Uluslararası Ticaret Hukukunun “Ticareti Etkilemedeki Dört Yolu”*

Bugün içinde yaşadığımız küresel ekonomide her şey ve herkes birbiriyle bağlantılı ve birbirine bağımlıdır. Şirketlerin çok uluslu olarak büyümesine yönelik talep, pandeminin geçen yıl başlamasından bu yana katlanarak artmıştır. 1990’ların sonundaki ve 2000’lerdeki internet patlaması, uluslararası ticaretteki dramatik yükselişte etkili olmuştur. Şimdi ise, boru (manifold) patlamış gibi görünüyor.

Ticari faaliyetlerin ölçeği ve kapsamı bir ülke ile sınırlı değildir. Hammadde bir ülkede temin edilirken, başka bir ülkede üretilmekte veya montajı yapılmakta ve yine başka bir ülkede pazarlanıp satılmaktadır. İşletmeler, bir ülkenin hudutları ile belirlenen sınırları aşmıştır. Yabancı topraklarda faaliyet gösteriyor ve gelişiyorlar. Ancak, anavatanda faaliyet göstermekle aynı şey değildir. Yabancı bir ülkeye ayak basmadan ve büyümeden önce, bir işletme o ülkenin yasalarını, yasal sistemini, sosyal ve ekonomik koşullarını, siyasi sistemini ve kültürünü öğrenmelidir. Tüm bu faktörlerin, işletmenin işleyişi ve karlılığı üzerinde önemli bir etkisi vardır.

İster gerçek mekanda faaliyet gösteren bir mağaza olarak işletilsin ister çevrimiçi mal/hizmet satışı olsun, yasalar her işletmeyi etkilemektedir. Farklı ülkeler, ülke ekonomisini ve ticaretini korumak ve sosyal, ekonomik, kültürel, politik çevrelerini korumak için kurulmuş farklı hukuk sistemlerine sahiptir.

Ulusal hükümetlerin küresel işletmelerle önemli bir ilişkisi vardır. Hükümetler ticari ilişkilerini vergi yasaları, tarifeler, sübvansiyonlar, döviz kontrolleri, ithalat-ihracat politikaları, serbest ticaret bölgeleri vb. gibi bir dizi politika ile kontrol etme ve yönetme eğilimindedir. Örneğin, Çin bir Komünist ülkedir ve hükümet tüm iş sektörü yasalarını formüle eder ve sıkı bir şekilde kontrol eder.

Öte yandan, Hindistan’da demokratik bir hükümet vardır ve küçük işletmeleri ve tüketicileri korumak için ticaret yasaları yapılıyor.

(Dünyada) Üç tür hukuk sistemi vardır: 1. Medeni hukuk, 2. Genel hukuk ve 3. Dini hukuk. Amerika Birleşik Devletleri, Hindistan ve Avustralya gibi ülkeler genel hukuk sistemlerini kullanırken; Almanya, Fransa ve Rusya medeni hukuk sistemlerini kullanmakta ve Pakistan, Orta Doğu ülkeleri, Suudi Arabistan ve İran gibi ülkeler İslami yasalara göre faaliyet göstermektedir. Bu nedenle, herhangi bir işletmenin içinde faaliyet göstereceği yasal sistemi tam olarak anlaması ve bir işi yürütmek için kural ve düzenlemelerine uyması zorunludur.

Uluslararası ticaret hukukunun ticareti etkilediği dört yol ve her işletmenin herhangi bir başarısızlıktan kaçınmak için ülkeye veya bölgeye girmeden önce iyice araştırması gereken şeyler şunlardır:

  1. Vergiler (taxes): Vergiler, bir şirketin karından büyük bir kesintiye yol açar. Vergiler söz konusu olduğunda şirketler ödevlerini iyi yapmalıdır. Mal ve hizmetlere, üretime veya satışa ne kadar vergi konulacağından, vergilerin nasıl tahsil edilmesi gerektiğine, yani vergilerin satış fiyatına dahil edilmesi veya fazladan vergi alınmasına kadar, işletmelerin kanunla belirlenen standartları takip etmesi gerekir. Şirketler, gelir, sermaye kazançları ve temettü geliri üzerinden düşük vergi oranları ile cazip vergi rejimleri sunan ülkelerde faaliyet göstermeyi sever. Singapur, bu nedenlerle, şirketlerin ülkede ofis kurması ve en düşük kurumlar vergisi oranlarından yararlanması için en popüler yerlerden biri olmuştur.
  2. Fikri mülkiyet (intellectual property): Fikri mülkiyet ile ilgili yasal düzenlemeler karmaşık ve pahalı olabilir. Ticari markalar, telif hakları ve patentler, her işletmenin koruması ve koruması gereken fikri mülkiyetlerdir. Ülkeler, katı fikri mülkiyet koruma yasaları oluşturarak ve korsanlığı azaltarak uluslararası ticareti çekmek için ekstra önlemler alır. Dünyanın dört bir yanındaki hükümetler, uluslararası işletmeleri korumak ve ortaya çıkan sorunları çözmek için çeşitli kanunlar ve uluslararası sözleşmeler oluşturmuştur. Sınai mülkiyetin korunmasına ilişkin Paris Sözleşmesi, Uluslararası Mal Satış Sözleşmelerine İlişkin Birleşmiş Milletler Sözleşmesi, Yabancı Ülkelerde Yolsuzluk Uygulamaları Yasası, Madrid Protokolü, Singapur Antlaşması, Nice Sözleşmesi, Patent Hukuku Antlaşması ve Lahey sözleşmesi (the Paris Convention for the protection of Industrial property, the United Nations Convention on contracts for International Sale of Goods, the Foreign Corrupt Practices Act, the Madrid Protocol, the Singapore Treaty, the Nice Agreement, the Patent Law Treaty and the Hague agreement), uluslararası ticareti ve ticareti korumak için oluşturulmuş birçok uluslararası anlaşmadan sadece birkaçıdır.
  3. Tedarik Zinciri ve Altyapı (Supply Chain and Infrastructure): Etkili ve verimli bir altyapı oluşturmak, başarılı bir işletmenin bel kemiğidir. Ucuz hammadde kaynakları, şirketlerin büyük kar marjlarına sahip olmasına yardımcı olabilir. Uluslararası nakliye, ihracat ve ithalat vergilerini düzenleyen uluslararası ticaret yasaları mevcuttur.
  4. İş Kanunları (Labour Laws): Ucuz işgücü bir ülkeye yabancı yatırımı çekerken, insan kaynaklarını herhangi bir sömürüden korumak için iş kanunları mevcuttur. Tekstil ve ayakkabı sektörü, imalat faaliyetlerini ucuz işgücü sunan Asya ülkelerine kaydıran birçok sektör arasında yer alır. Bangladeş’teki bir fabrikada meydana gelen bir olay olan Rana Plaza’nın çökmesi 2013 yılında meydana geldi, ancak bu olayda yakınlarını ve sevdiklerini kaybeden pek çok kişinin anılarında hala tazedir. Meydan çöktü ve büyük yapısal çatlaklar ve zayıf işçi koruma yasaları nedeniyle binlerce işçisini öldürdü. Olay, uluslararası bir devinimi harekete geçirdi ve Uluslararası İş Hukukunun (International Labour Law; ILL) kurulmasına yol açtı. ILL, Sözleşmelerinde, tavsiyelerinde ve bu uluslararası çalışma standartlarının uygulanmasından sorumlu denetim mekanizmasından kaynaklanan belgelerde somutlaşan uluslararası iş hukukunun kaynağıdır.

Yavuz Akbulak
1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
• Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
• Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
• Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte),
• Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve
• Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte)
başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
• Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003),
• Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004)
ile
• Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II;
• Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021);
• Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021);
• Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021);
• Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022);
• Ticari Mevzuat Notları (2022);
• Bilimsel Araştırmalar (2022);
• Hukuki İncelemeler (2023);
• Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024);
• Hukuka Giriş (2024);
• İşletme, Pazarlama ve Hukuk Yazıları (2024),
• İnterdisipliner Çalışmalar (e-Kitap, 2025)
başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 3 bini aşkın Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.