bir hükümetin haksız yere ele geçirdiği fonların peşine düşmek, bir anonim şirketin (corporation) peşine düşmekten çok daha zor olabilir. Devletler/Hükümetler de mülk ve işletme sahibi olabilir ve bu varlıkları özel şirketlere satarak bu fonları erişilemez hale getirebilir. Bunun tersi de mümkündür; özel şirketlerin, alıcının bu varlıkları yabancı alacaklılara ödemesini engelleyeceği umuduyla hükümetlere varlık satması mümkündür. Burada, devlete ait varlıkları içeren yakın zamanda yaşanan önemli bir dava, Güney Afrika devletinin küresel varlık portföyünün haritasının çıkarılmasını ve bunların ticari amaçlarla kullanıldığının gösterilmesini gerektirdi. Bu, hem Güney Afrika devletinin hükümranlığına hem de devlete ait bir kamu hizmeti şirketine (state-owned utility company) karşı verilen bir tahkim kararının uygulanmasına yardımcı olunmasına olanak sağlamıştır.

5. Sınır ötesi zorluklar (cross-border challenges)

Bununla birlikte, uluslararası mahkemeler tarafından alınan önlemler, varlıkların kurtarılmasındaki en büyük tuzakla mücadelede çok az katkı sağlıyor: Fonları bulmak ve bir kişiye bağlamak için ne kadar çaba harcanırsa harcansın, ekiplerin yargı yetkisine sahip olmadığı bazı ülkeler vardır. İsviçre bankalarının alacaklılar için nüfuz edilemez olduğu stereotipi finans krizinden bu yana bir miktar aşındı ve son yıllarda yerini, iadenin neredeyse imkânsız olduğu Myanmar ve Venezuela gibi ülkeler aldı. Suçluların oynadığı oyun, fonlarını alacaklıların en erişebildiği bölgelerden en az erişilebilen bölgelere taşımak ve aynı zamanda bir kaçak için de erişilebilir olmaktır. Bu, fonları kötüye kullanmanın iki yaygın yönteminden biridir; diğeri ise parayı başka bir kişinin adına koymaktır. Parayı geri alan ekibin, elbette, uluslararası sınırların ötesine aktarılmadan önce onları durdurması en iyisidir.

Fonlar sınırı geçtikten sonra ekiplerin farklı bir yaklaşım izlemesi, yabancı makamlarla ilişkiler kurması veya bu ilişkilerden faydalanması ve varlığı geri almak için yerel hukuka ilişkin kapsamlı bir anlayış geliştirmesi gerekir. Fonlar, uluslararası tahkime ilişkin yönergeleri belirleyen Birleşmiş Milletler (BM) New York Sözleşmesini (UN’s New York Convention[1]) imzalayan bir ülkeye aktarıldığında araştırmacıların bir nebze de olsa umudu vardır. Ancak bu sözleşme, kararın infaz edileceğini garanti etmekten uzaktır. Kabul edilmesi gereken jeopolitik gerçekler mevcuttur; 1958 yılında anlaşmayı imzalayan ve o zamandan beri ABD ile ilişkileri kötüleşen birçok ülke bulunmaktadır.

Takip edilemeyen fonların büyük bir kısmı uluslararası sınırları aştığı için, kurtarma ekiplerinin bu son derece zorlu görevi başarabilmeleri için gerçek anlamda küresel bir ağa sahip olmaları gerekmektedir. Birden fazla dilde akıcılık, avukatlara ve araştırmacılara varlıkların takibinde destek sağlar. Hırsızın yabancı banka hesabının izini sürerken adını yanlış yazmak kadar küçük bir hatanın çıkmaza yol açabileceği unutulmamalıdır.

Başarılı varlık kurtarma genellikle yenilgiyi kabul etmeyi reddetmek anlamına gelir. Fonlar örneğin Myanmar’da saklansa bile hepsi kaybolmaz. Yetenekli bir ekip her seçeneği tüketecektir. Tarihsel eğilimleri analiz edebilir ve Myanmar’da belirli bir sektördeki birçok şirketin başlangıçta Vietnam’da kurulduğu sonucuna varabilirler. Oradan Vietnamlı kurucu ortağın artık şirketin bir parçası olmadığını fark edecekler; borçluyla olan işlerinin kötüye gittiğini keşfedecekler ve bir sonraki ipucunu elde etmek için onun hoşnutsuzluğundan yararlanacaklardır. Süreç araştırmacı gazeteciliği yansıtır ki; kamuya açık kayıtlar aracılığıyla bildiklerinizin haritasının çıkarılması ve ardından bilinmeyene ulaşmak için ipuçlarının takip edilmesi gerekir.

6. Bireylerarası beceriler (interpersonal skills) başarılı iyileşmelere yol açar

İş analistleri, akademisyenler, düzenleyici otoriteler, hükümet yetkilileri, tedarikçiler, alacaklılar ve tanıklar gibi yararlanılması gereken birçok beşeri kaynak ile ilişkiler kurmak için güçlü insan becerileri gereklidir. Avukatlar ve soruşturmacılar arasındaki kişilerarası ilişkiler de aynı derecede önemlidir. Varlık kurtarma alanı birbirine sıkı sıkıya bağlı bir topluluktur. Bir varlık kurtarma konferansında edinilen bir arkadaş, birkaç yıl sonra bir davanın açılmasında anahtar rol oynayabilir.

Bu kişisel bağlantılar, davacının ekibini oyunun sonuna, yerel mahkemenin kötüye kullanılan varlıklara karar vermesine götürebilir. Bu başarıldığında, davacının ekibi varlığa el koyma veya onu tasfiye konusunda uzmanlaşmış bir şirkete devretme seçeneğine sahiptir.

Tasfiye edilecek varlığı devretme seçeneği kaldıraç olabilir. Diyelim ki, nakit ödeme yapma olanağına sahip olmasına rağmen nakit ödeme yapmayı reddeden bir petrol şirketine karşı büyük bir karar çıktı. Avukat daha sonra kararı petrol tankerlerinin yanaştığı Aruba gibi bir limana getirebilir. Avukat, yerel kolluk kuvvetleri ile birlikte tankerin hareket etmesini önleyebilir ve yüz milyonlarca ABD doları değerindeki petrolü belirsizlik içinde bırakabilir. Petrol şirketi (muhtemelen) daha sonra ticari faaliyetlerini yeniden başlatmak için bir anlaşmaya varacaktır. Bireysel borçlu düzeyinde, örneğin hırsızın ailesinde nesiller boyunca bulunan bir mülke benzer ilkeler uygulandığında bir kaldıraç yaratılır.

Anlaşmaya varıldıktan sonra varlık kurtarma ekibi çalışmalarının meyvelerini görebilir: Davacı tatmin oldu ve adalet sağlandı. Bu sonuca ulaşmadaki zorluğun derecesi çalışmayı daha da ödüllendirici hale getirir; bu itibarla kamuya ait kayıtlar titizlikle incelenmeli, karmaşık yasal belgeler tercüme edilmeli ve çeşitli kültürlerin ince ayrımları anlaşılmalıdır. Bu ancak bir varlık kurtarma ekibinin ayrıntı odaklı, dünyevi ve acımasızca yönlendirilmiş olması durumunda mümkündür.

[1] < https://www.newyorkconvention.org/english >

1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.