Geleceğinizde ‘Meta Evren’ Var mı?

Giriş

Hâlihazırda ikinci planda olabilir ancak şirketler meta evreni (meta veri deposunu) göz ardı etmemelidir. İş dünyasında moda bir sözcük olarak meta evrenin yerini yapay zekâ almış olsa da, meta evreni etkinleştiren teknolojilere yatırım devam etmekte ve para akışı arttıkça risk de artmaktadır.

Herkesin meta evren (metaverse) hakkında konuştuğu çok uzun zaman önce değildi. Şimdilik sessiz bir yerde durup dinleyelim. Bununla ilgili bir fısıltı bile duyulabiliyor mu? Zor. Peki, ne oldu? Bu konuda kolay bir cevaba ulaşılabilir ve ‘ChatGPT’nin, üretken yapay zekânın ve büyük dil modellerinin (artificial intelligence and large language models) meta evren vızıltısını gölgede bıraktığı öne sürülebilir.

Ama bundan daha fazlası mevcuttur. Meta, meta evren girişimini hayata geçirememiş, Nitelikli Fikri Tapu ya da değiştirilemez token (non-fungible token) piyasası çökmüş ve ‘Apple’ (firması), mekânsal hesaplama odağıyla devreye girmiştir. Herkes karantinaya almak zorunda kaldığında meta evrendeki heyecan zirveye ulaşırken pandemi bile katkıda bulunmuştur. Pandemi dikiz aynasına yansıdığında, insanlar sosyal, yüz yüze deneyimlere olan özlemlerinden yararlandıkça bu heyecan da etkisini yitirdi. Meta evren kavramının belirsizliğini, gerçekçi olmayan beklentileri karşılayamamayı, evriminin bu ilk aşamalarındaki tüketici isteksizliğini ve yüksek profilli şirketler tarafından meta evren projelerinin küçültülmesini de ekleyelim; belki de bu yüzden (…) bir (…) şey duyulamıyordur.

Ama hepsini kendi sorumluluğumuza yazalım. Sonuçta altta yatan teknolojiler varlığını sürdürmektedir: artırılmış gerçeklik, sanal gerçeklik, karma gerçeklik, blok zinciri, mekânsal/uç bilişim, üç boyutlu modelleme, Nesnelerin İnterneti ve hatta yapay zekâ (augmented reality, virtual reality, mixed reality, blockchain, spatial/edge computing, three dimensional modeling, the Internet of Things and even artificial intelligence). Sonuç olarak birçok kişi meta evrenin daha istikrarlı ancak daha yavaş büyüyen bir temel üzerinde yeniden markalandığına inanmaktadır. Konsept her zaman daha uzun vadeli bir oyun olduğundan bu temel daha anlamlı olabilir ama buna rağmen abartılı reklam onu daha yakınmış gibi göstermiş de olabilir.

Tanımsal amaçlar doğrultusunda, meta evren “kullanıcıların, bilgisayar tarafından oluşturulan bir ortamla ve tipik olarak avatar olarak temsil edilen diğer kullanıcılarla, üç boyutlu sanal dünyalardan oluşan birbirine bağlı bir ağda etkileşime girdiği sanal gerçeklik paylaşımlı alanlarının kolektifi” [1]olarak tanımlanmaktadır. Geleceğe yönelik meta evren vizyonu, insanları bilgiye bağlamaktan çok daha fazlası olup; insanların, yerlerin ve nesnelerin bazen tamamen sanal bir ortamda bağlanmasıdır. Bu vizyon, 250 küresel iş liderinin katıldığı küresel bir ankete göre, insan deneyiminin geleceğini çarpıcı biçimde etkileme potansiyeline sahiptir.

Bu çalışmadan elde edilen önemli bulgular arasında meta veri deposunun beklenen etkisi ve uygulamalarına ilişkin bilgiler de yer almaktadır. Anket katılımcılarının neredeyse tamamı, 10 yıl sonra küresel ekonomi üzerinde “orta seviye ila önemli bir etki” beklemekte ve meta verinin iş başarısı için “orta seviye ila son derece önemli” olacağına inanmaktadır. Meta evrene ilişkin görüşler farklılık gösterse de, dünya çapındaki iş liderlerinin üçte ikisinden fazlası, piyasada etkili bir şeyin, hatta internet çağında meydana gelene benzer bir teknolojik ve toplumsal değişimin geleceğine inanmaktadır.

Söz konusu ankete göre kuruluşların çoğunluğu (%55) hâlihazırda çeşitli alanlarda meta veri deposuna tahsis yapmaktadır. Böylece meta veri deposu, son on yılda oyunlaştırmaya yapılan vurgunun çok ötesinde, daha geniş ticaret dünyasına nüfuz etmektedir. Meta veri deposunun mevcut kullanımı açısından, ankete katılanlar bunu pazarlama ve reklam (%87), konferanslar ve ticari fuarlar (%53), işe alım ve eğitim (%47), sürükleyici alışveriş ve ürün simülasyonları (%37) ve eğlence deneyimleri (%20) amacıyla kullandıklarını bildirmektedirler.

Neredeyse tüm kuruluşların önümüzdeki 10 yıl içinde meta veri deposunun müşteri deneyimi ve müşteri bağlılığının sürdürülmesi açısından “orta dereceden son derece önemliye” kadar önemli olacağına inandığı göz önüne alındığında, 10 yıl içinde ürün ve hizmet tekliflerinde “orta ila önemli düzeyde değişiklik” beklemeleri şaşırtıcı değildir.

Bu, yeni nesil teknolojik yeteneklerin şafağı durumundadır; beş kuruluştan ikisinden fazlasının hâlihazırda somut bir meta veri stratejisi varken, diğer kuruluşların neredeyse tamamı beş yıl içinde böyle bir stratejiye sahip olacaktır. Üstelik kuruluşların çoğunluğunun (%59) müşterilerle bağlantıyı geliştirmek amacıyla meta evren için uygulamalar, ürünler veya hizmetler geliştirmeye yönelik acil veya kısa vadeli planları bulunmaktadır.

Kuruluşların en çok heyecan duyduğu meta veri teknolojileri arasında artırılmış, sanal ve genişletilmiş gerçekliğin yanı sıra yapay zekâ da yer almaktadır. Varlıkların ve süreçlerin gerçek performansını simüle etmek için gelişmiş markalama ve tüketici deneyimlerinin yanı sıra dijital eşleştirme de önemli fırsatlardır. Ancak liderler aynı zamanda maliyet, gizlilik ve güvenlik riski, birlikte çalışabilirlik ve teknoloji altyapısı gibi önemli engellerle de karşılaşmaktadır.

1. Göz ardı edilemeyecek kadar büyük [too big to ignore]

Meta evren karşıtları, hiç kimsenin 10 yıl içinde neye benzeyeceğinin kesin olarak söylenemeyeceğini ve tamamen gerçekleştirilmiş bir meta evrenin -bu terimi ancak kişi tanımlamayı seçer (ve ona ne denirse denir)- şu anda mevcut olandan çok daha fazla bilgi işlem gücü gerektirdiğini belirtmektedirler. Deneyimlerin engellenmemesi için ağların daha hızlı ve daha az gecikmeli olması gerekmektedir. Şüpheciler ayrıca, meta veri deposunun ticari olarak uygulanabilir hale gelmesinin ne kadar süreceği konusundaki belirsizlik göz önüne alındığında bir şirketin ne kadar ihtiyatlı yatırım yapabileceğini de sorgulamaktadırlar.

Meta evren taraftarları ise 21. yüzyılın başında hiç kimsenin günümüz internetinin tam etkisini tahmin edemeyeceğini söylüyorlar. Meta evren ile ilgili faaliyetlerin potansiyel “dolar” değerine ilişkin tahminler çılgınca değişkenlik gösterse de -büyük ölçüde meta veri depolarının önümüzdeki beş ila 10 yıl içinde olgunlaşacağı bilinmeyen yollardan dolayı-, 5 trilyon dolardan 13 trilyon dolara kadar değişen ve ortalama 8 trilyon dolar civarında olan çok büyük olma eğilimindedirler. Tabii ki bu sadece bir tahmindir. Ancak meta veri deposu bu öngörülen değerlerin sadece bir kısmını oluştursa bile, çeşitli endüstrilerde güçlü kullanım örnekleri ortaya çıkmaya devam ettiğinden üst düzey yöneticiler ve yönetim kurulu odalarında ilgiyi hak etmektedir.

Söz konusu araştırmaya göre, bundan on yıl sonra en büyük ekonomik etkiyi öngören katılımcılar sırasıyla teknoloji, medya ve telekomünikasyon, tüketici ürünleri ve hizmetleri, sağlık hizmetleri ile finansal hizmetleri temsil etmektedir. Aynı gruplar, meta veri deposunu “yeni internet” olarak görmede en üst sıralarda yer alırken (“tamamen katılıyorum” veya “kısmen katılıyorum” kategorilerinin en az %75’i), tüketici ürünleri ve telekom endüstrileri de onu son on yılda oyunun kurallarını değiştirecek bir gelişme olarak görmede en üst sıralarda (sırasıyla (%51 ve %47) yer almaktadır. Bu nedenle, birden fazla sektörde birkaç kişiden fazlası meta evrene yakından ilgi göstermektedir.

Sonuç olarak, meta veri dizisi, yatırım getirisini değerlendirmeye yönelik zaman ufku üzerindeki belirsizlikle birleşen klasik, göz ardı edilemeyecek kadar büyük bir ikilemi ortaya çıkarmaktadır. Şu anda çoğu şirketin aya yönelik projelerden hoşlanmaması nedeniyle, bu iş gerçekleri her türlü iş senaryosu için zorluk teşkil etmektedir. Risk göz önüne alındığında, iyi haber şu ki şirketlerin ilk benimseyenler olmak zorunda değildirler. Belki de en güvenli strateji yatırım havuzunun derin ucuna balıklama atlamak yerine sığ ucuna doğru yürümektir.

2. Üst düzey yöneticiler ve yönetim kurulları için dikkat edilmesi gerekenler

Dijital dünyadaki liderler için “Square One”, gelişen teknolojilere ayak uydurmak ve dijital dünyada paralarını sürdürmektir. Direktörleri ve yönetici ekibini ilgili teknoloji trendleri, bu trendlerin endüstrinin temellerini nasıl etkilediği, belirli pazar fırsatları ve şirket ile ilgili kullanım örnekleri hakkında bilgilendirmek için dışarıdan uzmanları üst düzey yönetime ve yönetim kuruluna getirelim. Destekledikleri işlev ne olursa olsun, kuruluş içindeki uzman kaynaklar belirlenmeli ve bunlardan yararlanmalıdır. İşlevsel liderlerden, danışmanlardan ve diğerlerinden rehberlik ararken, bu sade ve pratik terimlerle almakta ısrar edilmeli; pratik yollarla sunulan güçlü teknoloji içeriğine sahip yayınlardan ilgili makaleler paylaşılmalıdır.

Bu minvaldeki dört önemli husus şöyledir:

(i) Teknik borcu (iyi) niyetle ele alma (address technical debt with intention): Çeviklik ihtiyacını yönlendiren çok sayıda yeni ortaya çıkan, yıkıcı teknolojinin meta evren ile teknik borçlara odaklanmak güvenli bir oyundur. Pek çok kuruluş için teknik borç, yavaş yavaş ve sinsice birikerek, bir kuruluşun çevik ve doğuştan dijital rakiplere ayak uydurma yeteneğini kısıtlayan meşhur bir top ve zincir haline gelmiştir.

Gelişen teknolojiler pazar fırsatları, rekabetçi tehditler ve gelişen müşteri deneyimleri yaratmaya devam ederken, birçok kuruluşun bedel ödemesinin[2] zamanı gelmiştir. ‘Protiviti’ firmasının araştırmasında[3], 10 kuruluştan yaklaşık yedisinin (%69) teknik borcun yenilik yapma yetenekleri üzerinde belirgin bir etkiye sahip olduğuna inandığı gösterilmektedir. Buna göre, kuruluşlarının iş süreçlerini ve sistemlerini meta veri deposunun benimsenmesine ve daha genel anlamda hızla değişen ve dijitalleşen dünyaya uyarlayabilmesini sağlamak için üst düzey yöneticilerin ve direktörlerin teknik borcunun doğasını ve boyutunu anlaması gerekmektedir. Ayrıca eski uygulamaları modernize etmeye yönelik bir planın formüle edilmesi ve/veya uygulanmasında nerede olduklarını teknoloji fonksiyonuna ve diğer uygun paydaşlara sormaları gerekir.

(ii) Doğru bir zihniyet ile başlama (begin with the right mindset): Teknolojiyi, kendisi için uygulanan bir şey olarak görmekten ziyade, stratejik bir kolaylaştırıcı olarak görmek önemlidir. Meta evrene gelince, liderler abartılı reklamı (veya ondan geriye kalanları) veya tepkiyi satın almamalıdır. Uzun vadeli hedeflerin, bu hedeflere ulaşmak için gereken teknolojik inovasyonun, sermaye tahsisinin sonuçlarının ve ilgili olumlu fırsatların ve aşağı yönlü riskler dikkate alındığı stratejik bir konuşmanın ayrılmaz bir parçası olarak sözde meta veri tabanını destekleyen teknolojilere odaklanma konusunda açık fikirli olmalılar. Risk denklemi (risk equation), inovasyonun başarısızlığı ve yetersiz getirilerle olduğu kadar geç giriş riskleri ve fırsat maliyetleri ile de ilgilidir.

(iii) Meta evren teknolojilerinin stratejik sonuçlarını anlama (understand the strategic implications of metaverse technologies): Hiçbir şirket, meta evrenin geleceğin inşasına katılma fırsatı sunması olasılığını göz ardı edemez. Bu amaçla yönetim kurulunun, piyasayı bozan teknolojiler ortaya çıktıkça fırsatları yakalamak için yönetimi taktik kitabına ilişkin stratejik görüşmelere dâhil etmesi gerekmektedir. Pek çok teknoloji şirketi zaten bu yeteneğe sahip ve bu da onları meta veri ortamına önemli bahisler koyarken, birçok bileşeni ile ilgili yeni öneriler geliştirmeye yönlendirmektedir. Diğer şirketlerde olduğu gibi, stratejik odak sektöre göre değişecektir.

Kıdemli liderlerin ve yönetim kurullarının bu görüşmelere katılırken dikkate alması gereken sorular şunlardır:

  • Sektörümüz için potansiyel kullanım örneklerini anlıyor muyuz ve meta veri deposunun etkisine ilişkin bir bakış açısına sahip miyiz? Örneğin, işletme verimliliğini artıracak mı, müşteriler için sürükleyici deneyimler yaratacak mı, marka imajını geliştirecek ve yeni gelir akışları sunacak mı? Stratejimiz bu etkileri dikkate alıyor mu?
  • Stratejimize uygunluk da dâhil olmak üzere her bir meta veri girişimi için destekleyici iş senaryosunu değerlendirmek için hangi ölçütleri kullanıyoruz?
  • Etki yaratmak için gerekli olan yatırım düzeyini anlıyor muyuz ve yatırım yapmaya hazır mıyız?
  • Gelişmekte olan teknolojiye yapılan yatırımların etkinliğini ve güvenilirliğini yönetmek için hangi kurumsal yönetişim yapısı mevcuttur (örneğin yönetici sponsor, girişim sahipleri, uygun paydaş katılımı, sonuçlara ilişkin sorumluluk, başarı ölçümleri ve kullanıcı geri bildirim döngülerinin yanı sıra girişimleri parçalara ayıran pilot uygulamalar ilerlemeyi, hızlı başarısızlığı ve öğrenmeyi kolaylaştıracak farklı aktiviteler)?
  • Meta evrende kazanan olmak için ilk hamle yapanlardan olmamız mı gerekir? Rakiplerimizin meta evren ile ilgili olarak ne yaptığını biliyor muyuz (örneğin, stratejik odak noktaları, kullanım senaryoları ve mevcut ve planlanan yatırımlar)?
  • Meta veri deposunun müşteri deneyimini nasıl etkileyebileceğine yeterince odaklanmış mıyız? Gelecekteki müşterilerimizi meta veri deposunu nasıl benimseyeceklerini değerlendirmek için bölümlere ayırdık mı? Örneğin, ‘Z’ kuşağı da dâhil olmak üzere dijital yerliler, sanal pazara açık olma açısından ebeveynlerinden ve büyükanne ve büyükbabalarından farklıdır.
  • Meta evren vizyonumuza doğru gelişirken ve hazırlanırken takip etmeyi seçtiğimiz teknolojileri ele almak için ihtiyaç duyduğumuz yeteneğe sahip miyiz? Bu teknolojilerden yararlanmak için ihtiyaç duyulan yeteneği kazanmak ve beceri kazanmak için bir yetenek geliştirme stratejimiz var mı?

(iv) Bir risk merceği uygulama (apply a risk lens): Geleceğe yaklaşırken, potansiyel kullanım durumlarını değerlendirmede risk yönetimi önemlidir; meta evren teknolojilerine yatırım yapma riskinin yanı sıra geç giriş ve fırsat dalgasını kaçırma riski de dikkate alınması gereken hususlardır. Gelişmekte olan tüm teknolojilerde olduğu gibi, yönetici ekipler ve yönetim kurulları da olağan siber güvenlik, veri gizliliği ve mevzuat tartışmalarını bekleyebilirler. Meta evren, ses ve yüz özelliklerinin klonlanması, avatar kullanılarak video kayıtlarının ele geçirilmesi ve görünmez avatarların gizlice dinlenmesi gibi yeni tehditler ortaya çıkaracaktır. Elbette dezenformasyon ve çocukların korunması konusunda sorunlar yaşanacaktır. Meta evrenin kuralları, düzenleyici otoriteleri veya korkulukları olmayan ‘Vahşi Batı’ya benzemesi durumunda stratejiye yönelik ilave riskler de ortaya çıkacaktır ki; bu korkular şu anda üretken yapay zekâda mevcuttur.

Sonuç

Özetle, üst düzey yöneticiler ve yönetim kurulu üyeleri, kuruluşun gelişen teknolojileri izleme, potansiyel tehditleri ve fırsatları değerlendirme ve gerçeklik testi fırsatlarına yönelik kullanım senaryoları geliştirme ve riskleri belirleme yeteneklerine odaklanarak meta veri deposunun kuruluşa yönelik potansiyelini değerlendirmelidir. Meta veri deposunun devasa uzun vadeli pazar fırsatı ve önümüzdeki yıllarda alana akması öngörülen muazzam miktarda yatırım sermayesi göz önüne alındığında, bu akıllıca bir şeydir.

Yöneticiler, olasılıkları daha iyi anlamak, öngörmek ve geleceğe hazırlanmak için üst düzey yönetime zaman ayırmalıdır. Meta evren bazılarının tam potansiyeli olduğuna inandığı şeyin farkına varmasa bile, birçok yeni olasılığın önünü açacak ve şirketleri pazarlar, müşteriler ve çalışanlarla etkileşim kurmanın farklı ve yaratıcı yollarını düşünmeye teşvik edecektir. Bu nedenle, küçükten başlamak, hızlı kazançlar elde etmek ve en ümit verici kullanım senaryolarına yönelmek, başlamanın en ihtiyatlı yolu olabilir.

[1] Metnin İngilizcesi şöyledir: [“a collective of virtual-reality shared spaces, where users interact with a computer-generated environment as well as other users, typically represented as avatars, in an interconnected network of 3D virtual worlds”].

[2] İngilizce metinde (Türkçeye çeviren olarak “bedel ödemek” ibaresinin tercih ettiğimiz) “[t]o pay the piper” ibaresi kullanılmış olup; deyimin esası şöyle izah edilebilir: [“Rahatına düşkün davranışın sonuçlarına katlanmak: ‘Gece geç saatlere kadar televizyon seyrederseniz, sabahleyin kavalcıya para ödemek zorunda kalırsınız.’]

[3] <https://www.protiviti.com/us-en/global-technology-executive-survey>

1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.