Teknoloji Kurumsal Soruşturmaların Çehresini Nasıl Değiştiriyor?*

 

 

 

Salgının (Covid-19) yol açtığı tek aksaklık yüz yüze görüşmelerin yapılmaması değildir. Sektörler ve kuruluşlar (ndustries and organizations) genelinde yasal uyum fonksiyonları son birkaç yılda önemli bir dönüşüm geçirmiştir. Çalışma yöntemleri sanal ve hibrit alanlara doğru evrilmiş ve sektörün teknolojiye, verilere ve analitiğe olan bağımlılığı derinleşmiştir. Buna karşılık, düzenleyicilerin yeterli gözetim, şeffaflık ve kontrol uygulaması yönündeki baskısı artmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (United States Securities and Exchange Commission-SEC), kayıt tutma[1] sorunları nedeniyle milyarlarca ABD doları para cezası vermiştir. Bu olayların çoğu, sanal çalışma ekosistemlerinde her yerde yaygın hale gelen gayri resmi iletişim kanallarının (mesajlaşma uygulamaları veya diğer dijital platformlar) sonucu olmuştur. Aşağıdaki yazıda, adli muhasebe ve yasal uyum konusunda uzmanlaşmış küresel bir danışmanlık firması olan ‘StoneTurn’un ortağı Eric Hines, kurumsal soruşturmaların ve adli tıpın son on yılda nasıl geliştiğini anlatıyor.

Soru: Küresel salgının başlangıcından bu yana üç yıl geçti. Geçtiğimiz birkaç yıla dönüp baktığınızda, soruşturma[2] çalışmalarındaki en büyük dönüşüm neydi?

Cevap: Uzaktan ve hibrit iş gücüne geçişin kurumsal soruşturmalar (corporate investigations) üzerinde önemli bir etkisi oldu. Personel görüşmelerinden belge ve elektronik posta (e-posta) incelemelerine kadar soruşturmaların yürütülme şeklini önemli ölçüde değiştirmekle kalmamış, aynı zamanda ekipler arasında toplanan ve paylaşılan bilgi miktarını da değiştirmiştir.

Ben röportaj bölümüyle başlayacağım. Çoğu zaman, ister dâhili ister harici bir soruşturma olsun, bir adli soruşturma (forensic investigations) ekibi görevlendirildiğinde ekip, durumu daha iyi anlamak ve değerlendirmek için bir dizi görüşme gerçekleştirir. Bu görüşmeler tamamen yüz yüze, bir konferans odasında yüz yüze oturarak gerçekleştiğinde, bir soruşturma uzmanı bir saniye içinde gerçekleşebilecek önemli ayrıntıları yakalayabilir: kişinin vücut dili, ses tonu veya belirli sorulara veya belirli belgelerin kendisine gösterilmesine verdiği tepki (a person’s body language, tone of voice or their reaction to certain questions or being shown particular documents).

Artık birçok görüşme sanal olarak görüntülü arama yoluyla veya bazen, daha az ideal olarak, telefon aracılığıyla yapılıyor. Bu, soruşturma ekibinin seyahat süresinden tasarruf etmesine ve yeni bir projenin kapsamına girme hızını artırmasına rağmen, görüşme süreci üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Adli soruşturma uzmanları, sözlü olmayan ipuçlarının kaybından, mülakata konu olan ve ekranda göremediğimiz notlara veya diğer hazırlanmış belgelere konu olma fırsatına kadar, yüksek riskli durumlarda hibrit çalışmanın yeni yollarını araştırmaktadır.

Soru: Daha fazla teknolojinin ve hibrit iş gücünün bir sonucu olarak toplanan ve soruşturmalarda kullanılan bilgilerden bahsettiniz. Son zamanlarda bu nasıl değişti?

Cevap: Dijital öncelikli ekosistemin şu anda karşı karşıya olduğumuz bir diğer parçası da, erişebildiğimiz ve ekip üyelerinin elleri arasında aktarılan veri ve bilgi miktarıdır. Bu, pandemiden çok önce başlamış olan ancak son üç yılda katalize edilen bir geçişti.

Çalışanların birbirleriyle nasıl etkileşim kurduğunu düşünelim. Bir zamanlar ofiste su soğutucusu üzerinden yapılan görüşmeler artık metin ve anlık sohbet (WhatsApp, Slack ve Teams gibi) gibi birden fazla kanalda gerçekleşiyor. Sonuç olarak, daha fazla bilgi dijital olarak belgeleniyor ve paylaşılıyor, ancak yine de daha “gayri resmi” kanallar aracılığıyla bu da herhangi bir bireyin veya kuruluşun dijital ayak izini genişletiyor.

Adli tıp soruşturmalarını bir pasta olarak düşünmeyi seviyorum; her delil dilimi pastanın tamamını oluşturur. Dolayısıyla teknoloji, araştırmaların yürütülme biçimini değiştirirken pastanın dilimlerini ortadan kaldırmıyor; aksine bazı parçalar küçülürken diğerleri büyüyor.

Daha önceki görüşmeler konusu düşünüldüğünde, bir zamanlar yüz yüze görüşmelerin kanıt pastasının önemli bir kısmını oluşturduğunu, şimdi pastanın biraz daha küçük bir kısmını oluşturduğunu söyleyebiliriz. Bu, teknolojiyle desteklenen diğer araştırmacı araştırma ve titizlik çabalarına yer açar.

Görselleştirme yazılımı ve özel nitelikte mantıksal çözümleme (visualization software and customized analytics) gibi yeni ortaya çıkan araçlar, araştırmalarda veri ve analitiğin daha stratejik ve odaklanmış bir şekilde kullanılmasını sağlayarak araştırmacıların belirli açıları test etmek için geleneksel olmayan veri kümelerinden yararlanmasına olanak tanımaktadır. Veriler ve analizler artık pastanın önemli bir parçasını oluşturuyor; bunun nedeni yalnızca sanal kurumsal ekosistemlerde erişebildiğimiz bilgilerin çokluğu değil, aynı zamanda iş sorunlarına ve iş sorunlarına ve işlemlere daha net bir pencere açmak için ortaya çıkan yazılım çözümlerine yönelik fırsatlardır.

Teknolojinin tercih ettiği bu kanıt pastasının bir diğer önemli parçası da ekipler arası işbirliği yeteneğidir (cross-team collaboration). Bir soruşturma genellikle hizmet hatlarının aşılmasını ve farklı ofislerde, hatta coğrafi sınırların ötesinde görev yapan birden fazla ekibin veya uzmanın katılımını gerektirmektedir. Bu etkileşimler artık teknoloji ve sanal ortaklıkla kolaylaştırılıyor.

Soru: Teknoloji ve dijital iletişimde yaşanan bu değişiklikler ve son birkaç yılda meydana gelen kültürel geçişlerden, yasal uyum ve soruşturmalar (compliance and investigations) ile ilgili olarak öğrenilen en büyük dersler nelerdir?

Cevap: Konu ister dâhili bir ihbarcı (ihbara dayanan) ister harici bir düzenleyici otorite soruşturması (internal whistleblower or external regulatory investigation) ile ilgili olsun, soruşturma çalışmalarında ortak bir tema, sorunların nadiren işin bir koluyla birleştirilmesi veya sınırlandırılması, bunun yerine sorunların organizasyonun çeşitli bölümleriyle kesişmesidir. Çoğu zaman, iç liderler bir endişe alanını değerlendirirken tek bir konuyu görür veya yalnızca bir işleve odaklanır, ancak gerçek şu ki çoğu konu organizasyon düzeyindeki konulardır.

Bir soruşturmaya daha eksiksiz ve kapsamlı bir bakış açısı sağlamak için, insan kaynaklarından finansa kadar işletmenin çeşitli fonksiyonlarında sıklıkla birden fazla ekiple birlikte çalışılır. Süreçler, iletişimler ve çalışma biçimleri giderek daha dijital veya hibrit hale geldikçe, bu durum kuruluşların erişebildiği verilere, teknolojiye ve bilgilere geri dönüyor.

Günümüzün iş dünyası liderlerine verilecek ders, bu değişen dinamiği hızlı bir şekilde fark etmek ve başarı için bir yol haritası oluşturmaktır. Bu, yasal uyum ile başlar ve işlevler arasında bir uyum kültürü ve standartlar oluşturmak ve yerleştirmek için şirketin/kuruluşun doğru sistemlere ve kontrollere sahip olmasını sağlar. (ABD) Adalet Bakanlığı ve diğer idari düzenleyici kurumlar, yasal uyum konusunda beklentiler ve şirketlerin ve liderlerinin uyduğu standartlar açısından çıtayı yükseltmeye devam ediyor. İşletmeyi korumak ve değişen yasal uyum ve soruşturma eğilimlerini yönlendirmek için daha fazla karmaşıklık, daha fazla veriye dayalı içyüzünü anlama ve daha fazla yapı zorunludur.

[1] Çevirenin Notu: “Kayıt tutma” (record-keeping) kavramı, önemli bilgilerin ileride başvurmak üzere SEC’e kaydedilmesi eylemi veya uygulamasını ifade eder.

[2] Çevirenin Notu: Bu kavram (soruşturma-investigation) esasen bu metinde “iç denetim” ya da “işletme içi araştırma/inceleme” yerine kullanılmaktadır.

1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.