

Yapay zekânın yaygın kullanımı, işletmelerin gelecekteki zorluklarla başa çıkmaları ve teknolojik değişimlere uyum sağlamaları için risk azaltmanın önemini artırmaktadır.
Yapay zekâ her şey için kullanılmakta ve günümüz meslekleri üzerindeki etkisi yetersiz kalmaktadır. Dünya giderek daha çılgın bir hızla dönerken, her şeye ayak uydurmak neredeyse imkânsız gibi gelebilir. Ancak yine de profesyoneller için kendilerinin ve müşterilerinin işlerini korumak kritik öneme sahiptir. Belirsizlik, iyimserlik, risk ve ödül karşısında, yapay zekâ düzenlemelerinin ve sonuçlarının ayak uydurmaya çalıştığı bir ‘vahşi batı’ yarışında yapay zekâ, yazılım ve teknolojilere sızdıkça, riskin azaltılması birçokları için en önemli öncelik haline gelmiştir.
Thomson Reuters, 30 yılı aşkın bir süredir doğal dil işleme aramalarını müşterilerinin işletmelerine dâhil etme konusunda ön sıralarda yer almaktadır. Thomson Reuters, bugün, yapay zekâyı operasyonlarına dâhil etmeye yönelik müşteri girişimlerini destekleme konusunda güvenilir bir danışman olma mirasını sürdürmektedir. “Profesyonellerin Geleceği” başlıklı raporda, profesyonellerin en önemli endişelerini belirlemek amacıyla araştırmalar ve müşteri anketleri derlenmiştir. Riskin azaltılması şirketler için en önemli öncelik haline gelmiş olup; bu yazıda yapay zekâyı yönetme ve risk azaltma ile ilgili bazı önemli hususlar ortaya çıkarılmaktadır.
1. Gelecekteki beklenen riskler
Yapay zekâyı benimsemeye yönelik mevcut çerçeve, manuel görevlerde insan kaynaklarına olan ihtiyacın azaltılması, maliyetlerin düşürülmesi ve bu görevlere harcanan zamanın azaltılması etrafında yoğunlaşmaktadır. Aynı zamanda, profesyonellerin bilgilendirilmiş, veriye dayalı kararlar almasına ve belki de daha geniş kapsamlı değerlendirme ve doğrulukla daha iyi kararlar almasına yardımcı olma yeteneği konusunda da büyük umut vaat etmektedir. Görünürde çok sayıda veri kaynağını işlerken mevzuat uyumuna ayak uydurmak gibi mevcut mesleklerden, personelin verileri toplamak ve analiz etmek için harcadığı zamanı azaltmaya geçiş, becerilerin geliştirilmesi ve beklenen gelecekteki risklere hazırlanmak için büyük miktarda bant genişliğini serbest bırakır. Kurumsal Hukuk Departmanı’nın 2023 Durum raporuna göre, şirketlerin hukuk departmanları ufukta daha fazla risk olacağını öngörmektedir. Öngörülen en önemli riskler ise; mevzuata uyum, risklerin belirlenmesi ve dolandırıcılığın tespit edilmesidir.
Yapay zekânın yeteneklerinden yararlanmak, özellikle hataya açık olma riski ile karşı karşıya olan endüstriler için günümüzde yalnızca zorunlu olmakla kalmıyor, aynı zamanda kuruluşların hızla değişen ekonomi, düzenleyici ortam ve jeopolitik iklimin sunduğu beklenen risklere hazırlanmasına yardımcı olmak açısından da önemlidir.
2. Riskin azaltılmasının birinci öncelik olma nedeni
Pek çok kategoride tüm işletmelere yönelik artan yapay zekâ tehditleri, risk azaltmayı gündemin en üst sıralarına taşımıştır. Şirketler, işletme içi ekipleri maliyet merkezlerinden büyümeyi kolaylaştırıcılara doğru yeniden konumlandırmaya çalışırken; riskin azaltılmasına yardımcı olmak için yapay zekâdan yararlanmak, işletmeyi korumak için öncelik taşımaktadır. Rekabetin artmasıyla birlikte şirket içi ekiplerin becerilerini geliştirerek veya veri analizi ve yapay zekâ alanında yeni yetenekler ekleyerek desteklemek, firmalar içindeki değişen rollerin doğal bir evrimidir.
İşletmeleri siber güvenlik tehditleri, veri gizliliği, tedarik zinciri kesintileri, değişken jeopolitik güçler ve sürekli mevzuat güncellemeleri gibi büyük sonuçlara yol açabilecek alanlardaki risklere karşı korumak çok büyük miktarda kaynak gerektirmektedir. Personelin yapay zekâ teknolojisinin tanıtımını karşılayacak şekilde tasarlanmış yeni rollerle arttırılması, geride kalma veya daha fazla danışmanlık ve kapsamlı hizmetlere yönelik müşteri ihtiyaçlarını uygun maliyetle karşılayamama riskini ortadan kaldırır. Sonuç olarak, riskin azaltılması, yalnızca dışsal bir sorun değil aynı zamanda içsel bir sorun haline gelmiştir.
3. Riski azaltma yöntemleri
Riski azaltmaya yönelik iki yaklaşım, yapay zekâ tarafından geliştirilen araçların ve yazılımların uygulanması ve yapay zekâ tarafından oluşturulan bilgilerin yönetimidir.
Bu yaklaşımlar, iç ve dış riskleri bir araya getirecek daha geniş bir risk yönetimi yelpazesi sağlar. Profesyonellerin Geleceği başlıklı raporda profesyoneller, yapay zekânın işleri kolaylaştıracak ve aynı zamanda işleri daha da zorlaştıracak bir alan olduğunu bildirmiştir.
2023 Kurumsal Vergi Durum Departmanı raporu, otomasyon/teknolojinin risk yönetimi çerçevesi için temel bir araç olarak görüldüğünü ortaya koymuştur. Kurumsal yönetişim, özellikle yasal uyum söz konusu olduğunda, risk yönetimi ve uyum yazılım platformlarını yaşamsal araçlar olarak görsek de, yapay zekâ geliştirmenin birçok faydası olacaktır.
- Ufuk taraması, yapay zekânın, bekleyen mevzuata, önerilen kurallara ve hatta düzenleyici otoriteler tarafından yapılan konuşmalara dayanarak gelecekteki riskleri ve endişeleri tespit edebildiği yerdir.
- Yükümlülük kitaplıkları ve mevzuat değişiklikleri, izleme ve bildirim sistemlerini iyileştirecektir.
- Tehditlerin tespiti ve gerçek zamanlı izleme ile gelişmiş siber güvenlik ve karşı koyma.
- Kalıpları ve potansiyel nedenleri tanımlayabilen ve riskleri azaltmaya yönelik önerilerde bulunabilen risk modelleri ve veri seti analizi.
Risk azaltmanın neden öncelikli olduğu hakkında konuşurken, bu konuşma genellikle muhasebe ve hukuka odaklanma eğilimindedir. Finansal kurumlar ayrıca her gün yüzlerce güncelleme ve uyarı almaya devam etmekte olup, Kurumsal Şeffaflık Yasası gibi mevzuat yürürlüğe girdikçe bunların sayısı da artacaktır. Ancak yapay zekânın risk azaltmada kullanımı bu mesleklerin ötesine uzanır.
Thomson Reuters tarafından tedarik zinciri kesinti risklerine ilişkin bir araştırma yapılmış ve Şubat 2022 ila Nisan 2022 arasındaki Ukrayna savaşının ilk beş haftasında, toplam 13 bin 370 partinin reddedilen 650’sinin yer aldığı listede günde ortalama 323 güncelleme yapıldığı tespit edilmiştir. Tedarik zinciri kesintileri nedeniyle 2022 yılında tedarik sıkıntısı çeken ve bazı tedarik zincirlerinin hâlâ etkilendiği bir şeyi herkes düşünebilir. Sonuç olarak, dünya çapında ekonomileri etkileyen jeopolitik çalkantılar ve durgunluk baskıları sonrasında kendini savunmasız hisseden bazı endüstriler için riskin azaltılması yüksek bir öncelik olacaktır.
Risk yönetimine yönelik ikinci öncelikli yaklaşım, kişilerin ve erişim sahibi oldukları bilgilerin yönetilmesidir. Eldeki araçların tüm ağır işleri yapmasına izin vermek, bu araçların nasıl kullanıldığına dair endişelerin kapısını açar. Dâhili risk azaltmanın maksimum etkinliği için, kurumsal risk yönetimi (organizational risk management) çerçevesi boyunca yapay zekâ destekli araçların uygulanmasında ve konuşlandırılmasında politikaların geliştirilmesi ve sosyal becerilerin geliştirilmesi dikkate alınmalıdır.
Paydaşlar ve yetkililer belirli araçların nasıl kullanıldığı konusunda daha fazla şeffaflık arayışına girdikçe iletişim protokolleri ve prosedürleri güncellenmelidir. Direnç yönetimi yapılarının iyileştirilmesi, yeni rollerin tanımlanması ve mevcut çalışanlara beceri kazandıran yol haritalarının sağlanması, değişimin nasıl yönetileceğinin anlaşılması için bir fırsat sağlar. Bu, işi korumaya ve risk yönetimine insan perspektifinden öncelikli olarak yaklaşmaya yönelik bir yatırımdır. İnsanların kendilerini daha değerli ve beklentiler konusunda net hissettiklerinde, yapay zekâ kullanımına ilişkin yeni risk azaltma politikaları ve düzenlemelerine karşı daha az direnç ve daha fazla destek olacak ve müşteriler için daha fazla değere dayalı hizmetler geliştirmeye daha fazla zaman harcanacaktır.
Yavuz Akbulak
1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
• Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
• Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
• Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte),
• Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve
• Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte)
başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
• Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003),
• Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004)
ile
• Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II;
• Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021);
• Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021);
• Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021);
• Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022);
• Ticari Mevzuat Notları (2022);
• Bilimsel Araştırmalar (2022);
• Hukuki İncelemeler (2023);
• Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024);
• Hukuka Giriş (2024);
• İşletme, Pazarlama ve Hukuk Yazıları (2024),
• İnterdisipliner Çalışmalar (e-Kitap, 2025)
başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 3 bini aşkın Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.
