Yeni bir makalede, sınır ötesi birleşme ve devralmaların (cross-border mergers and acquisitions) vergiden kaçınma (tax avoidance) nedenlerinden ne ölçüde etkilendiği inceleniyor ve sonuçta ortaya çıkan vergi kazancı/tasarrufu (tax savings) ölçülüyor.
Firmalar, küresel vergi yüklerini en aza indirmek için kâr transferi veya vergi dairelerinin yerini değiştirme (profit shifting or the relocation of their tax residence to minimize their global tax bill) gibi vergiden kaçınma stratejileri kullanmaktadırlar. Örneğin, bir firmanın İrlanda gibi vergi cenneti (tax-haven) olan ve Birleşik Krallık gibi vergi cenneti olmayan (non-haven) bir ülkede operasyonları olduğunu ve satışlarının %10’unun İrlanda’daki operasyonlarına ve %90’ının Birleşik Krallık operasyonlarına atfedilebileceğini varsayalım. Kurumlar vergisi oranlarındaki farklılıklar göz önüne alındığında (İrlanda’da %12,5 ve Birleşik Krallık’ta %25), böyle bir firma Birleşik Krallık’taki kârının bir kısmını İrlanda’ya kaydırma güdüsüne sahip olacaktır. Bu faaliyetler, 212 milyar ABD doları (Tørsløv ve diğerleri, 2022) ila 600 milyar ABD doları (Crivelli ve diğerleri, 2015) arasında değişen kurumlar vergisinden kaçınmanın toplam tutarına ilişkin tahminlerle büyük ölçekte yürütülmektedir. Ayrıca, Tørsløv ve arkadaşları (2022), çok uluslu kârların %36’sının küresel olarak vergi cennetlerine kaydırıldığını belgeliyor. Bu nedenle, vergiden kaçınma saiklerinin, birleşme ve satın alma gibi geleneksel olarak kamu ekonomisinin kapsamı dışında kalan şirket politikalarını etkileyebileceği muhtemel görünmektedir.
Mezkûr makalede, 1990-2017 yılları arasında 4,1 trilyon ABD doları değerinde 13.307 vergi cenneti mahreçli birleşme ve satın alma/devralma anlaşması inceleniyor. Bunlar, satın alanın veya hedefin bir vergi cennetinde vergi mükellefi olduğu anlaşmalardır. Gayrisafi yurtiçi hâsıladaki (GSYİH) keskin farklılıklar göz önüne alındığında, beş büyük vergi cenneti (Hong Kong, İrlanda, Hollanda, Singapur ve İsviçre) ile geri kalan küçük vergi cennetleri (örneğin, Bermuda veya Cayman Adaları) arasında ayrım yapılıyor. Makaledeki analiz iki nedenden dolayı diğer çalışmalardan daha kapsamlıdır. İlk olarak, diğer birçok çalışmanın göz ardı ettiği küçük vergi cennetlerini içeren anlaşmalar dâhil ediliyor. Buna ek olarak, Meier ve Smith’ten (2023) elde edilen yeni vergi mukimliği verileri kullanılıyor ki; bu, daha fazla şirketin mukim olması ve dolayısıyla daha fazla birleşme ve satın alma anlaşması yapmasıyla sonuçlanıyor.
Yalnızca özet istatistikler, vergi cennetlerini içeren sınır ötesi birleşme ve satın almaların önemli olduğunu göstermektedir. Liman olmayan bir ülke için yurt içi işlem değerinin sınır ötesi işlem değerine oranı 2:1’dir. Büyük bir vergi cenneti için bu oran 1:3, küçük bir vergi cenneti için ise 1:12’dir.
Söz konusu makalede, vergi cennetlerindeki sınır ötesi birleşme ve satın alma faaliyetinin ne ölçüde “anormal” olduğunu ölçmek için, vergi dışı faktörlere dayalı olarak tahmin edilenle karşılaştırıldığında, vergi durumları göz önüne alındığında, vergi cennetlerine ne kadar birleşme ve satın alma atfedilebileceğini tahmin eden bir ekonometrik spesifikasyon çalıştırılıyor. Spesifik olarak, ülke çifti düzeyinde bir panelde Silva ve Tenreyro’yu (2006) takip eden bir yerçekimi modeli tahmin ediliyor. Bağımlı değişken, alıcı ülke ile hedef ülke arasındaki belirli bir yıldaki anlaşma değeri tutarıdır. İlgili bağımsız değişkenler vergi cenneti kuklalarıdır ve kontrol değişkenleri, GSYİH, kişi başına düşen GSYİH ve coğrafi yakınlık dâhil olmak üzere ülkeler arasında birleşme ve satın alma akışını etkilediği bilinen faktörlerdir. Sonuçlar çarpıcıdır; büyük (küçük) bir vergi cenneti olan ülke çiftleri, vergi dışı faktörlere dayalı olarak tahmin edilenden %112 (%508) daha fazla anlaşma değerine sahipken, büyük bir vergi cenneti hedefi olan ülke çiftleri, %66 (%344) daha fazla anlaşma değerine sahiptir. Buna karşılık gelen toplam anormal dolar değerleri, büyük ve küçük limanlar için sırasıyla 1.536 ABD doları ve 826 milyar dolar olup toplamda 2,4 trilyon dolara karşılık gelmektedir.
Ardından, bu anlaşmalardan elde edilen vergi kazancı/tasarrufu tahmin ediliyor. Alıcının veya hedefin bir vergi cennetinde ikamet edip etmediğine bağlı olarak, bir anlaşmanın vergi kazancıyla sonuçlanabilmesinin iki yolu vardır. Çalışmanın yazarları, hedef bir vergi cenneti anlaşmalarına “vergi cenneti satın almaları” (haven purchases) diyor. Bir güvenli sığınak satın alınarak bir vergi cennetinde mevcudiyet oluşturmak, kâr transferi veya firmanın vergi dairesinin yerini değiştirme gibi vergiden kaçınma stratejilerini kolaylaştırmaktadır. Alıcının güvenli bir ortamda olduğu ve hedefin güvenli olmayan bir konumda olduğu anlaşmalara “varlık oluşturma anlaşmaları” (asset building deals) denilmektedir. Bir kez bir vergi cennetinde bulunan genişleme, daha düşük vergilere tabi olan varlık tabanını büyütür. Yıllık firma panel regresyonundan elde edilen tahminler kullanılarak, güvenli liman alımlarından önemli vergi tasarrufu bulunuyor. Örneğin, önceden sınır ötesi, büyük liman birleşme ve satın alma geçmişi olmayan bir ABD firması için, toplam varlıklarının %5’i değerinde bir İrlanda firmasının satın alınması, efektif nakit vergi oranını (cash effective tax rate) %3,32 puan azaltacaktır. Tüm firmalar için toplandığında, güvenli liman alımlarından elde edilen yıllık toplam tasarruf tutarı 20,2 milyar dolardır. Varlık oluşturma, 10,6 milyar dolarlık ilave kazançla/tasarrufla sonuçlanarak, vergi cenneti birleşme ve satın almalarından elde edilen toplam vergi tasarrufu tutarı yılda 30,7 milyar dolara çıkarılıyor.
Vergi tasarrufu tahminlerinin geçerliliğini değerlendirmek için, makalede, piyasanın anlaşmaya tepkisinin öngörülen vergi tasarrufu ölçümü ile ilişkilendirildiği bir birleşme ve satın alma olay çalışması yürütülüyor. Sonuçlar, devralanın efektif vergi oranındaki yüzde bir puanlık düşüşe eşdeğer tasarrufların, %0,30 puan daha yüksek birikimli getiri ile ilişkili olduğunu göstermektedir. Bu, piyasanın tahmini vergi tasarrufu ölçümüne olumlu yanıt verdiğini gösteriyor ve bu da makaledeki yaklaşıma güven veriyor.
Sonuçların altında yatan kanallar da inceleniyor. İlk olarak, hedef ilaç endüstrisinde olduğunda vergi cenneti alımlarından elde edilen vergi tasarrufunun daha güçlü olduğu görülüyor. İlaç endüstrisinin yoğun bir patent kullanıcısı olduğu ve patentler gibi fikri mülkiyet üzerindeki transfer fiyatlandırmasının iyi bilinen bir vergiden kaçınma stratejisi olduğu göz önüne alındığında bu mantıklıdır (Hebous ve Johannesen, 2021) ki; bu, vergi cenneti satın alımlarının vergiden kaçınmayı kolaylaştırma yollarından birinin transfer fiyatlandırması olduğu fikri ile tutarlıdır.
Firmanın vergi mukimliğinin taşınması da, birleşme ve satın almanın kolaylaştırdığı başka bir vergiden kaçınma stratejisidir. Spesifik olarak, anılan makalede, firmaların küçük ve büyük liman satın almalarının ardından vergi mukimliklerini vergi cennetlerine taşıma olasılıklarının daha yüksek olduğu belgeleniyor.
Bulgulara dayanarak, vergi cenneti birleşme ve satın almaları, fikri mülkiyet üzerinde tersine çevirme ve transfer fiyatlandırması gibi yerleşik vergiden kaçınma tekniklerinin kolaylaştırıcısı olarak yorumlanıyor.
Bir dizi alternatif açıklama da ele alınıyor. İlk olarak, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) firmalarının vergi mukimliklerini yurt dışına taşımalarını zorlaştıran 2004 tarihli ABD Vergi Yasası değişiklikleri inceleniyor ve bunun sonucunda vergiden kaçınma saikleri ile tutarlı birleşme ve satın alma akışlarında meydana gelen değişiklikler bulunuyor. Ayrıca, güvenli liman birleşme ve satın alma anlaşma değerinin büyük kısmının limanlardaki paravan şirketler eliyle yönlendirildiği endişesi de ekarte ediliyor. Makaledeki sonuçlar, sadece orada şirketleşmek yerine, merkezleri vergi cennetlerinde olduğu için vergi cennetlerinde vergi mukimi olan firmalar tarafından yönlendiriliyor. Sonuçlar, vergi cennetlerinin sunduğu gizlilik ve anonimliği arayan firmalar tarafından da açıklanmıyor. Vergiden kaçınma yasal olup, bu nedenle firmalar bu amaçla cennet birleşme ve satın almayı kullanmazlar. Son olarak, sonuçlar çeşitli alt örneklerde ve çok sayıda kontrolün dâhil edilmesinde sağlamdır.
Genel olarak, elde edilen sonuçlar vergiden kaçınmanın sınır ötesi birleşme ve satın almaların önemli bir belirleyicisi olduğunu göstermektedir. Sığınakların varlıkların gerçek sahipliğini yalnızca kâğıt üzerinde değil, büyük ölçekte etkilediğini belgeleyen ilk bu makale yazarlarıdır. Ayrıca, yeni vergi mukimliği verileri ve kapsamlı manuel veri çalışması, önceki çalışmadan çok daha büyük ve daha eksiksiz bir vergi cenneti birleşme ve satın alma örneği ile sonuçlanarak, anormal anlaşma faaliyetinin büyüklüğünü ve bunun sonucunda ortaya çıkan vergi kazancını/tasarruflarını daha doğru bir şekilde değerlendirilmesine olanak tanır. Bu analizin, OECD’nin (Organisation for Economic Co-operation and Development; Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü) küresel asgari vergi (global minimum tax) tesis etmeye yönelik son girişimi de dâhil olmak üzere, çok uluslu şirketler tarafından ödenen vergileri artırmaya çalışan politika yapıcıların ilgisini çekmesi bekleniyor.
1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.