Daha Akıllı Vergi Toplama ve Kamu Harcaması Yapmada ‘GovTech’ten Yararlanma*

Doğru yapıldığında dijitalleşme, devletleri/hükümetleri gelir toplama ve harcama verimliliğini artırma konusunda donatabilir.

Dijitalleşme, 15. yüzyılda matbaanın ortaya çıkışı veya 19. yüzyılda elektriğin ortaya çıkışı kadar güçlü bir dönüştürücü güçtür. Ancak bazı ülkeler/hükümetler, kamu hizmetlerinin sunumunu iyileştirmek ve kamu finansmanını güçlendirmek için dijital teknolojinin potansiyelinden yararlanma konusunda yavaş davrandı.

Bağlantısız haneleri internete bağlamak ve dijital çözümlerin kamu sektöründe benimsenmesini hızlandırmak ve güçlendirmek olmak üzere iki yönlü bir politika yaklaşımı gerekiyor. Bu politikaları izlemeye yönelik stratejiler, teknolojik devlet veya “govtech”[1] hakkındaki yeni bir tartışma notunda özetleniyor.

Dijitalin benimsenmesini teşvik etmek

Yükselen ve gelişmekte olan ülkeler, dijital teknolojileri benimseyerek kalkınma yörüngelerinde sıçrama yapma potansiyeline sahip ülkelerdir. Bu ülkeler, dijital teknolojilerin benimsenmesi ve kullanılmasında önemli bir kolaylaştırıcı olan internet bağlantısı konusunda oldukça geride kalıyor. Hâlâ dünya çapında yaklaşık 2,7 milyar insanın internete bağlanması gerekiyor. Ülkelerde yaş ve cinsiyete göre dijital uçurum devam ediyor. Bu uçurumun kapatılması ve dijitalleşmeden faydalanılması yeterli dijital altyapıyı gerektirir.

Tahminler, bağlantısız haneleri birbirine bağlamak için dijital altyapıya 418 milyar Amerikan dolarlık yatırım gerektiğini gösteriyor. Bu yatırım ihtiyacının büyük bir kısmı gelişmekte olan piyasalarda ve düşük gelirli gelişmekte olan ekonomilerdedir ve bu ekonomilerin gereksinimlerinin gayrisafi yurtiçi hâsılanın (GSYİH) %3,5’i olduğu tahmin edilmektedir. Özellikle kârlılığın zorlu olmaya devam ettiği bölgelerde internet altyapısının inşasını teşvik ederek veya doğrudan yatırım yaparak evrensel bağlantıya ulaşmada devlet desteği çok önemli olabilir.

Altyapıya ek olarak, uygun fiyat ve dijital okuryazarlık da çok önemlidir. İnternet abonelik maliyetleri, ortalama gelire göre ortalama maliyetin gelişmiş ekonomilerdeki vatandaşların harcadığı tutarın dokuz katı olduğu düşük gelirli gelişmekte olan ülkelerde yüksek olmaya devam ediyor. İnternet erişimini daha uygun fiyatlı hale getirmek için hükümetler abonelik ücretlerinde indirim veya kupon sunmayı düşünebilir. Buna ek olarak, dijital okuryazarlık programlarının teşvik edilmesi, belirli nüfuslarda, özellikle de yaşlı bireylerde, yeni dijital teknolojileri benimseme konusundaki isteksizliğin üstesinden gelmek için çok önemlidir.

‘GovTech’in gücü

Dijitalleşme, ülkelerin gelir tahsilatını artırmak, kamu harcamalarının verimliliğini artırmak, mali şeffaflığı ve hesap verebilirliği güçlendirmek ve eğitimi, sağlık hizmeti sunumunu ve sosyal sonuçları iyileştirmek için teknolojiden yararlanmasına olanak tanımaktadır. Bunlar, daha iyi karar alma süreçleri, uluslararası standartların ve uygulamaların benimsenmesi, kamu mali yönetim süreçlerinin ve sistemlerinin dönüştürülmesi ve gönüllü uyumu ve ticaretin kolaylaştırılmasını desteklemek için iyileştirilmiş vergi mükellefleri ve tüccar hizmetleri yoluyla başarılabilir.

GovTech’in mali operasyonlarda benimsenmesi, kamu finansmanını hem gelir hem de harcama açısından güçlendirebilir. Uluslararası Para Fonu’nun (International Monetary Fund-IMF) analizi, e-dosyalama, e-faturalama ve elektronik mali cihazların vergi gelirlerinde önemli bir artışa yol açabileceğini gösteriyor. Örneğin, e-faturalama ve elektronik mali araçların benimsenmesi, gelir seferberliğini GSYİH’nın %0,7’sine kadar artırabilir. Dijitalleşmenin gelir yönetimi üzerindeki etkisi, dijital bağlantının genişletilmesi ve vergi yetkilileri arasında yeterli personel ve uzmanlığın sağlanması yoluyla artırılmaktadır. Benzer şekilde, bütçe ödemelerinin dijital teknolojileri kullanarak otomasyonu, daha fazla bütçe şeffaflığı ile ilişkilidir. Mezkûr analiz, dijitalleşmenin genel olarak harcama verimliliğindeki iyileşmeyle ilişkili olduğunu gösteriyor.

Dijitalleşme aynı zamanda sosyal harcamaların etkinliğini ve kamu hizmeti sunumunun kalitesini de artırabilir. Öğrencilere ekipman ve yazılım sağlamak gibi dijital müdahaleler eğitim sonuçlarını iyileştirebilir. Sağlık hizmetlerinde ‘govtech’, bakım kalitesinin iyileştirilmesine, yetersiz hizmet alan nüfusların kapsamının artırılmasına ve kaynak kullanımının optimize edilmesine yardımcı olabilir. Elektronik sağlık kayıtları, uzaktan sağlık hizmeti (teletıp) ve patent lisanslama, ilaç tedariki ve bulaşıcı hastalıkların izlenmesine yönelik dijital platformlar, sağlık hizmetlerinde dijital yenilik alanlarıdır.

Dijitalleşme aynı zamanda daha iyi tanımlama, uygunluğun doğrulanması ve dağıtım mekanizmalarının sağlanması yoluyla sosyal güvenlik ağlarının güçlendirilmesine de yardımcı olabilir. Örneğin, dijital kimliği entegre etmek ve kapsamlı sosyo-ekonomik veriler oluşturmak, hükümetlerin sosyal yardım alan yararlanıcıları daha iyi hedeflemesine ve doğru bir şekilde doğrulamasına olanak sağlayabilir.

Ancak dijitalleşmenin sağladığı bu faydalar ancak doğru şekilde uygulandığında gerçekleşebilir. Büyük dijitalleşme programlarının uygulanması karmaşık bir girişimdir ve dikkatli planlama, yeterli kaynaklar, politik destek ve uygun değişiklik yönetimi süreçlerini gerektirmektedir. Dijitalleşme, düzenlemelerde ve yerleşik süreçlerde değişiklik yapılmasını, yetkililer arasında yeterli personel ve uzmanlığın yanı sıra, hassas bilgilerin korunması amacıyla veri güvenliği ve mahremiyete yönelik güçlü önlemlerin alınmasını gerektirebilir. Yeterli koruma önlemleri olmadan, karmaşık dijital çözümlerin uygulanması verimsiz bile olabilir ve yolsuzluğu kolaylaştırabilir.

GovTech, yurttaşların ihtiyaçlarının birincil odak noktası olduğu ve paydaşlarla yakın işbirliği içinde olduğu bir dijitalleşme yaklaşımını benimseyerek, bu zorlukların üstesinden gelmeye yardımcı olabilir ve toplum için kamu hizmetlerini iyileştirme konusundaki tüm potansiyelini ortaya çıkarabilir. IMF, kamu finansmanına yönelik “govtech” çözümlerinin uygulanmasında kapasite geliştirme yoluyla ülkeleri desteklemeye hazırdır.

[1] GovTech, kamu sektörünün modernizasyonuna yönelik bir devlet yaklaşımının bütünüdür. Kamu sektörü modernizasyonunun üç yönünü vurgulamaktadır: yurttaş merkezli, evrensel olarak erişilebilir kamu hizmetleri ve dijital devlet dönüşümüne yönelik bütün-devlet yaklaşımı.

1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.