Giriş
[Amerika Birleşik Devletleri (ABD)] Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun (SEC) ‘Coinbase, Inc.’ ve ‘Coinbase Global, Inc.’e karşı aldığı karar, daha geniş kripto para birimi endüstrisi üzerindeki etkileri nedeniyle büyük ilgi toplamıştır. Davanın özünde, Coinbase’nin kripto varlık alım satım platformunun, destek (staking) programının ve ilgili hizmetlerinin federal menkul kıymetler yasaları çerçevesinde çalışıp çalışmadığı sorgulanmaktadır. ABD Güney New York Bölge Mahkemesi’nin kararı, menkul kıymetlerin yasal tanımına ilişkin kritik bilgiler sağlamakta ve kripto varlıkların düzenlenmesi konusunda devam eden tartışmalara zemin hazırlamaktadır [(Sec. & Exch. Comm’n v Coinbase, Inc (2024) SDNY 23 CIV 4738, (2024) WL 1304037)][1].
1. Vakaya Genel Bakış
SEC, Coinbase, Inc. ve Coinbase Global, Inc.’in (toplu olarak ‘Coinbase’) uygun kayda alınmadan kripto varlık menkul kıymetlerini içeren işlemlerde bulunduğunu iddia etmiştir. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki en büyük kripto para borsalarından biri olan Coinbase, kullanıcıların çok çeşitli kripto varlıkları alıp satabilecekleri bir platform işletmektedir. Ancak Coinbase, SEC’de bir menkul kıymet borsası, aracı kurum veya takas kurumu olarak kayıtlı değildir. Buradaki temel hukuki soru, Coinbase tarafından kolaylaştırılan kripto varlıkların ve ilgili işlemlerin ‘menkul kıymet’ tanımını karşılayıp karşılamadığıdır.
2. Hukuki Uyuşmazlık: Kripto Varlıklar Menkul Kıymet midir?
Anlaşmazlık, kripto varlıkların menkul kıymet olarak sınıflandırılmasına odaklanmaktadır. SEC, Coinbase platformundaki en azından bazı işlemlerin, “SEC v. WJ Howey Co” [SEC v. WJ Howey Co (1946) 328 US 293][2] dönüm noktası niteliğindeki davadan Howey testi ile tanımlanan bir tür menkul kıymet olan ‘yatırım sözleşmeleri’ oluşturduğunu savunmaktadır. Bu test üç temel unsuru içerir:
- Para yatırımı;
- Ortak bir girişim/işletme,
- Yalnızca başkalarının çabalarından elde edilen kâr.
Coinbase, operasyonlarının bu kriterleri karşılamadığını savunmakta ve rolünün yönetsel olmaktan ziyade öncelikle teknik ve idari olduğunu vurgulamaktadır.
3. Howey Testinin Uygulandığı Temel Durumlar
Son yıllarda SEC ve solo davacılar, Howey testi kapsamında kripto varlıkların menkul kıymet olarak sınıflandırılmasına ilişkin İkinci Dairede başarılı davalar açmıştı. Bu vakalar, mahkemelerin Howey testini çeşitli kripto varlık işlemlerine nasıl uyguladığına dair kritik bilgiler sağlamaktadır. Bu konudaki önemli vakalar şunlardır:
- SEC v. Telegram Group Inc: SEC, Telegram’ın bir kripto varlığı olan 2,9 milyar ‘Gram’ı 175 alıcıya 1,7 milyar ABD doları karşılığında dağıtmasını, bunun kayda alınmaksızın bir menkul kıymet halka arzı olduğunu öne sürerek engellemeye çalışmıştır. Mahkeme, ‘Gram’ların alıcılara ilk arzının, bunları ikincil bir halka açık piyasaya dağıtmaya yönelik daha geniş bir planın parçası olduğuna karar vererek, tüm sürecin bir menkul kıymet işlemi teşkil ettiğini belirtmiştir. [SEC v. Telegram Grp Inc. (2020) SDNY 19 CIV 9439, WL 61528][3].
- SEC v. Terraform Labs Pte Ltd: SEC, kripto para satışında dolandırıcılık iddiası nedeniyle Terraform Labs ve kurucusuna karşı dava açmıştır. Mahkeme, Howey testi kapsamında söz konusu ürünlerin ‘yatırım sözleşmeleri’ olduğuna dair yeterli delil bulmuştur. SEC’in davası, yatırımcıların Terraform ekibinin çabalarından kâr bekleyebileceklerini öne süren çeşitli yatırımcı materyalleri ve sosyal medya gönderileriyle desteklenmiştir. Mahkeme ayrıca, ekosistemi desteklemek için yatırımcı varlıklarının bir havuzda toplandığını gösteren ve token değerini teorik olarak artıran yatay ortaklığın mevcut olduğunu da kaydetmiştir [Terraform Labs Pte Ltd v. Citadel Sec, LLC (2023) SD Fla 1:23-CV-01346-JSR, WL 8679668][4].
- SEC v. Kik Interactive Inc: SEC, kripto varlıkların kayda alınmaksızın satışı nedeniyle Kik Interactive’ye karşı dava açmıştır. Mahkeme, Kik’in ilk coin halka arzının (ICO), Howey testi kapsamında bir menkul kıymet halka arzı oluşturduğuna karar vererek, yatırım sözleşmeleri için devam eden sözleşme yükümlülüklerinin gerekli olduğu fikrini reddetmiştir. [US Sec & Exch Comm’n v. Kik Interactive Inc. (2020) SDNY (2020) 492 F Supp 3d 169][5].
Bu önemli vakalar, Howey testinin kripto varlık işlemlerine uygulanmasında tutarlı bir model ortaya koymakta; bu da mahkemelerin giderek bu işlemleri menkul kıymetler yasalarının kapsamına girdiğini görme eğiliminde olduğunu göstermektedir.
4. Mahkemenin ‘Coinbase’nin Karar Önergesine İlişkin Kararı
Mahkemenin Coinbase’nin savunmalara ilişkin karar talebine dair kararı, SEC’in iddialarının ayrıntılı bir analizini sunuyor. Mahkeme, SEC’in iyi savunulan iddialarının Coinbase’nin kayda alınmaksızın bir menkul kıymetler aracısı olarak faaliyet gösterdiği iddiasını makul bir şekilde desteklediğini belirterek talebi büyük ölçüde reddetmiştir. Mahkeme, SEC’in itiraz ettiği işlemlerin Howey testi ile uyumlu olduğunu ve bunların menkul kıymetler düzenlemesine tabi olabileceğini öne sürdüğünü tespit etmiştir.
Mahkeme özellikle Coinbase’nin Destek Programını vurgulamış olup; bu program, müşterilerin kripto varlıklarını desteklemelerine, blok zinciri üzerindeki işlemleri doğrulamalarına ve finansal ödül kazanmalarına olanak tanımaktadır. Mahkeme, bu programın muhtemelen varlıkların bir havuzda toplanmasıyla oluşturulan ortak girişim ve Coinbase’nin destek sürecini yönetme çabalarından elde edilen makul kâr beklentisi nedeniyle menkul kıymet halka arzını ve satışını içerdiği konusunda SEC ile aynı fikirdeydi.
Ancak mahkeme, SEC’in Coinbase’nin cüzdan uygulaması aracılığıyla kayda alınmaksızın bir aracı kurum olarak hareket ettiği yönündeki iddiasını reddetmiş ve iddiaların müşteri fonlarını yönetmek veya alım satım talimatları sağlamak gibi aracılık faaliyeti ile ilgili önemli faaliyetler göstermediğini belirtmiştir.
5. Menkul Kıymetler Düzenlemesine İlişkin Yasal Çerçeve
Amerika Birleşik Devletleri’nde menkul kıymetler düzenlemesine ilişkin yasal yapı, 1933 tarihli Menkul Kıymetler Yasası’na ve 1934 tarihli Menkul Kıymetler Borsası Yasası’na dayanmaktadır. Bu yasalar, yatırımcıları korumak ve adil ve şeffaf menkul kıymet piyasalarını sağlamak için tasarlanmıştır. Mahkemenin kararı, geleneksel menkul kıymetleri düzenlemek için kullanılan ilkelerin aynılarının, özellikle Howey testi ile tanımlanan yatırım sözleşmelerini içerdiğinde kripto varlık işlemleri için de geçerli olabileceğini göstermektedir.
Sonuç ve Çıkarımlar
“SEC v. Coinbase” davasındaki karar, kripto para birimi düzenlemesi için gelişen yasal manzaranın altını çizmektedir. Mahkemenin kararı, birçok kripto varlık işleminin SEC düzenlemelerine uyum gerektirecek şekilde yerleşik menkul kıymetler çerçevelerine girebileceğini öne sürmektedir. Bunun Coinbase ve kripto alanında faaliyet gösteren diğer şirketler için kayda alma ve diğer düzenleme yükümlülüklerini dikkate almaları gerekebileceğinden önemli etkileri vardır.
Dava aynı zamanda kripto düzenlemesinin geleceği ve yasama organlarından daha net yönergelere duyulan ihtiyaç hakkında daha geniş soruları da gündeme getirmektedir. Durum devam ettikçe sonuçlar, kripto şirketlerinin operasyonlarını yapılandırma ve düzenleyici otoriteler ile etkileşim kurma şeklini biçimlendirebilir. Mahkemenin analizi, kripto para ve menkul kıymet yasalarının kesişimini anlamak için kritik bir referans noktası sağlamakta ve hızla gelişen bu alandaki zorlukları ve belirsizlikleri vurgulamaktadır.
*Bu konuda [ve Howey testi için] şu çalışmaya da bakılabilir: “Yavuz Akbulak (Türkçeye Çeviren), “Yatırım Sözleşmesi” Kavramının Orijinal Kamusal Anlamı [Nitelikli Fikri Tapulara İlişkin Bir Değerlendirme], Legal Blog, 5 Haziran 2024, <https://legal.com.tr/blog/ekonomi/yatirim-sozlesmesi-kavraminin-orijinal-kamusal-anlami-nitelikli-fikri-tapulara-iliskin-bir-degerlendirme/>
[1] <https://law.justia.com/cases/federal/district-courts/new-york/nysdce/1:2023cv04738/599908/105/>
[2] <https://supreme.justia.com/cases/federal/us/328/293/>
[3] <https://law.justia.com/cases/federal/district-courts/new-york/nysdce/1:2019cv09439/524448/227/>
[4] <https://app.ediscoveryassistant.com/case_law/54158-terraform-labs-pte-ltd-v-citadel-secs-llc>
[5] <https://casetext.com/case/us-sec-exch-commn-v-kik-interactive-inc>
1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.