Bu yazıda, bir rüzgâr enerjisi şirketi olan Siemens Gamesa’nın Alman hükümeti tarafından yakın zamanda gerçekleştirilen 7,5 milyar avroluk kurtarma paketi tartışılmakta ve Siemens Gamesa’nın kurtarılmaması gerektiği ve kesinlikle bu kurtarmanın özel şartlarına göre yapılmaması gerektiği savunulmaktadır.
- Net Sıfır Ekonomiye Geçiş [transition to a net-zero economy] ve Siemens Gamesa
Dünya çapındaki hükümetler net sıfır küresel ekonomiye geçişe yönelik yatırımları teşvik ediyor. Kara ve deniz rüzgâr enerjisi bu politika gündeminin önemli bir parçasıdır. Sektörün önemli bir oyuncusu İspanyol firması olan ‘Siemens Gamesa Renewable Energy SAU’dur (Siemens Gamesa). Siemens Gamesa, rüzgâr enerjisi ürünleri ve hizmet çözümlerinin küresel bir sağlayıcısıdır. Tamamı Alman firması Siemens Energy AG’nin (Siemens Energy) iştirakidir. Siemens Energy’nin ana hissedarı (%25,1) oldukça kârlı bir Alman sanayi devi olan Siemens AG’dir[1] (Siemens).
Ancak Siemens Gamesa’nın ve Siemens Energy’nin başı derttedir. Rüzgâr türbinleri piyasası rekabetçidir. Üreticilerin onlarca yıldır performansı garanti etmesi gerekiyor ve Siemens Gamesa, özellikle karadaki rüzgâr türbinlerinde ciddi kalite sorunlarıyla boğuşuyor. Basında Siemens Gamesa CEO’su Bay Jochen Eickholt’un “yeterince test edilmemiş türbinleri çok hızlı sattık” ([w]e sold turbines too quickly [that] had not been sufficiently tested) şeklindeki sözleri yer aldı. Durum, Siemens Energy’nin 2023 mali yılı üçüncü çeyrek sonuçlarının Ağustos 2023’te açıklanmasıyla daha da arttı. Siemens Energy, mali yıl için 4,6 milyar avroluk zarar konusunda uyardı ki; bunun 4,4 milyar avrosu Siemens Gamesa’ya atfedildi.
Daha sonra şirket, rüzgâr türbini müşterilerine sunmak için ihtiyaç duyduğu finansal garantileri elde etmede zorluklarla karşılaştı. Bankalar tereddüt ederek, devlet desteği olmadan gelecekte bu tür garantileri vermek istemeyebileceklerinin sinyalini verdiler[2].
- Siemens Gamesa Kurtarma Paketi [Siemens Gamesa bailout]
Uzun süren görüşmelerin ardından Alman hükümeti, Kasım 2023’te Siemens Gamesa’yı kurtarmayı kabul etti. Almanya’nın kurtarma paketinin temel unsuru[3], Federal Almanya Cumhuriyeti’nin 7,5 milyar avro değerindeki garantisi olup; bu, bir bankacılık konsorsiyumunun 11 milyar avroluk performans garantisini destekler niteliktedir. Siemens Gamesa şu anda, özel kredi verenlerin 3 milyar avro değerindeki performans garantilerinin desteklenmesi konusunda İspanyol merkezi hükümetiyle benzer görüşmelerde bulunuyor.
Federal Almanya Cumhuriyeti, kurtarma paketini diğer paydaşların desteğine bağladı. Ancak Siemens kurtarma paketine çok az katkıda (hiç değilse) bulunuyor. Siemens Energy’nin hissedarları (Siemens dâhil) Siemens Gamesa’ya ilave sermaye sağlamamaktadır. Ayrıca birleşme ve satın alma alternatifleri veya bu işin bazı bölümlerinin satışını da aramıyorlar. Devlet garantileri devam ederken ikramiye ödemelerine ilişkin kısıtlamalar dışında hiçbir direktör veya üst düzey yöneticinin görevden alındığı veya başka olumsuz sonuçlara maruz kaldığı görülmemektedir.
Siemens, Siemens Ltd.’nin %18 hissesini Siemens Energy’den satın almayı kabul ederek Siemens Energy’ye 2,1 milyar avro nakit enjekte ediyor[4]. Siemens Ltd., Hindistan Ulusal Menkul Kıymetler Borsası’nda (National Stock Exchange of India) kote edilen, Siemens ile Siemens Energy arasındaki bir Hindistan ortak girişimidir. Siemens tarafından ödenen satın alma fiyatı (2,1 milyar avro), Hindistan Ulusal Menkul Kıymetler Borsası hisse fiyatındaki %15’lik önemsiz bir indirimi yansıtıyor. Bu nedenle, bu işlemin Siemens Energy’nin finansal durumunun iyileşmesine anlamlı bir katkı sağlayıp sağlamadığı belirsizdir. Aslında tam tersini de yapabilir.
Siemens ayrıca, Siemens markasını kullanmak karşılığında Siemens Energy’den aldığı ücretlerde indirim yapmayı kabul ederek Siemens Energy’yi de destekliyor ve bankaların ilk zarar dilimiyle 1 milyar avroluk başka bir garanti limiti sağlayan konumunu güvence altına alıyor. Siemens Energy, şirketi önümüzdeki 3 yıl içinde kârlılığa döndürmek için bir maliyet düşürme/yeniden yapılandırma planı taahhüt ediyor. Planın maliyetleri 400 milyon avro azaltması amaçlanıyor. Ancak bunun nasıl başarılacağına dair net bir program yoktur.
Bu ‘katkılar’a (contributions) ilave olarak, devlet garantilerinin Siemens Energy’nin bu garantilerin süresi boyunca hissedarlarına temettü ödemeyebileceğini şart koştuğu görülüyor.
- İflasın Sınırları [limits of bankruptcy]
Siemens Gamesa kurtarma paketinin değerlendirilmesi, iflasın yeniden yapılandırılmasının sınırlarının[5] değerlendirilmesini gerektiriyor. İflas her zaman finansal sıkıntıya verilecek en iyi tepki değildir. Bazen bu, iflasın yeniden yapılandırılmasının yapısal sınırlamalarından (structural limitations of a bankruptcy restructuring) kaynaklanmaktadır. Sıkıntılı bir firmaya karşı finansal alacakları yeniden düzenler. Firmanın sürdürülemez bir finansal yapıya sahip olması durumunda bu uygundur. Ancak dünya çapında pandemik karantinalardan veya Ukrayna’daki savaşın ardından yaşanan enerji krizinden etkilenen milyonlarca firmayı düşünelim. Bu firmalar geçici gelir kayıplarına (pandemik karantinalar) veya maliyet artışlarına (enerji krizi) maruz kalıyor. Yeniden sermayelendirme gerekli değildir. İhtiyaç duyulan şey sınırlı bir nakit enjeksiyonudur.
İflas yeniden yapılandırmasının finansal sıkıntıya her zaman en iyi tepki olmamasının bir başka nedeni de zor durumdaki firmanın türü[6] ile ilgilidir. İflas işlemleri sınırlı bir grup tarafın, yani firmanın varlıkları üzerinde finansal hak iddiasında bulunanların çıkarlarını ilgilendirmektedir. Şirketin geleceğine ilişkin kararlar, bu talep sahiplerine dağıtılacak pastayı en üst düzeye çıkarmak (mikroekonomik verimlilik; microeconomic efficiency) amacıyla alınır.
Ancak bazen bir şirketin kapatılması veya yeniden yapılandırılmasının üçüncü taraflar üzerinde, hatta ekonominin tamamı üzerinde (makroekonomik verimlilik; macroeconomic efficiency) önemli olumsuz veya olumlu etkileri olabilir. Bu etkiler, yargılamadaki yeniden yapılandırma/tasfiye kararı için belirleyici olmaması anlamında iflas sürecinin dışındadır. İflasa bağlı dışsallıklardan (bankruptcy-externalities) söz edilebilir. Bunun örnekleri bölgesel ve hatta ulusal istihdam etkileri, jeostratejik etkiler ve sonuçlar veya çevresel etkiler olabilir.
Bir firmanın tasfiyesi veya yeniden yapılandırılmasının önemli iflasa bağlı dışsallıklarla sonuçlanması muhtemelse, firma belirli bir ulus devlet için ‘kritik’ olarak tanımlanabilir. İflas dışı işlemler, kritik bir firmanın finansal sıkıntısını çözmek için haklı görülebilir. Firmanın devlet tarafından geçici olarak kurtarılması (ad hoc bailout) bu tür süreçlerden biridir. Güncel örnekler arasında pandemi bağlamında Lufthansa’nın kurtarılması veya enerji krizinin ardından Uniper’in kurtarılması yer almaktadır
- Siemens Gamesa’nın Ekonomik Sürdürülebilirliği [economic viability]
Bu arka plana karşı Siemens Gamesa’nın kurtarılması prensipte haklı gösterilebilir mi? Biz öyle düşünmüyoruz. Birincisi, ilgili temelin yoğun biçimde sübvansiyon alan bir sektör olduğu kabul edilse bile, Siemens Gamesa muhtemelen ekonomik olarak ayakta kalabilecek bir şirket değildir. Amiral gemisi X.5 ve X.4 türbinleri ile ilgili kalite sorunları şirketin sorumluluğundadır. Yaklaşık 65 bin modelin en az 2 bin 900’ünü etkilediği söyleniyor. Bu rakamlar, Siemens Gamesa’nın ürünleri, operasyonları ve hatta muhtemelen iş modeliyle ilgili sistemik/kritik sorunların olduğunu gösteriyor ve şirketin (ekonomik) sürdürülebilirliği konusunda ciddi şüpheler yaratıyor.
Sonuçta Siemens Gamesa’nın sorunları kamuoyuna duyurulduktan sonra şirket, finansal durumu yeterli gibi görünse de işinin gerektirdiği garantileri alamadı. Hükümet müdahalesi sorunun tek ‘çözüm’ü (solution) gibi görünüyordu. Aynı zamanda, şirketin faaliyet gösterdiği (finansal) piyasalar, şu anda olağanüstü bir türbülans yaşamadıkları için düzgün bir şekilde çalışıyor. Siemens Gamesa’nın sağlam bir iş modeli olsaydı, hissedarlarının veya diğer özel tarafların faaliyetlerini gerekli sermaye ve güvencelerle desteklemesi ve öngörülen gelir akışına karşılık borç vermesi beklenebilirdi. Kimsenin bunu yapmaya istekli olmaması, Siemens Gamesa’nın kurtarılmak yerine tasfiye edilmesi gerektiğini gösteriyor.
- İflasa Bağlı Dışsallıklar [bankruptcy-externalities] ve Siemens Gamesa
Ancak Siemens Gamesa’nın ekonomik açıdan ayakta kalabilen bir firma olduğunu varsayalım. Bu, hükümetin kurtarma paketini haklı çıkarmak için yeterli olmaz. Bahsedildiği gibi, finansal açıdan sıkıntıda olan firmalar iflas sürecinde de yeniden yapılandırılabilir. Bir kurtarma paketinin haklı olabilmesi için devletin, kurtarma paketiyle yaptığı yatırımın bir ‘geri dönüşü’ olarak önemli iflas dışsallıklarını yakalayabilmesi gerekir.
Mevcut durumda, iki potansiyel iflas dışsallığını dikkate almalıyız. Bunlardan ilki, Siemens Gamesa’nın iflas davası açması halinde potansiyel olarak kaybedilecek işlerin sayısıdır. Siemens Gamesa, 5 bini İspanya’da olmak üzere, çoğunlukla Navarre ve Bask Bölgesi’nin kuzey bölgelerinde olmak üzere yaklaşık 25 bin işçi çalıştırıyor.
Gereksiz işten çıkarmalardan, özellikle de işlevsiz bir işgücü piyasasını zorlayarak ek sorunlar yaratabilecek bir ölçekte veya işsizlik yardımları sağlaması ve düşük vergi gelirleriyle çalışmaya devam etmesi gereken yetersiz fonlanan bir sosyal güvenlik sistemi yaratabilecek ölçekte kaçınılmalıdır.
Ancak Siemens Gamesa söz konusu olduğunda şirket tasfiye edilse bile bunun olası bir senaryo olduğuna inanmıyoruz. Bu en kötü senaryoda bile işgücü piyasasının çalışanlarının en azından çoğunu yeniden dağıtması makul görünüyor: Bu çalışanlar gelişmekte olan bir sektörde çalışıyor. Daha olası bir senaryo ise Siemens Gamesa’nın rakiplerinin bazı tesisleri ve ilgili çalışanları devralmasıdır. Uygun fiyata ve vasıflı çalışanlarla üretim kapasitesini artırma fırsatı, bu rakiplerden en az biri için yeterince ilgi çekici olacaktır. Rüzgâr türbini imalat sektörü Avrupa’da vasıflı işçi sıkıntısı çekiyor ve sektörün hızla büyümeye devam etmesi bekleniyor.
Göz önünde bulundurulması gereken ikinci potansiyel iflas-dışsallık, stratejik politika hususlarıdır. Alman hükümeti, Siemens Energy’yi yeşil enerjiye geçiş planlarının önemli bir parçası olarak gördüğünü vurguladı. Siemens Gamesa’nın kurtarılması, Ukrayna’da savaşın başlamasından sonra belirlenen enerji egemenliği hedeflerine ulaşılmasına da yardımcı olabilir.
Ancak Siemens Gamesa’nın teknolojisinde veya üretim süreçlerinde kritik bir durum yoktur. Diğer birçok şirket aynı müşteriler tarafından kullanılan rüzgâr türbinlerini üretmektedir. Birçoğu bunu daha düşük maliyetle ve daha kaliteli bir şekilde yapıyor. Siemens Gamesa tasfiye edilirse, rakiplerinden bazılarının Siemens Gamesa fabrikalarının bir kısmını veya tamamını (ve vasıflı işçileri) indirimli fiyattan satın alma fırsatını değerlendirmesi beklenirdi.
Siemens Gamesa’yı ulusal şampiyon olarak sürdürmenin jeostratejik bir avantajı var mıdır? Alman ekonomisine ve güvenliğine sağlayacağı faydalar belirsizdir. Bunun tersine, negatif/olumsuz verimlilik etkileri önemlidir: Muhtemelen ayakta kalamayan bir şirket, devlet desteğiyle çalışmaya devam eder ve piyasa süreçlerini ve rekabeti bozar. Bu değerlendirmeye, zorlayıcı argümanlar olmaksızın şirketlerin kurtarılmasından kaynaklanan artan ahlaki tehlike riski de eklendiğinde, sorunun yanıtı açıkça ‘hayır’ olacaktır.
- Kurtarma Şartları [terms of the bailout]
Bununla birlikte, Siemens Gamesa’nın ekonomik olarak ayakta kalabileceğini ve firmayı kurtarma paketi adayı haline getirecek önemli ‘makroekonomik dışsallıklar’ın (macroeconomic externalities) bulunduğunu varsayalım. Bu senaryoda da, vergi mükelleflerinin parasıyla ekonomiye böyle bir müdahalenin uygun olmasını sağlayacak şekilde kurtarma paketinin nasıl yapılandırılması gerektiği sorusu varlığını sürdürüyor.
İflas oldukça düzenlenmiş bir süreçtir. Geçici kurtarmalar çok daha az düzenlemeye tabidir. Örneğin geçerli devlet yardımları ve antitröst yasalarında yansıtılan bazı katı kısıtlamalar mevcuttur. Ancak kurtarma paketlerinin sorumluluğu şu anda yasal değil, öncelikli olarak siyasidir. Düzenleyici yoğunluktaki bu keskin tutarsızlık azaltılmalıdır. Önceki çalışmalarımızda[7], kritik firmaların özel amaçlı kurtarılmalarını yönetmesi gereken bir dizi prensip geliştirdik: verimlilik, orantılılık, eşitlik ve şeffaflık. Bu ilkelere bağlılık, kurtarma paketinin vergi mükelleflerinin parasının meşru kullanımını temsil etmesini sağlamak açısından kritik öneme sahiptir.
Siemens Gamesa kurtarma paketi dört noktada da yetersizdir. Tartışıldığı gibi, Siemens Gamesa muhtemelen ekonomik açıdan ayakta kalabilecek bir firma değildir. Öyle olsa bile, kurtarma için kamu parasının kullanılmasını haklı çıkaracak önemli iflas dışsallıklarının olması anlamında kritik bir firma değildir.
Orantılılık yalnızca çok sınırlı bir ölçüde korundu. Kurtarma planı bir geri dönüş garantisi olarak tasarlandığından, fonlara hiçbir zaman ihtiyaç duyulmayabilir. Ancak bunlar, kamu kaynaklarının çok uzun bir süre boyunca tahsis edilmesi ve tahsis edilmesi gereken gerçek taahhütlerdir. Garantilerin koşulları, özellikle de ücretlendirme, uygulama ve güvenlik, kurtarma paketinin orantılı olup olmadığını anlamak açısından yaşamsal önem taşıyor. Görünüşe göre devlet, desteği olmadan faaliyetlerini sürdüremeyecek bir şirketin (potansiyel) gelecekteki kârını paylaşmıyor -ancak paylaşması gerekiyor.
Kurtarma paketi ne adil ne de hakkaniyete uygundur. Siemens Energy hissedarlarının kurtarma operasyonuna çok az katılımı olmasına rağmen şirketlerini korumak için devlet kaynaklarının kullanımından önemli ölçüde faydalanmaları endişe vericidir. Kararları ve (gözetim eksikliği) Siemens Gamesa’yı mevcut çıkmaza sokan malzeme üretimi ve kalite sorunlarına yol açan yöneticiler ve direktörlerin sorumluluk eksikliğini göstermesi de kaygı vericidir.
Siemens Energy hissedarlarının devlet desteğini, kendilerine önemli bir maliyet getirmeden, kendi fonları yerine kullanılabilecek ‘ucuz’ bir kaynak (cheap resource) olarak görebilmeleri daha da düşündürücüdür. Bu potansiyel olarak diğer şirket ve sektörlerdeki yatırımcılar, direktörler ve yöneticiler için sorunlu teşvikler yaratmaktadır. Sonuçta ahlaki tehlike (moral hazard), kurtarma paketleri de dâhil olmak üzere her türlü hükümet müdahalesinin ana komplikasyonlarından biridir.
Hakkaniyet aynı zamanda diğer tarafların gerekli olmadıkça gereksiz şekilde dezavantajlı duruma düşmemesini ve onlara yeterli düzeyde tazminat ödenmesini gerektirir. Diğer Avrupa Birliği rakipleriyle karşılaştırıldığında Siemens Gamesa’nın özel bir muameleyi haklı çıkaracak hiçbir benzersiz yanı yoktur. Rakipleri aynı pazarda, aynı baskılar altında, ancak hükümetlerinin desteği olmadan rekabet ettikleri için önyargılı olduklarından şikâyet ediyorlarsa çözüm, kaynaklarımız bitene kadar ek çekler yazmak olamaz.
Son olarak, şeffaflık konusunda, Siemens Energy’nin kurtarmadan faydalandığı ve taze para sağlamadığı piyasada iyi biliniyor. Kurtarma işleminin herhangi bir acil maliyet gerektirmeyen garantiler yoluyla gerçekleştirildiği de iyi bilinmektedir. Peki, bu garantilerin şartları neler, hükümet bundan nasıl yararlanacak ve konumunu tam olarak nasıl korudu? Bunlar hakkında çok az şey bilinen temel unsurlardır. Paketin uygulanması ve ardından gelen siyasi ve/veya adli kontrol kamuoyu tarafından kolayca anlaşılamıyorsa, kurtarma paketi meşru olmayacaktır.
- Sonuç ve Çıkarımlar
Genel olarak, ciddi bir sonuca varıyoruz: Siemens Gamesa’nın kurtarılmaması gerekirdi ve kesinlikle bu kurtarmanın belirli şartlarına göre yapılmamalıydı. Siemens Gamesa muhtemelen ekonomik açıdan ayakta kalabilecek bir firma değildir. Öyle olsa bile, bir iflas sürecinin önemli ölçüde olumsuz makroekonomik veya jeostratejik dışsallıkları tetiklemesi anlamında kritik bir firma değildir. Ve bir kurtarma paketi haklı gösterilse bile (ki öyle değil), bu, Siemens’in ve Siemens Energy’nin diğer hissedarlarının büyük bir katkısı olmadan gerçekleşmemelidir.
Alman hükümetinin Siemens Gamesa’yı kurtarmaya istekli olması, Almanya’nın önde gelen otomobil üreticilerinden birinin elektrikli araçlarının daha düşük kaliteli veya daha pahalı olması nedeniyle önemli bir gerileme ve hatta mali zorluklar yaşaması gibi olası bir gelecek senaryosu için iyiye işaret değil, Amerikalı veya Çinli rakiplerine göre daha yüksektir. Siemens Gamesa davasındaki sübvansiyonlar, Alman otomotiv endüstrisini kurtarmak için gerekli olabilecek sübvansiyonlarla karşılaştırıldığında çok küçük bir değişikliktir.
[1] < https://press.siemens.com/global/en/pressrelease/earnings-release-and-financial-results-q4-fy-2023 >
[2] < https://www.juve.de/deals/freshfields-hengeler-und-viele-inhouse-berater-sichern-die-zukunft-von-siemens-energy/ >
[3] < https://www.bmwk.de/Redaktion/DE/Pressemitteilungen/2023/11/20231114-bundesregierung-gewaehrt-siemens-energy-milliarden-buergschaft.html >
[4] < https://www.siemens-energy.com/global/en/home/investor-relations/publications-ad-hoc.html#letter >
[5] < https://link.springer.com/article/10.1007/s40804-023-00271-9 >
[6] < https://scholarcommons.sc.edu/sclr/vol73/iss2/10/ >
[7] Bu konuda ‘Dipnot:6’ bakınız.
1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.