‘Dijital Avronun Avrupa Ödeme Dünyasındaki Rolü’ [Avrupa Merkez Bankası Yönetim Kurulu Üyesi Piero Cipollone’nin Avrupa Parlamentosu Ekonomi ve Para İşleri Komitesi’ndeki Açılış Konuşması]*

Bugün burada, bu Komitenin yeni üyeleriyle tanışmak ve dijital avro projesinin durumu hakkında sizi bilgilendirmek benim için bir zevktir. Ayrıca, Bayan Lalucq’u Avrupa Parlamentosu Ekonomik ve Parasal İşler Komitesi (Committee on Economic and Monetary Affairs-ECON) Başkanı olarak seçilmesinden dolayı tebrik etmek istiyorum.

Avrupa Merkez Bankası (European Central Bank), projenin başlangıcından bu yana Ekonomik ve Parasal İşler Komitesi ile dijital avro konusunda yaptığımız açık ve değerli alışverişleri takdir etmektedir. Bu alışverişleri sürdürmeye tamamen bağlıyım ve gelecekteki görüşmelerimizi dört gözle bekliyorum.

Bugün üç temel alana odaklanacağım. Birincisi, Avrupa’nın perakende ödemeler için yabancı oyunculara bağımlılığı (Europe’s dependency on foreign players for retail payments). İkincisi, tüketiciler, tacirler ve bankalar dâhil herkes için dijital avronun faydaları (benefits of a digital euro for everyone, including consumers, merchants and banks). Üçüncüsü ise, dijital avro projesinde bugüne kadar kaydettiğimiz ilerleme (progress we have made on the digital euro project so far).

1. Avrupa ödeme ortamında yabancı hâkimiyeti

2030 yılına hızlıca ilerleyelim. İspanya’daki Dünya Kupası’nda olduğunuzu hayal edin. Bir içki almak istiyorsunuz ancak yalnızca Alipay ile ödeme yapabiliyorsunuz. Bu senaryo göründüğü kadar uçuk değildir: bu yaz, Almanya’daki Avrupa Futbol Şampiyonası için bilet satın almak yalnızca Çin veya Amerikan ödeme yöntemleriyle mümkündü.

Bunun Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) gerçekleştiğini hayal edebiliyor musunuz? Örneğin, Amerikan futbolu liginin finallerine gittiğinizde ve hiçbir Amerikan ödeme aracının mevcut olmaması durumunda? Ben kesinlikle yapamam.

Elbette Avro Sistemi, Avrupa’daki insanların nakit ödeme yapabilmesini sağlamaya devam edecektir.

Ancak dijital ödemelerin ve çevrimiçi alışverişin yaygınlaşmasıyla nakit paranın popülaritesi giderek azalmaktadır.

Örneğin, giderek daha fazla insan market alışverişini çevrimiçi yapmaktadır. Ancak bunları ödemek için nakit kullanamazsınız. Çoğu zaman, tek seçenek PayPal veya Visa veya Mastercard gibi uluslararası bir kart şemasıdır.

Ve giderek daha fazla insan mobil telefonlarında PayPal veya Apple Pay gibi dijital cüzdanlar kullanmaktadır. 2027 yılına kadar bu platformların Avrupa’daki elektronik ticaretin (e-ticaret) yüzde 40’ını, mağaza içi ödemelerin ise yüzde 27’sini yönetmesi beklenmektedir. Aynı zamanda, Avro Bölgesi’nde nakit kabul etmeyen şirketlerin payı da önemli ölçüde artmaktadır.

Bu gelişmeler yaşlı ve teknoloji konusunda daha az bilgili insanların marjinalleşmesine katkıda bulunmakta ve ayrıca bizi riskli olan Avrupa dışı şirketlere bağımlı hale getirmektedir.

Dijital olarak ödeme yapamadığınızda neler olacağını hayal edin. Örneğin, iki hafta önce Avrupa kart ödeme pazarının önemli bölümleri neredeyse bir gün boyunca kapatıldı.

Tıpkı elektrik, gaz veya su gibi, ödemeleri çalışmayı bırakana kadar düşünmüyoruz. Enerji için, bunu Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesinin ardından zor yoldan öğrenmek zorunda kaldık. Ödemeler için, daha iyisini yapmak için Avrupalılara borcumuz vardır.

Kendi güçlü dijital ödeme sistemimize ihtiyacımız bulunmaktadır. Bunu, merkez bankası parasını dijital çağa taşıyarak ve dijital avroyu devreye sokarak başarabiliriz: Merkez bankası tarafından ihraç edilen ve Avro Bölgesi’ndeki herkesin kullanımına açık, dijital bir nakit biçimi.

Dijital bir avro, Avrupa’nın finansal egemenliğini ve dayanıklılığını güçlendirecektir çünkü Avrupa teknolojisi ve altyapısıyla inşa edilecektir. Avrupa’nın dijital ödeme çözümlerini bağımsız olarak geliştirmesini ve yönetmesini sağlayarak Tek Pazar’ın (Single Market) daha da derinleşmesini destekleyecektir. Ancak en önemlisi, dijital avronun tüm paydaşlara -tüketicilere, tacirlere ve bankalara- somut faydalar sağlamasıdır.

2. Avrupa vatandaşlarına yönelik faydalar

Nakit paranın geniş çapta erişilebilir ve kabul edilebilir kalmasını sağlayacak Tek Para Birimi Paketini güçlü bir şekilde destekliyoruz. Aynı zamanda, nakdin avantajlarını dijital dünyaya taşıyacak olan dijital bir avronun yolunu açacaktır.

Tüketiciler, Avro Bölgesi’nin her yerinde, hatta çevrimiçi alışveriş yaparken bile tüm ödemeler için dijital bir avro kullanabilirler. Dijital bir avro ile ödeme yapmak veya almak ücretsiz ve bugün nakit kullanmak kadar kolay olacaktır. Tüketicilerin yalnızca bir cihaz kullanması ve yalnızca bir parolayı hatırlaması gerekecektir. Ayrıca, tüm koşullar için tek bir ödeme aracı olması, kullanıcıların harcamalarına genel bir bakış elde etmesini kolaylaştıracaktır.

Daha da önemlisi, dijital avro, kimsenin geride kalmamasını sağlayarak dijital finansal katılımı teşvik etmeyi amaçlayacaktır.

Mobil uygulama veya fiziksel kart aracılığıyla Avro Bölgesi’ndeki herkesin erişimine açık olacak, böylece herkes, yaşı veya teknoloji meraklısı olup olmamasına bakılmaksızın, kendisi için en rahat olan teknolojiyi seçebilecektir.

Son olarak dijital avro, büyük ödeme sistemlerinde kullanılan mevcut teknolojinin sağladığı en iyi gizlilik ve veri korumasını sunacaktır. Dijital avro projesinin başlangıcından bu yana kullanıcı gizliliğinin sağlanması temel odak noktası olmuştur.

Dijital avro hem çevrimiçi hem de çevrimdışı olarak kullanılabilecektir. Çevrimdışı işlevsellik ile kullanıcılar nakit benzeri gizliliğin tadını çıkaracaklardır. Çevrimdışı ödemelerinizin ayrıntıları yalnızca siz ve alıcı tarafından bilinecektir. Çevrimiçi ödemeler için de kişisel verilerinizin size ait kalmasını sağlayacağız. Avro sistem (Eurosystem) sizi tanımlayamayacak veya sizi doğrudan ödemelerinizle ilişkilendiremeyecektir.

3. Tacirler için yeni fırsatlar

Dijital avro, Avrupalı tacirler için de yeni fırsatlar getirecektir. Şu anda Avrupa’daki tüccar büyük ölçüde bir avuç baskın çevrimiçi veya kart ödeme yöntemine bağımlıdır ve genellikle Avrupa dışı sağlayıcılara güvenmektedir. Uluslararası kart şemaları şu anda Avro Bölgesi’ndeki kart işlemlerinin yüzde 64’ünü oluşturmaktadır.

Bu, Avrupalı tacirlere çok paraya mal olmaktadır çünkü her yıl Visa veya Mastercard gibi uluslararası kart şemalarına toplu olarak önemli miktarda ödeme yapıyorlar. Ve maliyet çoğunlukla, daha büyük rakiplerininkinden üç ila dört kat daha fazla ücret ödeyen daha küçük tüccar tarafından karşılanmaktadır.

Dijital avro, tüccarın bankalara ödemeleri işlemek için ödedikleri ücretleri sınırlandırarak güvenlik önlemleri içerecek ve dijital ödemeler için daha küçük ve daha büyük satıcıların ödediği ücretler arasındaki farkı daraltacaktır.

Mevcut ödeme çözümlerine gerçek bir alternatif sunarak, dijital bir avro aynı zamanda büyük ve küçük tüm tacirleri diğer sağlayıcılarla daha iyi koşullar müzakere etmek için daha güçlü bir konuma getirecektir. Son olarak, çevrimdışı işlevselliği sayesinde, ağ veya elektrik kesintileri durumunda tüccar için bir güvenlik ağı sağlayabilir.

4. Bankalar için faydaları

Bankalar da, özellikle de yeni oyuncuların (bilhassa Avrupa dışından büyük teknoloji şirketlerinin) giderek daha fazla pazara girdiği hızla gelişen ödeme ortamımızda, bundan faydalanacaktır. Bankalar sundukları hizmetler için ücretlendirilecek, Avro Sistem ise dijital avro şemasının ve altyapısının maliyetlerini karşılayacaktır.

Dijital avroyu PayPal veya Apple Pay gibi hizmetlerle karşılaştırdığınızda, bankalar için faydalar daha da belirgin hale gelir. Örneğin, insanlar PayPal cüzdanlarına otomatik ödeme yoluyla para yüklediğinde bankalar hiçbir şey kazanmaz. Ve Apple Pay ile bankalar kartlarının Apple Wallet’ta kullanılmasına izin vermek için aslında bir ücret ödemek zorundadır.

Dijital avro aynı zamanda bankaların müşterilerine katma değerli hizmetler sunmalarına olanak vererek yeni bir gelir kaynağının da kapısını açacaktır.

Dijital avronun mevcut standartları mümkün olduğunca desteklemesini, maliyetleri düşük tutmasını ve Avrupa’nın rekabetçi ödeme ortamını desteklemesini sağlamak için piyasayla yakın bir şekilde çalışıyoruz.

Ayrıca, şu anda yalnızca bir veya birkaç Avrupa Birliği Üyesi Devlette mevcut olan kartlar ve uygulamalar, yeni kabul altyapısına yatırım yapmaya gerek kalmadan, bu standartları kullanarak Avro Bölgesi’ndeki müşterilere ulaşabilir. Bu nedenle, dijital bir avro, Avrupa ödeme hizmeti sağlayıcılarının müşterilerine, tıpkı uluslararası kart şirketleri gibi, ürünlerini Avro Bölgesi’ndeki her yerde kullanma kolaylığını sunabileceği anlamına gelir. Ayrıca, bankaların bu şirketlere karşı müzakere pozisyonlarını da güçlendirecektir.

Son olarak, bankalar ve diğer ödeme hizmeti sağlayıcıları dijital bir avro dağıtmaktan sorumlu olacak ve böylece dijital avro kullanıcıları için tek iletişim noktası görevi göreceklerdir. Bu nedenle dijital bir avro, bankaların artan ödeme rekabeti karşısında müşterilerini elinde tutmasına yardımcı olabilir.

5. Proje hazırlık aşaması tüm hızıyla devam etmektedir

Şimdi size projede geldiğimiz nokta hakkında kısa bir güncelleme vereyim. Soruşturma aşamasına 2021 yılında başladık ve şu anda hazırlık aşamasının ortasındayız, yaklaşık bir yıl daha var. Bu aşamada odaklandığımız temel alanlardan biri, bir kişinin herhangi bir zamanda elinde bulundurabileceği azami dijital avro miktarını belirlemeye yönelik bir metodoloji geliştirmektir. Özellikle kriz dönemlerinde finansal istikrarın sağlanması ve banka mevduatından dijital avroya büyük çaplı transferlerin önlenmesi açısından tutma limitleri önem taşımaktadır.

Bu sınırlar, dijital avro kullanıcı deneyimini olumsuz etkilemeyecek kadar yüksek olacaktır. Avrupa Merkez Bankası, Avro Sistemi’ndeki ulusal merkez bankaları ve ulusal yetkili makamlardan uzmanlar, benzersiz bilgi birikimlerini kullanarak, taslak Yönetmelikte tanımlanan üç temel alan temelinde tutma limiti kalibrasyonunu etkileyebilecek faktörleri belirlemeye başladılar: kullanılabilirlik, para politikası ve finansal istikrar (usability, monetary policy and financial stability).

Tam tutma limitleri, potansiyel lansmana daha yakın bir zamanda ve Taslak Yönetmelikte yer alan iyi tanımlanmış bir yönetim sürecine dayanarak tanımlanacak olsa da, Metodolojimizin öngörülebilir olmasını sağlamaya kararlıyız. Bu nedenle Avrupa Merkez Bankası uzmanları, herkesi teknik çalışmalar hakkında güncel tutmak ve geri bildirim toplamak için düzenli olarak tüketiciler, tacirler ve finans kuruluşlarıyla görüşmektedir.

Ayrıca, Avro Bölgesi genelinde tutarlı bir kullanıcı deneyimi sağlamak için net kurallar ve standartlar sunacak olan dijital avro kural kitabını tamamlamak için de çalışıyoruz. Bu aynı zamanda özel şirketlerin kendi çözümlerini hayata geçirmelerine de yardımcı olacaktır. Kural Kitabı Geliştirme Grubu’ndaki tüketiciler, perakendeciler, bankalar ve bankacılık dışı birlikler dâhil tüm temsilcilerle yakın bir şekilde çalışıyoruz. Ayrıca, şu anda potansiyel sağlayıcıları seçme sürecindeyiz.

Dijital avro platformu ve altyapısını kim geliştirebilir?

Son olarak, gizlilik ve çevrimdışı işlevsellik gibi diğer önemli teknik yönlere de yakından bakıyoruz. Tüm bu gelişmeler hakkında sizi güncel tutacağız. 2025 yılı sonuna kadar Avrupa Merkez Bankası Yönetim Konseyi projenin bir sonraki aşamasına geçilip geçilmeyeceğine karar verecek, ancak Yönetim Konseyi, yasama eylemi kabul edilmeden önce dijital avronun ihracı hakkında herhangi bir karar almayacaktır.

Sonuç

Sonuç olarak, Avro Bölgesi’nde dijital bir avronun tanıtılması zaman alacaktır, ancak Avrupa’nın geleceği için önemlidir. Dünya çapındaki ülkeler perakende merkez bankası dijital para birimlerini araştırmaktadır. Standart belirleyici olmak ve öncüler arasındaki konumumuzu korumak istiyorsak, hızlı hareket etmemiz gerekmektedir.

Dijital avro ortak bir Avrupa projesidir, bu nedenle tüm ilgili paydaşlarla görüşüyoruz ve onların görüş ve endişelerini dikkatle dinliyoruz. Ayrıca Avrupa Parlamentosu ile düzenli olarak etkileşimde bulunmaya kararlıyım.

Tüm bankaların ve diğer sağlayıcıların müşterilerine sunduğu ve tüm tacirlerin, Avro Bölgesi’nin her yerinde kabul ettiği dijital bir avronun tanıtılması birkaç yıl alacaktır. Piyasa katılımcılarının dijital avroya yatırım yapmak için kesinliğe ihtiyacı vardır ve bu, eş-yasama organları ile merkez bankası arasında koordinasyon gerektirmektedir.

Ekonomik ve Parasal İşler Komitesi’nin dijital avro konusunda bugüne kadar yaptığı tüm çalışmaları takdir ediyorum. Yasama tartışmaları artık sizin elinizdedir. Avrupa Merkez Bankası elbette müzakere ekibiyle etkileşime girmeye ve gerektiğinde sürekli teknik destek sağlamaya hazırdır.

Yasal ve teknik çalışmaların paralel, hızlı ve yakın işbirliği içinde ilerlemesi önemlidir. Birlikte, dijital avronun Avrupa’nın finansal egemenliğini güçlendirmesini ve tüm vatandaşlarına hizmet etmesini sağlayabiliriz.

1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.