Devlet Bankaları ve Kredi Piyasalarına Müdahaleler*

Kredi piyasaları sıklıkla piyasa başarısızlıklarından etkilenir ve bu da onları devlet müdahalelerine açık hale getirir. Hükümetlerin finansal piyasalara müdahale edebilmesinin birçok yolu olsa da, yaygın bir yöntem devlet bankalarıdır. Bu finansal aracılar, hükümetlerin doğrudan hanehalklarına ve firmalara borç vermesine olanak tanır ve dünya çapında yaygın olarak bulunur. Kalkınma bankaları ile ticari kamu bankaları, bir kriz sırasında kredi piyasalarına konjonktüre karşı bir tarzda müdahalede bulunmak için sıklıkla kullanılmaktadır. Bununla birlikte, kamu bankalarının verdiği kredilere dayalı programların özel bankaları nasıl etkilediği ve özel kredilerdeki ayarlamaların bu politikaların etkilerini nasıl değiştireceği konusunda çok az fikir birliği bulunmaktadır. Bu durum önemli bir soruyu gündeme getirmektedir: Devlet bankaları normal zamanlarda piyasa başarısızlıklarını gidermek için kullanıldığında ne olur?

Son bir çalışmada bu soru Brezilya’da uygulanan büyük ölçekli bir program incelenerek ele alınıyor. Brezilya hükümeti, Mart 2012’de, müdahaleden önce Brezilya’daki ödenmemiş kredinin %38’inden sorumlu olan en büyük iki ticari bankanın kredi arzında artış olduğunu duyurdu. Firmalara verilen vadeli kredilere odaklanıldığında, kamu bankalarının özel bankalara göre çok daha düşük kredi faiz oranlarıyla verdikleri kredi tutarında büyük bir artış olduğu ortaya konulmuştur. Devlet bankalarının kredi vermelerindeki artışın, kredi faiz oranlarındaki düşüş ve olumlu istihdam etkileri gibi faydaları olsa da, kurumsal borçlardaki artışa ve kamu bankalarının kredi temerrüt oranlarının yükselmesine bağlı olarak büyük maliyetler de ortaya çıkmıştır.

Kredi piyasalarındaki devlet müdahalelerine ilişkin geniş ve kapsamlı bir genel bakış gerçekleştirmek zorlu bir çabadır. Müdahale kararı, özel bankaların kredi faiz oranlarında yaptığı ayarlamalar ve müdahaleden yararlanan borçluların sonuçları, analizi saptırabilecek gözlemlenemeyen ekonomik özelliklerle ilişkilendirilebilir. Bu çalışmadaki verilerin zenginliği ve değerlendirmenin gerçekleştirildiği benzersiz ortam (yani finansal kriz dışında) bu zorlukların üstesinden gelinmesini sağlıyor. Politikanın kredi faiz oranları, firma kaldıracı ve temerrüt üzerindeki etkileri belgelendirilirken, aynı sektörler, konum ve (krediler söz konusu olduğunda) vade gibi aynı özelliklere sahip kredilere ve firmalara odaklanılıyor. Bu da, politikanın 2012 başında yürürlüğe girmesinden kaynaklanan belirli değişikliklerin izole edilmesine olanak tanıyor.

Kredilerdeki artış aynı zamanda kamu bankalarına erişimi olan firmalara da fayda sağlamış ve bu tür firmaların yalnızca özel bankalardan borç alan firmalara kıyasla daha kaldıraçlı hale gelmesine yol açmıştır. Kaldıraçtaki artış ve kamu bankaları ile özel bankaların uyguladığı faiz oranları arasındaki fark, firmanın kredi temerrüt riskini etkileyebilir. Söz konusu çalışmada, devlet bankalarından ve özel bankalardan borç alan çok benzer firmaların temerrüt oranlarını karşılaştırarak bu farklılıklar politikaya bağlanıyor. Daha da önemlisi, politika açıklanana kadar iki bankanın temerrüt oranlarının dinamikleri oldukça benzerdi. Bunun ardından kamu bankalarının kredi portföylerinin kalitesinde bozulma yaşandı. Bu fark yalnızca kamu ve özel bankaların kaldıraçsız borçlularının (çoğunlukla ödenmemiş kredileri olmayan firmalar) benzer riske sahip olduğu kaldıraçlı firmalara bakıldığında ortaya çıkmaktadır. Ayrıca, politika sonrasında kamu ve özel bankalar arasındaki temerrüt oranları arasındaki fark, firma kaldıracının artmasıyla birlikte artıyor. Dolayısıyla kaldıraçtaki artış, politika sonrasında temerrüt oranlarında değişikliğe yol açarak, düşük kredi faiz oranlarının kamu bankalarına sağlayacağı potansiyel faydaların önüne geçmiştir.

Analizin son adımı, kamu bankalarının kredi genişlemesinin istihdam ve üretim üzerinde olumlu etkilerinin olup olmadığını anlamaktır. Benzer firmaları karşılaştıran analizde, kamu bankalarına erişimi olan firmaların politika sonrasında istihdamlarını artırdığı gösterilmektedir. Ancak, hem özel bankalardan daha düşük faiz oranlarından yararlanan hem de kamu bankalarından daha büyük tutarlarda borç alabilen tüm firmalar politikadan yararlandığı ölçüde, bu basit analiz taraflı sonuçlara yol açabilir. Bu zorluğun üstesinden gelmek için, müdahale öncesi pazar paylarına göre ölçülen, kamu bankalarına farklı derecelerde maruz kalan komşu şehirlerdeki istihdam ve çıktıları karşılaştırılıyor. Komşu şehirleri karşılaştırmak, farklı bölgesel ekonomik faaliyet türlerinden kaynaklanan her türlü değişikliği izole etmemize olanak tanıyor ve bu da sonuçlarımızın gerçekten kamu kredisindeki artışın etkisini yansıttığına dair güveni artırıyor. Bu bölgesel çalışma, aslında kredideki artışın, devlet bankalarına daha fazla maruz kalan şehirlerdeki daha büyük üretim ve istihdam artışıyla ilişkili olduğunu ortaya koyuyor. Ancak, çıktı büyümesinin kredi büyümesine göre ima edilen esnekliği, kredi arzındaki değişikliklerin gerçek etkilerine ilişkin diğer çalışmalarla karşılaştırıldığında mütevazıdır.

Özetle mezkûr çalışma, kamu bankalarının kredi vermesinden yararlanan müdahalelerin maliyet ve faydalarının ayrıntılı bir incelemesini sunmaktadır. Artan rekabetin ve dolayısıyla özel bankaların uyguladığı düşük faiz oranlarının potansiyel faydaları olsa da, gerçek etkiler orta düzeydedir ve daha yüksek firma kaldıracı ve temerrüt pahasına ortaya çıkmaktadır. Söz konusu çalışmanın sonuçları, politika yapıcıların, mevcut piyasa oranlarından daha düşük kredi faiz oranları teklif etseler bile, finansal kriz dışında kamu kredi programlarından gelebilecek ilave kaldıraç ve temerrüt maliyetlerini hafife almamaları gerektiğini göstermektedir.

1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.