Küresel Finans Krizinin ‘Yönetim Kurulu Cinsiyet Çeşitliliği’ Üzerindeki Etkisi

2008-2009 küresel finans krizi (global financial crisis), dünya çapında birçok firmada çeşitli kurumsal yönetişim mekanizmalarının üzerine gölge düşürmüştür. Bununla birlikte, firmaların sonrasında kadın yöneticilerine nasıl davrandıkları ve yönetim kurullarında cinsiyet çeşitliliğini (gender diversity) koruyup korumadıkları çoğunlukla bilinmemekte olup araştırılmamış durumdadır.

Çok sayıda araştırmada, kadın yöneticilerin yalnızca kurumsal yönetişimin kalitesini iyileştirmekle kalmayıp, aynı zamanda belirli koşullar altında bir firmanın finansal performansını artırmaya yardımcı olduğu ileri sürülmektedir. Bu değerlendirmeler bir yana, firmalar, temsil ve adalet uğruna yönetim kurullarında kadın temsilini artırmaları için paydaşlardan sürekli baskı görmekte ve bu da cinsiyet kotası gerektiren yasaların ve yönetim kurulu cinsiyet çeşitliliğinin artırılmasını “öneren” kurumsal yönetişim kurallarının yürürlüğe girmesine yol açmaktadır.

Son yıllarda birçok firma kadın CEO’lar (en üst düzey yönetici) bile atamıştır. Ancak soru şudur: Kadın CEO’lar da dâhil olmak üzere bu firmalar yönetim kurulu cinsiyet çeşitliliğini artırmaya ne kadar kararlıdır? Yakın zamanda yapılan bir çalışmada, küresel finans krizi, bu kriz sonrası yönetim kurulu cinsiyet çeşitliliğinin evrimini incelemek için doğal bir deney olarak kullanılmıştır.

Çalışma, bir ülke küresel finans krizinden etkilendiğinde, o ülkedeki neredeyse tüm firmaların da etkilendiği ve makale yazarlarının tedavi örneği olduğu varsayımına dayanıyordu. Yine de, bazı ülkeler çeşitli nedenlerle küresel finans krizinden yalnızca hafifçe etkilenmiş veya büyük ölçüde etkilenmemiştir. Doğal deneyin amacı için, bu ülkelerdeki firmalar yazarların kontrol örneği idi. Anılan çalışmada, tedavi örneğinin yönetim kurulu cinsiyet çeşitliliğini kontrol örneğinden farklı şekilde yönetip yönetmediği incelenmiştir.

Makalede, tedavi örneği şirketlerinin, yönetim kurullarındaki kadın direktör sayısını kontrol örneği şirketlerinden daha fazla azalttığı bulunmuştur. Netlik sağlamak için, iki test örneği arasında (yani, küresel finans krizinden önce) yönetim kurulu cinsiyet çeşitliliği düzeylerinde daha önce hiçbir fark olmamasının sonuçları etkilemediğinden emin olunmuştur. Ayrıca, kadın direktörlerin yönetici ekibinin bir parçası olarak görev yapıp yapmamasının (CEO hariç) veya bağımsız direktörler dâhil olmak üzere icra dışı direktör olarak atanmasının bir fark yaratmadığı saptanmıştır. Küresel finans krizinden etkilenen ülkelerde her tür işten çıkarılma yaşanmıştır.

Mezkûr çalışmada, küresel finans krizinin yönetim kurulu cinsiyet çeşitliliği üzerindeki olumsuz etkisini hafifletebilecek iki faktör olduğu öne sürülmüştür. Bunlardan birincisi, firmanın bir kadın CEO tarafından yönetilip yönetilmediği idi. İkincisi ise, firmanın cinsiyet kotası ve kurumsal yönetişim kuralları gibi düzenlemelerin yürürlüğe girdiği bir ülkede olup olmadığı idi.

Kadın CEO’ların, kadınların şirket kademelerinde yükselerek yönetim kurulu koltuklarını işgal etmede karşılaştıkları zorlukların çok daha fazla farkında olmaları bekleniyordu ki; küresel finans krizi sonrası kadın yönetim kurulu temsilindeki düşüşü, sadece dayanışma nedenleriyle bile olsa, durdurma olasılıkları ve istekleri daha yüksek olurdu. Düzenleyici müdahaleler için beklentiler daha açıktı: Şirketler, güçlü cezaları olan katı bir yasa olmasa bile, yasayı çiğnemekten kaçınırdı.

Makalede, kadın CEO’ların veya düzenleyici müdahalelerin, küresel finans krizinin yönetim kurulu cinsiyet çeşitliliği üzerindeki olumsuz etkisini önemli ölçüde azaltamadığı tespit edilmiştir. Burada, çok sayıda olmasına rağmen, zayıf kurumsal yönetişim kuralları işe yaramamıştır. Karşılaştırıldığında, cinsiyet kotaları biraz daha iyi performans göstermiştir. Ancak, en büyük sürpriz, kadın CEO’ların küresel finans krizinden sonra kadın direktörlerin düşüşünü durduramamaları veya durdurmak istememeleriydi. Çalışmadaki ilave bir analizle, yönetim kurulu başkanları veya aday gösterme ve atama mekanizmalarına erişimi olanlar gibi güçlü kadın CEO’ların bile düşüşü durduramadıkları veya durdurmak istemedikleri keşfedilmiştir. Belirlenen tek istisna, özellikle kadın CEO’lar görevdeyken, diğer direktörlerden daha fazlasının pozisyonlarını koruduğu kıdemsiz kadın CEO olmayan yönetici direktörlerdi.

Ekonomik ve sosyolojik araştırmalar, büyük bir krizden sonra fabrika düzeyindeki kadınların muazzam bir finansal ve ekonomik stres ile karşı karşıya kaldığını uzun zamandır belgelemektedir. Bu çalışmada, üst düzey kadın direktörlerin ve diğer üst düzey yöneticilerin içinde bulundukları zor durumu vurgulayarak, yönetim kurulu pozisyonlarının ve yönetici düzeyindeki istihdamlarının da küresel finans krizi gibi büyük bir ekonomik olaydan sonra benzer bir riskle karşı karşıya olduğu gösterilmektedir. Daha da önemlisi, anılan çalışmada kadın liderliğinin ve kurumsal mekanizmaların, özellikle ekonomik gerileme dönemlerinde, daha fazla cinsiyet çeşitliliğine sahip yönetim kurulları sağlamadığı ortaya koyulmuş; yine de, kadın liderlerin, pozisyonları kendileri altında daha güvenli olan genç kadın yöneticilerine olan bağlılıklarında bir umut ışığı keşfedilmiştir.

Ancak, kadın liderliğin küresel finans krizi sonrası kadın yönetim kurulu temsilini koruma konusundaki isteksizliğinin veya yetersizliğinin ardındaki nedenleri belirlemek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır. Kovid-19 sonrası dünyada doğru derslerin öğrenilmesini ve geçmişteki hatalardan kaçınılmasını sağlamak özellikle önemlidir. Son olarak, yenilerini oluşturmadan önce mevcut kurumsal mekanizmalardaki boşlukların belirlenmesi elzemdir.

1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.