Giriş
Bu yazıda, bir franchise (imtiyaz, yetki verme) sözleşmesinde yer alması gereken bazı temel hak ve yükümlülükler ele alınacaktır. Ayrıntılara girmeden önce nelerden bahsettiğimizi netleştirmeliyiz.
- Bu makalede, bir gelenek hukuku (common law) sistemi olan İngiliz hukuku perspektifinden yorumlar yapılacaktır. Bu önemlidir, çünkü bir gelenek hukuku imtiyaz sözleşmesi, kuzeni olan medeni hukuk imtiyaz sözleşmesine göre çok daha kapsamlı olma eğilimindedir ki; bu sözleşme, söz konusu yargı bölgesinin ilgili medeni kanununda yer alan bir takım hukuki prensiplere ve şartlara dayanacak ve tekrar etmeyecektir.
- Franchise anlaşmaları, birim franchise sözleşmeleri, ana franchise sözleşmeleri ve çok birimli geliştirme anlaşmaları (unit franchise agreements, master franchise agreements and multi-unit development agreements) gibi birçok şekil ve boyutta olabilir. Bu yazıda, farklı yapılar ve bunların göreceli yararları ile kullanımları ele alınmayacak, bunun yerine çoğu franchising biçiminde yer alan anahtar terimlere odaklanılacaktır.
- Franchise sahipleri homojen bir grup değildir; Franchise alanlar, deneyimsiz “anne ve baba” sahip/operatörlerden (mom and pop owner/operators), çok birimli/çok markalı büyük ikinci veya üçüncü nesil aile şirketlerine (multi-unit/multi-brand second or third generation family concerns), havayolu ve demiryolu gibi belirli perakende kanalı türlerinde uzman operatörler olabilecek borsada işlem gören kurumsal kuruluşlara kadar çeşitlilik gösterir. Franchise anlaşmaları bu nedenle franchise/imtiyaz/yetki alanın (franchisee) kategorisine ve ilgili kanala göre değişiklik göstermektedir. Bu makalede yine ortak noktalara odaklanma amaçlanacaktır.
- Franchising, yiyecek ve içecek, hizmet, perakende, konaklama, eğlence ve eğitim gibi çeşitli sektörlerde uygulanan, mal ve hizmet satışına yönelik yasal ve ticari bir modeldir. Franchise anlaşmaları sektöre göre değişiklik göstermektedir, ancak yine de bu makalede, gözlemlerinde sektörden bağımsız olma hedeflenecektir.
Franchising’in çok geniş bir kavram olduğu gösterildikten sonra, burada bir franchise sözleşmesinin parçasını oluşturan bazı temel hak ve yükümlülüklerden bir seçki bulunacaktır.
1. Fikri Mülkiyet/Hakların Verilmesi (intellectual property/grant of rights)
Franchise sözleşmesi öncelikle, bir sistemi tanımlayan, tipik olarak ticari markalardan ve operasyonel teknik bilgiden oluşan bir fikri mülkiyet lisansıdır (licence of intellectual property). Franchise alanların sistemi tek tip bir şekilde işletmesi gerekmektedir.
Franchise alan açısından bakıldığında, fikri mülkiyetin korunması (tescilli/müseccel ticari markalar gibi) ve operasyonel teknik bilginin, franchise sözleşmesinin yanında yer alan kapsamlı bir “kılavuzda” sunulması önemlidir.
Franchise sahipleri, yeterli fikri mülkiyet korumasına sahip olmayan bir franchise’ye yatırım yapma konusunda dikkatli olmalıdır; çünkü işletmenin adını değiştirme zorunluluğunun getirdiği maliyetler yüksek olabilir. Franchise sahipleri, franchise verenin fikri mülkiyetin sahibi olup olmadığı veya fikri mülkiyetin üçüncü bir tarafça lisanslanıp lisanslanmadığı konusunda araştırma yapmalıdır. Franchise marka perspektifinden bakıldığında, fikri mülkiyetin farklı bir grup şirketine kayıtlı olması ve franchisor şirkete lisanslanması yaygındır. Ancak fikri mülkiyet ve/veya sistemdeki haklar üçüncü şahısların elinde bulunuyorsa, bu durum alarm zillerinin çalmasına neden olacaktır.
Franchise verenler, franchise sözleşmesi imzalanmadan önce el kitaplarının tüm içeriğini franchise sahiplerine açıklamamalıdır. Bu, franchise sahiplerinin “kaportanın/kaputun altına” (look under the bonnet) iyi bir şekilde bakamayacakları anlamına gelmemelidir; ancak bu, keşif günleri, yerinde ziyaretler ve bazı durumlarda kılavuzdan alıntıların seçici olarak açıklanması yoluyla başarılabilir. Her potansiyel franchise sahibi gelecekteki potansiyel bir rakip olduğundan, franchise verenlerin, franchise sahibi olmayı tam olarak taahhüt etmeden önce, ticari açıdan hassas olan bu belgeyi franchise alanlara tam olarak açıklamamaları önemlidir. Tüm bu söylenenlerle birlikte, franchise sahiplerinin, franchise verenin işi nasıl yürütecekleri konusunda yeterli rehberlik sağlayabileceğini bilmeleri gerekir, zira franchise sahipleri bu şekilde değerlendirilecektir.
Bu her zaman hassas bir dengeleme eylemi olarak kalsa da, risk yalnızca bir franchisor büyümesinin ilk aşamalarında olduğunda gerçekten anlamlıdır, çünkü sisteminin henüz tam olarak oluşmaması riski her zaman vardır.
Son olarak, franchise ağları, sistemdeki yeniliğin kuluçka merkezleri (kasıtlı veya kazara) olarak hareket edebilir ve sistemin işletilmesi sırasında franchise sahipleri tarafından üretilen herhangi bir yeni fikri mülkiyetin, franchise verene geri dönmesi önemlidir. Bunun güzel bir örneği, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki (ABD) bir franchise sahibi tarafından tasarlanan “McDonald’s Arabaya Servis”tir.
Franchise sözleşmesi, franchise alana hangi hakların verildiğini ve dolayısıyla hangi hakları elde edemediğini açıkça belirtmelidir. Örneğin hak, franchise’nin belirli bir yerde işletilmesiyle mi ilgilidir, yoksa bunun ötesine mi uzanır? Franchise alan, tanımlanmış herhangi bir tesisin çevresinde veya belirli bir alan içerisinde bir münhasırlık alanına sahip midir? Eğer öyleyse, bu franchisor’u (imtiyaz/yetki veren) ne yapmaktan alıkoyuyor? Franchise veren yine de yakınlarda faaliyet gösterebilir mi, ancak başka franchise sahipleri atayamaz mı [“münhasır haklar” (sole rights) olarak da bilinir]? Münhasırlık, franchise’nin tüm formatlarını mı kapsıyor, yoksa franchise veren belirli kanalları [hava, seyahat ve diğer ‘esir/tutsak ortamlar’ (captive environments) gibi] ayırıyor mu? Coğrafi ayrıcalık dijital alanda nasıl çalışır?
Bu konular her iki tarafın da anlaması açısından eşit derecede önemlidir. Bir franchise verenin iş fırsatlarını en üst düzeye çıkardığından emin olması gerekir, ancak aynı zamanda franchise alanların bir iş kurmak için yeterli alana sahip olmasını ve birbirlerini yamyamlaştırmaya başlamamalarını da sağlamalıdır. Satılan ürünün, sözleşme öncesi satış aşamasında sunulan örnek olay incelemelerinin ve rakamların gerçek yansıması olması da önemlidir.
2. Süre ve Yenileme (term and renewal)
Tipik bir franchise biriminin faaliyet süresi 5 ila 10 yıl arasındadır ve aynı süre boyunca yenileme hakkı vardır.
Franchise alanın yatırımından makul bir getiri elde edebilmesi için başlangıç süresinin yeterince uzun olması gerekir ve yenileme, franchise verenin kendi takdirine bağlı olarak teklif edebileceği veya geri çekebileceği bir şeyin aksine, genellikle belirli koşullara tabi olan sözleşmeye dayalı bir haktır.
Franchise veren açısından bakıldığında, tıpkı bir ev sahibinin kiracıya kira süresini aşan kullanım haklarını vermekten kaçınması gerektiği gibi, franchise alanlara yanlışlıkla bir başlangıç süresinden ve bir yenileme süresinden daha uzun süre teklif edilmemesi önemlidir.
Yenileme koşullarının bir parçası olarak, franchisor tipik olarak franchise alanın başlangıç döneminde ortaya çıkan tüm hak taleplerinden feragat etmesini ve franchise alanın o sırada geçerli olan franchise sözleşmesini imzalamasını talep edecektir. İyi niyetli bir anlaşmazlık varsa ve/veya franchise alan, franchisor’un eylemlerinden veya ihmallerinden kendisini sorumlu buluyorsa, feragat için genel bir gereklilik adil olmayabilir.
Franchise sözleşmesinin o sırada geçerli olan şekliyle ilgili olarak, bu yeni şeklin mevcut sözleşmeden önemli ölçüde farklı olması durumunda ne olur? Her zaman bulanık bir çizgi olsa da, bir franchise yenileme sözleşmesi, ticari ve/veya hukuki ‘pazarlığı’ (commercial and/or legal bargain) maddi olarak değiştirecek kadar kökten farklı olmamalıdır. Evet, bazı ücretler artabilir (özellikle bu enflasyon ortamında) ve evet, 5 yıl sonra bazı unsurların veya sistemin eskimiş olması veya evrim geçirmesi muhtemeldir ve evet, yasalar statik değildir ve yasal güncellemeler gerekebilir [son 5 yılda GDPR (General Data Protection Regulation-Avrupa Birliği Genel Veri Koruma Tüzüğü), Brexit ve güncellenmiş rekabet hukuku blok muafiyetleri yaşandı], ancak bu değişikliklerin dengesi işin farklı görünmesine neden olursa, her ikisi de finansman ihtiyacı, kârlılık ve uzmanlık açısından bir sorun olduğunu gösterir. Bu gerçek bir yenileme değildir.
3. Başlangıç ve Devam Eden Eğitim, Destek ve Hizmetler (initial and ongoing training, support and services)
Franchise sözleşmesi, franchise’yi çalışır duruma getirmek için başlangıçta neyin sağlanacağını, sürekli olarak neyin sağlanacağını ve en önemlisi, bunun ne kadarının peşin ücretler ve devam eden yönetim ücretlerinden ödendiğini ve ne kadarının ekstra olarak ücretlendirildiğini açıkça belirtmelidir.
Franchise sahipleri, hangi durumlarda seyahat ve harcırah masraflarının ve/veya maaş masraflarının ödenebileceğini (ve bunun için herhangi bir sınırlama olup olmadığını) anlamalıdır (ve franchise verenler bunu şart koşmalıdır). Franchise verenler belirli bir düzeyde destek sağlama taahhütleri vermek konusunda dikkatli olmalıdır çünkü bu, franchise sahipleri için bir zorluk kaynağı olabilir (yani, bana destek sağlamadığınız için benim franchise’m performans göstermiyor). Belirli hizmet seviyelerinin belirlenmesi hâlâ yaygın bir durum değildir ancak bu, bir yanlış iletişim kaynağı ve anlaşmazlıklar için verimli bir zemin olmaya devam ediyor.
Franchise sistemleri giderek dijitalleştikçe [örneğin mobil uygulamalar, sadakat programları, CRM (customer relationship management-müşteri ilişkileri yönetimi) sistemleri, entegre POS (point of sale-satış/ödeme noktası)], franchise verenler bilişim teknolojisi sistemlerini ve platformlarını üçüncü taraf tedarikçilerden satın almaktadır. Bu nedenle, franchise sözleşmesinin, kılavuzla birlikte, franchise sahiplerinin sistemin bu yönlerine nasıl katılmaları ve katkıda bulunmaları gerektiğine dair açık bir çerçeve ortaya koyması önemlidir.
4. Satış Hakkı/Sahiplikteki Değişiklikler (right to sell/changes in ownership)
Çoğu franchise sözleşmesi, franchise sözleşmesinin süresi boyunca “devam eden işletme” değerlemesi için işletmeyi satma hakkını içerecektir.
Bu, bir dizi koşulu da beraberinde getirecektir; franchisor için en önemlisi, gelen franchise alanın uygun deneyime, yeterli finansmana sahip olması ve giden franchise alanın, franchisor’un uygunluğunu değerlendirme masraflarını (satış devam etmese bile) ödeyeceğidir.
Franchise alan açısından bakıldığında sorunlu olabilecek koşullar arasında yeni bir sözleşme gerektirme koşulu (yenilemede olduğu gibi, esasen aynı sözleşme mi?) ve yeni gelen franchise alanın orijinal franchise’nin kalan süresini mi yoksa yeni bir dönemi (bunun değerleme üzerinde etkisi olacaktır) mi aldığı yer almaktadır.
Bir işletmenin satışı elbette hisse satışı veya varlıkların satışı şeklinde olabilir ve franchise sözleşmesinin her iki senaryoyu ve aslında azınlık paylarında bir değişiklik olduğunda ne olacağını ele alması önemlidir. Bir franchise veren genellikle franchise’yi üçüncü bir tarafın teklif ettiği fiyattan geri satın alma konusunda ilk opsiyon hakkına sahip olacaktır, ancak franchise sahipleri karmaşık finansman ve hissedar yapılarına sahip daha büyük operatörlere dönüştükçe bu maddeler giderek daha fazla müzakere konusu haline gelmektedir.
Değerlemeler çoğu zaman bir anlaşmazlık kaynağı olabilir. Bir franchise işinin tanımı gereği sınırlı bir raf ömrü vardır (yani franchise sözleşmesinin kalan süresi) ve sistem franchisor’a ait olduğundan çok fazla maddi olmayan varlığı olmayacaktır (varsa bile). Bu, franchise verenin franchise alanın işine nasıl değer verdiği ile franchise alanın bunu nasıl algıladığı arasında görüş farklılığına yol açabilir. Yine, bir franchise sözleşmesi bu belirsizliklerin giderilmesine yardımcı olmalı ve tarafların anlaşamaması durumunda üçüncü taraf bir değerleme mekanizmasını içermelidir.
5. İhlal/Sorumluluk/Fesih/Sona Erme (breach/liability/termination/expiry)
Bir franchise sözleşmesindeki yükümlülükler dengesi ağırlıklı olarak franchise alana doğru eğilecektir ve bir franchise sözleşmesi, franchise alan için sınırlı veya hiç sözleşmeden doğan fesih hakkı olmaksızın, franchisor lehine uzun bir fesih gerekçeleri listesi içerecektir.
Bu, franchise verenin yükümlülüklerini ihlal etmesi durumunda franchise alanın tazminat talebinde bulunamayacağı anlamına gelmez, ancak herhangi bir talep genellikle franchisor’un sorumluluğuna ilişkin bir sınırlamaya tabi olacaktır ki; burada böyle bir sınırlama franchise alanın sorumluluğuna uygulanmayacaktır. Bir İngiliz hukuku franchise sözleşmesinin ne söylediğine bakılmaksızın, bir franchise alanın her zaman gelenek hukukunda “reddedilme” ihlali nedeniyle sözleşmeyi feshetme hakkı olacaktır.
Franchise verenlerin genellikle ihlallerle başa çıkmak için daha fazla kapsamı olacaktır. Bazı ihlaller tedavi edilebilir olabilir ve bir ihlal bildirimine tabi olabilir; diğer ihlal türleri ise derhal feshedilmeyi gerektirebilir. Bir franchise sözleşmesi genellikle, fesih dışında, bir ihlalin üstesinden gelmek için kullanılabilecek çözümlerin çeşitliliğini belirler. Örneğin, sözleşmeden doğan belirli hakların veya teşviklerin geri çekilmesi, ücret uygulanması veya ihtiyati tedbir talep edilmesi.
Bir ihlal bildirimine tabi olan franchise veren olduğunda, genel hariç tutma hükümleri uyarınca sorumluluğun sınırlandırılması veya hariç tutulmasını ileri sürmeden önce iddianın esasını dikkatle değerlendirmelidir. Birçok franchise sözleşmesinin, tarafların eşit olmayan pazarlık pozisyonuna sahip, müzakereye açık olmayan “standart biçimli” sözleşmeler (standard form agreements) olarak sunulduğu göz önüne alındığında, bu tür sınırlamalara ve istisnalara güvenmenin, 1977 tarihli Haksız Sözleşme Koşulları Yasası’nda (Unfair Contract Terms Act) belirtildiği gibi “makul olma testini” (reasonableness test) geçmesi gerekecektir.
Franchise anlaşmaları feshedilen franchise sahipleri genellikle rakip bir işi yürütme kabiliyetlerine ilişkin kısıtlamalar, franchise ile ilgili tüm materyallerin iade edilmesi veya imha edilmesi ve franchise verenin işlerini geri almasına olanak sağlanması gibi bir dizi fesih sonrası yükümlülüklere tabi olacaktır. Franchise sahipleri ve onun sahipleri (eğer garanti vermişlerse), franchise’nin borç tahakkuk etmesi durumunda, dönemin geri kalan kısmındaki gelir kaybına ilişkin geleceğe yönelik tazminat talebine ek olarak önemli bir sorumlulukla karşı karşıya kalabilirler.
Franchise sözleşmesinin süresi dolarsa, aynı dönem sonrası yükümlülüklerin çoğu geçerli olacaktır, ancak bazı franchise sözleşmeleri “iyi ayrılanlar” (good leavers) ve “kötü ayrılanlar” (bad leavers) arasında bir ayrım yapar ve franchise verenin vade sonunda işletmeyi geri satın alabileceği koşullar, ihlal nedeniyle fesihten daha uygun olabilir.
Sonuç
Her ne kadar her tür franchise anlaşmasına uygun tek bir kalıp bulunmadığı ve franchising kullanan işletme türlerinin tüketici alışkanlıkları ve teknolojisindeki değişiklikleri dikkate alacak şekilde hızla geliştiği açık olsa da, bazı temel ilkeler aynı kalıyor ve bu prensipler aynı kalır. Her iki tarafın da kendi hak ve yükümlülüklerini net bir şekilde anlaması önemlidir.
1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’e yakın Telif Makale ve Yazı ile Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak vazgeçilmez ilkesidir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.