Jimmy Carter’ın ‘Yolsuzlukla Mücadele’ Mirası

Ölümünden sonraki günler ve haftalarda, Başkan Jimmy Carter’a yapılan çoğu övgüde, görevden ayrıldıktan sonraki insani yardım çalışmaları vurgulanmıştır. Bu anlaşılabilir bir durumdur, zira bu konuda Nobel Barış Ödülü’ne layık görülmüştür, ancak başkanlık sonrası mirasına tamamen odaklananlar, onun Amerika Birleşik Devletleri (ABD) menkul kıymetler ve yolsuzlukla mücadele yasalarındaki önemli dönüm noktalarıyla bağlantısını gölgelemektedir.

Jimmy Carter’ın tek dönemlik iktidarı, ekonomik açıdan zor zamanlar, Watergate skandalının ardından ülkenin ahlaki duruşunu düzeltme çabası ve uzun süren İran rehine krizi gibi birçok şeyle hatırlanacaktır.

39’uncu başkanın, 100 yaşında vefat etmesinden iki haftadan kısa bir süre sonra 09 Ocak’ta (2025) düzenlenen devlet cenaze töreninde onurlandırılan daha az bilinen mirası, menkul kıymetler hukuku alanında olup; burada yolsuzlukla mücadele ve sermaye oluşturma yasasını imzalamış ve Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’na (Securities and Exchange Commission-SEC) ilk iki kadın komisyon üyesini aday göstermiştir.

  1. Başkanlık yetkisi ve SEC

Modern başkanın, kanunen SEC üzerinde, bireyleri komisyon üyesi olarak aday gösterme ve bir bireyi başkan olarak atama dışında çok az doğrudan yetkisi vardır. Yine de, başkan, sınırlı durumlarda, bağımsız bir federal kurum olan SEC üzerinde bir miktar etki uygulayabilir.

Örneğin, başkan ticaret (alım satım; işlem) piyasalarını kapatmaya yönelik bir komisyon emrini reddedebilir ve belirli SEC acil durum eylemlerini sonlandırabilir. Başkan, SEC’in Dodd-Frank Yasası’nın çatışma mineralleri hükümleri uyarınca kamuyu aydınlatmayı gözden geçirmesini, feragat etmesini veya sonlandırmasını talep edebilir. Başkan ayrıca SEC’in bütçe talebini ABD Kongresi’ne sunar, “Kongre Bilgisindeki İşlemleri Durdurma Yasası”[1] (Stop Trading on Congressional Knowledge-STOCK) uyarınca içeriden bilgi ticareti kurallarına tabidir ve zaman zaman İran ile ilgili şirketlerin faaliyetleri hakkındaki bildirimler de dâhil olmak üzere menkul kıymetlerle ilgili konularda raporlar alır. Bu bildirimler, uzun süredir devam eden bir ABD yaptırım rejimi ile ilgilidir ve 2000’lerin başında kurumsal muhasebe skandallarını ele alan bir yasa olan Sarbanes-Oxley Yasası (SOX) kapsamındaki konulardır.

Ayrıca, başkan, Carter Yönetimi sırasında yürürlüğe giren en önemli menkul kıymetler yasası olan Yabancı Yolsuzluk Uygulamaları Yasası[2] (Foreign Corrupt Practices Act-FCPA) kapsamında belirli eylemlerde bulunabilir. Yabancı Yolsuzluk Uygulamaları Yasası’nın defter ve kayıtların tutulmasını ve kurumsal iç kontrollerin oluşturulmasını gerektiren muhasebe hükümleri uyarınca, başkan kurum başkanlarının ve onlarla işbirliği içinde hareket eden kişilerin belirli eylemlerde bulunmasına izin verebilir. Yabancı Yolsuzluk Uygulamaları Yasası kapsamındaki (ve yukarıda belirtilen çatışma mineralleri kuralları kapsamındaki) başkanlık yetkisinin kullanımı, ABD ulusal güvenliği çıkarları doğrultusunda yapılmalıdır. Başkan ayrıca, Yabancı Yolsuzluk Uygulamaları Yasası’nın rüşvet hükümleri kapsamında, anılan yasanın en önemli tanımlarından biri olan “yabancı resmi” (foreign official) kavramının bir bileşeni olan “uluslararası kamu örgütü”nün (public international organization) kim olduğunu tanımlamada da bir role sahiptir.

Aksi takdirde, başkanlar genellikle SEC’den biraz uzak kalır ve bunun yerine imza niteliğindeki ekonomik yetkilerine odaklanır: ülkenin mali politikasını belirlemek ve finans ile ilgili mevzuatı yasalaştırmak. Bu son yetki, mevzuatı veto etme yetkisini içerir ki; bu, menkul kıymetler hukuku bağlamında yalnızca ara sıra ortaya çıkan bir eylemdir, tıpkı 1990’ların ortalarında Kongre’nin Başkan Bill Clinton’ın vetosuna rağmen Özel Menkul Kıymetler Dava Reformu Yasası’nı[3] (Private Securities Litigation Reform Act) yasalaştırması gibi.

Carter Yönetimi, Amerikan hükümetinde düzenlemeden arındırma döneminin başlangıcını işaret etti ve belki de bu, diğer hususlarla birlikte Carter’ın SEC’e yaklaşımını etkiledi. SEC Tarih Derneği tarafından derlenen bir zaman çizelgesine göre, Carter diğer ekonomik meselelerle meşguldü ve tarafsız olduğunu düşündüğü bir kurum olan SEC’e karşı genel bir “müdahale etmeme” yaklaşımı (hands-off approach) benimsemeyi seçmiştir. [Bu yaklaşımı, bazı istisnalar dışında komisyon üyeleri çoğunlukla büyük ölçüde partizan bir Kongre personeli hattından seçilen günümüz SEC’siyle karşılaştırın.]

Yine de, sermaye oluşturma girişimleriyle birlikte yolsuzlukla mücadele mevzuatı, menkul kıymetler hukuku alanında modern başkanlığın ve Kongre’nin temel dayanakları olmaya devam etmektedir:

  • Gerald Ford, Carter Yönetimi altında Carter’ın yaptığı çığır açıcı bir SEC adaylığından aldığı destekle uygulanacak bir hedef olan ulusal bir pazar sistemi oluşturan yasayı yasalaştırmıştır.
  • George W. Bush, Sarbanes-Oxley Yasası’nı[4] imzalamıştır.
  • Bill Clinton, aracı kurumlar ve yatırım danışmanları için kuralları ele alan ve aynı zamanda menkul kıymetler düzenlemelerinin denetimini federal ve eyalet otoriteleri arasında bölen Ulusal Menkul Kıymetler Piyasaları Geliştirme Yasası’nı[5] (National Securities Markets Improvement Act) imzalamış ve böylece en sık revize edilen federal menkul kıymetler yasalarından biri olan Menkul Kıymetler Yasası’nın 18. maddesine önemli eklemeler yapmıştır.
  • Barack Obama, 2008 Büyük Durgunluğuna verdiği yanıt olan Dodd-Frank Yasası’nı[6] yasalaştırdıktan sadece iki yıl sonra, İşletme Başlangıçlarını Hızlandırma Yasası’nı[7] (Jumpstart Our Business Startups-JOBS) yasalaştırmıştır.

Carter’ın menkul kıymetler ile ilgili yasama gündemi, göreve gelmesinden önce şekillenen bir eğilimi takip ediyordu ve daha sonraki başkanlar da onun Beyaz Saray’daki görevinden uzun süre sonra bile bu eğilimi sürdürmeye devam ettiler.

  1. Jimmy Carter: yolsuzluk mücadelecisi

Başkanlığının başlarında Carter, Yabancı Yolsuzluk Uygulamaları Yasası’nı kanunlaştırmıştır. Yasa, iş ile ilgili rüşvetin hukuki ve cezai sorumluluk yoluyla cezalandırılabileceğini garanti altına almış ve böylece selefinin tercih ettiği ifşaya dayalı yaklaşımı reddetmiştir.

Carter, başkanlık imza beyanında[8], “Kongre’nin rüşvetin etik açıdan iğrenç ve rekabet açısından gereksiz olduğuna dair inancını paylaşıyorum” demiş ve eklemiştir: “Şirketler ve yurtdışındaki kamu görevlileri arasındaki yolsuzluk uygulamaları, hükümetlerin bütünlüğünü ve istikrarını zayıflatıyor ve diğer ülkelerle ilişkilerimize zarar veriyor. Yaygın yurtdışı rüşvetinin son zamanlardaki ifşaları, temel kurumlarımıza olan kamu güvenini aşındırdı.”

Ancak Carter bu açıklamayı bir uyarı notuyla sonlandırmıştır. Carter’a göre, Yabancı Yolsuzluk Uygulamaları Yasası, diğer ülkeler yolsuzlukla mücadele için benzer önlemler almadığı sürece asla tam potansiyeline ulaşamayacaktı.

Bugün, Yabancı Yolsuzluk Uygulamaları Yasası’nın muhasebe hükümleri genellikle rüşvet hükümlerinden daha fazla uygulama faaliyeti görmekte ve bazı eleştirmenler zaman zaman Yabancı Yolsuzluk Uygulamaları Yasası davalarının azlığını belirtmektedir. Ancak büyük Yabancı Yolsuzluk Uygulamaları Yasası davalarının getirilmesinde durgunluklar olsa bile, hem SEC hem de ABD Adalet Bakanlığı’ndaki uygulama hattında neredeyse her zaman davalar vardır ve hem Cumhuriyetçi hem de Demokrat yönetimler Yabancı Yolsuzluk Uygulamaları Yasası davaları getirmeye devam etmektedir.

  1. 1970’ler ve sermaye oluşumu

Yabancı Yolsuzluk Uygulamaları Yasası, Carter’ın başkanlığı sırasında yasalaştırılan imza menkul kıymetler tasarısıydı, ancak birkaç başka yasama çabası da dikkate değerdir. Carter, Menkul Kıymetler Yatırımcı Koruma Şirketi’nin (Securities Investor Protection Corporation) yönetim yasasına, yönetim kurulunun yapısı ve aracı kurumların müşterilerine sunulan koruma miktarı ile ilgili birkaç değişiklik setini yasalaştırmıştır (1978 ve 1980).

Carter ayrıca, küçük işletmelere daha fazla yatırım yapılmasını teşvik etmek için Yatırım Şirketleri Yasası’nı (Investment Company Act) değiştiren bir yasa tasarısını da yasalaştırmıştır ki; bu, bu sorunu birçok açıdan ele almak için yasalaştırdığı birkaç yasa parçasından biriydi. Carter, menkul kıymetler yasası hakkında bir imza beyanında[9] bulunarak, “Bu yasa, yasal yapıları basitleştirmek ve risk sermayesinin küçük işletmelere yatırım yapmasını teşvik etmek için yeni bir yasal çerçeve sağlayacak” dedi.

  1. SEC’nin çeşitlendirilmesi

Son olarak Carter, mahkemeler ve düzenleyici kurumlar da dâhil olmak üzere federal hükümetteki önemli rolleri doldurmak için aday gösterdiği kadın ve renkli insanların sayısını artırma yönünde bilinçli bir karar almıştır. SEC, Carter Yönetimi sırasında bu çabanın iki kez faydalanıcısı olmuştur.

Carter, Roberta Karmel’i SEC’deki ilk kadın komisyon üyesi olarak aday göstermiştir. Karmel, birkaç önemli hukuk firmasında görev yaptığı süreler arasında SEC’nin New York Ofisi’nde çalışmıştı. Ancak, Karmel’in dolduracağı SEC koltuğu açıldığında, Carter komisyonun 1975 ulusal piyasa sistemi mevzuatını uygulamasına yardımcı olması için önemli Wall Street deneyimine sahip birini aday göstermeye çalışmıştır. O kişi Karmel idi.

SEC Tarih Derneği tarafından 2005 yılında kaydedilen sözlü tarihte[10], Mart 2024’te 86 yaşında ölen Karmel[11], SEC’deki ilk işinin aslında yedek planı olduğunu, çünkü mükemmel eğitim geçmişine rağmen Wall Street’te iş bulamadığı için bunu yaptığını belirtmiştir, ancak SEC için çalışmanın hukuk kariyeri için “en iyi karar” olduğunu hatırlayacaktı.

Carter’ın SEC komisyon üyesi olarak ikinci kadını aday göstermesi seçim siyasetine yansıyacaktı. Barbara Thomas Judge, Carter tarafından görev süresinin sonunda aday gösterilmişti, bu da senatörlerin onaylamak için pek de istekli olmadıkları anlamına geliyordu.

Thomas Judge SEC’in sözlü tarihçesinde “Aslında çok zordu, çünkü Carter yönetiminin tam sonuydu ve temelde Reagancılar -yani Cumhuriyetçiler- artık Carter adaylarını onaylamak istemiyordu” dedi ve ekledi; “SEC’deki insanlar bana temelde bunu unutmam gerektiğini söylediler: onaylanmayacağımı. Ama bu fikir beni o kadar heyecanlandırdı ki, sadece şöyle düşündüm: ‘Bundan mücadele etmeden vazgeçemem.’”

Thomas Judge, Senato bankacılık komitesindeki Cumhuriyetçi üyelerle görüşmekte ısrar ettiğini ve onlara kendisini “muhafazakâr bir Demokrat” olarak tanımlayan, “siyasi olmayan” ancak “çok akademik” bir kişi olduğu mesajını ilettiğini anlattı ve Judge onaylandı.

Carter’a yönelik iki partili övgüler, ölümünden sonraki günlerde çok sayıdaydı. Ancak övgülerin çoğu, önemli menkul kıymetler hukuku reformlarını yasalaştıran ve SEC’yi çeşitlendiren başkan Carter’dan ziyade, Carter’ın insan olduğunu vurguladı.

Herhangi bir modern başkanın SEC üzerinde nasıl güç kullandığının gerçek testi geleneksel olarak komisyon üyelerinin atanması ve bir başkanın seçilmesi üzerinde yoğunlaşır; bu başkan, şu anda görevde olan yönetimin istekleri, Kongre’nin istekleri ve SEC’in bağımsız uzmanlığının gerekli olduğunu önerdiği şeyler arasında bir gerilim olsa bile, bir yönetimin genel finans piyasaları politika hedeflerini takip edecektir.

Carter’ın SEC ile “müdahalesiz” ilişkisi (hands-off relationship), onun görevden ayrılmasının ardından başkalarının da izleyeceği ancak zaman zaman sınandığı bir yolu izlemiştir.

[1] <https://www.oge.gov/Web/oge.nsf/Resources/Stop+Trading+on+Congressional+Knowledge+Act+of+2012+(STOCK+Act)>.

[2] <https://www.justice.gov/criminal/criminal-fraud/foreign-corrupt-practices-act>.

[3] <https://www.congress.gov/bill/104th-congress/house-bill/1058>.

[4] <https://www.govinfo.gov/content/pkg/COMPS-1883/pdf/COMPS-1883.pdf>.

[5] <https://www.presidency.ucsb.edu/documents/statement-signing-the-national-securities-markets-improvement-act-1996>.

[6] <https://obamawhitehouse.archives.gov/the-press-office/remarks-president-signing-dodd-frank-wall-street-reform-and-consumer-protection-act>.

[7] <https://obamawhitehouse.archives.gov/the-press-office/2012/04/05/remarks-president-jobs-act-bill-signing>.

[8] <https://www.presidency.ucsb.edu/documents/foreign-corrupt-practices-and-investment-disclosure-bill-statement-signing-s-305-into-law>.

[9] <https://www.presidency.ucsb.edu/documents/small-business-investment-incentive-act-1980-statement-signing-hr-7554-into-law>.

[10] <https://www.sechistorical.org/collection/oral-histories/2005-0708-RobertaKarmelInterview-T.PDF>.

[11] <https://business.cch.com/srd/SRD-AM-RobertaKarmelObit-032624.pdf>.

Yavuz Akbulak
1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
• Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
• Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
• Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte),
• Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve
• Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte)
başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
• Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003),
• Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004)
ile
• Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II;
• Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021);
• Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021);
• Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021);
• Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022);
• Ticari Mevzuat Notları (2022);
• Bilimsel Araştırmalar (2022);
• Hukuki İncelemeler (2023);
• Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024);
• Hukuka Giriş (2024);
• İşletme, Pazarlama ve Hukuk Yazıları (2024),
• İnterdisipliner Çalışmalar (e-Kitap, 2025)
başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 3 bini aşkın Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.