New York Menkul Kıymetler Borsası ve Nasdaq Şirketlere “Geri Alım” Politikalarını Kabul Etmeleri İçin Daha Fazla Zaman Tanıdı: Şimdi Ne Yapmalı?*

Bu hafta, hem New York Menkul Kıymetler Borsası (New York Stock Exchange-NYSE) hem de Nasdaq Hisse Senedi Piyasası (Nasdaq Stock Market-Nasdaq)[1], Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’na (Securities and Exchange Commission-SEC), Borsaların önerilen kotasyon standartları için, 1934 Menkul Kıymetler ve Borsa Yasası (Securities and Exchange Act) uyarınca çıkarılan Kural 10D-1 ile zorunlu kılındığı üzere, borsaya kote şirketlerin geri alım politikalarını benimsemesini gerektiren gecikmeli bir yürürlük tarihi sağlamak için değişiklikler sundu. Borsalar, özellikle yeni kotasyon standartlarının 02 Ekim 2023 tarihinde yürürlüğe girmesini teklif ediyor. Kotasyon standartları SEC tarafından onaylanırsa, şirketlerin yeni kotasyon standartlarını karşılayan geri alım politikalarını benimsemeleri için 01 Aralık 2023 tarihine kadar süreleri olacaktır ve politikaların 02 Ekim 2023 tarihinde veya sonrasında “alınan” herhangi bir teşvik tazminatı için uygulanması gerekecektir.

Merakla beklenen ertelenen bu yürürlük tarihleri, SEC’in Ekim 2022’de Kural 10D-1’i kabul ettiğinde, şirketlerin “nihai kuralların Federal Ticaret Sicili’nde yayınlandığı tarihten itibaren uyumlu kurtarma politikaları hazırlamak ve benimsemek için bir yıldan fazla süreye sahip olacağını” öngördüğü açıklamasıyla uyumludur. SEC’in, 02 Ekim 2023 yürürlük tarihi ile Borsaların kotasyon standartlarını büyük ölçüde şu anda önerilen biçimde onaylaması bekleniyor. [SEC, 9 Haziran’da (2023), Borsaların önerilen kotasyon standartlarını bu değişikliklerle değiştirildiği şekliyle hızlandırılmış bir temelde onayladı.] Gecikmeli yürürlük tarihleri, şirketlerin Kural 10D-1 politikalarını tasarlamak, özelleştirmek ve uygulamak için yeterli zamana sahip olmasını sağlayacaktır. Firmalar bunu yaparken aşağıdaki hususları göz önünde bulundurmalıdır:

Politika nasıl bir biçim almalı ve herhangi bir mevcut geri alım politikasıyla entegre edilmeli midir?

Borsaların kotasyon standartları (listing standards), şirketlerin yazılı bir politika benimsemesini gerektirecektir. Mevcut geri alım politikaları olan şirketlerin, bağımsız bir Kural 10D-1 uyumlu politikayı mı benimseyeceklerini yoksa bu politikayı mevcut geri alma politikalarıyla mı entegre edeceklerini belirlemeleri gerekir. Borsaların kotasyon standartları için erken bir yürürlük tarihi beklentisiyle karşı karşıya kaldıklarında, bazı şirketler bağımsız bir politika benimsemeye yöneldiler, ancak her iki yaklaşım da kabul edilebilir ve uyumlu bir politika hazırlamak ve gözden geçirmek için daha fazla zaman vardır. Her iki yaklaşımın da ortak olması bekleniyor. Bu kararı verirken göz önünde bulundurulması gereken faktörler arasında, mevcut politikanın finansal yeniden beyanlar dışındaki bağlamlarda geçerli olup olmadığı ve mevcut politikanın Kural 10D-1’de tanımlandığı gibi “yönetici” (executive officers) sıfatı olmayan çalışanları kapsayıp kapsamadığı ve geriye dönük incelemenin nasıl uygulanacağı, geri kazanılabilir tutarların nasıl hesaplandığı ve hangi tazminatın poliçe kapsamında olduğu gibi daha incelikli hususlar yer alır. Şirketler, bağımsız bir Kural 10D-1 politikası benimsiyor olsa bile, Kural 10D-1 politikasının yürürlük tarihinden önce alınan tazminata mevcut politikayı uygulamak için herhangi bir geçiş hükmü dâhil olmak üzere mevcut herhangi bir politikanın Kural 10D-1 politikasının hükümlerine uyacak şekilde değiştirilip değiştirilmeyeceğini ve eğer öyleyse nasıl değiştirileceğini değerlendirmelidir. Bazı şirketler, özellikle mevcut politikalar kurumsal yönetişim yönergelerinde veya diğer belgelerde yer alıyorsa, politikalarının formatını yeniden gözden geçirmek isteyebilir ve Kural 10D-1 politikalarını yıllık raporlarına bir ek olarak sunmaları gerektiğinde SEC’e başka herhangi bir geri alım politikasını gönüllü olarak sunup sunmayacaklarını düşünmelidirler.

Politikayı kimin onaylaması gerekir?

Borsalardan hiçbiri, hangi kurumsal eylemlerin yapılması gerektiğini veya bir Kural 10D-1 politikasının kim tarafından benimseneceğini belirtmez. Pek çok şirket için, ya komitenin tüzüğündeki açık bir dille ya da idari tazminat konularının gözetimi için komiteye daha genel bir sorumluluk tahsisi yoluyla, yetki Yönetim Kurulunun ücret komitesine ait olacaktır. Ancak bazı şirketler, konunun farklı bir yönetim kurulu komitesi tarafından daha iyi ele alınacağına karar verebilir veya geçerli komite tüzük dilinin incelenmesinden sonra, tüm Yönetim Kurulunun Kural 10D-1 politikasını onaylaması veya onaylaması gerektiğine karar verebilir. Şirketler, Yönetmelik SK Madde 407(i)’nin kamuyu aydınlatma yükümlülüklerini ele almak için riskten korunma politikalarını benimsedikleri zaman olduğu gibi, benzer durumları ele alırken geçmiş uygulamalarını da dikkate almak isteyebilirler.

Politika nasıl zorlanır (enforced)?

Borsaların kotasyon standartları, şirketlerin yalnızca Kural 10D-1 politikalarını benimsemesini değil aynı zamanda bu politikalara uymasını da gerektirecektir. Şirketler, Kural 10D-1 politikaları kapsamında öngörüldüğü gibi makul bir süre içinde teşvik tazminatını geri almazlarsa, kottan çıkarma ve diğer olası yasal riskler ile karşı karşıya kalabilirler. Buna göre şirketler, gerektiğinde politikalarını nasıl uygulayacaklarını düşünmelidir. Şirketlerin, teşvik ödeme planlarındaki şartlara, bu planlar kapsamındaki tazminat anlaşmalarındaki şartlara ve/veya yöneticilerin bir şirketin geri alım politikalarına bağlı kalmayı ve bunlara uymayı kabul ettiği bağımsız taahhütlere dayanması beklenir. Bağlam ne olursa olsun, kapsam dâhilindeki yöneticiler tarafından daha fazla özgüllük ve açık yazılı kabul/imzalar uygulanabilirliği artırabilir. Aynı zamanda, Kural 10D-1 politikalarının uygulanabileceği düzenlemelerin genişliği göz önüne alındığında (Kural 10D-1, ‘teşvike dayalı tazminatı’, Kural 10D-1’de tanımlandığı şekliyle, “tamamen veya kısmen bir finansal raporlama önleminin elde edilmesine dayalı olarak verilen, kazanılan veya hak edilen herhangi bir tazminat” olarak tanımlar.), Kural 10D-1 politikasını uygulamak için güvenilecek hükümlerin, Kural 10D-1’e tabi herhangi bir tazminat düzenlemesine geniş çapta uygulanması yararlı olabilir. Kural 10D-1 politikasının, 02 Ekim 2023 tarihinde veya sonrasında “alınan” herhangi bir “teşvike dayalı tazminata” uygulanması gerektiğinden, “alınan” ibaresi genellikle geçerli finansal raporlama önleminin ne zaman elde edildiğine atıfta bulunur. Kural 10D-1 politikası genellikle 2 Ekim’den önce verilen teşvik ödülleri için geçerli olacaktır. Kural 10D-1 politikasının geçmiş hibeler için geçerli olduğuna dair yönetici onaylarını ifade etmek de yardımcı olabilir. Bazı şirketler ayrıca, koşulsuz ertelenmiş tazminat düzenlemeleri kapsamında ödenmesi gereken tutarların mahsup edilmesi de dâhil olmak üzere, mevcut veya eski bir yöneticiye ödenmesi gereken tutarlardan tazminatın geri alınabileceğini belgelemeye çalışabilir.

Politika nasıl uygulanır (implemented)?

Yukarıda belirtildiği gibi, Kural 10D-1 politikaları, tamamen veya kısmen muhasebe ölçütlerinden belirlenen veya türetilen veya tamamen veya kısmen muhasebe ölçütlerinden türetilen veya esas alınan ölçütleri içerecek şekilde geniş bir şekilde tanımlanan, tamamen veya kısmen muhasebe ölçümlerinden elde edilen veya hisse senedi fiyatına veya toplam hissedar getirisine dayalı bir finansal raporlama ölçütüne dayanan teşvike dayalı tazminata geniş ölçüde uygulanacaktır. Kural 10D-1 ve Borsaların kotasyon standartları uyarınca, bir şirket, şirketin Kural 10D-1 politikasının uygulanabilirliğini tetikleyen bir yeniden beyanla karşılaşırsa, şirketin belirli tespitleri belgelemesi ve ilgili Borsaya bu tür belgeleri sağlaması gerekecektir. Bu nedenle şirketler, hangilerinin bir “finansal raporlama ölçütüne” dayandığını belirlemek için üst düzey yetkililerin katıldığı tüm tazminat (ücretlendirme) düzenlemelerini dikkatlice incelemelidir.

Politikanın benimsenmesi herhangi bir kamuyu aydınlatmayı tetikler (trigger any disclosure) mi?

Şirketlerin Kural 10D-1 politikalarını Form 10-K’ye ilave olarak sunmaları istenecektir. Yeni kotasyon standartlarının yürürlük tarihi olan 02 Ekim 2023’ten sonra sunulması gereken ilk yıllık raporda kamuyu aydınlatma yükümlülüklerine uyulması zorunludur, ancak SEC, geçerli Borsa kotasyon standardı kapsamında bir politika benimsemiş olmak koşuluyla, şirketler gerekli olana kadar kamuyu aydınlatma koşuluna uyulmasını beklemeyeceğini de belirtmiştir. Şirketler, bir Kural 10D-1 politikasının benimsenmesinin veya politikayı uygulayan mevcut teşvik tazminat planlarında veya anlaşmalarında yapılan herhangi bir değişikliğin, önemli yeni tazminat düzenlemeleri veya kamuya açıklanması gereken önemli değişiklikler veya modifikasyonlar oluşturup oluşturmadığını dikkatlice değerlendirmelidir. Bununla birlikte, çoğu durumda bu eylemlerin, hem eylemlerin mevcut idari tazminat düzenlemeleri kapsamında ödenecek tutarlarda koşullu potansiyel bir düzenlemeyle ilgili olması hem de bir Kural 10D-1 politikasının esasen performans ölçümlerinin değerlendirilmesinin yapıldığı sürenin bir uzantısı olarak işlemesi nedeniyle Madde 5.02(e) kapsamında bir Form 8-K başvurusunu tetiklemeyeceğine inanılıyor. Ek Form 10-K onay kutusu ve vekâletnameye ilişkin kamuyu aydınlatma yükümlülükleri, önceki uyarılarda tartışıldığı gibi, bir şirket yıl içinde yeniden beyanda bulunursa da geçerlidir, bu nedenle şirketler bu kamuyu aydınlatma yükümlülüklerini yerine getirmelerine olanak tanımak için uygun kamuyu aydınlatma kontrolleri oluşturmak zorundadır.

[1] NYSE ve Nasdaq için bu çeviri yazıda birlikte “Borsalar” ibaresi kullanılacaktır.

1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.