White&Case: “Küresel Halka Arzlarda 2024 Yılında Toparlanma Bekleniyor”

Giriş

Küresel halka arz piyasaları, artan faiz oranları ve jeopolitik belirsizlik karşısında zorlu bir 2023 yılı yaşamıştır. Ancak zorlu bir 12 ayın ardından 2024 yılındaki halka arz faaliyetlerine ilişkin görünüm parlaklaşmaktadır.

Geçtiğimiz yıl, küresel halka arz piyasaları için 2008 küresel finans krizinden bu yana en zorlu yıllardan biri olmuştur. Artan faiz oranları likiditeyi kısıtlamış, yatırımcılar temkinli davranmış ve dalgalı borsa değerlemeleri, potansiyel halka arz adaylarının piyasa koşullarının iyileşeceğini umarak halka arz hedeflerini askıya almasına neden olmuştur.

Mevzuat değişiklikleri de endişe vericidir. Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu yakın zamanda borsada işlem gören şirketler için iklim ile ilgili yeni kamuyu aydınlatma kurallarını kabul etmiştir. Bu kurallar adli incelemeye kadar durdurulmuş olsa da, ihraççılar bu tür kural koymanın uyum maliyetlerini artıracağından ve bazı şirketleri halka arz yapmaktan caydıracağından endişe etmektedirler.

Ancak bazı parlak noktalar da gerçekleşmiştir. Hindistan, gelişen iç ekonomisi nedeniyle yeni borsa kotasyonları için dünyanın en aktif borsalarından biri olarak ilgi odağı olmuştur. 2023 yılının ikinci yarısında ABD borsaları, sınırlı sayıda yüksek profilli, sınır ötesi borsa kotasyonlarında yenilenen umutlarını göstermiştir. Dahası, Londra ve Hong Kong, piyasalar toparlandığında yeni fırsatlar yaratacak kotasyon çerçevelerinde değişiklikler yapmaya devam etmişlerdir.

2024 yılının ilk aylarında faiz oranlarının zirveye ulaşması ve dünya çapında borsaların toparlanmasıyla birlikte bu yıl halka arz hacminde bir toparlanmanın mümkün olduğuna dair işaretler vardır. 2024’ün ilk çeyreğinde dünya genelinde birleşik bir anlaşmayla birlikte 290 adet halka arz gerçekleşmiş olup, bunun değeri 23,02 milyar ABD dolarıdır.

Faiz oranları yüksek kalsa da ve jeopolitik risk büyük görünmeye devam etse de yatırımcılar, danışmanlar ve şirketler arasında zorlu bir yılın ardından 2024 ve sonrasındaki halka arzlar için daha iyi günlerin geleceğine dair güven duygusu artmaktadır.

1. Pazara genel bakış: Küresel halka arz ortamı

Artan faiz oranları ve jeopolitik belirsizlik, 2023 yılında küresel piyasalarda yeni halka arz faaliyetlerini frenlemektedir. Ancak zorlu bir dönemin ardından 2024’teki halka arz faaliyetlerine ilişkin görünüm iyileşmektedir. Küresel halka arz işlemi değeri ve işlem sayısı 2023’te altı yılın en düşük seviyesine gerilemiş olup; bu durum, daha geniş sermaye piyasaları için zorlu bir yılı yansıtmaktadır.

Küresel halka arzlardan elde edilen gelirler 2023 yılında yıllık bazda %30 (yüzde 30) düşüşle 120,05 milyar ABD dolarına gerilerken, kilit pazarlardaki enflasyon ve faiz oranlarındaki artışların arz faaliyeti üzerinde ağır bir baskı oluşturması nedeniyle küresel halka arz sayısı %16 düşüşle bin 344 adet halka arz olmuştur. ABD, İngiltere ve Avrupa’daki merkez bankacıları artan enflasyonla mücadeleye yönelik uzun süreli çabaların bir parçası olarak son iki yılda faiz oranlarını birçok kez artırdıkça, tüm bölgelerdeki borsalar makroekonomik olumsuzlukları hissetmiştir.

Enflasyon ve faiz oranı baskıları da Latin Amerika piyasaları üzerinde baskı yaratmış; bölgenin en büyük ekonomisi olan Brezilya’da iki yıldır hiçbir halka arz kaydedilmemiştir. Ayrıca Asya-Pasifik’te Çin’in emlak sektöründeki aksaklıklar ekonominin geneli üzerinde olumsuz etki yaratmış ve halka arz faaliyetlerini menfi yönde etkilemiştir.

Tüm bölgelerdeki halka arz duyarlılığı, artan jeopolitik gerilimler ile Ukrayna ve Orta Doğu’daki çatışmalardan da olumsuz etkilenmiştir. Ayrıca ABD, Meksika, İngiltere ve Hindistan’da yaklaşan seçimler yatırımcıların yönelmesi gereken belirsizlik katmanlarını artırmıştır.

2023 yılındaki halka arz faaliyetlerine mani olan çeşitli engellere rağmen, faiz oranlarının istikrar kazanması ve borsaların toparlanması nedeniyle 2024’teki anlaşma faaliyetlerine yönelik temkinli bir iyimserlik için birçok neden mevcuttur.

MSCI[1] Tüm Ülkeler Dünya Endeksi’nin 2024 yılının ilk çeyreğinde %7’den fazla, son 12 ayda ise %20’den fazla artış göstermesiyle küresel borsa değerlemeleri son aylarda toparlanma göstermiştir. Bu yüksek değerlemeler, halka arzları, özellikle de değerlemelerin ve görünümlerin düştüğü 2022 ve 2023 yıllarında halka arz planlarını askıya almış olabilecek ihraççılar ve pay satışı amacı olan hissedarlar için daha çekici hale getirecektir.

Özellikle, yeni halka arz ihracına, 2023’te yavaş geçen bir yılın ardından özel sermaye yöneticileri üzerinde çıkış gerçekleştirme ve yatırımcılara dağıtım yapma konusunda artan baskı neden olacaktır. Mergermarket’e göre, küresel özel sermaye çıkış değeri 2023’te yıllık %45 düşüşle 337,34 milyar ABD dolarına gerilemiş olup; bu, son on yılın en düşük seviyesidir.

Bu, satılamayan portföy şirketlerinin birikmesine yol açmıştır. Bain & Co.’ya göre, satın alma fonlarının defter kayıtlarında 2,8 trilyon ABD doları değerinde satılmamış şirket vardır ki; bu, 2008 finans krizi sırasında gözlemlenen seviyelerin dört katından fazladır. Özel sermaye yöneticileri ancak belli bir süreliğine oturabilecekler ve çıkış talebi yoğunlaştıkça halka arzlar portföy şirketlerinin satışı için önemli bir çözüm olarak geri dönecektir.

New York Menkul Kıymetler Borsası ve Nasdaq’a (dünyanın en büyük iki borsası) ev sahipliği yapan ABD, küresel halka arz toparlanmasına öncülük etmek için iyi bir konumdadır. Enflasyon ve faiz oranı faktörlerine rağmen ABD ekonomisi, 2023’te yıllık bazda %2,5 büyüyerek gerileme dönemi boyunca dirençli olduğunu kanıtlamıştır. Bu, ABD’nin halka arz gelirlerinde yıllık bazda marjinal bir artışın 23,9 milyar ABD dolarına yükselmesini desteklemeye yardımcı olmuştur. Son iki yıldaki halka arz ihraçları, 2021 yılında piyasanın zirvesinde ABD’de güvence altına alınan 316,63 milyar ABD doları tutarındaki halka arz ihracının önemli ölçüde altında gerçekleşmiştir.

Kimse 2021’deki zirvelere bir dönüş beklemiyor. Bununla birlikte, ABD’nin halka arz faaliyetleri 2024 yılında zaten iyileşiyor; 2024’ün ilk iki ayındaki ABD halka arzlarının sayısı geçen yılın aynı dönemine göre %24 artmıştır. Sosyal medya şirketi Reddit’in Mart ayında New York Menkul Kıymetler Borsası’nda dönüm noktası niteliğindeki halka arzı, kendi aralığının en üst noktasında fiyatlanmakta ve güçlü bir ilk alım satım göstermektedir.

Dahası, enflasyon ve faiz oranlarına ilişkin daha fazla görünürlük, Avrupa’daki halka arz faaliyetlerinin artmasına da yardımcı olacaktır. Alman savunma yüklenicisi Renk’in ve Yunanistan’ın Atina Uluslararası Havaalanı’nın 2024 yılının başlarında pazara girişlerinin ardından halka arz sonrası güçlü performansı, yılın geri kalanında potansiyel olarak daha aktif bir Avrupa halka arz pazarının tonunu belirlemiştir. İsveç halka arz piyasalarının Avrupa’da yükselişe geçenler arasında yer alması bekleniyor; çünkü daha fazla özel sermaye şirketi (İsveç’teki halka arz adaylarının özellikle önemli bir kaynağı) çıkış için varlıklarını sıraya koyarken, Londra Menkul Kıymetler Borsası da Birleşik Krallık’ta kotasyon için belirlenen reformlardan faydalanmalıdır.

Asya-Pasifik’te Hong Kong Menkul Kıymetler Borsası’nın da bir dizi stratejik kotasyon reformundan ve Orta Doğu’daki ihraççıların artan ilgisinden yararlanarak daha iyi bir yıl geçirmesi beklenmektedir.

2023 yılındaki iyi performansın ardından Hindistan pazarının 2024’te de iyi bir yıl geçirmesi bekleniyor. Hindistan, halka arz sayısının (234) küresel düşüş eğilimini engellediği az sayıdaki bölgeden biriydi; güçlü yurt içi ekonomik büyümeyle, Hindistan’ın 2023 yılında dünyada en fazla halka arz gerçekleştirdiği görülmüştür.

Latin Amerika’da da iyimserlik artmakta olup, tüm gözler bölgenin en büyük ekonomisi olan Brezilya’ya çevrilmiş durumdadır. İki yıllık bir aradan sonra Brezilya’nın halka arz piyasaları, finansal hizmetler, kamu hizmetleri ve madencilik sektörlerindeki bazı işletmelerin halka arz edilmeye hazırlanmasıyla yeniden canlanmaya başlamaktadır. Yatırımcılar ayrıca, piyasa yanlısı bir ekonomik reform platformunda yarışan Başkan Javier Milei’nin seçilmesiyle Arjantin borsalarının geçtiğimiz 12 ay içinde %350’den fazla yükselişe neden olduğu Arjantin’deki gelişmeleri de yakından izlemektedir. İndirim perakendecisi BBB Foods’un (Tiendas 3B mağaza ağını işleten) 2024 yılının başındaki halka arzının diğer halka arz adaylarının önünü açmasıyla Meksika, takip edilmesi gereken bir diğer Latin Amerika ülkesi olacaktır.

Genel olarak, neredeyse tüm bölgelerde dalgalı bir 2023 yılının ardından küresel halka arz piyasaları doğru yönde ilerliyor gibi görünmektedir.

2. ABD borsaları güçlü bir 2024 yılına hazırlanıyor

ABD halka arz piyasaları son 24 ayda cansız kaldı, ancak faiz oranları istikrara kavuştukça ve hisse senedi değerlemeleri toparlandıkça 2024’teki ABD halka arzlarının arka planı iyileşiyor. Orta Doğu ve Ukrayna’daki yüksek faiz oranlarına ve jeopolitik belirsizliğe rağmen, ABD halka arz piyasaları, zorlu bir 2022 yılının ardından geçen yıl biraz toparlanmıştır.

ABD’nin halka arz gelirleri [özel satın alma şirketleri (special-purpose acquisition companies) dâhil], 2022’deki 8,6 milyar ABD dolarından marjinal bir artışla, geçen yıl 23,94 milyar ABD dolarına ulaşmıştır. Ancak halka arzların sayısı 2022’de 180 iken geçen yıl 154’e düşmüştür.

Ne var ki, yıllık halka arz gelir rakamlarındaki iyileşme, son iki yılın ABD halka arz piyasaları için zorlu olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Her ne kadar 2023’teki halka arz gelirleri 2022 yılı seviyelerine göre iyileşmiş olsa da, 2021’de piyasanın zirvesinde kaydedilen 316,63 milyar ABD doları gelirden ve 2019 yılında pandemi öncesi açıklanan 62,56 milyar ABD doları gelirin yarısının azından hâlâ oldukça çekingendi.

İki yıllık yavaş halka arz faaliyetinin ardından ABD’li yatırımcılar ve şirketler, halka arz faaliyetlerinin 2024’te ivme kazanabileceği konusunda temkinli bir iyimserliğe sahiptir.

Henüz erken, ancak halka arz faaliyetleri 2024 yılına güçlü bir başlangıç yapmış olup; küresel borsalar, 2024 yılının ilk çeyreğinde son beş yılın en iyi ilk çeyrek performansını kaydetmiştir. MSCI küresel hisse senetleri endeksi ilk çeyrekte %7’den fazla kazanç göstermiştir. Yılın üç ayında S&P 500 rekor seviyelere ulaşırken, ABD ekonomisindeki yumuşak iniş ve yapay zekâ endüstrisindeki patlama piyasaları canlandırmıştır.

Dahası, 2023 ve 2024 yıllarında, ABD’nin sınır ötesi kotasyonlar için küresel bir mıknatıs olma konumu azalmadan devam etmiş; diğer yetki alanlarındaki yüksek profilli küresel işletmeler, yerel opsiyonlar üzerinden sermaye artırmak için derin ve likit ABD borsalarına yönelmiştir.

Örneğin, Alman ayakkabı üreticisi Birkenstock, Ekim 2023’te New York Borsası’nda kote edildiğinde 8,6 milyar ABD doları tutarında bir piyasa değerlemesi elde ederken, İngiltere merkezli çip üreticisi Arm Holdings, bir ay önce Nasdaq’da halka arz edilmesinin ardından yaklaşık 60 milyar ABD doları değerindeydi.

ABD’deki sınır ötesi kotasyonların arkasındaki ivme 2024’e de taşındı; Kazakistan merkezli fintech şirketi Kaspi.kz, Ocak ayında Nasdaq halka arzının ardından 17,5 milyar ABD doları değerine ulaşmıştır.

Halka arz sonrasında ve ABD hisse senedi piyasalarında gözlemlenen istikrarlı performansın genel olarak daha fazla şirketi önümüzdeki aylarda halka arz gerçekleştirmeye teşvik edeceği umulmaktadır.

Financial Times’ın Dealogic verilerine göre, 2023’te kote edildiğinde 100 milyon ABD doları veya daha fazla gelir elde eden şirketler, S&P 500’ü ortalama %18 puan geride bırakmıştır. Ayrıca son üç yılda borsaya kote olan şirketlerin performansını izleyen Renaissance Halka Arz Endeksi de 2023 yılında %44 artış göstererek S&P 500’ü geride bırakmıştır.

Ancak halka arzların tümü kotasyondan sonra işlem görmemiş ve halka arz sonrasında bazı hisse senetlerinde dalgalanma dönemleri yaşanmıştır. Bununla birlikte, ortalama olarak, halka arz ihraççıları yatırımcılara fayda sağlamış ve yatırımcı topluluğuna olan güveni artırmıştır.

Bu arada, S&P 500 ve Nasdaq Bileşik Endeksi, Mart 2024’ün başında rekor yüksek seviyelerde kapanmıştır. Bu aynı zamanda, cazip bir değerleme elde etmek için gerekli zeminin bir yıl öncesine göre iyileşmesi durumunda potansiyel ABD halka arz adaylarını kotasyon almaya teşvik edecektir.

Bilgisayar ve elektronik, 8,24 milyar ABD doları gelirle 2023’te halka arzlar için en aktif sektördür ve pazarın 2024’te teknoloji şirketlerine, özellikle de yapay zekâ uygulamalarına sahip olanlara açık kalması beklenmektedir.

Yatırımcılar, yılın başından bu yana yapay zekâ araçlarını güçlendirmek için kullanılan donanım ve teknolojiyi üreten çip üreticilerine güçlü destek göstermiştir. Örneğin yapay zekâ patlaması, bu yılın başında ilk kez 2 trilyon ABD dolarının üzerine çıkan çip üreticisi Nvidia’nın hisselerini artırmıştır. Yapay zekâ iştahı, Arm Holdings’in geçen yılki halka arzının ardından elde ettiği güçlü kazanımları da (2024 yılının ilk iki ayından sonra %80’den fazla artış) desteklemiştir.

Bu olumlu ivmenin ardından, çipten bulut bilişime ve yapay zekâ altyapı şirketlerinin sağlayıcısı olan Astera Labs, pazara çıkışının ardından hisseleri %72’ye ulaşmış ve şirkete yaklaşık 9,5 milyar ABD doları değer biçen bir kotasyonu başarıyla sürdürmüştür.

Diğer teknoloji hisseleri de bu yıl iyi işlem görmüş (2 Mart itibarıyla Dow Jones ABD Teknoloji Endeksi son 12 ayda %61,33 artmıştır), yıl boyunca büyük teknoloji halka arzlarının temelini atmıştır.

Biyoteknoloji ABD’deki halka arzlar için bir diğer dayanıklı pazar olmuştur. Biyoteknoloji şirketleri, hisse senedi piyasalarını araştırma ve klinik test programlarını finanse etmek için güvenilir bir yol olarak görürken, yatırımcılar başarılı biyoteknoloji işinden elde edilecek yüksek getiri potansiyeli nedeniyle bu alana açılma arayışındadırlar.

BioPharma Dive’ye göre, 2024 yılının ilk altı haftasında, biyoteknoloji halka arz faaliyeti güçlüydü; değeri 100 milyon ABD dolarını aşan bir dizi biyoteknoloji halka arzı, sektörü 2021’den bu yana en iyi halka arz faaliyet yılı için yoluna koymaya devam etti. Örneğin, Ocak ayında, kanser ilacı geliştiricisi CG Oncology’nin halka arzı, biyoteknolojide öne çıkan olaylardan biri oldu; şirketin hisse fiyatları kote edildiğinde %50’den fazla artarak işletme değerini 1,75 milyar ABD dolarına çıkardı.

2024 yılına ilişkin görünüm iyileşse de, 2024 yılı sonunda yaklaşmakta olan ABD başkanlık seçimi de dâhil olmak üzere dünya çapında devam eden jeopolitik gerilimler ve seçimler, kalıcı zorluklar teşkil etmektedir.

Bu arada, bu yıl borsada gözlemlenen güçlü yükselişler borsada işlem gören en büyük şirketlerden kaynaklanmış olup; büyümekte olan şirketler için halka arz koşulları iyileşirken, daha küçük ihraççılar için piyasa hâlâ nispeten dalgalıdır.

Ancak piyasa paydaşları, yıla güçlü bir başlangıç, en yüksek faiz oranları ve bastırılmış talebin bu zorlukları aşacağını ve daha fazla ihraççıyı 2024’te halka arzlara devam etmeye teşvik edeceğini umuyorlar.

3. Londra pazarı reforma hazır

Londra sermaye piyasalarındaki paydaşlar, dünyanın en önemli finans merkezlerinden birinde halka arz faaliyetlerini yeniden canlandırma ve reform yapma fırsatını yakalamaya hazırdır. Dünya çapındaki diğer borsalarla birlikte Londra Menkul Kıymetler Borsası (LSE) da zorlu bir 2023 yılı geçirmiş ve toplam değeri 1 milyar ABD dolarının altında olan yalnızca 23 yeni kotasyon kaydetmiştir. Bu, halka arz gelirlerinde yıllık %23’lük bir düşüşe ve halka arz sayısında da %53’lük bir düşüşe işaret ediyordu. LSE yalnız değildi; EMEA (Avrupa, Orta Doğu ve Afrika) halka arz gelirleri 2023’te yıllık bazda %44 düşmüş ve halka arzlar neredeyse üçte bir oranında azalmıştır.

Diğer küresel piyasalarda olduğu gibi, artan faiz oranları, yüksek enflasyon ve jeopolitik belirsizlik, 2023 yılında LSE halka arz faaliyetinin yavaşlamasına katkıda bulunan faktörler arasında yer almıştır. Buna ek olarak LSE, potansiyel halka arz faaliyetlerini frenleyen diğer uzun vadeli zorluklarla mücadele etmek zorunda kalmıştır.

Bununla birlikte, Londra pazarındaki paydaşlar, Birleşik Krallık kotasyon kurallarındaki reformların ve Londra’da kote edilen şirketlere daha fazla yurt içi yatırım yönlendirmeye yönelik kolektif istekliliğin, Londra’nın kotasyon yeri olarak rekabet gücünü yeniden canlandıracak nesiller boyu bir fırsat sunduğu konusunda iyimserdir.

LSE’nin karşı karşıya olduğu en önemli zorluklardan biri, Birleşik Krallık hisse senetlerine yapılan kurumsal yatırımın kademeli olarak azalması olmuştur.

Birleşik Krallık Ulusal İstatistik Ofisi’ne (Office for National Statistics) göre, sigorta ve emeklilik fonları 2022 yılı sonunda Birleşik Krallık’ta borsada işlem gören hisselerin yalnızca %4,2’sini elinde tutuyordu. Bu rakam, ONS’nin 1997’de bildirdiği %45,7 ile belirgin bir tezat oluşturmaktadır.

Uluslararası piyasalarda daha kârlı getiri arayışındaki yatırımcılar, çıkışların itici güçlerinden biri olabilir, ancak pek çok yorumcu 2000 yılında muhasebe standartlarında yapılan değişikliklere dikkat çekmiştir. O tarihten bu yana şirketlerin, tanımlanmış fayda emeklilik planlarının fazlalığını veya açığını yıllık olarak hesaplamaları ve açıkları hesaplarında bir finansal yükümlülük olarak açıklamaları istenmiştir. Bu durum, şirketlerin emeklilik fonlarını Birleşik Krallık hisselerinden şirket tahvilleri ve Devlet tahvilleri gibi daha düşük riskli varlıklara kaydırmasına neden olmuş olabilir.

Birleşik Krallık kotasyon kuralları aynı zamanda Londra’nın kotasyon yeri olarak rekabet gücünü artırmak isteyen piyasa katılımcılarının da odak noktası olmuştur. “Premium” pazarda işlem gören şirketlerin önemli nitelikteki işlemler ve ilişkili taraf işlemleri için hissedar (genel kurul) onayı alma ihtiyacı ve ikili tür hisse yapılarının (adi-imtiyazlı) yasaklanması, Londra kurallarının rakip borsalara göre daha külfetli olduğu alanlara örnek olarak vurgulanmıştır.

Birleşik Krallık hisse senetlerine yapılan Birleşik Krallık kurumsal yatırımındaki düşüş ve Birleşik Krallık’ın düzenleyici çerçevesi şüphesiz Londra’nın rekabet gücünü etkilemiş ve bu durum ihraççıların özellikle teknoloji ve biyoteknoloji gibi belirli sektörler ile ilgili olarak diğer borsalara bakmasına yol açmıştır. Bununla birlikte, Birleşik Krallık şirketlerinin Londra yerine New York’ta kote edilmesinin daha iyi olup olmayacağı incelikli bir değerlendirmedir. Veriler, beş yıllık bir geçmişe bakıldığında, New York’ta işlem gören Birleşik Krallık şirketlerinin çoğunun piyasa değerlerinde önemli düşüşler yaşadığını göstermektedir. Bu nedenle, belirli ve sınırlı istisnalar dışında, Birleşik Krallık şirketlerinin Londra yerine New York’ta kote edilmesinin daha iyi hizmet vereceği hiçbir şekilde açık değildir.

LSE’nin karşılaştığı zorluklar gözden kaçmamıştır. Politikacılar (Birleşik Krallık’taki her iki büyük partiden), yatırımcılar, şirketler, düzenleyici otoriteler, danışmanlar ve LSE de dâhil olmak üzere tüm paydaş gruplarında, Londra’daki sermaye piyasalarını yeniden canlandırmak için değişim ihtiyacı konusunda artan bir uyum vardır.

Kapsamlı bir istişare sürecinin ardından Birleşik Krallık Finansal Davranışlar Otoritesi, Birleşik Krallık kotasyon çerçevesini elden geçirecek olup potansiyel halka arz adaylarına daha rekabetçi bir teklif sunacak bir reform programıyla ilerlemeye başlıyor.

Reform paketi, halka arz adayları için geçerli olan uygunluk şartlarını ve adayların kotasyon sonrasında uymak zorunda kalacakları devam eden yükümlülükleri kolaylaştırmak üzere tasarlanmıştır. Bu nedenle, yatırımcıların yatırım kararlarını vermek için ihtiyaç duydukları tüm uygun bilgilere sahip olmalarının sağlanmasına daha fazla önem verilecektir. Reformlar, ticari şirketlerin özsermaye hisseleri için “premium” ve standart kotasyon segmentlerinin tek bir kotasyon kategorisinde birleştirilmesini ve önemli birleşme ve satın almalar ile ilişkili taraf işlemleri için hissedar onayı zorunluluğunun kaldırılmasını ve ikili tür pay yapılarına izin verilmesini içerecektir.

Bu değişikliklerin Londra’yı ABD ve Avrupa borsalarıyla uyumlu hale getireceği ve LSE’yi halka arzlar için rekabet edebilecek daha iyi bir konuma getireceği öngörülmektedir.

Ancak Birleşik Krallık’ın kotasyon rejimi kurallarını “(üst) seviyeye çıkarmak” bulmacanın yalnızca bir parçasını oluşturmaktadır. Birleşik Krallık’ın emeklilik sistemi, yönetici maaşları ve vergilendirme yaklaşımı reform yapılması gereken diğer potansiyel alanlardan bazılarıdır. Emeklilik sistemine odaklanmak, Birleşik Krallık’ın parçalanmış emeklilik piyasasını konsolide etmek, Londra’nın hisse senedi piyasalarındaki likiditeyi artırma konusunda önemli potansiyele sahip başka bir kaldıraçtır.

Citi ve varlık yöneticisi ‘abrdn’a göre Birleşik Krallık, emeklilik ve sigorta fonlarında tutulan yaklaşık 5 trilyon sterlin (£) ile dünyanın en büyük ikinci uzun vadeli sermaye havuzuna sahiptir. Ancak bu sermaye oldukça parçalıdır. Birleşik Krallık’ta toplam varlıkları yaklaşık 600 milyar £ (her biri ortalama 200 milyon £) yöneten 3 binden fazla tanımlı katkı planı bulunmaktadır. Ayrıca Birleşik Krallık’ta 5 binden fazla tanımlanmış sosyal yardım planı bulunmakta olup bunların dörtte üçünün varlıkları 100 milyon sterlinden azdır.

Dünyadaki diğer emeklilik sistemleriyle karşılaştırıldığında (örneğin Avustralya’da, her biri yaklaşık 10 milyar sterlin varlığa sahip 120 “süper” plan bulunmaktadır), Birleşik Krallık’taki parçalanmış sistem, riski çeşitlendirmeyi ve yönetmeyi daha da zorlaştırmıştır. Birleşik Krallık planlarının konsolidasyonu, tahvil ağırlıklı tahsislerin çeşitlendirilmesine ve Birleşik Krallık hisse senetlerine daha fazla sermaye akışının desteklenmesine yardımcı olacaktır.

Politika yapıcılar emeklilik fonlarının konsolidasyonunun değerini gördüler. 2023 yılı Sonbahar Açıklamasında, Şansölye Jeremy Hunt, tanımlanmış katkı planlarının çoğunluğunun 30 milyar sterlinin üzerindeki planlar halinde yönetilmesine ve yerel yönetim emeklilik fonlarının 200 milyar sterlin veya daha fazla havuzlarda konsolide edilmesine yönelik bir programın ana hatlarını çizmiştir.

Birleşik Krallık emeklilik fonunun konsolidasyonu karmaşık ve zorlu olacaktır. Ancak, bu cephede ilerleme kaydetme ve birçok paydaşın, değişimi teşvik etmek ve önümüzdeki aylarda ve yıllarda Londra’daki halka arz faaliyetlerini yeniden canlandırmak için nesilde bir kez görülen bir fırsat olarak gördüğü fırsatı değerlendirme konusunda genel bir istek var gibi görünmektedir.

4. Hindistan’ın sermaye piyasaları için güçlü bir yıl

Güçlü iç ekonomisi piyasaları canlandırırken, Hindistan borsaları diğer yargı bölgelerinden daha fazla halka arz görmüştür. Hindistan, 2023 yılında küresel halka arz faaliyetleri açısından birkaç parlak noktadan biri olarak öne çıkmıştır. Güçlü yerel ekonomi ve artan kurumsal kazançlar, Hindistan’ın diğer tüm yargı bölgelerinden daha fazla halka arz gerçekleştirmesini sağlamıştır.

2023 yılında, Hindistan’ın halka arz geliri toplamı 7,89 milyar ABD dolarına ulaştı ki; bu, 2022’de kaydedilen 7,99 milyar ABD dolarına paraleldir. Bununla birlikte, halka arz sayısındaki büyüme, yatırımcıları cesaretlendiren şey oldu; 2023 için halka arz sayısı 234 adede ulaştı. Bu, 2017 yılından bu yana en yüksek yıllık toplam olup 2022’de kaydedilen 150 adet kotasyonda %56’lık bir artıştır.

Faaliyet, geçen yılın ikinci yarısında özellikle canlıydı; yıllık ihraç ve 159 adet halka arzın 5,81 milyar ABD doları tutarındaki kısmını oluşturuyordu. Yeni halka arzların yüksek hacmi ve daha geniş borsadaki kazanımlar, Financial Times’a göre Hindistan’da borsada işlem gören şirketlerin toplam piyasa değerinin yaklaşık 4 trilyon ABD dolarına yükselmesine yardımcı olmuş ve Hindistan’ı dünyanın yedinci büyük piyasası haline getirmiştir.

2023 yılının 2. yarısındaki ivme 2024’e de taşınmıştır. Ocak 2024 sonu itibarıyla Hindistan hâlihazırda 21 adet halka arz gerçekleştirerek 678 milyon ABD doları toplamış olup; bu, Ocak 2023’te kaydedilen 17 milyon ABD dolarına kıyasla büyük bir sıçramaydı.

Financial Times’ın aracı kurum IIFL’e dayandırdığı haberine göre, çeşitli sektörlerden ve kaynaklardan daha fazla halka arz bekleniyor; en az 66 şirket Hindistan’ın menkul kıymetler düzenleyici kurumuna kotasyon belgeleri sunuyor.

Örneğin, çokuluslu şirketlerin Hindistan’daki bağlı kuruluşları o kadar iyi performans gösterdi ki, bu kuruluşların bazılarının halka arz edilmesi artık gündemdedir. Çok sayıda yayına göre, Hintli bağlı kuruluşları olan önemli küresel şirketlerin büyük halka arzları, Hindistan operasyonlarından değer elde etmek ve Hindistan ile bağlantılarını artırmak için Hindistan sermaye piyasalarından yararlanmayı hedeflemektedir.

Blackstone’un sponsorluğundaki konut finansmanı şirketi Aadhar Housing Finance’in potansiyel halka arz adayları arasında yer almasıyla yerli işletmeler de kendilerini olumlu piyasa koşullarından yararlanacak şekilde konumlandırıyor.

Hindistan’daki halka arz faaliyetlerine ilişkin olumlu görünüm, olumlu temellerin birleşimiyle desteklenmektedir. Altyapıya yapılan yatırımlar, üretimdeki büyüme ve istikrarlı tüketici harcamaları, Hindistan’ı G-20’de en hızlı büyüyen ekonomi haline getirmiş ve derecelendirme kuruluşu Moody’s, 2024 yılı için gayrisafi yurtiçi hâsıla (GSYH) büyümesinin %7’nin biraz altında olacağını tahmin etmiştir.

Yatırımcıların Çin’deki yavaşlayan büyümeye tepki olarak Asya-Pasifik portföylerini çeşitlendirmeye yönelmeleri nedeniyle Hindistan da artan yabancı sermaye akışından yararlanmıştır. Geçtiğimiz yıl yurt dışından Hindistan’a sermaye girişi rekor seviyelere ulaşmıştır.

Bu arada, dijital altyapıdaki hızlı büyüme, Hindistan hisse senetlerine yapılan perakende yatırımın artmasına yardımcı olmuş; ülkedeki hisse alım satım hesaplarının sayısı neredeyse 140 milyona ulaşarak rekor seviyeye ulaşmıştır. Sonuç olarak, Morningstar’a göre, Hindistan’ın yatırım fonu sektörü patlama yaşıyor; yönetim altındaki yatırım fonu varlıkları 2023’te neredeyse %20 oranında artıyor ve tasarruflarını hisse senedi piyasalarına yatıran büyüyen orta sınıfı destekliyor.

Hindistan ekonomisi, yatırımcı tabanı ve borsalar büyüdükçe Hintli işletmeler ve düzenleyici otoriteler iç pazarın ötesinde uluslararası fırsatlara bakmaya başlıyor.

Hindistan rupisi hâlâ hükümetin döviz kontrollerine tabi olduğundan yerel işletmeler uzun yıllardır yurt dışında kote edilememektedir. Ancak hükümet artık Gujarat’ta (GIFT City olarak da bilinir) Hintli ihraççıların uluslararası yatırımcılardan döviz cinsinden sermaye toplayabilecekleri uluslararası bir finans merkezi kurmuştur.

Daha önce Hintli şirketler, denizaşırı borsalardan sermayeyi yalnızca Amerikan veya Küresel Depo Sertifikaları aracılığıyla temin edebiliyordu. Ancak GIFT City’de kotasyon seçeneğinin yerli şirketlerin daha büyük küresel sermaye havuzlarına erişmesine ve daha iyi değerlemeler elde etmesine yardımcı olacağı umulmaktadır.

Hindistan önde gelen bir küresel ekonomi olarak konumunu sağlamlaştırırken, ülkenin iş dünyası ve politika yapıcıları giderek artan bir şekilde yerel başarıyı uluslararası alanda güçlendirmenin yollarını aramaktadır.

5. Hong Kong değişime uyum sağlıyor

Hong Kong zorlu zamanlarda değişikliklere uyum sağlıyor. 2023 yılı şüphesiz Hong Kong’un halka arz faaliyetleri açısından zorlu bir yıldı. Halka arz gelirleri üst üste üçüncü yılda da düşüş göstermiş ve 2022’deki 8,5 milyar ABD dolarından 2023’te %33 düşüşle 5,7 milyar ABD dolarına gerilemiştir. Hong Kong’un Hang Seng Endeksi 2023 yılında neredeyse %14 düşmüştür. Hindistan, borsa kapitalizasyonu açısından Ocak 2024’te kısa süreliğine Hong Kong’u geride bırakmıştır.

Makroekonomik zorluklarla, faiz artışlarıyla ve beklenenden daha zayıf bir büyüme görünümüyle karşı karşıya kalan küresel yatırımcılar, Asya-Pasifik’e yönelik tahsisatlarını, yararlananlar arasında Hindistan ve Japonya’nın da bulunduğu diğer bölgelere kaydırmıştır. Dahası, zayıflayan Renminbi, uluslararası yatırımcılar arasında, döviz kurundaki değişikliklerin Hong Kong’da işlem gören anakara Çin şirketlerinin kazançları ve hisse fiyatları üzerindeki etkisine ilişkin endişeleri artırmıştır.

Hong Kong piyasasında da çok sayıda gişe rekorları kıran halka arzlar görülmüş; pek çok şirket piyasa duyarlılığı ve değerleme iyileşene kadar kotasyon planlarını askıya almıştır. Alibaba Grubu’nun lojistik kolu olan Cainiao Akıllı Lojistik Ağı, Mart 2024’te, en az 1 milyar ABD doları tutarında bir gelir elde etmesi beklenen halka arz başvurusunu geri çekmiştir.

Ancak Hong Kong piyasası, pek çok şirketin hâlâ Hong Kong Menkul Kıymetler Borsası’na kote olmaya çalışması nedeniyle dirençli kalmayı sürdürmüştür. 2023 yılında 66 adet halka arz gerçekleşmiş ve bu, önceki yıla göre %10’luk bir düşüşü temsil etse de, piyasa zorluklarının ortasında güçlü bir faaliyet seviyesini yansıtıyordu. Hong Kong’da kote edilmek isteyen orta ölçekli şirketlerin giderek büyüyen bir portföyünü görmeye devam ediyoruz. Düşük değerleme seviyesine rağmen, bu şirketlerin çoğu, Hong Kong Menkul Kıymetler Borsası’nda kote edilmenin sunduğu uluslararası statüye ve küresel genişleme fırsatlarına güvenmeyi sürdürmektedir. Bu, özellikle “dışarı çıkıp” uluslararası alanda genişlemek isteyen Çin ana karasındaki işletmelere cazip gelmektedir.

Hisse senedi piyasası performansının iyileştirilmesinde kritik bir faktör, yatırımcıların piyasaya olumlu bakış açısına sahip olmasıdır ve bu da fon girişi miktarıyla doğrudan ilişkilidir. Zorlu bir yılın ardından danışmanlar, yatırımcılar ve şirketler, küresel enflasyon ve faiz oranı baskılarının azalma işaretleri göstermesi ve Çin anakarasının ekonomisini canlandırmak ve desteklemek için ek politikaların uygulamaya konulması nedeniyle Hong Kong halka arz faaliyetlerinin 2024’te iyileşeceği konusunda oldukça umutludurlar. Küresel ve yerel piyasalardan hisse senetlerine geri dönen sermaye, likiditeye ve değerlemelere fayda sağlayacaktır.

Ayrıca, halka arz faaliyetinin, Hong Kong’u daha rekabetçi bir kotasyon yeri haline getirecek düzenleyici girişimler tarafından potansiyel olarak kaldırılması beklenmektedir. Ağustos 2023’te Hong Kong hükümeti, kotasyon rejimi, piyasa yapısı ve alım satım mekanizması da dâhil olmak üzere piyasa likiditesini etkileyen faktörleri kapsamlı bir şekilde incelemek için Hisse Senedi Piyasası Likiditesini Artırma Görev Gücü’nü (Task Force on Enhancing Stock Market Liquidity) kurmuştur. Hong Kong düzenleyici otoriteleri, görev gücü tarafından önerilen önlemleri aktif olarak uyguluyor ve piyasa verimliliğini ve likiditeyi artırmak için yandakiler de dâhil olmak üzere bir dizi önlem düşünmektedir: (i) kotasyon rejiminin geliştirilmesi; (ii) alım satım (işlem) mekanizmasının iyileştirilmesi ve (iii) yatırımcı hizmetlerinin artırılması.

Hong Kong ayrıca stratejik açıdan önemli küresel ortaklarla sınır ötesi ilişkilerini derinleştirmek için adımlar atmıştır. Orta Doğu ve Güneydoğu Asya ile bağlarını güçlendirmiş ve Suudi Arabistan ve Endonezya borsalarını tanınmış uluslararası borsalar listesine dâhil ederek, yetki alanları arasında ikincil ve sınır ötesi kotasyonların önünü açmıştır. Hong Kong Menkul Kıymetler Borsası’na göre, bu bölgelerdeki uluslararası şirketler Hong Kong’un küresel yatırımcı tabanına erişimden faydalanacak ve Hong Kong yatırımcıları daha geniş bir yatırım seçenekleri yelpazesine erişebilecektir.

Küresel girişim, Asya’nın ilk Suudi Arabistan borsa yatırım fonunun 2023 yılı sonunda Hong Kong’da kote edilmesiyle meyvelerini vermeye başlamıştır. Kotasyon, 1 milyar ABD doları tutarında ön yatırım sağlamış ve bu da onu Financial Times’a göre Hong Kong’daki en büyük piyasaya çıkışlardan biri haline getirmiştir.

Bir offshore yetki alanı olarak Hong Kong’un, Çin Menkul Kıymetler Düzenleme Komisyonu’nun offshore yargı bölgelerinde kote edilmek isteyen anakara Çinli şirketlerin gerektirdiği izinlere ilişkin kurallarında yapılan değişikliklerden faydalanması beklenmektedir.

Yeni offshore bildirim/dosyalama rejimi Mart 2023’te uygulamaya konulmuştur. Uygulamanın bir sonucu olarak başlangıçta bazı gecikmeler yaşansa da, zamanla yeni rejim, anakaradaki Çinli ihraççıların offshore kotasyonlarının daha net değerlendirmesini sağlamış ve offshore sermaye toplamak için daha istikrarlı bir yol oluşturmuştur. Pek çok kez, Çinli düzenleyici otoriteler denizaşırı kotasyonları destekleme konumlarını yeniden teyit ettiler ve birçok yerel yönetimin, başarılı bir denizaşırı kotasyon elde eden anakara Çin şirketlerine nakit teşvikleri sunduğu bildirilmektedir.

Hong Kong, Çin ana karasıyla en yakın bağları olan offshore pazar olarak benzersiz rolünden ve dünyanın en büyük uluslararası finans merkezlerinden biri olma konumundan yararlanmak için iyi bir konumdadır ve Çin ana karasındaki işletmelere uluslararası görünürlük ve küresel olarak genişleme fırsatları sunmaktadır.

6. Brezilya kurak mevsimden çıkacak mı?

Kuru bir dönemden sonra, Brezilya’nın halka arz adayları hattı yeniden dolma işaretleri göstermektedir. Brezilya halka arz piyasalarının 2024’te ilgi odağı olmasını bekliyoruz, zira bunun Güney Amerika’nın en büyük ekonomisinin halka arz kuraklığını kıracağı yıl olacağına dair umutlar devam etmektedir.

Gübre üreticisi Vittia Fertilizantes e Biologícos’un Brezilya’da halka arz edildiği ve Brezilyalı fintech şirketi Nubank’ın New York Menkul Kıymetler Borsası’nda başarıyla kote edildiği 2021’den bu yana Brezilya’da halka arz olmamıştır.

Bu kotasyonlardan önceki yıl, Brezilya halka arz faaliyetleri için şimdiye kadarki en iyi yıllardan biri oldu; 2021’deki halka arz gelirleri, beş yılın en yüksek seviyesi olan 14,73 milyar ABD dolarına ulaştı ve 2020 yılında toplanan 8,47 milyar ABD dolarının neredeyse iki katı oldu.

Ancak o zamandan beri Brezilya’nın halka arz piyasası kapatılmıştır. Brezilya Merkez Bankası (Banco Central do Brasil) 2021’de artan enflasyonla mücadele etmek için agresif bir adım atmış ve faiz oranlarını Batı piyasalarındaki benzerlerinden daha yüksek ve daha hızlı bir şekilde zorlamıştır. Buna karşılık, yüksek faiz oranları sermaye maliyetlerini artırmış ve halka arz adaylarını kote edilmeye devam etmekten caydırmıştır.

Faiz oranlarındaki dalgalanmalara ek olarak, 2022 yılı sonlarında gerçekleşecek yakın ve öngörülemeyen başkanlık seçimi de piyasanın sonucu beklerken yatırımcıları ve ihraççıları geri adım atmıştır.

Bloomberg’e göre, halka arz faaliyetlerinin 2023 yılında canlanmaması nedeniyle Brezilya’da 2021’den bu yana halka arz kıtlığı, son yirmi yılın en uzun kuraklık dönemini temsil etmektedir. 2024’e girerken bankacılar, ihraççılar ve yatırımcılar Brezilya’nın halka arzdaki boşluğunun sona ereceğinden umutludur.

Brezilya’nın enflasyonist baskılar oluşmaya başlar başlamaz faiz oranlarını artırmaya yönelik proaktif yaklaşımı, Brezilya Merkez Bankası’nın Ağustos 2023 gibi erken bir tarihte faiz oranlarını düşürmeye başlamasına olanak tanımış olup; bu, faiz oranlarını düşürme hızının umulduğu gibi devam etmesi halinde halka arz ihraççılarını piyasaya geri çekebilir. Ülkenin ana borsa endeksi olan Bovespa’da son 12 ayda (2024 yılının ilk çeyreğinin sonuna kadar) yaşanan %25’lik artış, potansiyel halka arzlar için adeta bir rüzgâr sağlamıştır.

Yatırım bankacıları ve danışmanları, temeldeki iyileşmenin, özellikle Brezilya’da faiz oranları %10’un altına düştüğünde, Brezilya’da halka arzlara yol açabileceği konusunda iyimserdir. Buna karşılık, yatırımcılar özsermaye piyasalarında daha yüksek getiri aramaya başlayabilir ve sabit getirili risklerini azaltabilirler. B3 borsasına göre, 100’den fazla Brezilyalı şirket halka arz için hazırlanırken, Financial Times’a göre Brezilya’nın önde gelen yatırım bankalarından biri, Brezilya’daki halka arzlardan ve diğer hisse ihraçlarından elde edilen gelirlerin 50 milyar R$ ile 70 milyar R$ (10 milyar ABD$ ila 14 milyar ABD$) arasına ulaşabileceğini tahmin etmektedir.

Bloomberg’e göre altyapıdan perakende ve teknolojiye kadar çeşitli sektörlerden şirketler 2024’te halka arz başlatabilir. Halka arzların arkasındaki ivme artarken yatırımcılar pragmatik ve riske karşı duyarlı olmaya devam etmektedir. Brezilya borsalarındaki toparlanma, ABD’deki faiz oranlarının istikrara kavuşup düşmesine ve istikrarlı küresel büyümeye bağlı olacaktır. Yatırımcılar bu kez daha seçici davranacak, hem daha fazla likidite sağlayan daha büyük halka arzları hem de olumlu sonuçlar elde eden şirketleri tercih edecektir. Bu nedenle, beklenen halka arzların devam etmesi 2024 yılının 3. çeyreğine veya daha sonrasına kadar sürebilir.

Ancak Brezilya halka arzlarını destekleme fırsatı, yatırımcılara cazip bir artış potansiyeli sunmaktadır. Brezilya hisse senetleri 2023’te en güçlü performans gösteren gelişmekte olan piyasa hisse senetleri arasında yer almış olup, yatırımcılar için hâlâ cazip bir satın alma fırsatı sunmaktadır. Brezilya’nın önde gelen yatırım bankalarından BTG Pactual’a göre Brezilya hisse senetleri, (Ocak 2024 itibarıyla) tarihi 12 aylık ileri fiyat-kazanç çarpanlarının altında işlem görmüştür.

Gelişmekte olan piyasa fonlarının çoğu zaten Brezilya’da aşırı kilolu pozisyonlar almış olup; faiz oranları düştükçe daha fazla yerli yatırımcı hisse senetlerine döndükçe, piyasalara daha fazla sermaye akacak ve yeni listelemeler için mevcut olacaktır.

7. İsveç ve Bağımsız Devletler Topluluğu (Commonwealth of Independent States), zorlu bir 2023 yılının ardından fırsatlar sunuyor

Yavaş geçen 12 ayın ardından İsveç ve BDT’deki ihraççılar ve yatırımcılar, halka arz piyasalarının önümüzdeki yıl ağırlıklarının üzerine çıkabileceğinden umutludur. Geçtiğimiz 12 ay, Avrupa halka arz faaliyetleri açısından pek de iyi geçmemiş; EMEA (Avrupa, Orta Doğu ve Afrika) halka arz gelirleri (özel satın alma şirketleri dâhil) yıllık %24 düşüşle 22,19 milyar ABD dolarına gerilemiştir.

Halka arz iştahının artan faiz oranları ve yüksek enflasyondan etkilendiği zorlu bir yılın ardından, Avrupa’da halka arz faaliyetlerinin toparlanacağı ümit edilmektedir. İsveç ve Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) bölgesindeki ihraççılar ve işletmeler toparlanmanın ön saflarında yer almayı ummaktadırlar.

Halka arz anlaşması akışı 2023’te her iki bölgede de kısıtlanmıştır. BDT her zaman küçük bir pazar olmuştur; 2023 yılında yalnızca iki halka arz gerçekleştirilmiş ve yıl içinde 30 milyon ABD dolarından az gelir elde edilmiştir.

Ancak İsveç’te düşüş açıkça görülmektedir. Geçen yıl Nasdaq Stockholm’de yalnızca bir halka arz gerçekleşmiş ve gelirler 210 milyon ABD dolarına ulaşmıştır ki; bu, 2022 yılında elde edilen 358 milyon ABD dolarının çok altındadır ve İsveç halka arz pazarının 2021’deki olağanüstü performansından çok uzaktır. Nasdaq Stockholm’deki halka arzlar 9,53 milyar ABD doları tutarında gelir elde etmiştir.

İsveç, özel sermaye çıkış faaliyetinin yavaşlamasından doğrudan etkilenmiştir. Son on yılda, İsveç halka arz piyasasında daha fazla özel sermaye oyuncusunun piyasaya girdiği görülmüş ve özel sermaye yöneticilerinin artan faiz oranı döngüleri yoluyla portföy şirketlerinin elde tutma sürelerini uzatmasıyla halka arz anlaşmalarının hattı kurumuştur. Mergermarket’a göre 2023 yılında İsveç’te yalnızca 20 özel sermaye çıkışı yaşanmış olup; bu, 2016 yılından bu yana en düşük rakamdır.

Ancak özel sermaye şirketleri çıkışları yalnızca belirli bir süre erteleyebilecek ve Bain & Co.’nun, henüz çıkmamış özel sermaye portföy şirketlerinin değerinin 2008 küresel bankacılık krizi sırasında görülen seviyelerin dört katından fazla olduğunu bildirmesiyle, özel sermaye şirketleri, yakında çıkmak için halka arz seçeneklerini araştırmaya başlamak zorunda kalacaktır.

12 aylık sınırlı fırsattan sonra bastırılmış yatırımcı talebinin de serbest bırakılması gerekecektir. İsveç, yeni halka arz fırsatlarını destekleme konusunda her zaman güçlü bir istek duyan yerleşik bir perakende ve aile ofisi yatırımcı tabanına sahiptir. Halka arzlar aynı zamanda ülkenin büyük emeklilik fonlarından da tutarlı kurumsal destek almaktadır. 2022 ve 2023 yıllarındaki faaliyet kıtlığının ardından bu yatırımcılar, 2024’te piyasaya çıkacak halka arzlara sermaye dağıtmaya başlama konusunda istekli olacaklardır.

Geçen yılın sonunda halka arz penceresinin yeniden açıldığı ve yatırımcılara daha fazla yatırım fırsatı sağladığına dair bazı işaretler vardı. İndirim perakendecisi Rusta’nın halka arzı güçlü bir destek almış olup; 2024’ün geri kalanı ve 2025 yılının başlangıcına bakıldığında, potansiyel halka arzlara yönelik süreç bir yıl öncesine göre çok daha umut verici görünmektedir.

Örneğin, emlak grubu SBB, bağlı kuruluşu Public Property Invest’i halka arz etmeyi düşünmektedir; İsveçli sanayi grubu Novedo, geçen yıl kote alınma seçeneklerini araştırdıktan sonra 2024 yılında halka arz gerçekleştirebilir ve pil üreticisi Northvolt, Stockholm borsasında kote edilmeye devam edebilir; Financial Times’a göre başarılı olması halinde bu işin değeri 20 milyar ABD dolarına kadar çıkabilir.

Finance Magnates’e göre, yatırımcılar ayrıca İsveç’i potansiyel sınır ötesi kotasyonlar için de bir merkez olarak izlemekte; şimdi al-sonra öde fintech grubu Klarna, ABD’deki halka arz fırsatlarını araştıran İsveçli şirketler arasında yer almaktadır.

BDT’nin halka arz adayları için sınır ötesi kotasyonların da faaliyetin itici gücü olması beklenmektedir. Ukrayna’daki çatışma ve Rusya’yı hedef alan yaptırım rejimleri, Rus merkezli şirketlerin yurtdışında borsaya kote olmasını engellemiş ve küresel yatırımcıların komşu BDT bölgelerinden ortaya çıkan fırsatlara daha fazla dikkat etmelerine yol açmıştır. Uluslararası yatırımcılar aynı zamanda bölgeden gelecek halka arzların potansiyel kaynağı olarak BDT ülkelerinde devam eden özelleştirme programlarını da yakından takip etmektedir.

Bu yıl BDT bölgesinde ortaya çıkan sınır ötesi halka arzlar arasında Kaspi.kz’nin Ocak ayında Nasdaq’ta ilk kez açılışı da yer almaktadır. Kazakistan merkezli fintech şirketi, ABD’deki kotasyonu için, şirkete 17,51 milyar ABD dolarının üzerinde değer biçen bir anlaşmayla 1 milyar ABD doları toplamıştır. Bir ay sonra, Kazakistan havayolu Air Astana, Londra’da başarıyla halka arz gerçekleştirmiş ve taşıyıcının değeri yaklaşık 847 milyon ABD doları olmuştur.

Özbekistan da önümüzdeki yıllarda yatırımcıların ilgisini çekme konusunda lider BDT ülkesi olmayı hedeflemektedir. Son özelleştirme programı, Özbekistan hükümetinin özelleştirme planlarını gelecek yıllara genişletmekte ve bazı büyük devlet şirketlerinin halka arz yoluyla halka açılmasına izin verme kararlı niyetini taşımaktadır. Bu yılın başlarında, Özbekistan Devlet Başkanı Shavkat Mirziyoyev de ulusal havayolu Uzbekistan Airways için uluslararası kredi notu alma planlarını ve potansiyel halka arz planlarını kamuoyuna açıklamıştır.

Küresel yatırımcılar Rusya pazarına alternatifler ararken, diğer BDT şirketlerinin de küreselleşmeleri için bir pencere açılmıştır.

[1] MSCI: [Morgan Stanley Capital International]

1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.