Bağımsızlık (independence), finansal raporlama denetiminin önemli bir özelliğidir ve sermaye piyasalarına olan kamu güvenine katkıda bulunur. Bağımsızlığı zedeleyebilecek çıkar çatışmalarına karşı koruma sağlamak için, düzenleyici kurumlar genellikle çalışanların düzenlenen kuruluşlarla olan finansal ve kişisel ilişkilerini kısıtlayan politikalara sahiptir. Örneğin, özel sektörden kamu sektörüne geçen çalışanlar genellikle onları bir süreliğine önceki işverenlerini ilgilendiren kararlardan dışlayan soğuma sürelerine (cooling-off periods) tabi tutulurlar. Bu tür soğuma politikaları (cooling-off policies) yaygın olsa da, kapsamları ve uzunlukları gibi bu tür politikaların optimum tasarımına ilişkin çok az ampirik kanıt vardır. Yapılan bir çalışmada[1], Amerika Birleşik Devletleri Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun (Securities and Exchange Commission-SEC) arşiv inceleme programındaki denetçilerin önceki istihdam bağlantılarının denetimlerinin katılığını nasıl etkilediği araştırılmıştır.
SEC’nin Kurumsal Finansman Dairesi (Division of Corporation Finance), kayıtlı kişilerin finansal tablolarını “dolandırıcılığı caydırmak ve yatırımcıların bilgiye erişimini kolaylaştırmak” için inceler (SEC 2019[2]). Bu incelemeleri yürüten denetçilerin büyük bir kısmı, çoğu daha önce 4 Büyük bağımsız denetim firmasından birinde (Deloitte, Ernst&Young, KPMG ve PwC) çalışmış olan denetçilerdir. Bu 4 Büyük denetim firması, çoğu halka açık şirketin denetimini yürütür ki; bu da Kurumsal Finansman Dairesi denetçilerinin eski işverenleri (yani bağlantılı denetçiler) tarafından denetlenen finansal tabloları inceleyebileceği anlamına gelir. Yapılan bu araştırmada, bağlantılı denetçileri belirlemek için, 250’den fazla Kurumsal Finansman Dairesi denetçisinin mesleki geçmişleri hakkında bilgi toplamak için Bilgi Özgürlüğü Yasası (Freedom of Information Act-FOIA) talebi kullanılmış ve daha sonra, bu bağlantıların 19 binden fazla finansal tablo incelemesinin sonuçları üzerindeki etkileri incelenmiştir.
Söz konusu araştırmada, bağlantılı denetçilere sahip inceleme ekiplerinin incelenen dosyalardaki hataları tespit etme olasılığının önemli ölçüde daha düşük olduğu saptanmıştır. Hata içerdiği bilinen finansal tabloların inceleme örnekleri arasında (sonraki bir yeniden beyanla kanıtlandığı üzere), bağlantılı denetçilere sahip ekiplerin hatayı yakalama olasılığı yaklaşık %30 (yüksek 30) daha düşüktür. Ayrıca, bağlantılı denetçilerin daha az muhasebe yorumu yaptığı ve şirketlerin yanıtlarına daha az itiraz ettiği bulunmuştur. Elde edilen sonuçlar, bağlantılı denetçilerin daha az hata yakaladığını göstermektedir çünkü (1) daha sonra yeniden beyan edilen finansal tablo alanları hakkında soru sorma olasılıkları daha düşüktür ve (2) bu ilgili alanlarda soru sorduklarında bile, yorumlarının şirketi finansal tabloları yeniden düzenlemeye (beyan etmeye) teşvik etme olasılığı daha düşüktür. Söz konusu araştırmada, bu etkilerin zamanla ve SEC denetçilerinin bağımsız denetim işleri ile SEC’ye katılmaları arasında daha fazla iş deneyimine sahip olduklarında azaldığı da gösterilmiştir.
Mezkûr çalışma, çalışanların “döner kapısı”nın (revolving door of workers) yaygın bir durum olduğu finansal düzenleyici otoriteler için önemli çıkarımlara sahiptir. Soğuma politikaları genellikle kısa vadelidir (SEC, araştırma kapsamında incelenen bağlantıları yalnızca denetçilerin ilk istihdam yılında sınırlar) ve eski işverenlerin doğrudan denetimine ilişkindir. Buna karşılık, araştırma ortamındaki denetçiler, önceki işverenlerin müşterilerinin finansal tablolarını inceler, önceki işverenlerinin çalışmalarını doğrudan incelemez. Bu araştırmada, dolaylı önceki istihdam bağlantılarının bile denetimi olumsuz etkileyebileceği ve bu etkilerin birkaç yıl devam edebileceği tespit edilmiştir. Kıdemli düzenleyici otoriteler arasındaki geçmiş ve olası çıkar çatışmaları genellikle önemli ilgi görse de (bkz. örneğin, Cox ve Thomas 2019[3]), araştırma bulguları günlük denetim faaliyetlerini gerçekleştiren düzenleyici otoritelerin bağımsızlığının da düzenleyici sonuçlar üzerinde anlamlı etkileri olduğunu göstermektedir.
[1] Söz konusu çalışma için bkz. “Matthew Kubic [University of Texas at Austin], Rui Silva [University of Texas at Austin], Sara Toynbee [University of Texas at Austin], Conflicted Regulators, SSRN, 26 Jun 2024, <https://papers.ssrn.com/sol3/papers.cfm?abstract_id=4870917> erişim tarihi 26 Temmuz 2024.”
[2] <https://www.sec.gov/divisions/corpfin/cfabout>
[3] <https://www.law.georgetown.edu/georgetown-law-journal/in-print/volume-107/volume-107-issue-4-april-2019/revolving-elites-the-unexplored-risk-of-capturing-the-sec/>
1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.