Yeni ‘Küresel Sürdürülebilirlik Standardı’ Konusunda Şirketler Ne Yapmalılar?*

Uluslararası Sürdürülebilirlik Standartları Kurulu (International Sustainability Standards Board-ISSB), dünya çapındaki farklı kuruluşların sürdürülebilirlik performanslarını karşılaştırmak amacıyla Haziran (2023) ayında yeni küresel sürdürülebilirlik standartları (global sustainability standards) yayınladı.

Gönüllü sürdürülebilirlik standartlarının (voluntary sustainability standards) mevcut görünümü çeşitli, parçalı ve karmaşıktır. Kullanıcıların, tamamı gelişmekte olan, sıklıkla rekabet eden alternatif ölçüm ve raporlama standartları arasında pazarlık yapması ve seçim yapması gerekmektedir. İşletmeler ve yatırımcılar için bu kafa karıştırıcı, maliyetli ve kısa ömürlü bir yaklaşıma yatırım yapma riskini içeriyor.

Özellikle, Uluslararası Sürdürülebilirlik Standartları Kurulu standartlarını benimseyen ülkelerde yerleşik şirketlerin bunları kullanması gerekecek olsa da diğer birçok şirket gönüllü olarak bunu yapmayı seçecektir. Yeni sürdürülebilirlik standartlarını anlamak ve bunlara yanıt vermek, bu standartların gerekli olduğu ülkelerde faaliyet gösteren kuruluşlar için bir zorunluluktur (a must).

Hadisenin arka planı

ISSB standartları, Uluslararası Finansal Raporlama Standardı (International Financial Reporting Standards-IFRS) 9, 15 ve 16’nın uygulamaya konulmasından bu yana kurumsal raporlamada yapılan en önemli değişikliği temsil etmekte ve yüksek kaliteli, küresel bir sürdürülebilirlik ile ilgili kamuyu aydınlatma temeli oluşturmaktadır. Bu temel çizgiye, bazı bölgelerde ikinci bir katman veya ek yapı taşı olarak ilave kamuyu aydınlatma (yerel paydaşların ihtiyaçlarını veya kamu politikası hedeflerini yansıtan) eklenebilir.

Standartlar iki Uluslararası Finansal Raporlama Standardı sürdürülebilirlik ile ilgili kamuyu aydınlatma standardından oluşur. Bunlar;

  • Şirketlerin sürdürülebilirlik ile ilgili önemli riskleri ve fırsatları hakkında sürdürülebilirlik ile ilgili genel finansal kamuyu aydınlatma yükümlülüklerini belirleyen IFRS S1 ve
  • İklim ile ilgili fiziksel riskler ve geçiş riskleri ve fırsatlarının tanımlanması, ölçülmesi ve kamuya açıklanmasına ilişkin yükümlülükler de dâhil olmak üzere iklimle ilgili finansal bilgilere odaklanan IFRS S2.

Hem S1 hem de S2, büyük ölçüde, kuruluşların işleyişinin temel unsurlarını temsil eden dört tema üzerine inşa edilen İklimle İlgili Finansal Kamuyu Aydınlatma Gücü (Task Force on Climate-related Financial Disclosures; TCFD) çerçevesine dayanmaktadır: kurumsal yönetişim, strateji, risk yönetimi ile ölçümler ve hedefler.

Standartların uygulanma takvimi (implementation timeline)

IFRS S1 ve S2’nin farklı uygulama yolları vardır. IFRS S1’in uygulanmasına ilişkin bir yıllık geçiş kolaylığı mevcut olup, şirketlere yalnızca iklimle ilgili riskler ve fırsatlara odaklanarak ISSB standartlarının ayrıntılarına aşina olmaları için zaman tanımaktadır.

İkinci yılda kuruluşlar sürdürülebilirlik ile ilgili tüm önemli risk ve fırsatları rapor ederler. ISSB, standartların Ocak 2024’ten itibaren yürürlüğe girmesini planlıyor. Buna göre standartlara uygun raporlama (bildirim) yapan ilk kuruluşların 2025 yılında görülmesi bekleniyor.

ISSB standartlarına göre raporlamanın kendi yetki alanlarında ne zaman zorunlu olacağına karar vermek bölgesel yasa koyuculara kalmış olsa da, destek oldukça yaygın ve bu nedenle bunun hızlı ilerlemesi bekleniyor. Birleşik Krallık standartları benimseme planlarını açıklarken, Kanada, Japonya, Avustralya, Güney Kore, Brezilya ve diğerleri hâlihazırda ISSB ile yakın işbirliği yapmak için çalışıyor. Avrupa Birliği (AB), ISSB standartları ile AB’nin kendi standartları arasındaki birlikte çalışabilirliği en üst düzeye çıkarmaya odaklanmıştır. Üstelik standartlar aynı zamanda gönüllü raporlama için yeni nesil normlar da oluşturarak şirketlerin küresel pazarlarda yatırımcıların ihtiyaç duyduğu şeyleri raporlamasına yardımcı oluyor.

Sonraki adımlar: şirketlerin şu anda yapması gerekenler

Pratik düzeyde, ISSB standartlarına uyum arayan şirketlerin, hangi sürdürülebilirlik faktörlerinin öncelikli olduğunu ve ölçülüp değerlendirilmesi gerektiğini anlamak için faaliyet ortamını değerlendirerek sürdürülebilirliği yönetim kurulu gündemine alması gerekecektir. Şirketlerin tanımlandıktan sonra bu sürdürülebilirlik faktörlerinin yatırımcıları, müşterileri ve diğer önemli paydaşları için ne anlama geldiğini düşünmesi ve sürdürülebilirliği kısa, orta ve uzun vadede şirket faaliyetlerine entegre etmek için doğru stratejiye ve bunun en iyi şekilde nasıl uygulanabileceğine karar vermesi gerekir.

Aynı zamanda şirketlerin, ISSB standartlarına uygun raporlama yapma kapasitesini geliştirmeleri, sürdürülebilirlikle ilgili hangi risk ve fırsatların zaman içinde değerlendirilmesi, yönetilmesi, izlenmesi ve raporlanması gerektiğine karar vermesi ve detaylandırması gerekecektir. Bu, üzerinde anlaşmaya varılan metrikler (ölçüm) ve raporlamaya entegre edilmiş hedeflerden oluşan raporlama mekanizmaları ve hangi kontrollerin yerleşik hale getirilmesi gerektiği de dahil olmak üzere, hangi önlemlerin kıyaslanması gerektiğinin ve bunun nasıl yapılacağının belirlenmesini içerecektir.

Son adım, sürdürülebilirlik uyumluluğunun ISSB standartlarının koşullarına uyacak şekilde doğru şekilde oluşturulduğundan ve sürdürüldüğünden emin olmak için yukarıdakilerin tamamının yönetimini (her şeyin ayrıntılı olarak nasıl çalışacağını) dikkate almaktır. Bu, bunun gerçekleşmesi için hangi veri noktalarının toplanması ve analiz edilmesi gerektiğini, gerekli eylemlerden şirkette kimin sorumlu olacağını ve gerekli eylemlerin zaman içinde nasıl takip edileceğini ve projenin nasıl yönetileceğini içerir. Ayrıca işletmelerin izlenebilirliği, tutarlılığı ve süreçlerin uygun şekilde belgelenmesini sağlamak için standart işletim prosedürleri olarak detaylandırmayı da gerektirebilecek teknolojiyle ilgili süreçleri ayırması gerekir.

Son olarak, gelecekte şirketlerin paydaşlara güven vermek için sürdürülebilirlik faktörleri açısından denetlenmesi gerekecektir. Sürdürülebilirliğe ilişkin denetim standartları, henüz bu ay taslak standartları yayınlayan Uluslararası Denetim ve Güvence Standartları Kurulu (International Auditing and Assurance Standards Board) tarafından geliştirilmeye devam ediyor.

Hazırlık önemlidir

Bütün bunlar küçük bir iş değildir. ISSB standartlarını etkilenen şirketlerin operasyonlarında uygulamak için gereken çalışmanın kapsamı göz önüne alındığında -daraltılmış uyum takviminden bahsetmiyoruz bile- yeni ISSB standartlarına uymanın pratik yönleri birçok kuruluş için muhtemelen zorlayıcı olacaktır. Bunu dikkate alan şirketlerin ISSB standartlarını zamanında anlamaları ve entegre etmeleri gerekiyor. Bu önemli bir çaba, yatırım ve maliyet gerektirecektir.

Eylemlerin çoğu finans fonksiyonu kapsamına girecek olsa da, birçok görev, iş uygulamalarıyla ilgili konularda İnsan Kaynakları departmanı veya etik, yolsuzlukla mücadele veya hukuki konularda hukuk ekibi gibi diğer alanların katılımını gerektirecektir.

Hazırlık çok önemlidir.

1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.