Bir dizi makalede, sosyal medyanın şirketleri ve toplumu daha önce hiç olmadığı kadar birbirine bağlamasına yardımcı olduğu savunulmaktadır. Bu makaleler, ‘Hashtag Kapitalizmi – Bir Giriş’ [Hashtag Capitalism – An Introduction[1]] başlıklı makale ile başlayan hashtag kapitalizmi adlı bir projenin parçasıdır. O makalede; ‘hashtag kapitalizmi’nin, sosyal medyanın insanların yatırımcı olarak bir araya gelerek bunu çevre, sosyal ve kurumsal yönetişim (environmental, social and governance) konularında değişiklik yapmak için kullanarak veya müşteriler veya çalışanlar olarak bir araya gelerek ilgili konularda politika değişikliği yaparak veya bireyler olarak hareket ederek ve kurumsal dünyadaki sosyal etkileri olan konular hakkında yorum yaparak ve tepki vererek kurumsal dünyaya katılmalarına olanak tanıdığı olguyu ifade ettiği açıklanmaktadır.
Bu hashtag kapitalizmi olgusu içinde, ‘finfluencer’ların (finans ve yatırım alanında çevrimiçi etkileyiciler) ve perakende hissedarların yükselişi en önemli olmasa da önemli bir konudur. Hashtag kapitalizmi çağında perakende yatırımcıların büyümesi, sosyal medyada neredeyse hiçbir maliyete katlanmadan koordine olabildikleri anlamına gelmektedir. Finfluencer’lar, sosyal medyada sağladıkları içerik ile perakende yatırımcı davranışlarını etkileyerek, perakende yatırımcıların geçmişte karşılaştığı kolektif eylem sorunlarını çözmeye de yardımcı olmaktadırlar. Finfluencer’lar ayrıca bir şirket ile ilgilenen (veya bazı durumlarda şirketin hayranları olan) kişilerin ilk kez hissedar olmalarına yardımcı olarak finansal katılıma/kapsayıcılığa ve eğitime (financial inclusion and education) de katkıda bulunabilmektedirler. Perakende yatırımcılar ve finfluencer’lar hakkındaki literatürün çoğu, perakende yatırımcıların Gamestop’un hisse senedi fiyatı üzerindeki etkisi de dâhil olmak üzere Amerika Birleşik Devletleri’ndeki (ABD) gelişmelere odaklansa da, bu eğilimler aslında birçok başka yargı alanında da görülmektedir. “Finfluencer’lar ve Şirketler Hukukunda Diğer Teknolojik Bozulmalar – Güney Kore ve Hindistan’dan Görüşler” [Finfluencers and Other Tech Disruptions to Corporate Law – Insights from South Korea and India[2]] başlıklı makalede ise, Güney Kore ve Hindistan’daki finfluencer’ların hem şirketleri hem de toplumu nasıl etkiledikleri incelenmiştir.
Güney Kore’de, yeni perakende yatırım dalgası, genç perakende yatırımcıların maaşlarının bir kısmını borsaya, özellikle de petrol fiyatlarındaki hareketlere bahis oynamalarına olanak tanıyan araçlara yatırdıkları bildirildiğinde, 2020 gibi erken bir tarihte etkisini göstermiştir. Bu yatırımcılar, petrol fiyatları düştüğünde önemli kayıplar yaşamışlardır. Ancak 2021 yılına gelindiğinde, belki de piyasadaki perakende yatırımcı sayısının fırlamış olması nedeniyle yatırım tavsiyesi veren YouTube kanalları mantar gibi çoğalmıştır. Genç perakende yatırımcılar kendilerini eğitmeye başlamış ve yatırım fonları yerine doğrudan yatırım yapmışlardı. Perakende yatırımcılar, belirli şirketlerdeki hisseleri koordineli bir şekilde satın alıp tutarak etki yaratmanın ötesinde, hissedar olarak aktif olarak katılmaya da başlamışlardır. 2023 yılında perakende yatırımcılar, bir K-Pop yönetim şirketi olan SM Entertainment’ın yönetim kuruluna bağımsız bir denetçi atanması için yerel bir aktivist fon olan Align Partners’ın kampanyasını desteklemişlerdir. Kampanya ayrıca şirketin dâhil olduğu ilişkili taraf işlemlerine son verebilmiştir. Bu, Disney vekâlet oylamasından ve Musk’ın ABD’deki tazminatı hakkında Tesla hissedar oylamasından önceydi ki; burada perakende yatırımcılar önemli gruplardı. Söz konusu makalede Güney Kore’den bazı diğer örnekler incelendikten sonra iki sonuca varılmıştır; (1) Güney Kore’deki perakende yatırımcılar, ABD’de görülen ‘meme hisse senedi’ (meme stock[3]) perakende yatırımcılarından daha seçicidir ve (2) Güney Kore’deki perakende yatırımcılar, ABD’li meslektaşlarına benzer şekilde, sadece kısa vadeli hissedar getirilerinden ziyade iyi kurumsal yönetişim (SM Entertainment davasında kanıtlandığı gibi) ile ilgilenmektedir.
Hindistan’da GameStop benzeri bir olay yaşanmasa da, finfluencer’ların yükselişi büyük bir etki yaratmıştır. Hindistan’daki çoğu şehirdeki insanlar İngilizce konuşup çalışsa da, kırsal kesimdeki nüfusun bir kısmı kendi yerel dillerini daha rahat kullanmaktadır. Bu nedenle, hedef kitlelerine yerel dillerde konuşan finfluencer’lar ülkenin en ücra köşelerinde finansal eğitimi teşvik etmektedir. Açığa satış (short selling) yapan bir firma olan Hindenburg Research’ün Adani şirketler grubu hakkında bir rapor yayınlaması ve grubun hisse senetlerinin aşırı değerli olduğunu belirtmesi ve Adani grubunun kurucusu Gautam Adani’yi muhasebe dolandırıcılığı ve borsa manipülasyonuyla suçlamasıyla bir başka ilginç gözlem ortaya çıkmıştır. Adani’nin Hindistan başbakanına yakın olduğu görüldüğünden, konu politik olarak yüklü bir tartışmaya dönüşmüştür. Raporu destekleyen bazı finfluencer’ların raporu politik gerekçelerle desteklemekle suçlanması[4], finfluencer faaliyetlerinin popülizmin kurumsal yönetişime şu ana kadar olduğundan daha fazla sıçramasına neden olabileceği konusunda bizi uyarmalıdır.
Yargı bölgelerindeki düzenleyici otoritelerin, Güney Kore ve Hindistan’daki gelişmeleri göz önünde bulundurmalarında fayda vardır çünkü bu eğilimlerin yargı bölgelerine yayılma olasılığı yüksektir. ABD’li perakende yatırımcılar da son zamanlarda kurumsal yönetişim sorunlarıyla ilgilenmeye başlamıştır (Disney Proxy yarışması bir örnek). Dahası, popülizm başka yerlerdeki piyasalara da sızmaktadır (örneğin, Trump tarafından desteklenen sosyal medya şirketi TruthSocial’ın hisse senedi fiyatları, Trump hayranlarının Trump’ın çevrimiçi açıklamaları ve Trump’ı ilgilendiren etkinlikleri[5] etrafında davranışlarını koordine etmeleri nedeniyle yükselmiştir). Aynı zamanda, finfluencer’ların Hindistan’da teşvik ettiği görünen finansal eğitim ve kapsayıcılık, finfluencer faaliyetlerini azaltabilecek düzenlemeler getirmeden önce diğer yargı bölgelerinin göz önünde bulundurması gereken yararlı bir eğilimdir.
[1] <https://papers.ssrn.com/sol3/papers.cfm?abstract_id=4888192>
[2] <https://papers.ssrn.com/sol3/papers.cfm?abstract_id=4786107>
[3] Bu konuda işbu yazının sonundaki kutu bilgiye bakılmalıdır.
[4] <https://medium.com/@arjunghosh081994/meet-the-hypocrisy-of-finfluencers-on-youtube-diverging-from-facts-to-biased-opinions-for-money-ea72bd236a4f> erişim tarihi 30 Temmuz 2024.
[5] <https://www.npr.org/2024/05/30/nx-s1-4986448/djt-trump-media-truth-social-shares-verdict-criminal-trial-hush-money> erişim tarihi 30 Temmuz 2024.
1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.