Vergi yasalarının ve vergi düzenlemelerinin doğru bir şekilde takip ve beyan edilmesinin sağlanması, ülkelerin yoksulluğu azaltmak ve kamu hizmetleri sunmak amacıyla gereken fonları toplama çabalarını iyileştirmek için kritik öneme sahiptir. Son yıllardaki bir dizi çalışmada, düşük ve orta gelirli ülkelerde vergi yasalarına ve düzenlemelerine uyumu artırmak amacıyla üçüncü taraf verileri ile daha iyi uygulama ve denetimler, vergi idaresi personeli için daha iyi teşvikler ve dijital teknolojilerin vergi idaresine entegrasyonu gibi reformlar tanımlanmaktadır.
Tüm bu çabalarda, kritik bir soru sıklıkla göz ardı edilmektedir: Cinsiyet, vergi uyumu ile nasıl etkileşime girer? Küresel Vergi Programı’na ilişkin “Vergi Uyumunun Cinsiyet Perspektifinden Açıklanması” (Unpacking Tax Compliance from a Gender Perspective[1]) başlıklı en son bilgi notunda, vergiler söz konusu olduğunda herkesin adil bir şekilde muamele gördüğünden nasıl emin olunacağı sorusu ele alınmakta ve bunun hem erkekler hem de kadınlar için neden önemli olduğunun anlaşılmasına yardımcı olunmakta ve vergi uyumuna ve cinsiyet eşitliğine yaklaşımımızı dönüştürme çabalarına dair önemli içyüzünü kavramalar ortaya koyulmaktadır.
1. Vergi Uyumunda [tax compliance] Cinsiyet [gender] Neden Önemlidir?
Öncelikle, cinsiyet vergi uyumu davranışını etkileyebilir. Yüksek gelirli ülkelerden elde edilen kanıtlar (örneğin, Danimarka ve Yeni Zelanda’da[2]), kadınların gelirlerini eksik bildirme ve vergi kaçırma olasılıklarının daha düşük olabileceğini göstermektedir. Vergi kaçırma (tax evasion) düşük ve orta gelirli ülkelerde (low- and middle-income countries) erkekler arasında da daha yaygınsa, bu durum sistemin ilericiliğini zayıflatabilir ve düşük gelirliler için etkili vergi oranının daha yüksek olduğu bir duruma yol açabilir ki; düşük ve orta gelirli ülkelerde bu kişiler orantısız bir şekilde kadındır ve böylece cinsiyetler arası gelir farkları daha da kötüleşir. Ne yazık ki, düşük ve orta gelirli ülkelerde vergi uyumu davranışına ilişkin verilerde eksiklik söz konusudur.
İkinci olarak, hükümetlerin uyumu sağlama çabalarının etkileri kadınlar ve erkekler için aynı olmayabilir. Örneğin, çocuk vergi kredileri için suiistimale odaklanmak, kadınlar ve düşük gelirli aileleri, diğer vergilere uyuma odaklanmaktan daha olumsuz etkileyebilir çünkü kadınlar bu vergi kredilerinden faydalanma eğilimindedir. Uygulama çabalarını yüksek net gelirli bireylerin vergi uyumunu artırmaya hedeflemek, kadınların gelir dağılımının en üst ucunda yeterince temsil edilmemesi nedeniyle ilerlemeyi artırma ve cinsiyet gelir farklarını iyileştirme olasılığı yüksektir.
Üçüncü olarak, kadın ve küçük vergi mükellefleri vergi sistemi ile daha az aşina oldukları için orantısız vergi yükleri taşıyabilirler. Örneğin:
Yakın zamanda yapılan bir ülke çapındaki çalışmada[3], küçük vergi mükelleflerinin girdi Katma Değer Vergisi kredisi talep etme olasılıklarının daha düşük olduğu, bu nedenle masada para bıraktıklarını ve bunun da daha yüksek vergi yüklerine yol açtığı ortaya koyulmaktadır. Kadınların küçük vergi mükellefi olma olasılıkları daha yüksekse ve vergi sistemi hakkında daha az bilgiye sahiplerse, olumsuz etkilenebilirler.
Ayrıca, kadınlar özellikle kısıtlayıcı sosyal normların olduğu bölgelerde[4] vergi hizmetlerine erişimde engellerle karşılaşabilir ve profesyonel vergi yardımı alma olasılıkları daha düşük olabilir.
Afrika’da (örneğin Nijerya ve Sierra Leone’de[5]) düşük gelirli kadın tacirler veya girişimciler genellikle tam ekonomik katılımı engelleyebilecek çok sayıda vergi veya ücretle karşı karşıya kalmaktadır.
2. Vergi Hizmetlerinde Cinsiyete Dayalı Dijital Ayrım
Dijitalleşme, kadın vergi mükellefleri için karma bir paket sunmaktadır. Hareketliliği ve zaman kısıtlamalarını hafifletebilir, vergi yetkilileriyle doğrudan etkileşim ihtiyacını azaltabilir. Ancak, uygun tasarım olmadan, dijital vergi sistemleri dijital okuryazarlıktan veya teknoloji erişiminden yoksun kadınları dışlayabilir.
Araştırmamızda, dijital vergi hizmetlerinin herkes için erişilebilir hale getirilmesinin, içeriklerin açık ve eğitimli olması ve kadınların ve erkeklerin farklı ihtiyaçlarını karşılamasının önemi vurgulanmaktadır. Dijital uçurumu kapatmak, daha kapsayıcı ve verimli vergi sistemlerine yol açabilir.
3. Veri Açığı ve Politika Önerileri
Cinsiyete göre ayrılmış verilerin önemli bir eksikliği, vergi uyumundaki cinsiyet dinamiklerini anlamamızı engellemektedir. Bu veriler olmadan, kapsayıcı büyümeyi teşvik eden maliye politikası tasarlamak zordur.
Söz konusu bilgi notunda, vergi uyumunda cinsiyet eşitsizliğini gidermek için çeşitli politika eylemleri önerilmektedir:
- Politika kararlarını bilgilendirmek için cinsiyete göre ayrılmış yönetsel vergi verileri toplanmalı ve analiz edilmelidir.
- Kadınların ve erkeklerin farklı ihtiyaçlarını ele alan, beyan ve ödeme süreçlerini basitleştiren ve hedeflenen erişim programları içeren, kişiye özel vergi mükellefi hizmetleri ve eğitim kampanyaları geliştirilmelidir. Vergi mükelleflerini işletme büyüklüğüne veya sektöre göre gruplara ayırmak, onların özel zorluklarına yanıt vermeye yardımcı olabilir. Örneğin, kadınlar genellikle küçük işletmelerde baskın olduğundan, küçük vergi mükellefi ofisleri kurmak kadınların hizmetlere daha iyi erişmesine yardımcı olabilir.
- Kadınların ve erkeklerin vergi sistemleri ile ilgili deneyimlerini, hangi vergileri ödediklerini, nerede ödediklerini ve bunu yaparken karşılaştıkları kısıtlamaları da içeren vergi mükellefi anketleri tasarlanmalıdır. Kadınların görüşlerinin yansıtıldığından emin olmak için anket tasarımına, metodolojisine ve uygulamasına yakından dikkat edilmelidir ki; bu, teknolojilere veya internete erişim eksikliğinin kadınların yanıtlarını kısıtlayabileceği bağlamlarda önemlidir.
- Dijital okuryazarlık programlarına yatırım yapılmalı ve dijital vergi platformlarının özellikle düşük gelirli ve kırsal alanlardaki kadınlar için kullanıcı dostu ve erişilebilir olması sağlanmalıdır.
Bu öneriler, toplumsal cinsiyet eşitliğini destekleyen, gelir eşitsizliğini azaltan ve kapsayıcı ekonomik büyümeyi teşvik eden bir vergi sistemi oluşturmayı amaçlamaktadır.
[1] <https://documents.worldbank.org/en/publication/documents-reports/documentdetail/099936005242435341/idu12193d66b10d6214c911a59e1eab368c25f4b?_gl=1*11jbza*_gcl_au*NTE0MDE3NzA3LjE3MjMxMTEzMzA.>
[2] <https://eml.berkeley.edu/~saez/kleven-knudsen-kreiner-pedersen-saezEMA11taxaudit.pdf>; <https://ideas.repec.org/a/kap/itaxpf/v28y2021i2d10.1007_s10797-020-09611-8.html>
[3] <https://www.aeaweb.org/articles?id=10.1257/jep.38.1.107>
[4] Örneğin, Pakistan’daki vergi mükelleflerine ilişkin çalışmaya bakınız: <https://documents.worldbank.org/en/publication/documents-reports/documentdetail/099422206222319343/idu0a0d83a8a05e0304a900abc903cbf5ec7a83e?_gl=1*d5zs5a*_gcl_au*NTE0MDE3NzA3LjE3MjMxMTEzMzA.>
[5] Çevirenin Notu: İngilizce metinde anılan ülkelere ilişkin çalışmalara atıf yapılmakla beraber, bu çalışmalara İnternet erişimi sağlanamamıştır.
1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.