Yenilenebilir Enerji Yatırımları Nasıl Artırılır?*

Birçok ülkede fosil yakıtlara bağımlılık, artan maliyetler, tüketiciler için daha yüksek enerji fiyatları, insanların sağlığını etkileyen daha fazla kirlilik ve gezegeni tehlikeye sokan daha yüksek sera gazı emisyonlarından oluşan kısır bir döngüye yol açmaktadır. Bunun aksine, yenilenebilir enerjiye geçiş, tüketiciler için daha düşük maliyetli elektrik üreten, dayanıklılık oluşturan ve iklim değişikliğinin hafifletilmesine yardımcı olan verimli bir döngünün kilidini açabilir.

Ancak yenilenebilir enerji projeleri hayata geçmiyor ve ülkeler kısır döngünün içinde kalıyor. Bu, birçok gelişmekte olan ülkenin dünyadaki en iyi güneş ve rüzgâr kaynaklarından bazılarına sahip olmasına rağmen gerçekleşiyor. Peki, hükümetlerin fosil yakıt bağımlılığından kurtulması ve temiz enerjiye yönelik verimli döngüyü katalize etmesi nasıl desteklenebilir?

Dünya Bankası, düşük ve orta gelirli ülkelerde giderek büyüyen temiz enerji projelerini ilerletmek için bir yaklaşımın ana hatlarını çizdi. Daha temiz enerjiye yol açabilecek, özel yatırımcıları çekebilecek ve dayanıklılığı artırabilecek verimli bir döngüden oluşur. Her adım bir sonrakini güçlendirerek ivme kazandıran sonuçlar yaratır:

  • Adım 1, bir hükümetin temiz enerjiyi geliştirmeye yönelik hedefler ve bir strateji belirleyerek uzun vadeli karbonsuzlaştırma ve enerji dönüşümüne yönelik kararlılığını ortaya koymasıyla başlar.
  • Adım 2, piyasalara sinyal gönderen ve hükümetin enerji karışımını değiştirme konusundaki ciddiyeti konusunda güven sağlayan destekleyici politikalar ve düzenlemeler oluşturur. Bu aşama, özel yatırım ve işletmeyi teşvik eden politikaları, gerektiğinde ağ altyapısına yönelik yatırım planlarını ve lisanslama ve onaylar için kolaylaştırılmış prosedürlere izin veren düzenlemeleri içerir.
  • Adım 3, bakanlıkları, düzenleyicileri, sektör planlamacılarını ve enerji kuruluşlarını güçlendirecek kurumların oluşturulmasıdır. Bu kurumlara kaliteli sektör planları yapmaları, gelecekteki enerji piyasası gelişmelerine ilişkin beklentileri belirlemeleri, yatırımcıların potansiyel riskleri yönlendirmelerine yardımcı olmaları ve iletim ve dağıtım şebekelerini güçlendirmeleri konusunda yardımcı olunmalıdır.
  • Adım 4, kurumların güvenilir temiz enerji projelerinden oluşan bir boru hattı oluşturmasını sağlar. Bazı düşük ve orta gelirli ülkeler, okullar ve hastaneler gibi kamu tesisleri için, yatırımcılar için daha büyük ve dolayısıyla daha cazip fırsatlar yaratan uygulanabilir yenilenebilir enerji projelerinin başlatılmasında başı çekmektedir. İyi seçilmiş lokasyonlara ve mütevazı altyapı desteğine sahip daha büyük ölçekli projeler, büyük yatırımcıların da ilgisini çekmiştir.
  • Adım 5, yatırımcıları çekmek ve tüketicilere uygun fiyatlar sunmak için şeffaf, rekabetçi ve öngörülebilir satın alma süreçlerini yürütmektir. Özel ve kamu paydaşları arasında açık sözleşme düzenlemelerine dönüştürülen adil bir risk dağıtımı, yatırımları çeker ve enerji hizmetlerinin maliyetlerini düşürür.
  • Adım 6, ulusal kararlılığı güçlendiren, tüketici ilgisini artıran, hırsları artıran ve daha da fazla özel sektör katılımını çeken, şebekedeki uygun fiyatlı enerji yoluyla sonuçlar verir. Döngü ivme kazanır ve ilk birkaç döngüdeki engeller çözülür. Başarı başarıyı doğurur.

Gelişmekte olan ülkelerin çoğu, temiz enerjiyi artırmak için gereken finansmanı elde etmede engellerle karşılaşıyor ve bu da verimli döngünün ivmesini yavaşlatıyor. Hükümetlerin geçiş planları hazırlamak, enerji sektörünün omurgası olan kurumları güçlendirmek, erken projeler hazırlamak ve maliyetleri ulaşılmaz hale getirebilecek riskleri azaltmak için desteğe ihtiyaçları vardır. Uygun maliyetli finansman (kalkınma bankaları ve çok taraflı fonlar gibi büyük finans kurumları tarafından sağlanan piyasa faiz oranlarının altında finansman), ülkelerin kendi verimli döngülerini başlatmak için en zorlu engelleri aşmalarına olanak tanır. Politika ve düzenlemeleri desteklemek, sektör kurumlarını güçlendirmek ve yatırım hattını doldurmak için özellikle döngünün başlangıcında finansmana ihtiyaç bulunmaktadır.

Başlamak için uygun fiyatlı finansman kaynakları olsa bile, gelişmekte olan ülkelerin hâlâ bazı zor seçimler yapması gerekiyor. Artan nüfus ve ekonomilerin taleplerini karşılamak için elektrik üretim kaynaklarını hızla genişletme baskısı altındadırlar. Sermayenin kıt olması nedeniyle pek çok kişi, çok daha düşük ön sermaye maliyetleri ve kullandıkça öde yakıt giderleri ile fosil yakıt bazlı elektrik üretimine razı olmak zorunda kalıyor. Zayıf kurumsal yönetişim ve kötü hedeflenen sübvansiyonlar, temiz enerjinin bu durumdan çıkmalarına yardımcı olma potansiyeline rağmen, ülkeleri daha da derin bir fosil yakıt bağımlılığı çukuruna sürükleyebilir. Örneğin, verimsiz enerji sübvansiyonlarının kaldırılması politik olarak çok zorlayıcı olabilir, ancak uygun fiyatlı temiz enerjinin getirilmesiyle yakıt sübvansiyonlarına olan ihtiyaç giderek azalacaktır. Uluslararası toplumun erken yardımı, temiz enerjiye yönelik yatırım ortamını iyileştirebilir ve verimli döngüyü başlatabilir.

Bu yapılabilir. Enerji dönüşümü verimli döngüsü bazı ülkelerde hâlihazırda manzarayı dönüştürüyor. Örneğin Hindistan, 2016 yılında 2030 yılına kadar elektriğinin yaklaşık %40’ını fosil yakıt dışı kaynaklardan üretme sözü verdi. Hükümet, düzenleyici ve mali ortamını iyileştirmek için çalıştı ve büyük ölçekli güneş enerjisi yatırımlarının önündeki engelleri azaltmak için bir Güneş Enerjisi Parkları politikası oluşturdu. Rekabetçi bir şekilde satın alınan Rewa Solar Park, kilovat saat başına 4,4 Amerikan sentine eşdeğer rekor düşük tarifeyle sonuçlandı ve bu da onu ülke çapında kömürle çalışan santrallerden daha çekici hale getirdi. Dünya Bankası’nın projeye tahsis ettiği 18 milyon Amerikan doları, tesis için 575 milyon Amerikan dolarlık özel yatırımın katalize edilmesine hizmet etti ki; bu, neredeyse 32 kat kaldıraç anlamına geliyordu.

Güçlü bir geçmiş performans oluşturulduktan sonra verimli döngü, düşük ve orta gelirli ülkeleri yenilenebilir enerjiye başarılı bir geçişe itebilir. Dünyanın artan talepleri karşılayabilecek güvenli, düşük maliyetli ve temiz enerjiyle gelişebilmesi için döngüyü acilen hızlandırmalıyız.

1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.