Merhum hocam (bankacılık hukuku ve işletmesi) Prof. Dr. Ali Sait Yüksel anısına ve İstanbul’un kurtuluşunun 100’üncü yılı şerefine…
2023 yılının Mart ayında başlayan bankacılık çalkantısı (banking turmoil), ölçek ve kapsam açısından Büyük Finans Krizinden (Great Financial Crisis-GFC) bu yana sistem genelinde yaşanan en ciddi bankacılık stresidir (most significant system-wide banking stress). Banka başarısızlıkları/iflasları, büyük ölçüde farklı nedenlere sahip olsa da, birçok ülkede bankaların, bankacılık sistemlerinin ve finansal piyasaların dayanıklılığı konusunda daha geniş bir güven krizini tetikledi. Buna cevaben, stresin etkisini azaltmak için bazı yargı mercileri tarafından geniş ölçekli kamu desteği önlemleri uygulandı.
Bu çerçevede Basel Bankacılık Denetim Komitesi (Basel Committee on Banking Supervision), ders çıkarmak amacıyla, bu kargaşanın düzenleyici ve denetleyici etkilerini zamanında ve kapsamlı bir şekilde değerlendirdi.
İşte bu rapor, bankacılıktaki çalkantının nedenlerine, düzenleyici ve denetleyici tepkilere ve alınan ilk derslere ilişkin bir değerlendirme sunmaktadır. Tartışma, Basel Çerçevesinde yapılması planlanan revizyonların bir göstergesi değildir. Anılan rapor, Basel Komitesi’nin [Basel Committee on Banking Supervision (2023b)] gözetim organı olan Guvernörler ve Denetim Başkanları Grubu (Group of Governors and Heads of Supervision-GHOS) tarafından onaylanmıştır.
Bankacılıktaki çalkantıdan kaynaklanan, merkez bankaları ve denetleyici otoriteleri ilgilendirse de bu raporun kapsamı dışında kalan bir dizi ek sorun daha vardır. Bunlar arasında mevduat garanti planlarının rolü ve tasarımı, çözüm düzenlemelerinin etkinliği, merkez bankası borç verme olanaklarının ve döviz takas hatlarının kullanımı ve tasarımı ile bankacılık krizlerinde kamu destek önlemleri yer alıyor. Bu konuların bazıları şu anda diğer küresel forumlarda ve standart belirleme organlarında tartışılmaktadır.
Bu rapor üç bölüm etrafında yapılandırılmıştır.
Bölüm 1, makro finansal arka planın kısa bir incelemesiyle başlamaktadır. Daha sonra Silikon Vadisi Bankası (Silicon Valley Bank-SVB), Signature Bank of New York (SBNY) ve First Republic Bank’ın (FRC) başarısızlıkları, Credit Suisse’nin (CS) kurtarılması ve yetkililerin aldığı önlemler anlatılıyor. Bu bankaların her birinin sıkıntısı kendine özgü faktörleri yansıtırken, yinelenen temalar üç geniş kategoride gruplandırılabilir.
- a) Banka risk yönetimi uygulamaları ve kurumsal yönetişim düzenlemeleri [bank risk management practices and governance arrangements]
Finansal ve operasyonel dayanıklılığın ilk ve en önemli kaynağı bankaların kendi risk yönetimi uygulamalarından ve kurumsal yönetişim düzenlemelerinden gelmektedir. Bankacılık çalkantısı bu alanda aşağıdaki fay hatlarını ortaya çıkarmıştır:
- Geleneksel bankacılık risklerinin (faiz oranı riski ve likidite riski ve yoğunlaşma riskinin çeşitli biçimleri gibi) temel risk yönetimindeki temel eksiklikler;
- Çeşitli bireysel risklerin oluşumunun birbiriyle nasıl ilişkili olduğunu ve birbirini nasıl birleştirebileceğini takdir edememek;
- Uygun risk yönetimi pahasına büyümeye ve kısa vadeli kârlılığa (ücret politikalarıyla desteklenen) aşırı odaklanma dâhil olmak üzere yetersiz ve sürdürülemez iş modelleri;
- Zayıf bir risk kültürünün yanı sıra etkisiz üst düzey yönetim ve yönetim kurulu gözetimi ve
- Denetleyici geri bildirim ve önerilere yeterince yanıt verememek.
- b) Güçlü ve etkili denetim [strong and effective supervision]
Bankacılıktaki çalkantı aynı zamanda çeşitli boyutlarda güçlü ve etkili denetimin önemini de ortaya çıkarmıştır ki; şunları içerir:
- Denetim otoritelerinin sadece bankalardaki zayıflıkları aktif olarak tespit etme değil, aynı zamanda hızlı aksiyon alma ve uygulama konusundaki yeteneği ve istekliliği;
- Denetim ekiplerinin uygun miktar ve kalitede kaynaklara sahip olmasını sağlama ihtiyacı;
- Özellikle hızla büyüyen veya yeni iş modellerini benimseyen bankalar için bankacılık sistemindeki dışsal ve yapısal değişiklikleri sürekli izleme ve riskleri denetlemeye yönelik denetim yaklaşımlarını uyarlama gereksinimi ve
- Geniş bir ağ üzerinden etkili ve zamanında sınır ötesi denetim işbirliğinin sürdürülmesi.
- c) Sağlam düzenleyici standartlar [robust regulatory standards]
Bugüne kadar uygulanan Basel III reformları, küresel bankacılık sisteminin daha ciddi bir bankacılık krizinden korunmasına yardımcı olmuştur. Düzenleyici çerçeve “sıfır başarısızlık” üretecek şekilde ayarlanmamıştır; ancak finansal aracılık ve ekonomik büyümeyi kolaylaştırırken bankacılık stresinin olasılığını ve etkisini azaltmayı amaçlamaktadır. Bununla birlikte, son dönemdeki çalkantılar, ihtiyatlı düzenleme standartlarının önemini bir kez daha ortaya koymuş ve özellikle aşağıdaki başlangıç derslerinin altını çizmiştir:
- Basel standartlarının tam ve tutarlı bir şekilde uygulanmasının önemi;
- Uluslararası alanda aktif bankalar için sağlam bir tasarım ve küresel standartların ölçümlemesinin önemi (Basel III’ün sağladığı artan dayanıklılık seviyelerine rağmen, son dönemdeki bankacılık çalkantısı, bankaların piyasa duyarlılığındaki hızlı değişikliklere karşı savunmasız olabileceğini göstermiştir. Kısa vadeli çalıştırılabilir mevduatla finanse edilen yüksek kaldıraç ve uzun vadeli opak varlıkların birleşimi, bankaları uzun vadeli borç ödeme güçlerine olan güven kaybına karşı özellikle savunmasız hale getirmektedir);
- Sütun 1 düzenlemesi ile Sütun 2 denetimi arasında dengeli bir yaklaşıma duyulan ihtiyaç; sağlam ve katı Sütun 2 yaklaşımları, Sütun 1 yükümlülüklerinin yerine geçmez, tamamlayıcı olarak izlenir;
- Bir yargı bölgesinde uluslararası alanda aktif olmadığı kabul edilen bankaların, dolaylı bulaşma kanalları da dâhil olmak üzere, sınır ötesi finansal istikrar riskleri oluşturma potansiyeli;
- Basel Komitesi’nin, Basel Temel Prensiplerinde (Basel Core Principles-BCPs) belirtildiği gibi, orantılı yaklaşımların bankanın risk profili ve sistemik önemi ile orantılı olduğuna ilişkin beklentilerini yansıtacak orantılı düzenleyici çerçevelere duyulan ihtiyaç.
Bu gözlemlere dayanarak, işbu raporun İkinci Bölümünde, kargaşadan kaynaklanan ilk öğrenilen dersler ve denetleyici çıkarımlar tartışılmaktadır. Bunlar arasında; bankaların iş modellerini analiz eden ve aykırı bankaları belirleyen denetim otoritelerinin önemi, bankaların kurumsal yönetişimi ve risk yönetimini sağlam bir şekilde değerlendirme ihtiyacı, son çalkantılar ışığında likidite riskini denetleme yolunun gözden geçirilmesinin değeri, denetleyici muhakemenin kullanılması ve mevcut denetim araç setinin gözden geçirilmesi ile etkili sınır ötesi denetim işbirliğinin teşvik edilmesine devam edilmesi ihtiyacı da yer almaktadır.
Benzer şekilde, Bölüm 3’te, kargaşadan alınan ilk derslerin ve düzenleyici çıkarımların bir kısmı ana hatlarıyla verilmektedir. Bunlar, Basel III likidite standartlarını, bankacılık kayıtlarındaki faiz oranı riskinin düzenleyici tedavisini, vadeye kadar elde tutulacak varlıkların (held-to-maturity; HTM) iyileştirilmesini ve İlave Kademe 1 (Additional Tier 1) araçların rolünü ve Basel Çerçevesinin kapsamı ve uygulamasına ilişkin çeşitli yansımaları içermektedir. Bu bölümdeki tartışma, bu konulara ilişkin çeşitli bakış açılarını yakalamayı amaçlamakta olup, mevcut Basel Çerçevesinde (existing Basel Framework) planlanan revizyonların bir göstergesi değildir.
1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.