Hindistan Menkul Kıymetler ve Borsa Kurulu’nun Yeşil Tahvillerden ESG Borçlarına Kadar ‘Sürdürülebilir Finans’ Konusundaki Yeni Planı

Giriş

Hindistan Menkul Kıymetler ve Borsa Kurulu (Securities and Exchange Board of India-SEBI), 16 Ağustos 2024 tarihinde, Hindistan Menkul Kıymetler Piyasasında Sürdürülebilir Finans Çerçevesinin Kapsamının Genişletilmesi (Expanding the Scope of Sustainable Finance Framework in the Indian Securities Market[1]) hakkında bir rapor yayınlamıştır. Bu raporun amacı, ESG borçlanma menkul kıymetleri ve sürdürülebilir menkul kıymetleştirilmiş borçlanma araçları için önerilen yeni çerçevenin uygunluğu ve yeterliliği hakkında kamuoyunun yorumlarını almaktır. Yeni çerçeve, sürdürülebilir borç finansmanını teşvik etmekte ve ayrıca ESG hedefleriyle uyumlu projeleri sürdürmeyi amaçlayan ihraççılara çok ihtiyaç duyulan esnekliği sağlamakta, yine de, teklif bazı hayati endişeleri gündeme getirmektedir.

1. SEBI’nin Hindistan’da Sürdürülebilir Finansmana İlişkin Mevcut Rejimi

SEBI’nin sürdürülebilir finansmanı teşvik etme yaklaşımı esas olarak Hindistan borçlanma piyasalarına odaklanmıştır. Borçlanma piyasasına odaklanma, çeşitli sürdürülebilir projelerde büyük bir potansiyel yatırım havuzuna duyulan ihtiyaçtan kaynaklanıyor gibi görünmektedir. Hindistan Rezerv Bankası (Reserve Bank of India-RBI) tarafından yapılan bir tahminde[2], Hindistan’daki felaket iklim olaylarından kaynaklanan altyapı boşluklarını kapatmak için gayrisafi yurtiçi hâsılanın yüzde 2,5’ine kadar bir yeşil finans havuzunun gerekli olduğu gösterilmektedir.

SEBI, 2023 yılında, sürdürülebilir borçlanma finansmanı piyasasındaki yatırımları artırma çabasıyla, 2023 tarihli Dönüştürülebilir Olmayan Menkul Kıymetlerin İhracı ve Kote Edilmesi -Değişiklik- Yönetmeliği’ni[3] (Issue and Listing of Non-Convertible Securities -Amendment- Regulations) tanıtmış olup; burada yenilenebilir enerji santralleri, temiz ulaşım, kirlilik önleme ve biyolojik çeşitliliğin korunması projeleri gibi sürdürülebilir projeler için fon toplamak amacıyla bir borçlanma menkul kıymeti aracı olarak “Yeşil Borçlanma Menkul Kıymetleri” (Green Debt Securities) ihracına izin verilmiştir. “Yeşil Borçlanma Menkul Kıymetleri” ihracına 2021 tarihli Dönüştürülebilir Olmayan Menkul Kıymetler Yönetmeliği[4] uyarınca izin verilmesine rağmen, bu araç vasıtasıyla finanse edilebilecek faaliyetlerin kapsamı ve içeriği, 2023 yılında değiştirilen yönetmeliklerde faaliyetlerin açıklayıcı bir listesi sağlanana kadar belirsiz ve muğlak kalmıştır. Ayrıca, söz konusu kurul, yönetmelikler kapsamındaki diğer alt formlar olarak mavi, sarı ve geçiş tahvillerini de içerecek şekilde faaliyetlerin kapsamını sürekli olarak gözden geçirmiş ve genişletmiştir.

SEBI, yeşil borçlanma menkul kıymetlerinin ihraç edilmesi için çerçeveyi, Uluslararası Sermaye Piyasaları Birliği (International Capital Markets Association) tarafından çıkarılan Yeşil Tahvil İlkeleri (Green Bond Principles[5]) gibi küresel olarak kabul görmüş standartlarla uyumlu hale getirmek amacıyla, yeşil borçlanma menkul kıymetleri için ilave kamuyu aydınlatmalar getirmiştir. Gözden geçirilmiş kamuyu aydınlatma yükümlülüklerinin odak noktası, gelirlerin kullanımı, bir projenin değerlendirilmesi ve seçilmesi süreci, gelirlerin yönetimi ve iyileştirilmiş raporlama mekanizmaları ile ilgili önceden yapılan açıklamalardı. Etki raporlaması ve üçüncü taraf değerlendiricilerin veya onaylayıcıların katılımı, ihraççılar tarafından tahvil paralarının kullanımında şeffaflık ve güvenilirliği sağlamak için güçlendirilmeye çalışılmıştır.

Ancak, sürdürülebilir kalkınmanın ekonomik, sosyal ve çevresel (economic, social, and environmental) yönlerini ele almak için kesişimsel bir yaklaşım benimsemeye yönelik artan ihtiyaç hissedilmiştir. Dahası, Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin (Sustainable Development Goals[6]) elde edilmesi için finansmanda yaşanan muazzam gecikme, SEBI’yi Sosyal Tahviller, Sürdürülebilir Tahviller ve Sürdürülebilirliğe Bağlı Tahviller (Yeşil Borç Menkul Kıymetleri ile birlikte ESG borçlanma menkul kıymetleri olarak adlandırılacak) sunmayı önermeye yöneltmiştir. Buna ek olarak, potansiyel yatırımcıların yararına temel sürdürülebilir finans kredi olanaklarından yararlanmak için SEBI ayrıca temel sürdürülebilir kredinin desteğine sahip bir finans biçimi olarak ‘Sürdürülebilir Menkul Kıymetlendirilmiş Borçlanma Araçları’ sunmayı amaçlamaktadır.

2. ESG Borçlanma Menkul Kıymetleri İçin Önerilen Çerçeve

Sosyal Tahviller ve Sürdürülebilir Tahvillerin (Social Bonds and Sustainable Bonds) tanıtımı, Gelir Kullanımı Tahvilleri (Use of Proceeds Bonds) temasına bir eklemeyi işaret etmekte ve gelirler, amaçlanan etkiyi elde etmek için tasarlanmış belirli projelere ayrılmaktadır. Oysa Sürdürülebilirlik Bağlantılı Tahviller (Sustainability-Linked Bonds[7]), gelirlerin belirli bir projeye bağlı olmadığı ancak ihraç edenin faaliyetleri sırasında kendi kendine koyduğu sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşması için amaçlandığı Anahtar Performans Göstergesi (Key Performance Indicator) tahvilleri olarak kategorize edilmektedir.

SEBI, Sosyal Tahviller kapsamına giren projelerin kapsamını belirtmemiş olsa da, Uluslararası Sermaye Piyasaları Birliği tarafından verilen Sosyal Tahvil İlkeleri (Social Bond Principles) değerli bir yönlendirme sağlar. Sosyal Tahvil İlkeleri, su, sanitasyon, sağlık, barınma ve gıda güvenliği gibi uygun fiyatlı temel altyapı sağlamayı amaçlayan projeler de dâhil olmak üzere geniş bir faaliyet kapsamını içerir. Ancak, Sürdürülebilir Tahviller, Yeşil ve Sosyal projelerin bir kombinasyonunun sunduğu kesişimsel ortak faydaları kabul etme çabasıdır.

Gelir Kullanım Tahvillerinin (yani Yeşil, Sosyal ve Sürdürülebilir Tahviller) düzenlenmesine ilişkin mevcut çerçeve, projelerin kategorizasyonu mekanizması, proje değerlendirme ve seçimi ölçütleri, gelirlerin yönetimi ve raporlama gibi temel bileşenlere özel bir odaklanma ile tekdüzeliğini korumaktadır. Ancak, Uluslararası Sermaye Piyasaları Birliği tarafından verilen yönergelerin gönüllü niteliği nedeniyle şeffaflık ve hesap verebilirliğe odaklanma zayıflamaktadır. Mezkûr çerçeve, yeşil aklama veya amaçlanan hedeflere ulaşılamaması durumlarında hiçbir sorumluluk mekanizması sağlamamaktadır.

Gelir Kullanım Tahvillerinin aksine, Sürdürülebilirlik bağlantılı tahviller, ihraç eden tarafından ileriye dönük ESG sonuçlarının dâhil edilmesi ve elde edilmesi için finansman sağlamak üzere tasarlanmış borçlanma araçlarıdır. Tahvillerin temel bileşenleri arasında, ihraç edenler tarafından Temel Performans Göstergelerinin seçimi ve Sürdürülebilirlik Performans Hedeflerinin (Sustainability Performance Targets) kalibrasyonu yer alır. Odak noktası, tahvil özelliklerinin beyanı, hedeflere ulaşılmasıyla ilgili bildirim/raporlama ve elde edilen tahvil hedeflerinin üçüncü tarafça doğrulanmasıdır.

3. Eleştirel Analiz

Yeni borçlanma araçları, kapsamları ve etkinlikleri açısından çeşitli endişeler ortaya çıkarmaktadır. İlk olarak, bir Sosyal Tahvilin tahvil gelirlerinin kullanımı için nitelikli faktör, paraların bir ‘sosyal etki’ yaratmaya taahhüt edilmesi gerektiğidir. Uluslararası Sermaye Piyasaları Birliği Sosyal Tahvil İlkeleri, Sosyal Tahvillerin ihracı ile takip edilebilecek projeler hakkında rehberlik sağlasa da, “etki” (impact) kavramının nicelleştirilmesi ile alakalı sorular ortaya çıkmaktadır[8]. Örneğin, bir sosyal projenin olumsuz bir çevresel etki yaratmaktan kaçınıp kaçınamayacağı belirsizdir. Bu nedenle, sosyal etkinin çevresel etkiyle çeliştiği uygun fiyatlı konut projeleri gibi durumlarda, hangi çıkarın geçerli olacağına dair bir yönlendirme yoktur.

Ayrıca, Sosyal Tahvil çerçevesi, istenen etkiyi elde etmek için çeşitli zaman çizelgelerinin oluşturduğu zorluklar arasında ayrım yapmada başarısız olur. Örneğin, kredi tabanlı bir sosyal tahvil, yalnızca alınan gelirleri kullanarak yararlanıcıyı finanse ederek sosyal etkisini elde edecektir; diğer sosyal tahvil biçimleri ise yararlanıcı ve ihraççı arasında aktif iş birliği gerektirir. Projelerin çeşitli etki zaman çizelgelerinin oluşturduğu yasal sonuçlar, bütünsel bir sosyal tahvil çerçevesi geliştirmek için dikkate alınmalıdır.

İkinci olarak, sürdürülebilirlik ile bağlantılı tahvillerin ihracı çeşitli yasal ve etik endişeler doğurur. Örneğin, bu araçların ihracı hem yatırımcı hem de ihraç eden için motivasyonların uyumsuzluğuna yol açabilir[9]. Bunun nedeni, bu tahvillerin finansal teşvik modelinin (kupon artış oranları olarak adlandırılır) şirketlerin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşamamalarını tersine ödüllendirmesidir. Bu nedenle, yatırımcıların çıkarları sürdürülebilir hedeflere ulaşmakta değil, bunu başaramamakta yatar.

Buna ilave olarak, bu tahviller aracılığıyla alınan düşük sermaye maliyetinin ESG hedeflerini karşılamaktan başka amaçlar için kullanılması ile ilgili endişeler, yani yeşil aklama, her zaman mevcuttur. Dahası, hedeflere ulaşılamaması durumunda cezaları düşük tutmak ve hedef tarihlerini vade tarihlerine yakın tutarak cezaların etkisini en aza indirmek gibi yöntemler[10], sürdürülebilirlik ile bağlantılı tahvillerle ilişkili herhangi bir incelemeden kaçınmaya yardımcı olur. Uyumu önlemek için bir diğer dolaylı yöntem, tahvillerin vadesinden önce bu tahvillerin geri satın alınmasını sağlamak için tahvillerin ihracı sırasında çağrı opsiyonu maddelerinin dâhil edilmesidir ki, böylece tahvil gelirlerinin kullanımıyla ilgili herhangi bir hesap verebilirlikten kaçınılır.

Son olarak, Menkul Kıymetlendirilmiş Sürdürülebilir Borçlanma Araçları’nın (Securitised Sustainable Debt Instruments) tanıtımı, yeşil menkul kıymetleştirme için sağlam bir uluslararası çerçevenin desteğine sahip değildir[11]. Sağlam bir çerçevenin yokluğunda, uygunluk kriterleri ve yeşil bir güvenlik varlığı oluşturmak için tetikleyici olaylar gibi önemli hususlar belirsizliğini korumaktadır. Ayrıca, bunlar için ne belirlenmiş bir kamuyu aydınlatma koşulu ne de üçüncü taraf inceleme mekanizması bulunmaktadır. Bu nedenle, Hindistan menkul kıymetler piyasasında benimsenmeden önce sağlam bir uluslararası çerçevenin geliştirilmesi gerekmektedir.

Sonuç

Yükselen iklim krizi Hindistan ekonomisi için önemli bir tehdit oluşturmaktadır. Hükümet müdahalesi kaçınılmaz olsa da, krizin ölçeği borçlanma menkul kıymetleri piyasasına büyük bir yatırımcı havuzunun katılımını gerektirmektedir. Yeşil tahviller borç finansmanı yolculuğuna çok ihtiyaç duyulan başlangıcı sağlamış olsa da, ülke çapındaki potansiyel yatırım iştahlarına yeterli esneklik sağlamak için yatırımcılara ihraç edilebilecek araçların kapsamını genişletmek yerinde olacaktır. Sosyal, Sürdürülebilir, Sürdürülebilirliğe Bağlı Tahviller ve Sürdürülebilir Menkul Kıymetlendirilmiş borçlanma araçlarının tanıtımı, yatırımcılara bu tür bir esneklik sağlamaya yardımcı olmaktadır. Ancak, vurgulandığı gibi, kapsamları ve etkinlikleri konusunda çeşitli endişeler yaratmaktadırlar. Her bir araç için uluslararası çerçevelerin daha derin bir analizi, Hindistan borçlanma menkul kıymetleri piyasasına nakledilmeden önce yapılmalıdır.

[1] <https://www.sebi.gov.in/reports-and-statistics/reports/aug-2024/consultation-paper-on-expanding-the-scope-of-sustainable-finance-framework-in-the-indian-securities-market_85691.html>

[2] <https://rbidocs.rbi.org.in/rdocs/Publications/PDFs/RCF03052023395FAF37181E40188BAD3AFA59BF3907.PDF>

[3] <https://www.sebi.gov.in/legal/regulations/feb-2023/securities-and-exchange-board-of-india-issue-and-listing-of-non-convertible-securities-amendment-regulations-2023_67798.html>

[4] <https://www.sebi.gov.in/legal/regulations/aug-2021/securities-and-exchange-board-of-india-issue-and-listing-of-non-convertible-securities-regulations-2021_51764.html>

[5] <https://www.icmagroup.org/sustainable-finance/the-principles-guidelines-and-handbooks/green-bond-principles-gbp/>

[6] <https://www.undp.org/sustainable-development-goals>

[7] <https://www.icmagroup.org/sustainable-finance/the-principles-guidelines-and-handbooks/sustainability-linked-bond-principles-slbp/>

[8] <https://www.degruyter.com/document/doi/10.1515/ecfr-2021-0014/html?lang=en>

[9] <https://sfcp-network.de/wp-content/uploads/2024/03/SATISFY_Are-sustainability-linked-loans-designed-to-effectively-incentivize-corporate-sustainability-A-framework-for-review.pdf>

[10] <https://documents1.worldbank.org/curated/en/099237410062223046/pdf/IDU0e099a50307f86045a80b33201d0b7057cedf.pdf>

[11] <https://eu.boell.org/sites/default/files/2019-11/SecurSust.pdf>

1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.