Blok zinciri teknolojisinin finansal uygulamaları, hem artan ilgileri hem de geçtiğimiz aylarda yaşanan çeşitli skandallar ve başarısızlıklar nedeniyle düzenleyici alanda giderek daha fazla ilgi görüyor. Düzenleyici ortam hızla ve doğrusal olmayan bir şekilde gelişmekte ve bu durum, karşılaştırmalı bir perspektiften uluslararası düzenleyici rejimin net bir görüntüsünü yakalamanın imkânsızlaşmasına neden olmaktadır.
‘Karşılaştırmalı Finansal Düzenlemeler Araştırma Rehberi’nde (Research Handbook of Comparative Financial Regulation) çıkacak yakın tarihli bir makalede, kripto varlık düzenlemesine karşılaştırmalı bir yaklaşım için analitik bir çerçeve öneriliyor. Bu katkı, kripto finansmanının düzenlenmesine ilişkin literatüre katkı sağlamakta; ayrıca yenilikçi teknolojilerin düzenlenmesindeki farklılıkların kaynaklarına ve dinamiklerine bakarak karşılaştırmalı hukuk literatürüne de katkıda bulunmaktadır.
Bu bölümde, iki özellikli kripto varlığın, kripto para birimlerinin ve sabitcoin’lerin karşılaştırmalı düzenlemesine odaklanılıyor, ancak bu, diğer kripto varlıklara yaklaşmak için de kullanılabilir. Analitik çerçeve üç adımdan oluşmaktadır:
1) Farklı kripto varlıkların ekonomik işlevinin tanımlanması;
2) Düzenleyiciler tarafından takip edilen potansiyel olarak farklı hedeflerin araştırılması,
3) Düzenlenen kripto varlığının ekonomik işlevine ve düzenleyici hedeflere karşı düzenleyiciler tarafından kullanılan kural koyma stratejilerinin ve yasal araçların analiz edilmesi.
Kripto varlıkların ekonomik işlevini tanımlamak için, farklı kripto varlıkların ‘finansal aracıların ortadan kaldırılması’ (financial disintermediation) biçimini işlevsel olarak tanımlamak çok önemlidir. Daha da önemlisi, ‘finansal aracıların ortadan kaldırılmasına’ yönelik sektör ve düzenleyici abartılı reklam, borsalar, cüzdanlar, geliştiriciler ve blok zinciri altyapısının (exchanges, wallets, developers and blockchain infrastructure) kendisi gibi çeşitli yeni ‘kripto’ aracılarının eski aracıların yerini almayı hedeflediği bir yeniden aracılık sürecini gizliyor.
Bir yandan, kripto para birimleri, özellikleri ve dolaşımı bilgisayar kodu aracılığıyla belirlenen, dijital olarak kıt değer birimleri olarak tanımlanabilir. Bu çerçevede, kripto para birimleri geniş bir şekilde tanımlanır ve Bitcoin gibi alternatif yatırım fırsatı ve ödeme aracı olarak tasarlanan kripto varlıkları, Ethereum gibi daha geniş blok zinciri platformlarını destekleyen yerel para birimlerini ve binlerce ilk coin halka arzı (initial coin offerings-ICO) gibi blok zinciri protokollerine dayalı kitlesel fonlama planlarını kapsar. Tüm bu varlıklar tasarım gereği değişkendir ve merkezi veya merkezi olmayan kripto borsalarında alınıp satılır. İşlevsel olarak sermaye piyasalarında yaygın olarak kullanılan araçlara benzerler ve bunların yerine geçmeyi amaçlarlar.
Diğer yandan, sabitcoin’ler, amacı istikrarlı bir değer sağlamak olan, genellikle Amerika Birleşik Devletleri (ABD) dolarını referans alan kripto para birimlerinin bir alt kümesidir; yani ‘1 coin’, ‘1 ABD doları’ değerindedir. Sabitcoin’ler, kripto para birimlerinin bir ‘alt kategorisi’ olmasına rağmen farklıdır, çünkü bir stabilizasyon mekanizmasının varlığı, sabitcoin sahiplerinde güvenlik ve likidite beklentisi yaratmalarına olanak tanır.
Kripto ekonomisinde farklı işlevleri yerine getiren kripto para birimleri ve sabitcoin’ler, farklı düzenleme rejimlerini gerektirmektedir. Bu, düzenleyicinin işlevsel olarak neyi başarması gerektiğinin araştırıldığı çerçevenin ikinci adımına götürür. Finans alanında düzenleyiciler genellikle piyasa verimliliğini artırmayı, yatırımcıları korumayı ve finansal istikrarı korumayı amaçlar. Bu hedeflerin tam anlamıyla bir arada var olması mümkün değildir ve farklı düzenleyici otoriteler bu hedeflere farklı şekilde öncelik vermeye karar verebilirler. Tipik olarak sermaye piyasalarında yatırımcıların korunması öne çıkarken, bankacılıkta finansal istikrarın korunması düzenleyici çerçevenin temel taşı olarak kabul edilir.
Kripto varlıklar ile ilgili olarak düzenleyici otoriteler, bunların onlara en çok değer verenlere tahsis edildiğinden veya başka bir deyişle piyasanın düzgün çalıştığından emin olmayı hedeflemelidir. Blok zinciri teknolojisi bu görevi aracılara (aracı kurumlara/kuruluşlara) veya düzenlemeye ihtiyaç duymadan gerçekleştirmeyi vaat ediyordu; ancak artık bu sözün tutulmadığına dair çok sayıda kanıt bulunmaktadır. Bu nedenle, düzenleyici otoritelerin giriş engellerini azaltarak, yasal belirliliği artırarak ve kamuyu aydınlatma, yükümlülükler ve iş kurallarının uygulanmasıyla yatırımcıları koruyarak piyasa verimliliğini artırmaya çalışması beklenebilir. İki hedefin mutlaka uyumlu olması gerekmez, ödünleşimler (karşılıklı ödün vererek uzlaşma) mevcuttur.
Buna karşılık, sabitcoin’ler, genellikle bankacılık ile bağlantılı olan likidite riski ve parasal egemenlik (liquidity risk and monetary sovereignty) açısından belirli endişeleri gündeme getiriyor; dolayısıyla finansal istikrar boyutunun öne çıkması gerekiyor. Sonuç olarak, sabitcoin ihraççılarına yönelik lisanslama ve niceliksel ve niteliksel koşullar konusunda daha titiz bir yaklaşım beklenmelidir.
Üçüncüsü, politika yapıcıların bu hedeflere nasıl ulaşacaklarına karar vermeleri gerekir. Karşılaştırmalı bir perspektiften bakıldığında bu, düzenleyicilerin en farklı yolları izlediği adımdır. Farklı düzenleyici rejimler yalnızca farklı ekonomik işlevlerle ve düzenleyici otoriteler tarafından takip edilen farklı hedeflerle değil, aynı zamanda farklı düzenleyici kültürler, düzenleyici rekabete katılma isteği ve sektör lobiciliğinin etkisi gibi diğer bağlamsal faktörlerle de açıklanmaktadır. Tüm bu faktörler kural koyma stratejisini ve kullanılan düzenleyici araçları etkiler.
Kripto varlıkları gibi hızla gelişen bir alanda, düzenleyici stratejiler keskin bir şekilde ayrışıyor ve düzenleyici hedeflerin önceliklendirildiği farklı yolları ve farklı düzenleyici yaklaşımları şekillendiren diğer bağlamsal özellikleri ortaya çıkarıyor. Mezkûr makalede iki makro kategori tanımlanmaktadır: bulunulan açı ve dâhili çözümler (internal solutions).
Açı çözümleri, örneğin Çin’in kararıyla tüm kripto faaliyetlerinin yasaklanması veya diğer tarafta, El Salvador örneğinde olduğu gibi kripto para birimlerine ‘yasal mahreç’ statüsü verilmesi kararıdır. Şu ana kadar bu açı çözümlerinin etkisiz olduğu kanıtlanmıştır.
Söz konusu makalede üç ana ‘dâhili’ kural koyma stratejisini tartışılmıştır: özellikle kripto faaliyetlerine uygulanan tamamen yeni bir rejim oluşturmak; açıkça mevcut düzenleyici rejimlere atıfta bulunulması ve mevcut düzenleyici kurumların yetkilerini ve mevcut düzenlemeleri kapsamlı bir şekilde yorumlamak için rekabet ettiği, uygulama odaklı bir yaklaşımın benimsenmesi. Bu üç yaklaşımı sırasıyla, Kripto Varlık Piyasası Düzenlemesi (Market in Crypto Assets Regulation-MiCA) ile Avrupa Birliği; Finansal Hizmet ve Piyasa Yasası (Financial Service and Market Act-FSMA) ile Birleşik Krallık ve SEC (United States Securities and Exchange Commission; ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu) ve CFTC’nin (Commodity Futures Trading Commission-ABD Emtia Vadeli İşlemler Komisyonu) kripto alanında yüksek düzeyde aktivizm sergilediği Amerika Birleşik Devletleri takip etmiştir[1]. Bu kısmen ABD finansal düzenleme ortamının kurum altyapısının ve federal yasa koyucunun kapsamlı bir yasa çıkarmakta uzun süre başarısız olmasının bir sonucudur.
[1] < https://eur-lex.europa.eu/legal-content/IT/TXT/?uri=CELEX%3A52020PC0593 >; < https://bills.parliament.uk/bills/3326 >; < https://papers.ssrn.com/sol3/papers.cfm?abstract_id=4405036 >
1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.