“Litvanya’da Hisse/Pay Türlerinin Serbestleştirilmesi” Üzerine*

Litvanya’da Kasım 2022’de ‘Şirketler Yasası’nda çok sayıda değişiklik kabul edildi. 01 Mayıs 2023 tarihinde yürürlüğe giren ve reform olarak adlandırılabilecek temel değişikliklerden biri de hisse/pay türlerinin serbestleştirilmesiyle ilgilidir. Bu konudaki açıklayıcı nota[1] göre, bu değişiklikler, diğer hususların yanında, düzenleyici ortamdaki mevcut engellerin kaldırılmasını ve startup’ların kurulması için uygun koşulların yaratılmasının yanı sıra yatırımların çekilmesini amaçlıyordu. Görünüşe göre bu reformun ana başlatıcıları ve ‘faydalanıcıları’ tam olarak startup’lar ve onların yatırımcıları (özel sermaye fonları, risk sermayedarları vb.) idi. Litvanya, yasalarda daha fazla sözleşme özgürlüğüne dayanan liberal şirket hisse türü düzenlemesi yolunu seçen Avrupa Birliği (AB) Üye Devletleri grubuna (örneğin, Fransa, İrlanda, İtalya, Hollanda, Belçika, İskandinav ülkeleri vb.) katıldı. Almanya gibi bu konuda muhafazakâr olan ülkelerde bile çoklu (imtiyazlı/ayrıcalıklı) oy hakkına sahip paylara [multiple-vote shares] izin verilmesi konusunda tartışmalar başladığı unutulmamalıdır. Bu, startup yasasının Avrupa şirket hukuku geleneklerini değiştirdiği ve Amerikan şirket hukuku modeline doğru bir hareket olduğu diğer çalışmalarda gözlemlenen eğilimlere karşılık gelmektedir. Avrupa’da bu alanda muhtemelen daha liberal bir yaklaşımın oluşumu, 2022 yılının sonunda Avrupa Komisyonu tarafından sunulan çoklu oy hakkına sahip paylara ilişkin bir yönerge Önerisi ile de işaret edilmektedir.

Litvanya’da imtiyazlı hisseler/paylar (preference shares), 1990’daki bağımsızlığın Restorasyonundan bu yana mevcuttur ve halka açık şirketlerdeki hisse türlerinin daha katı bir şekilde düzenlendiği diğer Baltık ülkelerinin aksine, hem halka açık şirketler [public companies (AB)] hem de halka kapalı sınırlı sorumlu şirketler [private limited liability companies (UAB)] için kurallar aynıdır. Bununla birlikte, Litvanya’da, muhtemelen yasal kısıtlamalar ve belirsizlik nedeniyle, hisse türleri uygulamada nadiren uygulanmaktadır. Şimdiye kadar, imtiyazlı paylar, kayıtlı sermayenin (authorized capital) 1/3’ünden fazlasını oluşturamaz. Uygulamada, Şirketler Kanunu’nda belirtilen dört seçenek dışında, başka bir dizi hakla imtiyazlı hisse senedi çıkarılmasına izin verilmediğine inanılıyordu: birikimli veya birikimsiz temettü alma hakkı olan, oy hakkı olan veya oy hakkı olmayan [with cumulative or non-cumulative dividend, with voting rights or without voting rights]. Bu nedenle, son 20 yılda, yeni imtiyazlı hisse ihraç eden şirket sayısı genellikle yılda 10’u geçmedi ve en popüler seçenek, oy hakkı olmayan birikimli temettü hakkına sahip imtiyazlı hisse senetleri idi. 2022’de sadece bir halka kapalı şirket (UAB) bu tür hisseleri ihraç etti (Litvanya’da 2022 yılı sonunda 129.023 halka kapalı, buna karşın 272 halka açık şirket vardı).

İlk olarak, yeni reform kapsamında, kayıtlı sermayedeki imtiyazlı payların azami sınırı oldukça önemli ölçüde artırıldı. Bu tür kısıtlamaların uygulandığı AB Üyesi Devletlerde (örneğin Fransa, Almanya vb.) sadece oy hakkı olmayan imtiyazlı hisselerin kısıtlandığı kaydedilerek, oy hakkı olmayan imtiyazlı hisselerin kayıtlı sermayenin ‘½’sinden fazlasını oluşturamayacağı konusunda bir uzlaşma kabul edildi. En yakın komşulara bakıldığında, Letonya’da böyle bir kısıtlama yokken, Estonya’da sadece halka açık şirketlerde ‘1/3’lük bir sınırlama [Estonya Ticaret Kanunu’nun (Estonian Commercial Code) 237. maddesinin ikinci fıkrası] bulunmaktadır.

Bir diğer önemli değişiklik ise, yukarıda belirtilen dört seçeneğin yanı sıra, şirketlerin (hem halka açık hem de halka kapalı) şirket esas sözleşmesinde böyle bir seçenek öngörülmüşse, tanınan haklara göre başka imtiyazlı pay ihraç edebilecekleri hükmünün eklenmesidir. Şirketlerin esas sözleşmelerinde imtiyazlı payların kâr payını hesaplama usullerini kendilerinin belirlemesine de izin verilmiş olup, imtiyazlı payların kâr payı miktarının yüzde olarak belirlenmesi kanunun öngördüğü genel kuraldan farklı olabilir, payın nominal değeri üzerinden hesaplanır. İmtiyazlı payların kendileri farklı nominal değerlerde ihraç edilmeye devam edilecektir. Buna ek olarak, imtiyazlı hisse senetleri artık sadece adi hisse senetlerine değil, aynı zamanda başka bir imtiyazlı hisse türüne de dönüştürülebilir.

Ancak cevaplanmamış bazı sorular vardır, örneğin, hissedarların özdenetim özgürlüğünün sınırları ne olacaktır, yani hangi hakkı veren imtiyazlı hisseleri ihraç edebileceklerdir? Bu konuda, Şirketler Kanunu’nun (Law on Companies) şirket esas sözleşmesinde sadece diğer mülkiyet dışı hakların belirlenebileceği genel hükümlerine dikkat edilmelidir ve kanunlarda belirtilenler dışında mülkiyet hakları belirlenemez. Şirketler Kanunu’nun mevcut hükümleri göz önüne alındığında, imtiyazlı payların sahiplerine iki mülkiyet hakkı ile ilgili öncelik hakkı (veya daha geniş bir kapsam hakkı) verebileceği varsayılabilir –temettü/kâr payı hakkı ile tasfiye artığına katılma hakkı (the right to a dividend and the right to liquidation surplus).

Ancak, imtiyazlı payların popülaritesinin çok düşük olması nedeniyle şimdiye kadar çok kıt olan bazı soruların yanıtlarının mahkeme kararlarıyla verilmesi gerekecektir [Litvanya Yüksek Mahkemesi’nde (Supreme Court of Lithuania) yalnızca iki dava karara bağlandı]. Litvanya mahkemeleri, diğer AB Üyesi Devletlerin mahkemelerinin içtihatlarında çözülmüş olan veya hukuk doktrininde tartışılan aynı soruları çözmek zorunda kalabilir. Yabancı hukuk doktrininde tartışmalara neden olan ve tartışmaya devam eden bu tür bir örnek, ‘leonine klozunun/şartının’ (leonine clause[2]) caiz olup olmadığı olabilir. Ayrıca, Litvanya mahkemeleri, 2017/1132 sayılı AB Kodifikasyon Direktifi’nin (EU Codified Directive 2017/1132[3]) 85. maddesinde ve Litvanya Şirketler Yasası’nın 3. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan hissedarlara eşit işlem/muamele ilkesini (principle of equal treatment of shareholders) de unutmamalıdır. Başka bir deyişle, farklı haklar yalnızca hisse senetlerine (hisse türleri) bağlanabilir, belirli bir hissedar veya hissedarlara verilemez. Belki Litvanya’da, örneğin Hollanda’da olduğu gibi, Hollanda Yüksek Mahkemesi’nin (Dutch Supreme Court) DSM davasında (2007) kararından sonra, makul ve nesnel gerekçeler varsa, hissedarlara eşit olmayan muameleye izin verilip verilmeyeceği de tartışılacaktır.

Avrupa’da halen tartışmalı olan çok oy hakkına sahip hisseler konusunda, Litvanya’da şu anda bile şirketlerin birden fazla oy hakkı veren hisselere sahip olabildiğini belirtmek gerekir. Eşit itibari değer şartı sadece adi hisse senetleri için belirtilmiştir. Kanun, şirketin farklı nominal değerlerde hisseleri olduğunda oy hakkı hesaplama formülünü açıklar. Böylece şirket, oy hakkı olan daha yüksek nominal değere sahip imtiyazlı paylar ihraç edebilir ve buna bağlı olarak daha fazla oy hakkı verebilir. 01 Mayıs 2023 tarihinde yürürlüğe giren hükümlerin lafzında, imtiyazlı payların sağladığı oy haklarının şirket esas sözleşmesinde belirlendiği belirtiliyor. Bu nedenle, kanunda açık ve özellikli bir yasağın bulunmaması durumunda, Litvanya şirketlerinin daha yüksek bir nominal değere sahip olmayabilecek çoklu oy hakkına sahip imtiyazlı hisse senetleri ihraç edebileceklerine inanmak için sebepler vardır. Ancak, farklı hakların belirli hissedarlarla değil, yalnızca paylarla ilişkilendirilebileceği şeklindeki yukarıda belirtilen genel ilke ve Şirketler Kanunu’nda özel hükümlerin bulunmaması nedeniyle, Litvanya’daki bu reformdan sonra bile şirketlerin ‘sadakat payları/hisseleri’ (loyalty shares) çıkaramazlar.

Sonuç olarak, hisse türlerinin serbestleştirilmesi fikri memnuniyetle karşılansa da, güncellenen normların uygulanması sırasında ortaya çıkan belirsizlikler ve gelişen içtihat dikkate alındığında düzenlemenin daha da iyileştirileceği varsayılabilir. Halka kapalı ve halka açık ya da en azından borsaya kote şirketler için imtiyazlı paylara ilişkin farklı bir düzenleme sağlanmasına hâlâ ihtiyaç duyulabilir. Kanun, pay türlerinin iptali veya geri alınması konularını tartışmamaktadır. Ayrıca, Avrupa Model Şirket Yasası’nın (European Model Company Act-EMCA) 5.09. no.lu maddesi bunu iyi bir uygulama olarak tavsiye etse de, hisse türleri ile ilgilenirken direktörler tarafından hazırlanan yazılı raporlar belirtilmemiştir. Bu reform, şirketler (öncelikle yeni işe başlayanlar/startup’lar) için her türlü imtiyazlı hisseyi ‘yaratmakta’ özgür oldukları yanılsamasını yaratabilir. Bu tür girişimler hem noter hem de ticaret sicili memuru tarafından ve adli uygulama ile doğrulanacaktır. Buna karşılık, mahkemelerin işletme ihtiyaçlarını, ekonomik teorileri ve yeni başlayanların özelliklerini daha iyi anlaması gerekecektir.

[1] < https://e-seimas.lrs.lt/portal/legalAct/lt/TAK/25521d90f24011ecbfe9c72e552dd5bd?positionInSearchResults=0&searchModelUUID=3d9014a0-ddb2-452f-9bd5-3742762d320b >

[2] ‘Leonine Clause’: Kazancın tamamını ortaklardan birine dağıtan sözleşmeler geçersizdir. Bunun aynısı, bir veya daha fazla ortak tarafından şirkete katkıda bulunulan para veya malları zarara herhangi bir katkı yapmaktan muaf tutan bir madde için de geçerlidir.

[3] < https://eur-lex.europa.eu/legal-content/EN/TXT/?uri=celex%3A32017L1132 >

1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.