Kripto Varlıklar: Bugün Merkez Bankası Rezervleri İçin Uygun Değil

Kripto varlık piyasaları son on yılda önemli ölçüde büyümüş ve ayak izleri ve piyasa yapıları hızla gelişmiştir. Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) borsada işlem gören ürünlerin yakın zamanda piyasaya sürülmesi, fiyatlar hızla yükselmeye devam ederken kripto varlıklara olan ilgiyi daha da artırmıştır. Bu bağlamda, merkez bankaları da dâhil olmak üzere kurumsal yatırımcılar, kripto varlıklara maruz kalmayı araştırmakta ve bu araçları portföylerine dâhil etmenin arzu edilir olup olmadığını incelemektedir.

Merkez bankaları için bugünün cevabı ‘hayır’dır. Kripto varlıklar bugün rezerv varlıklar için temel koşulları karşılamaktan uzak kalmaktadır.

Geleneksel varlık piyasalarının aksine, kripto piyasaları ulusal sınırları aşar, dünya çapında 7/24 faaliyet gösterir, tamamen dijitaldir ve merkeziyetsiz olmayı hedefler. Yeni bir makalede[1], kripto varlıkların nihayetinde merkez bankaları ve rezerv yöneticileri için sağlam rezerv varlıkları olarak hizmet edip edemeyeceğini analiz etmek için kavramsal bir çerçeve sunulmaktadır.

Rezerv varlıklar, merkez bankalarının sigorta amaçlı, olumsuz dış şok zamanlarında ekonomik ve finansal istikrarı korumak ve döviz politikasını yürütmek için elinde bulundurduğu yabancı finansal varlıklardır. Geleneksel olarak, merkez bankaları muhafazakâr bir yatırım yaklaşımı izler ve ABD doları ve avro cinsinden yüksek kaliteli sabit gelirli varlıklara odaklanır. Rezervlere çoğunlukla krizler sırasında ihtiyaç duyulduğu için, rezerv varlıklar için birincil kriter likidite ve güvenliktir. Getirilere daha az önem verilir. Kripto varlıkların rezerv varlıklar olarak uygulanabilirliğini değerlendirmek için, birkaç boyuta odaklanılarak, basit bir kavramsal çerçeve önerilmektedir (bkz. aşağıdaki şekil).

Likidite, bir varlığın fiyatını önemli ölçüde etkilemeden ne kadar hızlı ve kolay bir şekilde nakde çevrilebileceğini ifade eder. Uygulanabilir rezerv varlıklar yüksek likidite göstermelidir. Bitcoin ve Ethereum gibi büyük kripto paraların önemli işlem hacimleri vardır, ancak hacimler hâlâ geleneksel rezerv varlıklarının önemli ölçüde altındadır. Dahası, genel piyasa derinliği ve fiyat manipülasyonu potansiyeli endişe yaratmaya devam etmektedir.

Buna ek olarak, kripto varlıkların likiditesi piyasa duyarlılığı, düzenleyici haberler ve teknolojik gelişmelerden etkilenebilir ve bu da aşırı oynaklık dönemlerine yol açabilir. Merkez bankaları, ekonomik stres zamanlarında sınırlı piyasa etkisiyle güvenilir bir şekilde likide edilebilen varlıklar ister ki; bu, kripto varlıklarının nispeten olgunlaşmamış piyasa yapıları nedeniyle henüz karşılayamadığı bir kriterdir.

Güvenlik, bir varlığın değerinin istikrarı ve öngörülebilirliği ile ilgilidir. Rezerv varlıklar, doğası gereği öngörülemeyen şoklar yaşandığında ve piyasaların varlıkları fiyatlandırma yeteneği bozulduğunda değerlerini koruyabilmek için düşük riskli olmalıdır. Kripto varlıklar doğası gereği oynaktır ve fiyatlar piyasa spekülasyonları, düzenleyici duyurular ve makroekonomik eğilimler nedeniyle dramatik dalgalanmalara maruz kalır.

Kripto varlıkların altında yatan blok zinciri teknolojisi güvenli olacak şekilde tasarlanmış olsa da, genel ekosistem bilgisayar korsanlığı, dolandırıcılık ve operasyonel arızalar gibi riskler içerir. Kripto varlıkların muhafazası ve saklanması, geleneksel finansal varlıklar için olanlardan önemli ölçüde farklıdır ve hamiline yazılı araçlara daha çok benzer. Özellikle, kripto varlıklar, bir kullanıcının fonlarını içeren ve bunlara erişim sağlayan cüzdan ile ilişkili özel kriptografik anahtarların dikkatli bir şekilde yönetilmesini gerektirir.

İçsel değer eksikliği ve spekülatif faize bağımlılık, güvenilir rezerv varlıkları olarak kripto varlıkların güvenliğini daha da zayıflatmaktadır. Merkez bankaları asgari riske sahip varlıklara öncelik vermekte ve kripto varlıkların oynak yapısı bu konuda önemli bir zorluk teşkil etmektedir.

Alım satım (ticaret) ve finansal akışların bileşimi, çoğu ülkedeki döviz rezervlerinin para birimi kompozisyonunu büyük ölçüde belirler. Bu sınır ötesi ödemeler büyük ölçüde itibari para birimleri, özellikle ABD doları cinsinden ifade edilmeye ve yürütülmeye devam etmektedir. Merkez bankalarının, bu varlıklar küresel para sisteminde daha önemli bir rol oynayana ve yaygın olarak kabul gören değişim araçları ve değer depoları haline gelene kadar kripto varlıkları varlık karışımlarına dâhil etmeleri pek olası değildir; bunların ikisi de yakın zamanda olası görünmemektedir. Sabit paralar (stablecoins) da şu anda ödemeler için yaygın olarak kullanılmamaktadır, çünkü hâlâ çeşitli riskler taşımaktadırlar ve düzenleyici belirsizlik yüksek kalmaya devam etmektedir.

Rezerv varlıklarının getirisi, çoğu merkez bankası için güvenlik ve likiditenin ardından gelen ikincil bir husustur. Bununla birlikte, yeterince yüksek getiriler elde etmek merkez bankalarının rezervlerini büyütmelerine ve gelir elde etmelerine yardımcı olur. Kripto varlıklar, genellikle geleneksel varlıklardan daha iyi performans göstererek yüksek getiri potansiyeli göstermiştir, ancak bu getiriler merkez bankalarının rezerv yönetim stratejilerinde genellikle kaçındıkları yüksek oynaklık ve riskle birlikte gelir.

Merkez bankalarının rezerv varlıklarını etkili bir şekilde yönetebilmeleri için yasal netliğe ve düzenleyici gözetime ihtiyaçları vardır. Kripto varlıkları çevreleyen düzenleyici ortam hâlâ gelişmektedir. Birçok ülke henüz net düzenleyici çerçeveler oluşturmamıştır ve mevcut düzenlemeler büyük ölçüde farklılık göstermektedir. Gerçekten de, uluslararası rehberliğin ve yeni bağlayıcı kuralların uygulanması erken aşamalarındadır ve ülkeler arasında tutarsız kalmaktadır. Yurt içi düzenlemelerdeki belirsizlik ve uluslararası düzenleyici tahkim, kripto varlıkların kabul edilebilirliği açısından riskler oluşturmaktadır. Tutarlı düzenleyici çerçevelerin olmaması yasal ve operasyonel risklere yol açabilir ve merkez bankalarının kripto varlıkları rezerv yönetim stratejilerine dâhil etmesini zorlaştırabilir.

Yüksek getirilere ve artan likiditeye rağmen, kripto varlık piyasaları ve oyuncuları uygun bir yabancı rezerv aracı olmak için birden fazla engeli aşmak zorundadır. Likiditede önemli bir artış ve işlem maliyetlerinde bir azalma, ayrıca fiyat oynaklığında anlamlı bir azalma, güçlendirilmiş saklama ve muhafaza çözümleri, uygun yatırım yapılabilir araçların artan bulunabilirliği ve ticarette ve küresel finansal akışlarda yaygın bir benimseme gerekecektir. Net, kapsamlı, tutarlı uluslararası ve yerel düzenleyici ve denetleyici muamele için temel gereklilik, tüm rezerv yönetimi boyutlarını kapsayan bir ön koşuldur.

Kripto piyasasındaki devam eden gelişmeler, daha güçlü düzenlemeler ve iyileştirilmiş piyasa altyapısı da dâhil olmak üzere bu endişeleri kademeli olarak giderebilir. Ancak, şu anda kripto varlıklarının yakın gelecekte bu kriterleri karşılayabilmesi pek olası görünmemektedir.

[1] Erik Feyen, Daniela Klingebiel and Marco Ruiz “Can Crypto-Assets Play a Role in Foreign Reserve Portfolios? Not Today, and Likely Not in the Near Future” <https://documents1.worldbank.org/curated/en/099553102232444409/pdf/IDU1c16366af173fa148931a28b189e8eca412f3.pdf?_gl=1*12kvr1o*_gcl_au*MTA4MDE1Njg1OC4xNzI3MTU0MTQ1>

1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.