‘Kripto Etkileyicileri’ Kötü Yatırım Tavsiyesi Veriyor ama ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu da Buna Dikkat Kesiliyor*

Yeni araştırmalar, sosyal medya fenomenlerinin kripto para birimi önerilerinin yatırımcıların ortalama olarak para kaybetmesine yol açabileceğini ortaya koyuyor. Peki, düzenleyici otoriteler tüketicileri korumak için yeterince çaba gösteriyor mu?

Ünlülerden kendini öven finansal ‘uzmanlara’ kadar (from celebrities to self-anointed financial experts) en iyi sosyal medya etkileyicileri, dijital platformlarını çok sayıda takipçisine kripto para birimi yatırımlarını duyurmak için kullanıyor. Toplu olarak, etkileri yatırımcıları önemli meblağları çeşitli kripto token’lere veya diğer siber varlıklara yönlendirmeye ikna edebilir.

O halde yatırım tavsiyelerinin nasıl sonuç verdiğini sorgulamak çok doğaldır.

(Durum) İyi değil. Ken Merkley, Mark Piorkowski ve Brian Williams ile birlikte yazdığımız yeni “Kripto Etkileyicileri” (crypto-influencers) başlıklı araştırma çalışmasında[1], kripto etkileyicilerinin tavsiyelerine uymanın ortalama olarak elde tutma süresine bağlı olarak önemli olumsuz getiriler sağladıkları ortaya konuluyor. Ayrıca danışman ne kadar uzman olduğunu iddia ederse kayıp da o kadar fazla olur.

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun (Securities and Exchange Commission-SEC) 22 Mart’ta (2023) sekiz ünlüye karşı, kripto varlık menkul kıymetleri TRX ve BTT’yi yasadışı bir şekilde pazarlamak için ücret aldıklarını açıklamamaları nedeniyle dava açacağını duyurması[2] belki de tesadüf değildir. Bu isimler arasında aktris Lindsay Lohan, sosyal medya yıldızı Jake Paul ve rapçi Soulja Boy da vardı. Ünlülerin çoğu, SEC’in bulgularını kabul etmeden veya reddetmeden suçlamaları çözmek için toplam 400 bin ABD doları ödemeyi kabul etti.

Kripto varlık girişimcisi Justin Sun ve tamamına sahip olduğu üç şirket de, kripto varlık menkul kıymetlerinin kayda alınmaksızın halka arz ve satışı ve diğer masraflar nedeniyle SEC’in o günkü yaptırım eylemlerine yakalandı. Geçtiğimiz Ekim ayında (2023), en çok takip edilen ünlülerden biri olan Kim Kardashian, kripto varlık menkul kıymeti EthereumMax’in tanıtımı için ödeme aldığını açıklamadığı için suçlanan ilk ünlüler arasında yer aldı ve bunu 1,26 milyon ABD doları cezayla ödedi.

Şimdiye kadar, siber varlıklar (cyber assets) ve Nitelikli Fikri Tapular (non-fungible tokens; NFTs) gibi diğer alternatif yatırım araçları (other alternative investment vehicles), büyük ölçüde devlet düzenleyici otoritelerinin erişiminin dışındaymış gibi çalışarak yatırımcıları, az sayıda siperci ve kripto şirketi yöneticilerinin şaibeli işlemlerinin olduğu piyasalardaki çılgın fiyat dalgalanmalarına maruz bıraktı.

Araştırma makalesindeki bulgular bir sonraki soruya yanıt veriyor: ‘Sosyal medyadaki kişilerin (social media personalities) kripto para birimi hakkında hangi tweet’leri attığı neden önemsenmelidir?’ Çünkü çok sayıda genç veya deneyimsiz yatırımcı, finansal ve diğer konularda etkileyici kimselerin tavsiyelerine dayanarak kripto varlıkları satın alma konusunda kandırılıyor ve destekçiler kârı cebe indirirken para kaybediyorlar. ABD Federal Ticaret Komisyonu’nun (Federal Trade Commission) Haziran 2022’de hazırladığı bir rapor, yatırımcıların 2021 yılının başından bu yana kripto dolandırıcılıklarında yaklaşık 1 milyar ABD doları kaybettiklerini ve bu kaybın yarısının sosyal medya platformlarından kaynaklandığını gösteriyor[3].

Mezkûr araştırma, sosyal medyada sunulan kripto para birimi tavsiyelerinin yatırım değerini inceleyerek önemli bir boşluğu dolduruyor. Çok sayıda çalışma, hisse senedi analistleri gibi diğer finansal varlıklar ile ilgili sosyal medya faaliyetlerini incelerken, kripto para birimi etkileyicilerinin rolüne ilişkin araştırmalar oldukça sınırlıdır.

Sosyal medya fenomenlerine ve finansal tavsiyelerine karşı dikkatli olmanın en büyük nedenlerinden biri, bahsi geçen araştırmanın ortaya koyduğu gibi, bu konuda potansiyel olarak çok kötü olmalarıdır. Anılan makale kapsamında, Aralık 2022’ye kadar uzanan iki yıl boyunca, bin 600’den fazla kripto menkul kıymeti kapsayan, önde gelen 180 sosyal medya analistinin yayınladığı yaklaşık 36 bin tweet ile ilişkili “al ve tut” (buy-and-hold) getirileri incelenmiştir.

Birincil sonuçlar, kripto etkileyicilerinin genellikle yatırımcılara kripto varlıklarını satın almalarını veya tutmalarını (satmak yerine) tavsiye ettiklerini ve bu tür tweetlerin olumlu ve önemli kısa vadeli getirilerle ilişkili olduğunu gösteriyor. Ancak bu yatırım kazanımları hızla ortadan kayboluyor. Tweet’lerden sonraki ilk beş günde geri dönüşler ciddi oranda düşmeye başlıyor. İkinci günden beşinci güne kadar ortalama getiri %-1,02 olup, bu da ilk kazanımların yarısından fazlasının tweet’lerden hemen sonra ortadan kalktığını gösteriyor. Dahası, daha uzun erimlerde, tweet’ten 10, 30 ve 90 gün ardından sona eren ortalama birikimli getiriler sırasıyla %-2,24, %-6,53 ve %-18,90’dır. Bu sonuçlar, yatırımcıları korumak için halkın dikkatini önemli ölçüde daha az çeken daha küçük piyasa değeri token’leri için daha da kötüdür.

Bu kanıt şunlardan da açıkça görülüyor: kripto etkileyicileri ortalama olarak kâr amacı gütmeyen yatırım tavsiyeleri sağlıyor.

Araştırmada dikkat edilmesi gereken diğer üç nokta şunlardır:

  • Bir: Etkileyici kimselerin kripto yatırımlarını destekleme konusunda zayıf bir geçmişi olabilir, ancak kendilerini tanımlayan uzmanların durumu daha da kötüdür. Örneklemin kabaca %58’i, kendilerini finans profesyonelleri ve uzmanları olarak tanımlayan ve onların tavsiyelerine göre işlem yapan çok sayıda takipçiye sahip etkileyici kişilerdi. Önerileri, diğer sosyal etkileyicilere kıyasla daha olumsuz yatırım sonuçlarıyla ilişkilendirildi.
  • İki: Makaledeki kanıtlar, destekçilerin kripto karşılığında bir yatırımdan bahsettiği ve ortaya çıkan vızıltı kısa bir süreliğine fiyatı yükselttiğinde bunu hızla sattığı ‘pompala ve boşalt’ (pump-and-dump) planlarıyla tutarlıdır. Ancak bulguların daha az kötü niyetli yorumları da vardır. Örneğin, etkileyiciler kripto kültürünü benimseyebilir ve fiyatların yalnızca artabileceğine inanabilirler. Ne olursa olsun, elde edilen sonuçlar etkileyicilerin iyi yatırım tavsiyesi sağlamadığını gösteriyor.
  • Üç: Sosyal medya kripto suçları için bir araç olabilse de olumlu rolünü hatırlamak da önemlidir. Sosyal kanallar, aksi takdirde yatırım kararlarını karanlıkta verebilecek yatırımcılar arasında bilgi paylaşımını teşvik eder. Son araştırmalar, sosyal medya platformlarının hisse senedi piyasalarındaki perakende yatırımcılar üzerindeki olumlu etkilerini belgelemektedir. Son bir araştırma[4], Twitter’in vatandaşların şirketleri izlemesine ve suiistimalleri azaltmasına yardımcı olabileceği için toplumsal faydalar sağlayabileceğini gösteriyor. Yani sosyal platformlar yatırımcılara zarar vermiyor; şarlatanlar bunu yapar.

Bu, düzenleyici otoritelerin nihayet şöhretlerini, anlaşmazlıkları açıklamadan kripto ürünlerini satmak için kullanan etkileyici kimselere darbe indireceklerine dair iyi bir işarettir. Yıllardır süren yaygın kripto dolandırıcılığı iddialarına rağmen birçok fenomen hakkında dava açılmamış olup verilen cezalar da azdır. SEC’in bu son eylemlerindeki cezaları bile, özellikle geleneksel yatırım alanındaki yatırım suiistimalleri nedeniyle uygulanan para cezalarıyla karşılaştırıldığında nispeten küçüktür.

SEC, ünlüleri kovuşturmaya devam etmeli ve gelecekteki suiistimalleri caydırmak için potansiyel olarak cezaları artırmalıdır. Ancak mezkûr çalışmadan çıkan en büyük sonuç şudur: kripto para kazanmak isteniyorsa sosyal medya ünlülerinden veya sözde uzmanlardan tavsiye alınmamalıdır.

[1] < https://papers.ssrn.com/sol3/papers.cfm?abstract_id=4412017 >

[2] < https://www.sec.gov/news/press-release/2023-59 >

[3] < https://www.ftc.gov/news-events/data-visualizations/data-spotlight/2022/06/reports-show-scammers-cashing-crypto-craze >

[4] < https://papers.ssrn.com/sol3/papers.cfm?abstract_id=4278696 >

1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.