Ödenmemiş borçların tahsili, herhangi bir işletme sahibi için göz korkutucu bir durum olabilir. Süreci daha az stresli hale getirmenin bir yolu, borç tahsilatı için mevcut yasal araçları ve bunların etkin bir şekilde nasıl kullanılacağını anlamaktır. Böyle bir araç yasal bir takiptir. Kanuni takip (statutory demand), alacaklının bir kişinin veya şirketin borçlarını ödeyemediğini ve bu nedenle iflas ettiğini göstermek için yapabileceği güçlü bir eylemdir.
Ancak, yasal bir takipte bulunmanın da önemli riskler taşıdığını ve ilerlemeden önce profesyonel tavsiye almanın çok önemli olduğunu belirtmek önemlidir. Bu yazıda, ne olduğu, nasıl çalıştığı, nasıl hizmet verileceği ve bu yasal aracı kullanmanın olası sonuçları dahil olmak üzere yasal bir takipte bulunmanın tüm ayrıntıları tartışılacak; ayrıca yasal bir takibe alternatifleri ve en iyi hareket tarzına karar vermeden önce her bir borcun özel koşullarını göz önünde bulundurmanın önemi keşfedilecektir.
1. Kanuni takip ve çalışma şekli
Yasal bir takibin kesinlikle bir borç kurtarma prosedürü olmadığını anlamak hayati önem taşır. Bunun yerine, kişinin [veya borç 750 İngiliz sterlini (a£) veya daha fazla ise şirketin] borçlarını ödeyemediğini ve bu nedenle iflas ettiğini göstermek için kullanılabilecek bir araçtır. Örneğin, bir kişinin başka bir kimseye 5 bin sterlinden fazla borcu varsa veya bir şirketin 750 sterlinin üzerinde borcu varsa, Yasal Takip gönderilebilir.
Kanuni bir takiple, bir borçlunun 21 gün içinde ödeme yapmaması durumunda, ona karşı iflas davası açılacak veya bir şirket olması durumunda tasfiye işlemlerine başlanılacaktır. İflas veya tasfiye işlemleri, kanuni takibin yerine getirilmesinden itibaren dört ay içinde başlamalıdır.
Bir bireye yasal bir talepte bulunmak için önce (İngiliz) Hükümetin web sitesinden doğru formun seçilmesi gerekir. Form daha sonra doldurulmalı ve şahsen borçluya teslim edilerek veya posta veya kurye ile gönderilerek hedeflenen alıcıya ‘teslim edilmelidir’.
Bir limited şirkete ilişkin yasal bir takip için aşağıdakilerden biri yapılabilir:
- Posta veya kurye ile gönderme (send it by post or courier);
- Borçlunun esas işyerine veya tescilli şirket adresine bırakma (leave it at the debtor’s principal place of business or registered company address),
- Şirketin müdürüne, sekreterine, müdürüne veya baş görevlisine verme (give it to the company’s director, secretary, manager or principal officer).
Kişinin kendisi takibi yerine getirmekten kaçınmak istiyorsa, avukatından bu talebi kendisi için yerine getirmesi için profesyonel bir süreç sunucusu ayarlamasını isteyebilir. Talebin tebliğ edildiği tarih ve saatin ve talebi alan borçlunun ayrıntılarının kaydının tutulduğundan emin olunmalıdır.
2. Yasal takibin geri alınması (withdraw a statutory demand)
Yasal bir takip başlatıldıktan sonra, bireyin talebi iptal etmek için başvurması bakımından 18 günü vardır. Bir şirket söz konusu olduğunda, tasfiye dilekçesinin durdurulması için ihtiyati tedbir başvurusunda bulunmak için 21 günü bulunmaktadır. Borçlu yasal bir takibin tebliğine başarılı bir şekilde itiraz ederse, Mahkeme muhtemelen borçlunun yasal masraflarının ödenmesini talep edecektir. Bu riski azaltmanın bir yolu, borçlu buna itiraz eden bir talepte bulunursa yasal talebi geri çekmektir. Bu, sanki borçlu Kanuni Takibe mahkemede itiraz etmeye hazırmış gibi ustaca bir taktiktir; iflas etmekten (veya bir şirket durumunda tasfiyeden) kaçınmak için araçlara ve teşviklere sahip olduklarını gösterir. Borçlu, kanuni takibi görmezden gelebilir veya aciz olduğu için cevap vermeyebilir. Daha sonra şunların yapılıp yapılmayacağına karar verilmesi gerekecektir:
- Borcun silinmesi (write off the debt);
- İflas veya tasfiye sürecinin başlatılması ki; bu, önce diğer alacaklılara ödeme yapılması nedeniyle herhangi bir para alınamamasına neden olabilir (begin the bankruptcy or winding up process, which may result in you not receiving any money due to other creditors being paid first).
- Borçlu ödemeyi yaptıktan sonra uygulanabilecek bir Yerel Mahkeme Kararını güvence altına almak için dava açılması (issue proceedings to secure a County Court Judgment that you may be able to enforce once the debtor can pay].
Borcu olan şirket aleyhine bir Yerel Mahkeme Kararı alındıysa, herhangi bir kanuni takip olmaksızın tasfiye davası açılabilir. Bir Yerel Mahkeme Kararı olmadan, önceden yasal bir takipte bulunulmalıdır. Hangi yol seçilirse seçilsin, tasfiye dilekçesi verildiğinde şirketin alacaklıya 750 a£ veya daha fazla tartışmasız borcu olduğunun kanıtlanması gerekir. İhtilaflı bir borç için asla yasal bir takipte bulunulmamalıdır ki; Mahkeme bunu otomatik olarak reddedecek ve karşı tarafın masraflarının ödenmesini emredebilir.
1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.