Firma Değerine Karşı Sosyal Değer: Hukuksal ve Kurumsal Amaç Etiği*

İşletmeler, sahipleri için zenginlik ve kilit paydaşları için ekonomik faydalar yaratmanın yanı sıra uzun süredir çevre ve toplum üzerinde ciddi olumsuz etkiler yaratmaktadır. Yurtiçi ve yurtdışındaki sosyal maliyetlerine odaklanarak ticari faaliyetlerin maliyet ve faydalarını daha kararlı bir şekilde yeniden dengelemenin artık zamanı geldi. Cevaplanması gereken iki temel soru bulunmaktadır. Bunlardan biri, piyasa ekonomilerinin işleyişi için gerekli olan kurumsal kârlılığı büyük ölçüde korurken, firmaların insanlar ve gezegen üzerindeki olumsuz etkilerinin nasıl azaltılacağıdır. Diğeri ise, düzenlemenin kurumsal eylemleri koordine etmede ve olumsuz etkileri azaltmada nasıl bir rol oynaması gerektiğidir.

İlk soru genellikle “kurumsal amaç” (corporate purpose) başlığı altında ele alınır ve finans, hukuk ve örgütsel psikoloji dâhil olmak üzere birçok açıdan analiz edilir. Düzenlenmiş bir sürümü Kern Alexander, Michele Siri ve makale yazarının editörlüğünü yaptığı ‘The Cambridge Handbook of EU Sustainable Finance: Regulation, Supervision and Governance’de (Cambridge University Press, yakında çıkacak, 2023) yer alacak olan yeni bir makalede[1] tartışıldığı gibi, firmalar sadece kâr elde etmekten değil, aynı zamanda kilit paydaşlarının çıkarlarını desteklemekten de sosyal olarak sorumludurlar. Bu nedenle amaçları, kurumsal kârların ötesine geçerek şirketlerin sosyal faydalarını da kapsamalıdır. Bununla birlikte, firma değeri ile sosyal değer arasındaki değiş tokuş, tamamen ekonomik bir bakış açısıyla çözülemez. Makalede, firmanın ekonomik görüşünün etik ve düzenleme ile tamamlanması gerektiğini savunuluyor. Etiğin önemi, özellikle Kurumsal Sosyal Sorumluluk (Corporate Social Responsibility-CSR) ve paydaş teorisi marifetiyle vurgulanmaktadır. Ayrıca, son yönetim çalışmaları[2], sosyal değerin teşvik edilmesinde kurumsal yönetimin rolünü vurgulamaktadır. Yönetim kurulu, firmanın etik ve kültürel değerlerini belirlemeli ve her düzeydeki uygulamalarını izlemelidir. Buna ek olarak, örgütsel amaç (organizational purpose), şirketlerdeki insanların ‘içsel’ (intrinsic) motivasyonunda temel bir rol oynamalıdır[3].

Geleneksel finans teorisi, firmaların çalışanlarına, müşterilerine, tedarikçilerine ve topluluklarına özen göstererek sosyal değer yarattığını ve aynı zamanda uzun vadeli değerlerini artırdığını savunan Aydınlanmış Hissedar Değeri (Enlightened Shareholder Value-ESV) yaklaşımını desteklemektedir. Ayrıca, çevresel ve sosyal sürdürülebilirlik, sorumlu şirketlerde değişimi giderek daha fazla yönlendirirken; yatırımcılar ve finansal kurumlar da ESG yükümlülüklerine uymaları için onlara baskı uyguluyor. İlave olarak, organizasyonel ve teknolojik inovasyon, uzun vadeli kârlılığı arttırırken çevresel ve sosyal performanslarını geliştirerek, giderek daha fazla firmanın iş modellerini ve organizasyonunu değiştirmesine yol açmaktadır. Sonuç olarak şirketler, sorumlu kapitalizmin anahtarı olan “ortak değer” üretir. İş etiği, şirketlerin finansal bakış açısını tamamlar ve etik standartlar, firma değerinin (firm value) maksimize edilmesini kısıtlar. Sonuç olarak, “araçsal paydaşlık” (instrumental stakeholderism), kurumsal yönetimin sosyal yönelimini açıklamak için çok dar bir kavram gibi görünmektedir. Firmaya yönelik çoğulcu bir yaklaşım, Edmans’ın “Pi Economys” adlı eserinde[4] gösterdiği gibi, bir dereceye kadar haklıdır, ancak kapitalist bir sistemde temel kurumsal hedef olarak kârın yerini almamalıdır.

Ancak, Colin Mayer’in aksini iddia ettiği gibi, kamu düzenlemesinin yokluğunda şirketlerin dünyayı kurtarması beklenmemelidir. Aksine, devletler ve uluslararası kuruluşlar, sürdürülebilirliği teşvik etmek için finansal kaynaklar ve teşvikler sağlamanın yanı sıra, düzenleyici çabalarını koordine etmelidir. Düzenleme, firmaları olumsuz dışsallıkları içselleştirmeye teşvik etmek için anahtardır ve uluslararası esnek hukuk, sürdürülebilirliğe yönelik ulusal düzenlemeleri ve kurumsal eylemi koordine etmek için önemlidir. Firmaların makul önlemler almasını ve olumsuz etkileri azaltmasını gerektiren kurumsal sürdürülebilirlik durum tespiti gibi yeni standart türleri ortaya çıkıyor. Kurumsal uyum konusundaki uluslararası esnek hukuk, kurumsal amacın tasarımına ve sürdürülebilirliğe yönelimine daha fazla katkıda bulunmalıdır.

Klaus Hopt tarafından yakın tarihli bir makalede[5] canlı bir şekilde tasvir edilen karmaşık ve belirsiz düzenleyici çerçeve içinde olsa da, kurumsal sürdürülebilirlik durum tespiti Avrupa Birliği (AB) hukuku tarafından tanındıktan sonra, tasarı halindeki Direktifin[6] yakında onaylanmasını müteakip, şirketler için kurumsal yönetişimlerini etkileyecek ve kamu yaptırımları ile hukuki sorumluluk kaynağı olabilecek özel yükümlülükler ortaya çıkacaktır. Kurumsal amacın sürdürülebilirliğe yönelik yönelimi, çevresel ve insan hakları dışsallıklarının düzenlenmesi ve bunlardan kaynaklanan durum tespiti yükümlülükleri ile güçlendirilecektir. Bir kez daha, firmalar tarafından olumsuz etkilerin içselleştirilmesinin kârları üzerinde bir etkisi olacağı düşünülürse, yeni düzenleyici çerçevenin tasarımı ve denetiminde kurumsal kârlılık konusu dikkatle ele alınmalıdır. Durum tespiti kavramı, kurumsal dışsallıkları önlemek veya azaltmak için ‘makul önlemlerin’ benimsenmesinin firmanın ekonomik ve finansal sürdürülebilirliğine bağlı olması gerektiği ölçüde bu amaca hizmet edebilir.

[1] Anılan makale için bkz. “Guido Ferrarini (University of Genoa, ECLE, EUSFiL and ECGI), Firm Value versus Social Value: Dealing with the Trade-offs, Law Working Paper, No:686/2023, March 2023, < https://www.ecgi.global/sites/default/files/working_papers/documents/firmvalueversussocialvaluedealingwiththetradeoffs.pdf >”

[2] Bu konuda bkz. < https://global.oup.com/academic/product/prosperity-9780198824008?cc=gb&lang=en& >

[3] Bu konuda bkz. < https://www.penguin.co.uk/books/444562/reimagining-capitalism-in-a-world-on-fire-by-henderson-rebecca/9780241379684 >

[4] Bu eser için bkz. < https://www.cambridge.org/gb/universitypress/subjects/economics/finance/grow-pie-how-great-companies-deliver-both-purpose-and-profit-updated-and-revised?format=PB#:~:text=Edmans%20provides%20a%20roadmap%20for,for%20both%20shareholders%20and%20society. >

[5] Söz konusu makale için bkz. < https://www.ecgi.global/sites/default/files/working_papers/documents/hoptklausjcorporatepurposeandstakeholdervalueecgi.pdf >

[6] Tasarı halindeki Direktif (Corporate sustainability due diligence; Kurumsal sürdürülebilirlik durum tespiti) için bkz. < https://commission.europa.eu/business-economy-euro/doing-business-eu/corporate-sustainability-due-diligence_en >

1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.