Hindistan’da “İflas ve Kripto Para Endüstrisi”nin Karşılaşması*

 

 

1. Giriş

Kripto para birimleri, küresel finansal ortamda önemli bir bozulmaya neden oldu, ancak merkezi olmayan yapıları, ‘FTX Token’in Amerika Birleşik Devletleri’ndeki (ABD) iflasının da gösterdiği gibi, benzersiz zorluklar yaratmakta; bu hadise, Hindistan gibi ülkelerde giderek daha fazla önem kazanan iflas ve kripto para birimi arasındaki karmaşık etkileşimi vurgulamaktadır. ‘FTX Token’in iflası, kötü yönetim, piyasa oynaklığı ve düzenleyici sorunlardan kaynaklanmış ve kripto para birimi iflasının incelikli bir şekilde anlaşılması ihtiyacını ortaya çıkarmıştır. Kripto para birimi düzenlemesinin hâlâ gelişmekte olduğu Hindistan’da, kripto para birimi alanındaki iflasın etkilerini ele almak çok önemli bir ödevdir. İnovasyon ve yatırımcı koruması arasında bir denge kuran Hindistan, kripto para birimi iflasıyla ilişkili riskleri etkili bir şekilde yönetmek için özel iflas prosedürleri geliştirmeli, böylece kripto para birimi ekosisteminde piyasa istikrarını ve sorumlu büyümeyi teşvik etmelidir.

Ancak Hindistan İcra ve İflas Yasası (Insolvency and Bankruptcy Code-IBC), kripto para birimini iflas işlemlerine tabi olabilecek bir varlık veya eşya/mülk türü olarak açıkça ele almıyor veya tanımıyor[1]. Bu, özellikle kripto para birimi ile ilgili bir işletmenin iflas ettiği veya alacaklının veya borçlunun varlıklarının veya yükümlülüklerinin bir parçası olarak kripto para birimini elinde tuttuğu durumlarda, hem kripto para birimi kullanıcıları hem de iflas uygulayıcıları (both cryptocurrency users and insolvency practitioners) için çok fazla belirsizlik ve şüphe yaratır. Bu yazıda, Hindistan’daki kripto para birimi ile ilgili işletmeleri veya varlıkları içeren iflas işlemlerinin bazı zorlukları ve sonuçları ile düzenleyici ortam ve iflas sırasında dijital varlıkların işleyişi de incelenecektir.

2. Düzenleyici Ortam [regulatory landscape]

Hindistan’da kripto para birimi ile ilgili işletmeleri veya varlıkları içeren iflas işlemleriyle başa çıkmanın ana zorluklarından biri, kripto para birimini düzenleyen düzenleyici çerçevede netlik ve tutarlılık eksikliğidir (lack of clarity and consistency in the regulatory framework governing cryptocurrency). Şu anda Hindistan’da kripto para birimini tanımlayan veya düzenleyen belirli bir yasa veya düzenleme bulunmamaktadır. Hindistan merkez bankası ve para otoritesi olan RBI (Reserve Bank of India), kripto para birimi ile uğraşmanın riskleri ve tehlikeleri hakkında uyarıda bulunan ve bankaların ve finansal kurumların kripto para birimiyle uğraşan herhangi bir kişi veya kuruluşa hizmet sağlamasını yasaklayan çeşitli genelgeler ve bildirimler yayınladı[2]. Ancak bu genelgelere ve bildirimlere Mart 2020’de Hindistan İnternet ve Mobil Birliği ile Hindistan Merkez Bankası davasında (case of Internet & Mobile Association of India v. Reserve Bank of India[3]) Yüksek Mahkeme tarafından itiraz edilerek iptal edilmiştir. Anılan Mahkeme, Hindistan Merkez Bankası genelgesinin orantısız, keyfi, anayasaya aykırı olduğuna ve Anayasa’nın ticaret ve ticaret özgürlüğünü güvence altına alan 19(1-g) maddesini[4] ihlal ettiğine karar verdi.

Mahkeme ayrıca, kripto para biriminin Hindistan’da yasa dışı olmadığını ve kullanımını veya alım satımını (işlem) yasaklayan herhangi bir yasama politikasının bulunmadığını da gözlemledi. Bununla birlikte Hindistan Merkez Bankası’nın Hindistan’da para politikasını ve finansal istikrarı düzenleme konusunda geniş yetkilere sahip olduğu ve kripto para birimi işlemlerinden kaynaklanan herhangi bir sorunla başa çıkmak için uygun önlemleri alabileceği de belirtilmiştir. Mezkûr mahkeme, Hindistan Merkez Bankası’nın genel bir yasak koymak yerine kripto para birimi için uygun düzenlemeleri veya yönergeleri yayınlamayı düşünmesi gerektiğini öne sürmüştür.

Hindistan Merkez Bankası’nın genelgesi, Kurumsal İlişkiler Bakanlığı (Ministry of Corporate Affairs-MCA) tarafından Mart 2021’de yayınlanan[5] ve şirketlerin kripto varlıklarını ve kripto para içeren işlemlerini finansal tablolarında açıklamasını zorunlu kılan başka bir bildirimle de çelişiyordu. Bildirim, 2013 tarihli Şirketler Yasası’nın (Companies Act) III no.lu Ek’ini değiştirmiş[6] ve şirketlerin, kripto para birimini, tutulan kripto para birimi tutarını ve kripto para birimine yatırım yapmak veya alım satım yapmak amacıyla herhangi bir kişiden alınan mevduat veya avansları içeren işlemlerdeki kâr veya zararı raporlamasını gerektiren yeni bir madde eklemiştir. Kurumsal İlişkiler Bakanlığı’nın bu bildirimi, hükümetin kripto para birimini, şirketlerin sahip olabileceği ve alım satımı yapılabilecek meşru bir varlık veya eşya/mülk biçimi olarak tanıdığını gösteriyor. Ancak bu, Hindistan Merkez Bankası’nın kripto para birimini finansal istikrar ve para politikası için bir tehdit olarak gören tutumuyla potansiyel bir çatışma yaratmaktadır.

Hükümet ayrıca yakında parlamentoya sunulması beklenen kripto para birimine ilişkin bir yasa tasarısı hazırlama sürecindedir. “2021 tarihli Kripto Para ve Resmi Dijital Para Birimi Yasa” (The Cryptocurrency and Regulation of Official Digital Currency Bill) başlıklı tasarı[7], Hindistan Merkez Bankası tarafından resmi bir dijital para biriminin oluşturulması ve düzenlenmesi için bir çerçeve oluşturmayı ve Hindistan’daki tüm özel kripto para birimlerini yasaklamayı amaçlıyor. Bununla birlikte söz konusu tasarı, kripto para biriminin temel teknolojisini ve kullanımlarını teşvik etmek için bazı istisnalara da izin veriyor.

Anılan tasarı henüz kamuya açıklanmamış olup ayrıntıları henüz bilinmiyor. Ancak bazı hükümet yetkililerinin rapor ve açıklamalarına göre tasarının Hindistan’da kripto para biriminin araştırma, deney veya yenilik gibi belirli amaçlar dışında kullanımını ve alım satımını yasaklama veya kısıtlama ihtimali yüksek görünüyor. Mezkûr tasarıda ayrıca, hükümlerini ihlal etmek veya kripto para birimini tutmak veya bunlarla uğraşmak için idari para cezaları veya diğer cezalar da getirilebilir.

Tasarı, Hindistan’daki kripto para birimi endüstrisi ve topluluğundan, bunun bir yanlış anlama ve kripto para birimi korkusuna dayandığını ve sektördeki inovasyonu ve büyümeyi bastıracağını iddia eden birçok eleştiri ve muhalefetle karşılanmıştır. Ayrıca, kripto para birimini yasaklamanın veya kısıtlamanın pratik ve etkisiz olduğunu, zira bu durumun onu yalnızca yeraltına veya deniz dışına sürükleyeceğini ve düzenleme ve yaptırım açısından daha fazla sorun yaratacağını ileri sürüyorlar. Hükümetin, kripto para birimini yasaklamak veya kısıtlamak yerine, kripto para birimini ekonomiye ve topluma fayda sağlayabilecek bir varlık veya eşya/mülk biçimi olarak tanıyan ve düzenleyen daha dengeli ve ilerici bir yaklaşım benimsemesi gerektiğini öne sürüyorlar.

3. İflas Sırasında Kripto Paranın Neden Olduğu Zorluklar [challenges caused by cryptocurrency during insolvency]

2016 tarihli İcra ve İflas Kanunu, Hindistan’daki kurumsal ve bireysel borçluların iflasını ve tasfiyesini düzenleyen ana mevzuattır. İcra ve İflas Kanunu, bir varlığı, borçlunun sahip olduğu veya kontrol ettiği, maddi veya maddi olmayan, taşınır veya taşınmaz, geçerli veya geçerli olmayan herhangi bir mülk (an asset as any property, whether tangible or intangible, movable or immovable, current or non-current, owned or controlled by the debtor) olarak tanımlamaktadır[8]. İcra ve İflas Kanunu aynı zamanda bir talebi, bu hakkın yargılamaya indirgenmiş, sabit, ihtilaflı, tartışmasız, yasal, hakkaniyete uygun, teminatlı veya teminatsız olup olmadığına bakılmaksızın, ödeme hakkı veya sözleşmenin ihlali durumunda telafi hakkı olarak tanımlar. Bu tanımlara dayanarak, kripto para biriminin İcra ve İflas Kanunu kapsamında belirli koşul ve sınırlamalara tabi olarak bir varlık ve alacak olarak değerlendirilebileceği ileri sürülebilir. Ancak hâlâ yaygın olan çeşitli sorunlar bulunmaktadır:

  • a) Kripto para birimini içeren iflas davalarında ortaya çıkan ana sorunlardan biri, kripto varlıkların tanımlanması ve değerlenmesidir. Kripto para, özel anahtarlar veya şifrelerle erişilen dijital cüzdanlarda saklanır. Kripto para biriminin mülkiyeti ve transferi, dağıtık bir defter veya blok zinciri bulunduran ağ katılımcılarının doğrulanmasına ve fikir birliğine bağlıdır. Bu nedenle, iflas davalarında kripto varlıkların varlığını, mülkiyetini, kontrolünü ve değerini tespit etmek zor olabilir.
  • b) Kripto para birimlerini içeren iflas davalarında ortaya çıkan bir diğer konu ise, kripto varlıkların icrası ve geri alınmasıdır. Geleneksel varlıkların aksine, kripto para birimi, iflas çözümleme uzmanı (insolvency resolution Professional-IRP) veya İcra ve İflas Kanunu kapsamında atanan tasfiye memuru tarafından kolayca ele geçirilemez, dondurulamaz veya haczedilemez. Dahası, kripto para birimi işlemleri geri döndürülemez ve anonimdir, bu da kripto varlıkların üçüncü taraflardan veya hileli transferlerden izlenmesini ve kurtarılmasını zorlaştırabilir.
  • c) Kripto para birimlerini içeren iflas davalarında ortaya çıkan üçüncü bir konu da kripto varlıkların düzenlenmesi ve denetlenmesidir. Daha önce de belirtildiği gibi, kripto para birimi Hindistan’daki herhangi bir merkezi otorite veya kurum tarafından düzenlenmiyor veya denetlenmiyor. İflas davalarında kripto varlıklarına uygulanacak muameleyi düzenleyen özel bir yasa veya kılavuz bulunmamaktadır. Mevcut yasa ve düzenlemeler, kripto varlıkların benzersiz özelliklerini ve zorluklarını ele almak için yeterli veya uygun olmayabilir.

4. Öneriler

Yukarıda bahsedilen varlıkların tanımlanması ve değerlemesi sorunu, kripto varlıkların varlığını, mülkiyetini, kontrolünü ve değerini belirlemek için kripto para birimi değerleme uzmanlarının ve blok zinciri analitiği firmalarının katılımıyla çözülebilir. Ayrıca, kamuyu aydınlatma yükümlülüklerinin ve bağımsız doğrulama mekanizmalarının uygulanması, değerleme sürecinde şeffaflığı ve doğruluğu artıracaktır.

Kripto varlıklarının uygulanması ve kurtarılması için hükümet, uzman kripto varlık kurtarma firmalarından yardım isteyebilir ve siber suçlar ve kripto para birimi ile ilgili soruşturmalarda deneyimli kolluk kuvvetleriyle işbirliği yapabilir. Ayrıca, kripto varlıkların ele geçirilmesini, dondurulmasını veya haczedilmesini sağlayan düzenlemelerin savunulması ve geri döndürülebilir işlemlerin veya hileli transferlerin ele alınmasına yönelik mekanizmaların geliştirilmesi, yukarıda bahsedilen sorunu çözebilir.

Hindistan hükümeti, kripto varlıkların düzenlenmesi ve denetlenmesi konusunu ele almak için özel mevzuat oluşturabilir. Ayrıca, kripto varlıkların yönetimine yönelik sektör çapında standartların ve en iyi uygulamaların geliştirilmesinin teşvik edilmesinin yanı sıra, teknolojik gelişmelere ve pazar dinamiklerine ayak uydurmak için düzenleyici çerçevenin sürekli olarak izlenmesi ve uyarlanması da söz konusu olabilir.

5. Sonuç

Hindistan’da iflas ve kripto para birimi arasındaki etkileşim, daha fazla araştırma ve analiz gerektiren yeni ortaya çıkan ve gelişen bir alandır. Kripto para birimini İcra ve İflas Kanunu kapsamında farklı bir varlık ve hak türü olarak tanıyan ve tanımlayan açık bir yasal çerçeveye ve düzenlemeye ihtiyaç vardır. İflas davalarında kripto varlıkların belirlenmesi, değerlenmesi, uygulanması ve kurtarılması için uygun mekanizma ve araçların geliştirilmesine de gereksinim bulunmaktadır. Dahası, iflas profesyonellerinin, yargı makamlarının, düzenleyicilerin ve diğer paydaşların, iflas davalarında kripto varlıkların teknik özellikleri ve etkileri konusunda kapasite ve farkındalıklarının arttırılması gerekmektedir.

[1] < https://www.centrik.in/blogs/crypto-assets-and-insolvency/#:~:text=India’s%20insolvency%20laws%20do%20not,assets%20held%20by%20the%20debtor >

[2] < https://www.rbi.org.in/Scripts/PublicationReportDetails.aspx?UrlPage=&ID=1204 >

[3] < https://main.sci.gov.in/supremecourt/2018/19230/19230_2018_4_1501_21151_Judgement_04-Mar-2020.pdf >

[4] < https://cdnbbsr.s3waas.gov.in/s380537a945c7aaa788ccfcdf1b99b5d8f/uploads/2023/05/2023050195.pdf >

[5] < https://pib.gov.in/PressReleasePage.aspx?PRID=1744542 >

[6] < https://www.mca.gov.in/Ministry/pdf/ScheduleIIIAmendmentNotification_24032021.pdf >

[7] < https://loksabhadocs.nic.in/bull2mk/2021/23.11.21.pdf >

[8] < https://www.mca.gov.in/Ministry/pdf/TheInsolvencyandBankruptcyofIndia.pdf >

1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.