Giriş
Şunu hayal edin: Masanızda oturuyorsunuz ve önemli bir müşteriye gönderdiğiniz önemli bir elektronik postaya (e-posta) bakıyorsunuz. Kelimeler tam olarak akmıyor ve baskı artıyor. Her cümle üzerinde acı çekmek yerine ‘ChatGPT’ye yöneliyorsunuz. “Hey ChatGPT, bu e-postayı cilalamama yardım edebilir misin?” diye yazıyorsunuz ve saniyeler içinde ekranınızda rafine edilmiş bir sürüm beliriyor.
Bu tür sahneler, üretken yapay zekâ (generative artificial intelligence) dünyayı kasıp kavururken dünya çapında sayısız kez yaşanıyor. ChatGPT’nin piyasaya sürülmesinden bu yana, üretken yapay zekâ dünya çapında yaklaşık yarım milyar insanın günlük rutinlerine kusursuz bir şekilde yerleşmiştir. 209 ülkeden kullanıcı ve küresel olarak 8 çalışandan 1’inin trene binmesiyle dijital bir altın akışına benzemektedir. Üretken yapay zekânın üretkenliği artırma ve ekonomiyi ve toplumu yeniden şekillendirme potansiyeli gerçekten akıl almaz seviyededir.
Son bir çalışma kâğıdında[1], web sitesi trafiğinden ve ‘Google Trends’ten gelen yeni veriler kullanılarak üretken yapay zekânın bu dikkat çekici fenomeni araştırılıyor. Bununla üretken yapay zekânın ne kadar hızlı yayıldığını, kimlerin kullandığını ve çevrimiçi alışkanlıklarımızı nasıl değiştirdiğini aydınlatmayı amaçladık. İşte bulduklarımız:
1. Üretken Yapay Zekânın Meteorik Yükselişi
Üretken yapay zekânın yükselişi şaşırtıcı olmuştur. Mart 2024 itibarıyla, takip ettiğimiz en iyi 40 üretken yapay zekâ aracı, yüz milyonlarca kullanıcıdan aylık yaklaşık üç milyar ziyaret almıştır. ChatGPT, bu patlamanın tartışmasız lideri olarak öne çıkmaktadır; toplam trafiğin yüzde 82,5’inden fazlasını ele geçirmekte, dünya çapında iki milyardan fazla ziyaret almakta ve her ay 500 milyon kullanıcıya ulaşmaktadır.
Benimseme hızı özellikle dikkat çekicidir. ChatGPT, Mayıs 2023’te güncellenen ‘ChatGPT3.5’in yayınlanmasından sadece 64 gün sonra 100 milyon kullanıcıya ulaşarak tarihin en hızlı büyüyen tüketici yazılımı olarak bir rekor kırmıştır. Bu artışta tek de değildir; ‘Baidu’nun yapay zekâ sohbet robotu “Ernie Bot”, lansmanından sadece sekiz ay sonra 200 milyon kullanıcıyı geçmiştir.
Ancak bu etkileyici sayılara rağmen, üretken yapay zekâ araçlarına gelen trafik hâlâ en popüler web sitelerinin gerisinde kalmaktadır. Pazar doygunluğu ve yoğunlaşan rekabet belirtileri vardır. Örneğin, ChatGPT Google’ın günlük trafiğinin yüzde ikisinden daha azını almaktadır. Dahası, ChatGPT de dâhil olmak üzere birkaç üretken yapay zekâ aracının büyümesi 2023 ortasından bu yana duraklamış olup, bu da başlangıçtaki yeniliğin etkisini yitirdiğini ve rekabetin kızıştığını göstermektedir. İleriye bakıldığında, üretken yapay zekânın gelecekteki büyümesi muhtemelen yapay zekâ yeteneklerinin sınırlarını zorlamaya ve bu araçları çeşitli uygulamalara entegre etmenin yenilikçi yollarını keşfetmeye bağlı olacaktır. Manzara geliştikçe, eğrinin önünde kalmak yapay zekâ alanında sürekli adaptasyon ve yeni olasılıkların keşfedilmesini gerektirecektir.
2. Üretken Yapay Zekânın İlk Kullanıcıları: Kimler ve Nasıl Kullanıyor?
Üretken yapay zekâ kullanıcılarının profili, güçlü yönleri ve karşılaştığı zorluklar hakkında değerli kavrayışlar sunar. Bu araçlar öncelikle daha genç, yüksek eğitimli erkekler tarafından kullanılır. ChatGPT kullanıcılarının yalnızca üçte biri kadındır, bu oran Google’dan (yüzde 48 kadın) ve Wikipedia’dan (yüzde 52 kadın) önemli ölçüde düşüktür. Kullanıcılar arasında 18 ila 24 yaş aralığındakiler, özellikle video üretken yapay zekâ araçlarıyla en aktif olanlardır. Chatbot kullanıcılarının neredeyse yarısı üniversite derecesine sahiptir ve bu da Google’ın kullanıcı tabanının eğitim seviyesini aşmaktadır.
İlginçtir ki, ChatGPT, Netflix gibi geleneksel eğlence platformlarıyla keskin bir şekilde zıtlık oluşturan kullanım kalıpları sergilemektedir. Netflix hafta sonu boyunca aşırı izleme artışları görürken, ChatGPT kullanımı iş haftasında zirveye ulaşmakta ve Google’ın trafiğinin karşılaştırıldığında istikrarlı görünmesini sağlayan belirgin bir iniş çıkış kalıbı göstermektedir. Hafta sonu kullanımı hafta içi zirvelerinin yaklaşık üçte ikisine düşmekte ve bu da insanların muhtemelen üretken yapay zekâyı iş ile ilgili görevler için kullandığını göstermektedir.
Üretken yapay zekânın yükselişi dijital alışkanlıklarımızı yeniden şekillendiriyor. Geleneksel platformlar, kullanıcılar öğrenme ve problem çözme için giderek daha fazla yapay zekâ destekli alternatiflere yöneldikçe baskı hissediyor. Örneğin Wikipedia, GPT-4’ün piyasaya sürülmesinden bu yana trafikte bir düşüş yaşarken, Google Translate ve Grammarly yapay zekâ yeteneklerini geliştirdikten sonra toparlanmıştır. Daha fazla kullanıcı bilgi edinme, beceri geliştirme ve dil işleme için ChatGPT’ye güvenmekte ve aynı zamanda daha karmaşık bilişsel ve analitik görevlerde de yardımcı olmaktadır. Üretken yapay zekâ gelişmeye devam ettikçe, kullanıcı demografisini ve kullanım modellerini anlamak, tam potansiyelinden yararlanmak isteyen hem geliştiriciler hem de işletmeler için çok önemli olacaktır.
Üretken yapay zekâ çok uzaklara ulaşmış olsa da, kullanımı bir ülkenin gelişmişlik düzeyine göre önemli ölçüde değişmektedir. Mart 2024’ün sonuna kadar ChatGPT, etkileyici küresel yayılımını sergileyerek 209 ülkedeki kullanıcılara ulaşmıştır. Ancak, bu genişleme zorluklar olmadan gerçekleşmemiş olup, kalıcı bir dijital uçurum hâlâ belirgindir.
Düşük gelirli ülkelerin üretken yapay zekâ trafiğinin yüzde birinden daha azını oluşturması, bu ülkelerin bu tür teknolojilere erişim ve kullanımda karşılaştıkları engelleri vurgulamaktadır. Buna karşılık, orta gelirli ülkeler üretken yapay zekâ fenomeninin beklenmedik yıldızları olarak ortaya çıkmış ve tüm ChatGPT trafiğinin yarısını oluşturarak manzaraya hâkim olmuştur. Dikkat çekici bir şekilde, aracın piyasaya sürülmesinden sadece altı ay sonra, orta gelirli ülkeler ChatGPT trafiğinde yüksek gelirli ülkeleri geride bırakmıştır. Hindistan, Brezilya, Filipinler ve Endonezya gibi ülkeler, gayrisafi yurtiçi hâsıla, elektrik tüketimi ve arama motoru trafiğiyle karşılaştırıldığında yüksek üretken yapay zekâ benimseme oranları sergilemektedir.
Üretken yapay zekânın ülkeler arasında farklı düzeylerde benimsenmesine katkıda bulunan birkaç önemli faktör vardır:
- Dijital altyapı (digital infrastructure): Daha yüksek sabit geniş bant penetrasyonu, daha hızlı internet hızları ve üretken yapay zekâ araçlarının kullanımının artması arasında açık bir ilişki vardır.
- Dijital sektör uzmanlığı (digital sector specialization): Dijital olarak sunulan hizmetlere odaklanan ve güçlü bir dijital beceri havuzuna sahip olan ekonomiler, daha yüksek benimseme oranları gösterme eğilimindedir.
- İngilizce yeterlilik (English proficiency): İngilizce akıcılığı, chatbot kullanımının artmasıyla güçlü bir şekilde ilişkili olsa da, bu durum diğer üretken yapay zekâ araçlarına veya genel web trafiğine mutlaka yansımaz.
- Gençliğin gücü (youth power): Daha büyük bir genç nüfusu, daha yüksek üretken yapay zekâ kullanımıyla ilişkilidir.
Herkes İçin Üretken Yapay Zekâ: Eşit Erişim ve Faydaların Sağlanması
Üretken yapay zekânın dönüştürücü potansiyeli muazzamdır, ancak faydalarının eşit şekilde dağıtılmasını sağlamanın kritik zorluğuyla birlikte gelir. Bu teknolojilerin orta gelirli ülkelerde hızla benimsenmesi umut verici olsa da, düşük gelirli ülkelerle büyüyen uçurumun da altını çizmektedir.
Politika yapıcılar bu minvalde hayati bir rol oynar ve dijital altyapıya yatırımı hızlandırmalı, dijital beceri gelişimini teşvik etmeli ve dijital sektörlerin büyümesini desteklemelidir. Yapay zekâ araçlarındaki dil engellerini ele almak ve yapay zekânın etik kullanımını sağlamak için önlemler uygulamak da sektör paydaşları için yaşamsal öneme sahiptir. Üretken yapay zekâ benimseme kalıpları ve etkileri hakkında daha derin bir anlayış kazanarak, yapay zekâ faydalarının herkes tarafından erişilebilir olduğu bir geleceğe doğru çalışabiliriz. Bu, yalnızca dünya çapında sürdürülebilir ve kapsayıcı büyümeye katkıda bulunmakla kalmayacak, aynı zamanda gezegendeki yaşamları iyileştirmek için dijital teknolojilerin tüm potansiyelinden yararlanacaktır.
[1] <https://documents.worldbank.org/en/publication/documents-reports/documentdetail/099720008192430535/idu15f321eb5148701472d1a88813ab677be07b0?_gl=1*ki9pou*_gcl_au*MTg4MDcxMTU1LjE3MjYyMDM4OTE.>
1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.