Giriş
Artan parçalanma ve karmaşıklığın olduğu bir ortamda, şirketler tutarlı stratejiler geliştirme ve uygulama arayışındadır ve kurumsal yönetişimin, yöneticilerin daha fazla konuyu ele alması ve daha fazla paydaştan girdi almasıyla buna ayak uydurması gerekmektedir. Tüm bunlarla birlikte iş dünyası liderleri, yönetim kurullarının geleneksel rollerin ve uzmanlığın ötesine geçmesini ve dijital, üretken yapay zekâ ve çevre/sürdürülebilirlik gibi yeni gelişen alanlarda daha fazla rehberlik, liderlik ve bilgi sunmasını istemektedir.
Yöneticilerin bugünkü yönetim kurulu performansını nasıl algıladıklarını araştırmak için PwC ve The Conference Board, 2023 sonbaharında 600’den fazla halka açık şirket üst düzey yöneticisi ile dördüncü yıllık anketimizi gerçekleştirmiştir.
1. Yönetim kurulunun etkinliği
Üst düzey yöneticiler yönetim kurullarının temel denetim alanlarındaki yeterliliğini kabul ederken, yönetim kurulu denetiminin diğer alanlarında da becerilerin artırılması gerektiğinin sinyalini vermektedirler. Araştırma sonuçları altta yatan bir soruna işaret ediyor: hızla gelişen stratejik zorluklar ve iş riskleri kasırgası ortasında yönetim kurulunun yön değiştirme ve uyum sağlama becerisinde algılanan bir boşluk. Dahası, yöneticilerin yalnızca %30’luk (yüzde 30) küçük bir kısmı yönetim kurullarının genel performansını mükemmel veya iyi olarak değerlendirmektedir.
2. Yönetim kurulunun kompozisyonu
Araştırmalarımız, yönetim kurulunun yenilenmesine ilişkin yönetim kurulu ve yönetimin bakış açıları arasındaki uyumsuzluğu ortaya koymaktadır. Yöneticilerin memnuniyetsizliği artıyor ve rekor düzeydeki %92’lik bir oran yönetici değişikliğini savunuyor. Yönetim kurulunu yenileme arayışı, yöneticilerin yönetim kurulu denetiminin geleneksel olmayan alanlarında geçmişi olan direktörlere olan arzusundan kaynaklanıyor olabilir ki; bu ihtiyaç, iş ve risk ortamını değiştirmek için hızla ortaya çıkan yeni sorunlarla daha da güçlenmektedir. Açık fikirli, sürekli öğrenmeye yönelik güçlü bir istek sahibi ve bilgilerini sürekli olarak genişletme becerisine sahip yöneticilere sahip olmak çok önemlidir.
3. Yönetim kurulunun rolü ve sorumlulukları
Yönetim kurulunun rolü ve sorumlulukları konusunda parçalı bir tablo ortaya çıkmaktadır. Yöneticilerin %84’ü yönetim kurullarının yönetim alanına girme çizgisini aşmadığına inanıyor ancak bir sorun var. Yüzde 40 yönetim kurullarının yönetim kurulunun rolü ile yönetimin rolünü anlamadığını söylüyor. Yarıdan azı (%49) yönetim kurullarının yönetime yapıcı bir şekilde meydan okuduğunu düşünüyor. Ve yalnızca %34’ü yönetim kurullarının zor sorular sorduğunu düşünüyor.
4. Yönetim kurulunun uzmanlığı
Yöneticilerin yalnızca %28’i yönetim kurullarının doğru beceri ve uzmanlık kombinasyonuyla donatıldığını düşünmektedir. Yöneticilerin önceliklerine daha yakından bakıldığında, yönetim kurulundaki kritik yetkinliklerin önemi konusunda yöneticiler ile aralarındaki farklılıklar ortaya çıkıyor. Yöneticiler sektör, düzenleme ve sürdürülebilirlik uzmanlığına önem veriyor. Yöneticiler ise aksine, finans, risk yönetimi ve operasyon zekâsına öncelik verirler; bunların hepsi temel ancak daha ziyade geleneksel yönetim kurulu gözetim alanlarıdır.
5. Yönetim güveni
Araştırmamızda yöneticiler yönetim kurulunun yenilenmesinden zaman bağlılığı ve beceri boşluklarına kadar endişelerini dile getirirken, yöneticilerin yönetim kurullarına olan güven düzeyine ilişkin güçlü bir olumlu işaret ortaya çıkmıştır. Eleştirilerine rağmen yöneticiler, yönetim kurullarının kriz zamanlarında gemiyi yönlendirme, değer odaklı kararlar alma ve gelecek için plan yapma becerilerine olan inançlarını tazeliyorlar. Aslında, yöneticilerin %76’sı hissedarlar ile iletişim kurma konusunda yönetim kurullarına güvendiklerini, %68’i ise şirketin amacı ve değerleriyle tutarlı kararlar alma konusunda yönetim kurullarına güvendiklerini söylemiştir.
6. Dağınık bir yönetim resminden tutarlı bir liderlik mozaiğine
İş dünyasında karışıklık ve parçalanmanın yaşandığı bir dönemde, bu yılki araştırma, üst düzey yöneticilerin perspektifinden yönetim kurulunun etkinliğinin mevcut durumuna ilişkin karmaşık bir resim çizmektedir. Yönetim kurulunun geleneksel gözetim alanlarındaki yeterliliği kabul edilirken ve yönetim kurulunun kararlılığına güven duyulurken, gelişmekte olan alanlarda ilave eğitim verilmesi yönünde açık bir çağrı da söz konusudur. Yönetim ile yönetim kurulu arasında daha uyumlu bir ilişkiye giden yol, her iki tarafın karşılıklı alış verişini içerebilir. Yöneticilerin zor sorular sormaya ve uygun olduğunda yönetime meydan okumaya istekli olmaları gerekir; buna karşılık yönetimin de eleştirilere açık olması ve yöneticileriyle daha derin bağlantılar geliştirmesi lazımdır.
Araştırma hakkında
PwC ve The Conference Board’un yıllık çalışması olan Yönetim Kurulu Etkinliği: Üst Düzey Yöneticiler Üzerine Bir Araştırma (Board effectiveness: A survey of the C-suite), Amerika Birleşik Devletleri’ndeki (ABD) halka açık şirketlerdeki Üst Düzey Yöneticilerin yönetim kurullarının performansı ile ilgili algısını ölçmektedir. 2023 yılında araştırmamıza 600’ün üzerinde yönetici katılmıştır. Katılımcılar bir düzineden fazla sektörden üst düzey yöneticilerin bir kesitini temsil etmekte ve bunların çoğunluğu 1 milyar ABD dolarının üzerinde gelire sahip şirketlere liderlik etmeye yardımcı olmaktadır.
1966 yılında, Gence-Borçalı yöresinden göç etmiş bir ailenin çocuğu olarak Ardahan/Çıldır’da doğdu [merhume Anası (1947-10 Temmuz 2023) Erzurum/Aşkale; merhum Babası ise Ardahan/Çıldır yöresindendir]. 1984 yılında yapılan sınavda Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü kazandı. 1985 yılında Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümüne yatay geçiş yaptı ve 1988’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye bölümünü birincilikle, Fakülteyi ise 11’inci olarak bitirdi.
1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Denver şehrinde yer alan ‘Spring International Language Center’da; 65’inci dönem müdavimi olarak 2008-2009 döneminde Milli Güvenlik Akademisi’nde (MGA) eğitim gördü ve MGA’dan dereceyle mezun oldu. MGA eğitimi esnasında ‘Sınır Aşan Sular Meselesi’, ‘Petrol Sorunu’ gibi önemli başlıklarda bilimsel çalışmalar yaptı.
Türkiye’de Yatırımların ve İstihdamın Durumu ve Mevcut Ortamın İyileştirilmesine İlişkin Öneriler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü);
Türk Sosyal Güvenlik Sisteminde Yaşanan Sorunlar ve Alınması Gereken Önlemler (Maliye Hesap Uzmanları Vakfı Araştırma Yarışması İkincilik Ödülü, Sevinç Akbulak ile birlikte);
Kayıp Yıllar: Türkiye’de 1980’li Yıllardan Bu Yana Kamu Borçlanma Politikaları ve Bankacılık Sektörüne Etkileri (Bankalar Yeminli Murakıpları Vakfı Eser Yarışması, Övgüye Değer Ödülü, Emre Kavaklı ve Ayça Tokmak ile birlikte);
Türkiye’de Sermaye Piyasası Araçları ve Halka Açık Anonim Şirketler (Sevinç Akbulak ile birlikte) ve Türkiye’de Reel ve Mali Sektör: Genel Durum, Sorunlar ve Öneriler (Sevinç Akbulak ile birlikte) başlıklı kitapları yayımlanmıştır.
Anonim Şirketlerde Kâr Dağıtımı Esasları ve Yedek Akçeler (Bilgi Toplumunda Hukuk, Ünal TEKİNALP’e Armağan, Cilt I; 2003), Anonim Şirketlerin Halka Açılması (Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tartışma Tebliğleri Serisi II; 2004) ile Prof. Dr. Saim ÜSTÜNDAĞ’a Vefa Andacı (2020), Cilt II, Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler (2021), Prof. Dr. Saim Üstündağ’a İthafen İlmi Makaleler II (2021), Sosyal Bilimlerde Güncel Gelişmeler (2021), Ticari İşletme Hukuku Fasikülü (2022), Ticari Mevzuat Notları (2022), Bilimsel Araştırmalar (2022), Hukuki İncelemeler (2023), Prof. Dr. Saim Üstündağ Adına Seçme Yazılar (2024), Hukuka Giriş (2024) başlıklı kitapların bazı bölümlerinin de yazarıdır.
1992 yılından beri Türkiye’de yayımlanan otuza yakın Dergi, Gazete ve Blog’da 2 bin 500’ü aşan Telif Makale ve Telif Yazı ile tamamı İngilizceden olmak üzere Türkçe Derleme ve Türkçe Çevirisi yayımlanmıştır.
1988 yılında intisap ettiği Sermaye Piyasası Kurulu’nda (SPK) uzman yardımcısı, uzman (yeterlik sınavı üçüncüsü), başuzman, daire başkanı ve başkanlık danışmanı; Özelleştirme İdaresi Başkanlığı GSM 1800 Lisansları Değerleme Komisyonunda üye olarak görev yapmış, ayrıca Vergi Konseyi’nin bazı alt çalışma gruplarında (Menkul Sermaye İratları ve Değer Artış Kazançları; Kayıt Dışı Ekonomi; Özkaynakların Güçlendirilmesi) yer almış olup; halen başuzman unvanıyla SPK’da çalışmaktadır.
Hayatı dosdoğru yaşamak ve çalışkanlık vazgeçilmez ilkeleridir. Ülkesi ‘Türkiye Cumhuriyeti’ her şeyin üstündedir.